hesabın var mı? giriş yap

  • üç arkadas tren istasyonuna gitmisler. içlerinden biri giseye
    yaklasip bilet almis ve trenin kalkmasina ne kadar zaman oldugunu
    sormus.

    - bir saat on bes dakika... arkadaslarına dönmüs:
    - daha çok var, hadi gidip su karsıkı kafede çay içelim... oradan
    buradan derken laf lafı açmis... birden
    tren düdügüyle kendilerine gelmisler.
    kosarak disari firlamislar ama, nafile... tren kaçmis..
    sormuslar:
    - sonraki tren ne zaman?
    - bir buçuk saat sonra... yine dönmüsler kafeye. yine çay, yine laf
    ve derken yine düdük sesi...
    kosmuslar ama bu defa da treni kaçirmislar.
    bir saat sonra bir tren daha varmis. dönmüsler kafeye...
    ama bu kez uyanik duruyorlar.
    trenin sesini duyar duymaz kalkmislar ve kosmaya baslamislar.
    içlerinden ikisi; biri bir vagona, digeri baska vagona zar zor
    yetismis...
    üçüncü ise geride kalmis ve yetisememis...
    bir süre dövündükten sonra baslamis katila katila gülmeye.
    durumu gören istasyon memuru dayanamayip sormus:
    - hem treni kaçirdin hem gülüyorsun!
    - nasil gülmeyeyim!... onlar beni ugurlamaya gelmisti...

  • komşu oğludur. üniversiteyi ilk yılında kazanmıştır, bitirdiği sene askere gidip gelmiş, geldiği gibi işini bulmuştur. iş yerinden eli yüzü düzgün bir kız bulmuştur, seneye yaza da düğünleri olacaktır. sen de hala bilgisayarın başında oturdur. biz hep ellerde görürüzdür zaten böyle şeyleri. biz bu dünyaya baki değilizdir oğlum, bak yaşıtlarımız kaçıncı torunlarını seviyordur. işlerinizin yoluna girdiğini, dünya gözüyle mürüvvetinizi görmek istiyoruzdur.

    allah belanı versindir komşu oğlu. mahvettin beni komşu oğlu!!!

  • aktroller gerçekten gerizekalı.cumhurbaşkanı 2002'den beri donunuza kadar soydu sizi.ona hesap sorun yemiyor dimi.resmen cumhurbaşkanının geyşaları,kumalarısınız...

  • sadece bana mı geldiğini merak ettiğim huzur. özellikle metrobüste oluyor. köprüyü geçip de asya kıtasına hoş geldiniz yazısını görünce yahut ido ile geçişte haydarpaşa garını görünce evime geldim hissi oluyor bende. bugün yanımdaki arkadaşımla metrobüste birbirimize itiraf ettik. lan bana bi huzur geldi dedi. meğerse ona da aynısı oluyormuş. ikimiz de 20'li yaşların başında istanbul'a gelmiş insanlarız ve avrupa yakasında oturuyoruz. sosyologlar ve psikologlar açıklasın, ateistlere de mesaj kutum açık.

  • pozisyonun efsane oluşunun sebebi hareketin sertliğinden değil, kaleye 3-5 metre mesafeden tam şut çekecek iken arkadan gelen karatecinin yaptığı hareketin hakem tarafından oyun kuralları içerisinde kabul edilmesindendir.

  • erkek bir bireyin sütyen takmamasıyla ilgili şakası da geldiyse bu akım misyonunu tamamlamış demektir.

    artarak devam etmesini umduğum bütün dünyaya yayılmasını dilediğim moda.

  • sauron elflerin şehrini yakıp yıktıktan sonra ele geçirdiği güç yüzüklerini büyük liderlere dağıtmıştır. zira elindeki tek yüzük sayesinde diğer yüzükleri takanları kontrol edebilecektir. böylece dokuz güç yüzüğünü alan aç gözlü insan kralları sauron'un kölesi olup nazgul'e dönüşmüştür. ne ölüdürler ne de diri.
    bu arkadaşlar hakkında en büyük tartışma dokuz yüzüğü halen taşıyıp taşımadıkları yönündedir. benim kanaatim taşıdıkları yönünde. bunun sebebi tabi ki güç yüzüklerinin doğasından ileri gelmektedir. onları takanların akılları ve iradeleri tek yüzük sayesinde sauron tarafından kontrol edilebilmektedir. bunun yanında güç yüzükleri ölümlülere sonsuz yaşama şansı vermektedir. yani nazgul eğer yüzüklerini çıkarmış olsaydı ruhları normal insanlar gibi dünyanın dışına giderdi. hem sauron'un dokuz yüzüğü nazgul'den almasına sebep de yok. diğer ırklara verilen yüzükleri geri almaya çalışmıştır çünkü o yüzükler istediği gibi sonuç vermemiştir. elfler sauron tek yüzüğü takınca kendi yüzüklerini çıkaracak kadar bilge davranmıştır çünkü. cüceler için ise öyle inatçıydılar ki güç yüzükleri ile bile iradeleri kontrol edilemiyordu denmektedir, yalnızca bu kendilerine verilen yüzükler sayesinde çok büyük zenginlikler elde ettiler, bu altın yığınları da eninde sonunda kötülük getirdi diye anlatılır.
    tolkien'in nazguller hakkında yaptığı bir açıklama da şu minvaldedir. bu arkadaşların etraflarına saldıkları büyük korkudan başka çok da büyük bir güçleri yoktur aslında. dövüş yetenekleri eşsiz değildir sadece karşısındaki kişiyi ümitsizliğe düşüren korkuları ile kazanırlar. ayriyeten tolkien demiştir ki bu nazguller tek yüzüğe öyle bağlanmışlardır ki frodo hüküm dağında tek yüzüğü sahiplenip de parmağına taktığında hobbite saldırmak şöyle dursun, frodo ne derse yaparlardı.
    yalnız hobbitin üçüncü filmindeki hallerini bir tek ben mi beğenmedim bilmiyorum. peter abi neden böle bi şey yaptı bilinmez ama kara çarşaflıyken de ruhlar alemi beyazlığındayken de çok daha karizmatiktiler.
    edit; bu arkadaşların bindikleri kanatlı yaratıkların bir ismi yoktur. aslında kitapta görüntüleri de filmdeki gibi dinozor şeklinde değil de kuş bozması gibidir. şöyle mesela. kitapta