ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bedava konseri olsa gidilmeyecek şarkıcılar
-
(bkz: gülben ergen)
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"şu an ağlıyorum desem umrunda olmaz, ev boş desem hey yavrum heyy"
18 şubat 2020 reis'in gezicileri affetmesi
-
farkında olmadan yargının erdoğan'ın elinde olduğunu itiraf eden bir akçomar başlığı. ironi yapıyor desem öyle bir zeka kırıntısı göremedim.
engelle geç.
genç anne olmak
-
32 yaşında olduğum için artık kaçırdığımı düşündüğüm fırsat.. erkek olmamın etkisi de olabilir tabi..
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
- abi sen kız mısın? niye küpe takıyorsun?
+ çok ayıp, ben kızım... şimdi o kadar çirkin miyim yani?
- ee... şey... ama sakalın da var
+ hastalığım var o tüyler ondan. çok kırdın beni ufaklık
- abla çok özür dilerim ya böhüüeee
bambi'nin köylü hülya avşar reklamı
-
hülya'nın süt sağmak için danaya gittiği reklamdır. tıpkı gerçek hayatta yaptığı gibi.
bakkalda sandviç yaptırmış efsane nesil
-
bu da böyle bir nesil işte. çok abartmamak lazım.
gerekli doneler:
-bayatlamaya yüz tutmuş, istiflenmekten ezilmiş bir somun ekmeğin yarısı
-dün akşamdan kesilmiş domatis
-az yağlı bol sulu peynir
-kağıt inceliğinde üç dilim salam
-arzuya göre zeytin ezmesi, salça
-yanına fruko ya da kahverengi cam şişede tamek
-sandviçi oturup yemek için kapı önünde konuşlanmış meyve kasası (yandan çivi fırlayanından)
robb stark'ın zincirlikuyu'da metrobüsten inmesi
-
önce işe safran renginin ne olduğuyla başlayalım.
15 kasım 2022 rus roketlerinin polonya'ya düşmesi
-
yanlışlıkla 2 roket düştü diye dünya savaşı mı çıkar lan sakin olun.
biz adamların uçağını güdümlü füze ile vurduk savaş çıkmadı bi sakin olun hele.
edit: sikicem 100 sene önceki avusturya veliahtı orneginizi dünya 100 sene önceki dünya degil ülkeler gelen elçilerin kafasını kesip yollamiyor mesela. iki tarafın da nükleere sahip olduğu hiçbir savaş yaşanmaz artık. anca abd ırak abd suriye gibi güçlü ve gariban savaşları oluyor.
bu ülkede büyükelçi vuruldu yine bir şey olmadı.
kobe bryant'ı 3 günde unutmak
-
sabah öleni, öğlen gömüyorlar kardeş sen ne diyorsun.
yapılmış en aptalca dalgınlık
-
kimi zaman kisinin kendisini oldurebilecegi sekillerde bile olabilir.
bir ornek verelim hemen...
bilindigi gibi, normal sartlar altinda, hicbir ozel cabaya gerek duyulmaksizin suyun ustunde/askida batmadan durabiliriz. bunun en buyuk sebebi de cigerlerimizdeki havanin -ki ortalama bir kisi icin 3 litre civarinda olan akciger kapasitesi, sporcularda 7 litreye kadar varabilmektedir- vucut yogunlugumuzu dusurmesidir.
bu bilgilerden yola cikarak, cok merakli ve de akilli ben, "ulen akcigerlerimde hic hava birakmadan suya atlarsam bakalim ne olacak?" seklindeki bir soruyu -ki cevabi da belli- kendime sordum. sormakla yetinsem gene iyi... cigerlerimdeki tum havayi son damlasina kadar ufledim... ama arastirmaci bir kisi olarak burada duracak degildim ya... ardindan hemen havuza atladim. yani iyi bok yedim. ahaaa...
aklima gelen ikinci soru*;
"hani havuza altadin ama niye gidip en derin yerine atladin be adam?" 5 metre, boru degil ki!!
evet dogru tahmin. dogal olarak tas gibi dibe coktum... eee cigerlerde de hava yok. yani nefes tutayim desem o da mumkun degil. kol bacak desen onlar da kar etmedi. dedik "buraya kadarmis"... ama benim gibi salaklari dusunduklerinden midir, yoksa malzeme bol geldiginden midir nedir taa havuzun dibine kadar inen korkuluklar vardi. ben de sans eseri o korkuluklara yakin atlamisim. (bunu da suya atladiktan sonra ogreniyorum ha.) onlara tutunup cikabildim yukariya. kisacasi kasla goz arasinda kendimi olduruyordum... sorsan muhendisiz bir de ha. hesap, kitap, mantik... lafmis hepsi...
hikayemizden cikan sonuc;
kulaga ters gelecek ama bunu evinizde deneyin. kuvette falan...