ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gerçekleşmiş onca hainliğe rağmen gezici olabilmek
-
ortalara saçılmış onca yolsuzluğa rağmen akp'li olmaktan daha şerefli bir eylemdir.
olan biten
-
sevgili yazarlar;
her şey, bir şey gibi şeyler görüldüğü üzere ayrı yazılır. bu bir yazım kuralıdır.
entrylerinizde yazım kurallarına uymanızı isteyemeyiz elbet ama yeni bir başlık açarken lütfen biraz daha özenli olalım.
(not: birleşik yazma sevdalısı yazarlar için günün kelimeleri: birçok, birkaç, birtakım, birmingham...)
oytun erbaş'ın dedesinin veteriner çıkması
-
dedesinin babası da osmanlı paşası çıkar yakında. ulan ne kolpa adamsın oytun.
edit: ben espri yapmıştım ama gerçekten komutanmış adamın dedesi veya dedesinin babası, oytun koparma bizi oytun! :)
görsel
edit 2: tehlikenin farkında mısınız? covid-19 olmasa bu adam muteber, yeni nesil, sıradışı, uber, süper tıpçı diye ortalıkta dolanmaya devam edecekti :)
mega holdings
-
yalandan bi web sitesi yapiyosun,ici bos,devamli az calisarak cok para kazanmayla motive ediliyorsun,e bisey urettigin de yok, bununla ilgili guzel bir insanin guzel bir sozu vardi ;
"çalışmadan, yorulmadan ve üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar."
mustafa kemal atatürk
peşinde ayı varken snowboard yapan kız
-
olayda bir paradoks var dikkat çeken;
1- dağ, bayır, orman vs kayarken kesinlikle kulaklık takılı olmamalı. hele de kulaklıktan müzik yayını kesinlikle verilmemeli. sağdan soldan ne geleceği belli olmaz.
2- kulağında kulaklık olmasa o kızımızın cenazesi vardı bugün. ayıyı gördüğü/duyduğu anda eli ayağı kaskatı kesilecek, kuvvetle muhtemel düşecekti. arkadaki ayı da amerikan boz ayısı, insanı nasıl parçalardı belli değil.
bu nedenle felaket şanslı bir kızdır. gel gelelim yukarıdaki paradoksun içinden çıkmak da zordur.
güzel bir kızın yalnız olmasının nedenleri
seçim kaybeden feyzioğlu'nun suratı
-
üzülmesin, cem garipoğlu'nun babasının avukatlığından kazandığı para ile gül gibi geçinir.
ilkokulda statü farkı yaratan nesneler
-
(bkz: rotring)
istanbul emniyet müdürlüğü'nün kaz açıklaması
-
"kazların kadın şahıslara ait olduğu belirlenmiş, görevlilerinin müdahale etmesi üzerine, kadınlar kazları tekrar yanlarına alarak parktan ayrıldıkları anlaşılmıştır” link
sözkonusu arap aklamak olunca emniyet teşkilatımızın ne kadar sıkı ve titiz çalıştığını gözler önüne seren bir açıklama olmuş.
nasuh mahruki'nin tutuklanması
-
(bkz: adaletin bu mu dünya)
bir adam düşünün ki kurduğu sivil toplum örgütü ile devletin başaramadıklarını başarıyor...
bir adam düşünün ki bireysel anlamda dünya çapında başarılara sahip, everest'e çıkan ilk türk...
bir adam düşünün ki soyu osmanlı'nın şanlı paşalarına dayanıyor ve bu soyunun verdiği sorumlulukla çağdaş bir atatürkçü olarak hareket ediyor...
ve ne idüğü belli olmayan vatan hainlerince* hedef alınıyor, ne kadar acı değil mi?
zor zanaat bu ülkede düzgün insan olmak...
memleket sıkıntıda dua bekliyorum
-
bu sebepten, başımızdan gidin diye her gün dua eden milyonlar var sayın bakanım. içiniz rahat olsun. her gün dua ediyoruz.
tanım: türkiye cumhuriyeti'nde bakanlık yapan bir şahsın beyanı.
edit: ağrı aşağı köşk ilkokuluna kitap yardımı için kampanya başlatılmış. bir göz atmanızda, imkanınız varsa yardım etmenizde fayda var #64375170
türkiye'den yurtdışına gidenlerin pişman olması
-
14 ayı devirdim.
çocuklarım, 90larda özgürce sokakta oynadıkları dönemi yaşıyorlar.
bir numaramın sınıf mevcudu 13 kişi. türkiye’de 43 kişiydi sınıf.
kreşe beş kuruş para vermedim. oysa ki geçen sene gönderemediğimiz pandemi döneminde 2500 tl aylık veriyordum. şimdi üç çocuk için her ay hesabıma familienkasse’den 663 euro yatıyor.
çocuklar müzik okulu, jimnastik ve basketbol kursuna gidiyorlar. jimnastik aylık 7, müzik 24, basketbol 9 euro. ama sıkıntı değil. sene sonunda vergi iadesi olarak geri alıyorum.
türkiye’de mesleğe başladığımda brüt 2850 dolar geçiyormuş 2011’de.
müdürlüğü bıraktığımda elime net 1500 dolar geçmiyordu.
şimdi 3 asgari ücret geçiyor elime.
45 saat yerine 39 saat çalışıyorum.
senede bir hafta tatile gidebilmek için 2 aylık maaşıma kadar vermek zorunda kalıyordum.
şimdi türkiye uçak bileti 2500 euro, mallorca’da uçak ile birlikte 1 hafta tatil ise 2100 euro.
9 euro’luk biletle her hafta sonu köln, bonn, koblenz, frankfurt, stuttgart, darmstadt, mannheim, heidelberg, gezmediğim yer kalmadı.
oysa ki ülkemden iş için almanya’ya geldiğimde, kahve içmeye elim titrer olmuştu.
araba alsam 700 bin, ev alsam 2,5milyon… 30 bin maaşla 30 yıl bir ev ve arabaya çalışmam lazım.
hiç arkadaş ortamı falan da demeyin. her biri birer birer döküldüler. ev, araba borcu ödemekten, biri yemeğe çağıracak diye ödleri patlıyordu.
bitti gitti çok şükür.
başlığı açana da selamlarımı yolluyorum. kendi önünden ye lütfen…