ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
eşin eski sevgilisini işten çıkarmak
-
nasıl bir yılanlık bu.
iç dökme değil deri değiştirme olmuş bacım bu.
yıllar sonra gelen edit: 4 yıl geçti hala fav alan bu entryimi merdiven çıkarken yazmıştım, hayat işte böyledir, en umursamaz olduğun entry en çok fav getirebiliyor.
iyi ki varsın ekşi sözlük, iyi ki varsınız ekşi sözlük alemi.
unutmamalı'da kızı paso tarkan'a ispiyonlayanlar
-
sonunda tarkan'la kızın ayrılmasına sebep oldular. sonra aralarından bir ikisi kıza yazmış dediler. gücendim yar. deli gibi yürekten sevmeli.
zaytung'un ankara-konya yht kazası haberi rezaleti
-
bence zaytung değil asıl şakayı ulaştırma bakanı yapmış gibi görünüyor.
500t
-
yolcuları özellikle elmalı barajı'nı dikkatle incelerler, su seviyesini kontrol ederler.
kendi esnafımızı dövmede dışabağımlı hale gelmemiz
-
herkes kendi kapısının önündeki esnafı dövse sokaklar pırıl pırıl olur.
türkçe dil bilgisi takıntısı olan ruh hastaları
-
diline sahip çıkan insanlardır.
ayrıca ana dilini doğru kullanmak da "ruh hastalığı" olarak görülüyorsa o zaman ben de ruh hastasıyımdır.
ulan öküzler, bir zahmet artık "şey"in ve bağlaç olan "de, da"ların ayrı yazıldığını öğrenin ki biz de sırf siz doğru kullanın diye zırt pırt sizi uyarmaktan vazgeçelim, hayır sonra "takıntılı-sorunlu-garip insan" biz oluyoruz. bu gibi şeyleri yanlış kullandığınızda cümlenin anlamı tamamen değişebiliyor, bunun da farkına varsanız keşke. hani yaptığınız şey basit dilbilgisi hatası olmaktan çıkıp kendi dilini konuşamama haline dönüşüyor. e bu da komik oluyor tabii ama siz sizi düzeltenlere kızmakla meşgul olduğunuz için kendi rezilliğinizin farkına varamıyorsunuz. kabak yine biz "ruh hastaları"nın başına patlıyor.
sinirli not: "diline sahip çıkmak" deyince bunu milliyetçilik sanan insanların varlığını görmemi sağlayan başlık oldu an itibariyle. canım benim bak şimdi, ben amerika'da yaşasaydım orada kullandığım dile sahip çıkacaktım, her normal insanın yaptığı gibi. çünkü ana dilim ingilizce olmuş olacaktı ve ben onu doğru kullanmaya çalışacaktım, bu kadar basit.
not 2: "bağlaçlara -ek işareti konmaz. bitişik olan -de -da'ya işaret konur." diyenlere teşekkür ediyorum, çok haklılar. ben bu hatayı yaptığımı fark etmemiştim, düzelttim şimdi. bakın, uyarılmak ve doğrusunu öğrenmek güzel.
not 3: "ana dil" olmalıymış doğrusu, uyarılar üzerine tdk'ya * * * anca bakabildim. mesaj yağdıranlara teşekkürler. onu da düzelttim şimdi. vay arkadaş, başka hatam varsa yine söyleyin.
chp'li 15 milletvekilinin iyi parti'ye geçmesi
-
rte'nin lütuf yapma ihtimalini fırsata çevirmişler.helal olsun kafalar zehir.
edit:(bkz: 22.04.2018 çomarların kafalarının karışması)
18 mart 2019 erdoğan'ın mansur yavaş açıklaması
-
bu sefer emir demiri kesmez yalnız söyliyim. ülkenin başkentine de kayyum atamak öyle diyarbakır'a atamaya da benzemez. boş atıp dolu tutmaya çalışma gibi duruyor.
x-men'de quicksilver'ın hızını hesaplamak
-
x-men'de şu efsane sahneyi: https://www.youtube.com/watch?v=znzqb5z75zi herkes bilir, videonun başında bir arı kanatlarını slow motion olarak çırpar.
bir arı ortalama saniyede 230 defa kanat çırpar.
bu sahnede, arının kanatlarını çırpması 3 saniye sürüyor. bu şekilde lineer devam ederse, gerçek hayatta bizim için 2400 saniye geçmiş olur, yani 40 dakika.
bir patlamanın ortalama patlama hızı 7150 metre/saniyedir. filmdeki sahne 2 dakika 24 saniye sürüyor - yani 144 saniye.
filmdeki villa (x-mansion) eğer tam kare olduğu varsayılırsa, her bir zemin 4,672.584 metrekare, yani her kenar 37.737288 metre çıkar. bunun yarısı 18.86712 metre eder, yani merkeze olan uzaklık, yani jet'in patladığı yer.
yani 1/7150 saniye x 18.86 = 0.002 saniye.
yani patlama 20 microsaniye'de gerçekleşti demektir.
bu sahnede quicksilver villaya defalarca girip çıkıyor, fakat en hızlı olduğu an raven ve diğerlerini kurtardığı an.
villaya varması 4 saniye sürüyor,
4 / 144 = 1/36
20 microsaniyenin 1/36'sı = 555,5 nanosaniye.
555,5 nanosaniyede quicksilver 18.86 metre yol alıyor.
1 nanosaniyede 0.033 metre yol alıyor.
yani saatte 11,879,998.8 kilometre (saatte 12 milyon km'ye yakın !) yol alıyor!.
ışık hızı saatte 1.080.000.000 km yol alır, yani quicksilver yaklaşık olarak ışık hızının 90'da biri hızda hareket ediyor.
yani ışık hızının yaklaşık olarak %1.1'i hızla.
yani saatte 11.880.000 km hızla.
şuradaki sahnede ise balkondan çarşafları hazırlayarak fırlattığı insanları düşünürsek ( şu sahne: https://youtu.be/znzqb5z75zi?t=158);
normal şartlarda bu hızla o insanları türkiyeden fırlatan birisi, fırlattığı insanları hindistana yollamış olurdu. ama film icabı çarşaflara çarpıp duruyorlar tabii.
kısaca, quicksilver gerçekten "quick" diyebiliriz. yani baya hızlı *.
şovenizm
-
nicolas chauvin, başkumandanı napolyon’a sarsılmaz, fanatik sadâkatle bağlı bir askerdi. napolyon’un harplerinden birinde yaralanmış olmasına rağmen, onun tarihte bir benzeri olmayan bir lider olduğuna inanmış, napolyon sürgündeyken dahi onun türküsünü şevkle çalmaktan vazgeçmemişti. fransızlar ise küçük onbaşıyı başlarından atmakla memnun olduklarından chauvin'in her yerde ve her zaman napolyon’un müdafaasını yapması, onun gibi bir vatanseverin bir daha yetişmeyeceğinde, ısrar etmesi karşısında, chauvin'le alaya başladılar. cogniard'ın 1831'de sahneye konan eserinde (la cocorde tricolere) chavvin adlı bir karakter milli üstünlük nutukları çeker zafer sarkıları çağırır.
o haldeee abartılı, fanatik, bir milliyetçilik chauvenism (şovenizm), onu tutulan kimse ise şoven'dir.
laiklerin gülen'den nefret etmelerinin ana sebebi
-
(bkz: laikçizm ne dingil)
başlığı açan yurtsevenfive isimli aktroll, ilk açtığında laikler değil laikçiler diye açmıştı.
şirkette diş fırçalayan çalışan
-
diş sağlığına dikkat eden insandır. sanki diş fırçalarken, gelip önünde durduğun lavaboya sıçıyor insanlar amk.