ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
çocukken sahip olunan salakça fikirler
-
ilkokulda, okulu teröristler bassa ben de hepsini öldürsem; kahraman olsam.
ortaokulda, ingilizce öğretmeni bana aşık olsa keşke.
arzu sabancı'nın yalısından insanlara akıl vermesi
-
sakin ol champ metrobüsteyim.
tanım: insanı zorla servet düşmanı yapacak başlık
kadınların beyni satranç oynamaya uygun değil
-
ingiliz satranç ustası nigel short'un cinsiyetçi söylemi.
yalnız londra’daki casual satranç kulübünün işletmeciliğini yapan amanda ross, nigel'e iyi ayar vermiş:
“kadınlar eski satranç şampiyonu judit polgar, klasik oyunlarda nigel short’u beş kez yenip, üç kez mağlup olmuştu. beş kez de berabere kalmışlardı. polgar o karşılaşmalara erkek beynini getirmiş olmalı. umarım o günlerde nigel otomobilini park etmeye çalışırken kaza yapmamıştır”
haber linki
debeci geldi: manyak mısınız la? gazete haberinden debe mi olur? cinsiyet ayrımcıları sizi.**
iz bırakan kitap cümleleri
-
"daha çok anlat” dedim.
“hoşuna gidiyor mu?”
“çok. elimden gelse seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre hiç durmadan konuşurdum.”
“bu kadar yola nasıl benzin yetiştiririz?”
“gider gibi yaparız."
(bkz: şeker portakalı)
bakkalda sandviç yaptırmış efsane nesil
-
bu da böyle bir nesil işte. çok abartmamak lazım.
gerekli doneler:
-bayatlamaya yüz tutmuş, istiflenmekten ezilmiş bir somun ekmeğin yarısı
-dün akşamdan kesilmiş domatis
-az yağlı bol sulu peynir
-kağıt inceliğinde üç dilim salam
-arzuya göre zeytin ezmesi, salça
-yanına fruko ya da kahverengi cam şişede tamek
-sandviçi oturup yemek için kapı önünde konuşlanmış meyve kasası (yandan çivi fırlayanından)
hastası olunan sözler
-
''eyleme dönüşmeyen arzu, ruh bozukluğuna yol açar.”
william blake
yerli iphone
sabri sarıoğlu
-
hakkında mesnetsizce iddialar ortaya atılan futbolcu. neymiş idmanlarda mancini'nin yardımcılarına doğru şut çekiyormuş. oğlum adamın doğal hali o. kaleye doğru vuramıyor ki.
9gag'deki ülkelere göre kadınların fotoğrafları
-
ulan kiminin odası dağınık, kimininkinde etnik esintiler var, kimisi mayoyla poz vermiş vs. herkeste ilgi çekici, şahsına münhasır bir şeyler var kısacası. bizimki odasında tek başına halk oyunu oynayacak sanki. bu kadar kasıntı olacak ne vardı?
debe editi: (bkz: bayan değil kadın)
borussia dortmund gözünden istanbul
-
benim gözümdeki istanbul'dan çok daha iyiymiş. hatta olabildiğince yerden yukarıyı çekmeye çalışmışlar. sultanahmet'in orada kamera aşağı inecek diye gerildim. neyse ki hafif atlatmışız.
debedit: aynı gün, yeni yazdığım kitabın (psikolojik-öykü) basıldığı haberini aldım yayınevinden. buradan sizlerle de paylaşmak isterim dostlar. 20 yıllık bir sözlükçü olarak sözlüğün ücretli reklam fasilitesine saygısızlık olmaması için link vermiyorum, fakat öykümün ismi: "bir ağustos tereddüdü". 2 hafta içinde bildiğiniz tüm online kitapçlarda olacak. hevesimi paylaşan tüm dostlara ve birlikte büyüyüp neredeyse yaşlandığım ekşi sözlük'e teşekkürler. son olarak; suç dortmund'da değil, başka ülke olmanın doğası bu. suçun kimde olduğunu herkes biliyor ve onların yok etmek istedikleri ne varsa yaşatmak için ömrüm boyunca aklımla, sanatımla, varlığımla çalışacağım, çalışacağız.
otobüste yaşanan dumur olaylar
-
ilk önce en arkadaki koltuklardan ortadakine itina ile oturulur. ardından şoförün ani fren yapması sonucu koltuktan öne doğru fırlayıp otobüsün ortasına kadar gelinir, tam o anda rezil olmamak için otobüsün içinde şu cümle yankılanır (bkz: kaptan orta kapı)
not: bu hikayenin yaşanmış veya yaşanmamış olması gerçekten hiç önemli değil, cidden.
iş görüşmesinde bir odada yarım saat bekletilmek
-
10:30 da gelin diyorsanız 11:00 a kadar bekletip sabır testine! tutuyoruz diyemezsiniz. gelip giden adayları görüyorum iş yerime. bir saate yakın bekletiliyor, neden? bence ik cı egosu. hayır ik cıları biliyoruz o yüzden.
işverenin başka adayları olduğu gibi çalışanın da başka alternatifleri olabilir.
ne yazık ki türkiye...