hesabın var mı? giriş yap

  • şirketlerin bize dayattıklarının aksine kesin olarak mümkün olan durumdur. kanunlarla net bir şekilde belirtilmiştir, eğer doğru adımları izlerseniz, ister 1. ayda, isterseniz sözleşme süresindeki herhangi bir zamanda, internet aboneliğinizi herhangi bir cayma bedeli ücreti ödemeden iptal ettirebilirsiniz.

    tüketicinin korunması hakkında kanun 52. madde 4. fıkra: tüketici, belirsiz süreli veya süresi bir yıldan daha uzun olan belirli süreli abonelik sözleşmesini herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin istediği zaman feshetme hakkına sahiptir.

    ek olarak bazı internet servis sağlayıcıları abonelik iptali için fax çekilmesini istiyorlar. bununla ilgili madde de açık bir şekilde bunun yasal olmadığını gösteriyor. telefon veya sms ile bile üyelik başlatan servis sağlayıcılar, bunun iptali için fax isteyemezler.

    abonelik sözleşmeleri yönetmeliği 23. madde 3. fıkra: satıcı veya sağlayıcı, abonelik sözleşmesinin feshi için sözleşmenin tesis edilmesini sağlayan yöntemden daha ağır koşullar içeren veya tüketicinin sözleşmeyi feshetmesini zorlaştıran bir yöntem belirleyemez.

    peki bütün bu kanunlara yönetmeliklere rağmen aboneliğimizi iptal ettirdiğimizde cayma bedeli bize fatura edildiğinde ne yapacağız? videoda da anlatıldığı gibi tüketici hakem heyetlerine başvuru çok kolay. bunun için öncelikle e-devlet (turkiye.gov.tr) şifrenizle giriş yapmanız gerekiyor. ardından tüketici hakem heyetine faturanızın bilgileri ve yukarıda sözünü ettiğim maddelerle bir şikayet oluşturuyorsunuz. bir kaç hafta sonra şikayetiniz sonuçlanıyor ve internet servis sağlayıcı bu ücreti almıyor.

    video: taahütlü sözleşmeden cayma ve ceza | tüketici haklı

    ek

    bir arkadaş firmanın hizmet vermediği bir adrese nakil talebinde bulunmaktan bahsetmiş. eğer ki nakil talebinde bulunursanız ve firma size buraya hizmeti veremez ya da aktaramaz ise, yine sözleşmenizi herhangi bir cezai yaptırım olmadan iptal edebilirsiniz. ilgili kanun şöyledir:

    abonelik sözleşmeleri yönetmeliği 16. madde 2. fıkra: taahhütlü aboneliklerde tüketicinin yerleşim yerinin değişmesi ve taahhüt konusu hizmetin tüketiciye yeni yerleşim yerinde aynı nitelikte sunulmasının fiilen imkansız olması durumunda, tüketici birinci fıkrada belirtilen tutarları veya herhangi bir bedeli ödemeksizin taahhütlü aboneliğini feshedebilir.

    kaynak

  • ayıp lan sizin yaptığınız. ulan ne yapsınlar, kuytu köşe bulmuşlar, önleri kapalı, üstü kapalı, kimseyi rahatsız etmiyorlar, ne diye karışıyorsunuz gençlere? kime ne zararları var yani? anca artistliğiniz bu sesi çıkmayanlara yeter zaten.
    nasıl da mutlulardı oysa, şekilden şekile giriyorlardı.
    (bkz: gözümde canlanır koskoca mazi)

  • bu vaka sayıları ile yüz yüze eğitime geçmek akademisyenleri ve öğrencileri riske atmaktır. sırf esnaflar istiyor diye böyle bir karar alınmamalı

  • universiteden edindigi "ilk hafta yoklama olmuyor oglum, zaten hocalar da ders yapmiyor, ne gidicem okula yatarim evde oglene kadar." aliskanligindan kurtulamamis (zaten kolay da degil kurtulmasi en az 8 en fazla 14-15 egitim donemin ilk haftasini asmistir bu sekilde) yeni mezun arkadas dogal olarak "ilk hafta" olgusunu is yerleri icin de uygulayabilir. ama bu kisiler bilmez ki is hayatinin acimasiz dunyasinda "sen yeni basladin ise, ilk hafta gelmesen de olur, yoklama almiyoruz zaten" diye bir guzellik yoktur. is hayatinin acimasiz dunyasinda gunde 3'ten fazla tuvalete gitmek bile yoktur * benim guzel arkadasim.

  • 566 sorudan oluşan, uluslarası geçerliliği bulunan, bireyde ki psikolojik rahatsızlık hakkında fikir edinmenizi sağlayan bir testtir.

    testte yer alan sorular doğru (d) veya yanlış (y) olarak cevaplanır. uygulanması genellikle 1,5 saat sürmektedir. testte toplamda 13 klinik alt ölçek bulunmaktadır. bunlardan 10 tanesi bireydeki psikopatolojiyi incelemeye yöneliktir. geriye kalan 3 klinik alt ölçek ise kişinin testi cevaplarken dürüst olup olmadığı, problem çözme yeteneği ve hastalığın (varsa) yaşanma sıklığını ölçmektedir.

    mmpi kişilik testi ülkemizde ve dünyada aktif olarak uygulanan bir testtir. bu sebeple testi uygulayan bir uzman olarak yapacağım bilgilendirmede bazı noktaları es geçeceğimi söylemek durumundayım. bütün klinik alt ölçekler, ne işe yaradıkları, neyi nasıl ölçtükleri gibi bilgiler kişilerin testi suistimal etmesine yol açabilir.

    mmpi kişilik testini yüzlerce kişiye uygulamış bir uzman olarak şunları söyleyebilirim;

    uygulayıcı sizin test sorularına verdiğiniz cevapları tek tek incelemez. sizin cevap kağıdınızı testin excel uygulamasına giriş yapar, ortaya kalp grafiği benzeri bir grafik çıkar. uygulayıcı durumunuzu tamamen bu grafiği inceleyerek yorumlar. elbette uzman gerekli gördüğü takdirde test sorularınıza da bir göz atabilir, ancak gerekli değildir.

    test gerçekten doğru sonuçlar veriyor mu?

    en merak edilen sorulardan biri bu olsa gerek. test soruları içtenlikle cevaplandığı takdir de bireyin psikolojik durumu hakkında oldukça doğru sonuçlar vermektedir. bu zamana kadar uyguladığım yüzlerce kişiyi baz alarak bu kişilerin %95'inde tam doğru sonuçlar verdiğini söyleyebilirim.

    %5 yanlış sonuç verdiği kısım nedir?

    bunu basit bir örnek ile anlatacağım. dini inancına çok bağlı olan, ibadetlerini hiç aksatmadan yerine getiren bir insan düşünelim. günde 5 vakit namaz kılıyor, her namaz kıldığında allah'ı, ölümden sonraki yaşamı düşünüyor diyelim. bu kişi testte yer alan "ölümü sıkça düşünürüm" sorusuna doğru şeklinde cevap verecektir. halbuki bu soru kişinin depresyon düzeyini ölçüyor, ancak bu kişi ölümü depresyonda olduğundan düşünmüyor. bu sebeple bazı durumlarda klinik alt ölçeklerde bir yükselme gerçekleşiyor. uzmanın testi uyguladığı kişiyle bireysel görüşme yapması, yalnızca test sonucuyla hareket etmemesi oldukça önemli.

    testin manipüle edilme şansı var mı?

    testin manipüle edilme olasılığı oldukça düşük. birey kendini olduğundan iyi göstermeye çalıştığında, tutarsız cevaplar verdiğinde, soruları savunmacı bir şekilde cevapladığında test bunu da bizlere söylüyor. kişinin teste kendini kısmen daha iyi gösterebilmesi mümkün. ancak mmpi kişilik testi uygulayıcısı olmayan birinin, tam anlamıyla kendini "normal" gösterebilmesi oldukça zor.

    mmpi kişilik testi ne amaçla kullanılır?

    1) bireysel görüşme yapan uzmanın danışanının psikolojik durumu hakkında bazı fikirleri vardır, ancak emin olamıyordur. böyle bir durumda mmpi kişilik testi uygulayarak bireyin psikolojik durumu hakkında daha net sonuçlar elde eder...

    2) kurumsal firmalar işe alım yaparken bu testi uygulayabilir. kişinin alınacak pozisyona uygun olup olmadığı, iş performansı, takım çalışması, otoriteyle uyum içinde hareket edip edemeyeceği vb. birçok konuda fikir sahibi olunur.

    3) silah ruhsatı gibi kişinin psikolojik durumunun oldukça önemli olduğu alanlarda uygulanabilir.

    4) birçok kişinin can güvenliğinden sorumlu olunan iş alımlarında sıkça kullanılır.

    elbette kullanıldığı farklı alanlarda mevcuttur, ancak genel hatlarıyla kullanıldığı yerler bu şekildedir.

    mmpi kişilik testi hakkında merak ettiğiniz, aklınıza takılan konularda yardımcı olabilirim.

  • başkası anlatsa ütopik bir karakter olduğunu sanacağım ama bugün bizzat kendisiyle tanışıtığım hoca.

    bildiğin elinde bir kutu kuru pasta ve tepsiyle geldi. hevesle herkesin sırasına çayları ve plastik tabaklarda servis ettiği kuru pastaları, un kurabiyelerini bıraktı. sınav erken olduğundan "kahvaltı yapmamışızdır" diye düşünülmüş.

    bana 6 yıllık yüksek öğrenim hayatımın en kötü geçen vizesini yaşatacak sorular sormuş olmasına rağmen şu an hiç kızgın değilim kendisine. aksine sarılasım var.

    buradan bütün akademisyenlerin kendilerine bir hayat dersi çıkarmalarını umuyorum. tanışın bu hocayla, arkadaş olun. az insanlık öğrenin.

    not: olay ilköğretimde değil, yüksek lisans seviyesinde gerçekleşen bir sınavda yaşanmıştır.

  • anamı ağlatan dizidir bu.
    iki tane uyku nedir bilmez uykuyu sevmez 10 aylık bebeğimle zaten gecelerin gündüzden farkı yok. bir de aralara lost sıkıştıracağım diye anam ağlıyor. evdeki masraflar dizboyu ona rağmen gittik laptop aldık, iş dönüşü serviste lost izliyorum. hayvan gibi kulaklıklarım var, hiç kibar görünmüyor. omzuna müzik seti koyup müzik eşliğinde yaylanan zencilerden hiçbir farkım yok.
    geceleri rüyamda aaron' u görüyorum, meğerse benimkiler uyanmış ağlıyor oluyor.
    uyku sersemi yataktan fırlıyorum, mutfağın ışığı yanmıyorsa kapının oradaki havlunu gölgesi şerefsizim ki eko' nun kafaya benziyor, ödümü koparıyor.
    gün geliyor yatakta bi yandan ekrana bakıyorum bi yandan oğlanı emziriyorum. ekranın ışığı oğlanın yüzüne gelmesin diye bi yastıkla da gölge yapmaya çalışıyorum.
    insanlıktan çıktım yarabbim!

    maymun oldum bütün şirkete, daha dün akşam ineceğim durağa geldim, bölüm bitmedi diye revirci abi bizim şöförü oyalamaya çalışıyordu.
    servisten bir inişim var elimde kulaklık, çantamın fermuar açık, şarj aleti çantadan sarkmış.
    computer açık kalmış, bi yandan acaip sesler çıkıyor...

    3. sezona gelsek de şu işkence haftada bire düşse, iki gram uyusam, sabah sabah aysuna "keeeeeyttt" diye seslenmesem.
    bu arada serviste bi adam var aynı john locke, işin garibi adamın hangi bölümde çalıştığını bilmiyorum, fabrikada da hiç karşılaşmadım;ulan?

  • okul mokul gormemis gorucu usulu bir evlilik yapmis benim annem. cok mutsuz olduguna pek tanik olmadim. genelde mutlu olan, neseli bir kadin. eli de cok agirdir. gudumlu anne terliginin arkasindan gelen o ellerin acisini hic unutmadim. dayak yedikce gulen cocuktum daha da ustune dayak yerdim guldugum icin. aglamayi da cok sever garip bir sekilde. universiteyi kazanana kadar izmir'de ailem ile beraberdim ve cokca sahit oldum aglamalarina. deniz gezmis icin aglarken ertesi gun adnan menderes icin de aglayabiliyordu. 80 sonrasi apolitik bir kusaktim ve ben buna anlam veremezdim. sivas katliami icin gunlerce aglarken ayni kadin abdullah catli icin de agliyordu. 10 senedir zaman zaman ulke simdilerde de sehir farkli oldugu icin kendisi ile senede 3-4 kez gorusebiliyoruz. en son gorusmemiz esnasinda kayseri-gs maci oynaniyordu ve ailecek maci izliyoruz. bobo bir kirmizi kart gordu ve annem hungur hungur aglamaya basladi. ben tam anlamiyla olayi anlama calisirken kardesim hafta icerisinde bir avrupa macinda kirmizi kart goren meireless icin de agladigini soyledi.

    boynuna sarildim benim de gozlerim dolmus bir sekilde. beddualari da hala kulagimda:

    -bu hakemler kafir kafir! koymuyorlar ki oynasin su cocuklar.