ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
26 mart 2015 istanbul'a 4 yeni üniversite açılması
-
(bkz: melis üniversitesi)
biri böyle olsun lütfen,okan üniversitesi var bu ülkede.okan lan bildiğin okan.
hayata dair gülümseten detaylar
-
üniversitedeyim. ramazan ayı, bir yandan sınavlara girip çıkıyorum bir yandan oruç tutuyorum. zorlanıyorum ama kış zaten, günler kısa öyle geçip gidiyor. bir gün herkesin dersi var ben evde tek başıma oruç açıcam. eve giderken bir ekmek aldım, zaten o kadar param var.
evde ne var ne yok bilmiyorum çünkü sınavlar var yoğunuz. eve girdim buzdolabında bir tabak zeytin buldum. bir tepsi aldım ekmeği koydum yanına da bir tabak zeytin, ezanı bekliyorum. bir yandan da kendimi avutuyorum, en azından zeytin var diye.
oturduğumuz apartman öğrenci olduğumuz için bizden pek de hoşlanmayan insanlarla dolu bir yer. hatta ev sahibimiz bile arada gelir odaları kontrol ederdi çaktırmadan. neyse tam oturuyorum, kapı çaldı. bir teyze geldi, daha önce hiç görmedim girip çıkarken tanımıyorum o yüzden. elinde bir tepsi "öğrencisiniz evladım yemeğiniz denk gelmemiştir belki" dedi, çekti gitti. elimde tepsi kalakaldım. ne açlık kaldı ne oruç. oturdum, bir yandan yedim bir yandan ağladım.
iyi insanlar var, hala varlar. inandıkları, ırkları, hayatları ne olursa, nasıl olursa olsun, varlar. inşallah biz de seneler sonra bir gün tebessümle hatırlayacak insanlar bırakmışızdır arkamızda.
cern
-
deneyden şu ana kadar çıkarabilecek sonuç:
- fizik kitabı almayın, seneye müfredat değişecek.
giden günlerim oldu
-
dil bilmesem çok hüzünlü sözleri olduğunu zannedeceğim, ama neyse ki türkçe bildiğim için melodisindeki hüzne yabancılaştığım şarkıdır.
sözlerini irdelemek gerekirse, ki şart değil, ama irdeleyelim :
giden günlerim oldu (neye veya nereye gitti? hadi neyse..)
seni anmadım yola bakmadım hala (az sonra değinilecek..)
dile gelmeden düşlerim yanlızlığa (gizli yüklem(?) kullanılmış. ama çok gizli, bilemiyoruz)
susman da yeter ki son vermem için hayatıma (seni anmadım, gittiğin yola bakmadım, ama sussaydın hayatıma son verirdim mi, ne??)
tüm güllerim soldu (tamam, olabilir..)
sana atmadım taraf olmadım asla (neye taraf, hangi taraf? hangi taraf hangi durumda hangi tarafa solmuş gül atar?)
dile gelmeden düşlerim yanlızlığa (bir gizli yüklem daha.. ilkiyle aynı olduğundan şüpheleniyorum.)
gülmen de yeter ki geri gelmem için hayata (sus öleyim, gül geri geleyim.. hadi olabilir o ruh zannı terkedilende, neyse...)
beni alsalar ipe koysalar (ipe koymak? "benden boncuk yapsalar" anlamında mı?)
dayanamaz yine kadere salsalar (ne dayanamaz? kadere salmak ne demek? hadi bi anlamı var diyelim de, neyi salsalar?)
gönlüm arıyor titriyorum bak (akıl telim titredi, ne dediğimi bilmiyorum bak?)
sıra gelmeden gidemem ki ben (gitmek ölmek manasındaysa -ki bi manası varsa öyledir muhtemelen; 4.mısra ile bağdaştırırsak şöyle bir sonuç çıkıyor: susman da yeter ölmem için. ama allah sıralı ölüm versin. sen susunca önce büyükler başlasın gitmeye, ben gençliğime doyayım.)
tutmaz ellerim seni görmeden (neyi tutmaz dicem ama, hadi takatsizlik anlamında kabul edelim..)
zaman geçiyor bekliyorum bak (tek başına anlamlı, bütün içinde neyin beklendiği anlaşılamayan bir cümle.)
kısaca konu : galiba birisi birini terk etmiş. terk edilen çok üzülmüş, bilemiyor ne diyeceğini. ama terbiyeli bi kişi, kötü de konuşmak istemiyor, öyle ağzına geleni söylüyor.
batının ayasofya kararına sus pus olması
-
dünya 100 yıl öncesinin dünyası değil. batı, müslüman dünya gibi hala orta çağda yaşamıyor. hele 21. yüzyılda dinin hiçbir ağırlığı kalmamış durumda. yunanistandaki bir kaç aşırı sağ tip dışında kimse siklemez ayasofyada hangi ibadeti ettiğinizi. barbarlığı abartıp 1500 yıldır ayakta duran insanlık mirasına zarar vermeyin yeter.
rte gibi 70 yaşındaki siyasal islamcı dayıların derdi bu sadece.
bira kilo aldırmaz yanında yediklerin aldırır
-
soyle aciklamaya calisayin bu onermeyi:
alkol yuksek enerjili bir maddedir. 1 grami yaklasik 7-8 kalori kadar enerji verir.
kilo alimi bilirsiniz ki, vucutta yag depolanmasi ile olur. fakat yuksek kalorisine ragmen alkol, vucut tarafindan yaga donusturulerek depolanamaz. bu nedenle alkol kullanarak kilo alamazsiniz.
buna ragmen, alkolun verdigi yuksek enerji vucut tarafindan kolayca ve hemen kullanilir. alkolle (mesela bira) beraber yediginiz yiyecekler ise, (alkol gerekli enerjiyi sagladigi icin) daha sonra kullanilmak uzere depolanir.
bu baglamda biranin kilo aldirmadigi, yaninda yediginiz seylerin kilo aldirdigi dogrudur.
birayla beraber yenilen seyler (fistik, patates vs) zaten bol yagli yiyecekler oldugu icin, bunlarin vucutta depolandigini ve kilo almaniza sebep oldugunu soylemek mumkun.
bu nedenle, eger duzenli olarak bira (veya alkollu herhangi bir icecek) iciyorsaniz, yaninda birsey yememeye ozen gosterin. veya yiyecekseniz yagsiz yiyecekleri tercih edin.
yaran inci sözlük entry'leri
-
bayburt türkiye haritasından silinse
- kimsenin ruhu duymaz amk
(ospirsizommazki)
- bayburt ne lan
(emekliolupnamazibirakanimam)
- bayburt türkiyede mi?
(bedavaya vermem)
- bayburt il oldu mu lan?
(yuzu guldu picin)
- hangi bayburt
(cuneytinarkini)
- bak kardeşim ayıp ediyorsun bayburt akdeniz bölgesinin incisidir incisi
(donumdaki siyah desen)
- aslında bayburtun başkent olması lazım daha biz yerini bilmiyoruz düşman nerden bilecek
(syspg)
18 mart 2011 galatasaray fenerbahçe maçı
-
galatasaray'ın 131.76 desibel ses rekoruyla önümüzdeki sene şampiyonlar ligi'ne doğrudan katılma hakkı kazandığı karşılaşma.
90'lar sonu 2000'ler başındaki satanizm furyası
-
hey gidi hey metalciliğin metalcilik olduğu dönemlerdir çiçeğim. sokakta yürürken esnafın yarısı metalci sürünüze hipnotize olmuş gibi bakmıyosa adamdan sayılmazdınız. hele o arkadan "bu agşam kedi mi yiyok necatiii? ehahaha" diye bağıra bağıra espri yapan mahalle gençliği. yaptığımızın kıymeti varmış gibi hissederdik. napıyosak artık? adını bile duymadığımız ülkelerin en ünsüz iskandinav tabanlı thrash speed -?!?- gruplarını dinleyip "abi yææ" diye mal mal konuşuyoduk.
devrimcilerin dia-sa'yı kamulaştırması
-
gençliğinde ankaralı bir devrimci olarak istanbul da kurumun genel merkezinde aktif rol almak için gittim
istanbul daki devrimci çeşitliliği ilk başta beni şoka uğrattı aslında
herkes devrimciliği kendi dünyasına göre yorumluyor ve ona göre davranıyordu
evrensel literatürmüş
devrimciliğin etik anlayışı ve hoşgörüsüymüş
nerdeeeee
ev tutmamız gerekiyodu
bende beşiktaşta bi teras katı buldum
şahane bi manzara
binanın sahibi ve sülaleside o binada oturduğu için biraz sorun yaşıyacağımızı düşünerek işe giriştim
ne devrimciliğimizden nede solculuğumuzdan bahsettim
eğer devrimciyiz veya solcuyuz deseydim o manzara, o teras yalan olucaktı
3 kuzeniz hikayesiyle girdim, kurumdan bir arkadaşın anneside geldi kefil oldu
devrimciyiz deseydik evi vermiceklerdi , çünkü hacı amca devrimcileri sevmezdi diye değil
devrimcilerin kira borcu takmadığı tek bir yer yok
hesap ödediği nadir yerler var
devrimcilik bu değildir çok konuştum kurumda ama anlatamadık açgözlü pinti materyalistlere
daha da rezaletini yaşadım,
bi sabah evden çıktık
beni güç bela uyandırdılar ve yarı uykulu yola düştük kuruma gitmek için
yolumuzun üstünde bir süpermarket var ve ordan kahvaltılık bişeyler alıncak
girdik içeri bi ton gezdik aldık falan kasaya geldik ben cebimdeki 20 liği arkadaşa uzattım
gerek yok ya aslı ödüyo dediler neyse ben hala uyuklama modundayım
kuruma geldik ve kızlar kahvaltı hazırlarlarken, süpermarketin sahibinin bizim kuruma ne kadar çok yardım yaptığını falan da öğrenmiş oldum
eski devrimcilerdenmiş o da, zamanın hızlılarından...
kızlar kahvaltıya çağırdığında gözlerime inanamadım
masada ne arasan var, yuuuhhh naptınız dedim
pis pis gülüşleriyle aslında sadece ekmek ve peynir parası verdiklerini öğrendim
vay amk dedim ya
adam o kadar yardım etsin siz gidin onun marketini soyun
şakamısınız lan
bendenizde yüksek tansiyon olması nedeniyle sinirlendiğimden başıma giren ağrıyla balgamlı bi tükrük salladım masaya
bi kaç gün sonrada 18 saatle doğu ekspresle geldiğim ankaradan
uçakla 50 dakikada döndüm
devrimcilik hikayesine de o günlerden beridir girmiyorum
çünkü bu ülkede gerçekten sosyalizmin ne olduğunu bilmeyen devrimciler
hayatında nutuk adlı eseri okumamış kemalistler
kuran açmamış müslümanlar var
ankara erkek kaldırma zirvesi
-
ankara erkeklerinin haince planladıkları karı kaldırma zirvesinin alternatifidir. haydi kızlar gelin şunlara gösterelim bakalım zirve nasıl olurmuş. çatlasınlar adi erkekler! haydi, haydi hepimiz en tangalı en sütyensiz halimizle zirveye! haydi file çoraplar! yalnız kendimiz değil artı birlerimizle beraber coşmaya! haydi!
http://www.soursummitz.org/s/zirve.php?id=3960 burda belirtilen saat ve mekanda, haydi!
- abi bana yazdırdınız bunu da emin misiniz lan bi verim alabileceğimize? hayır yapalım tabi elimizden geleni de...bi de benim nick hiç öyle hatun nicki gibi de değil be abi,bi pillibebek yazsaydı nebiliim bi mistiqkedi yazsaydı olmuyo muydu? daha şık dururdu böyle
- olum napalım, başlığı açacak hatun nicki bulabilseydik zirveyi düzenlemezdik zaten. mistiq son zirvede afişe etti kendini,onu da yemezler,aynı hesap.
- "okurlar da davetlidir" desem miydi ?
- de..de..bi de şey yazabiliyo muyuz abi "deri çizme giyenlere bedava bira" mesela??
- çok belli etmeyelim abi zirvenin fiktif olduğunu? file çorap dedik zaten
- doğru doğru kalsın böyle
- abi bişi dicem
- buyur koç?
- birbirimizi zikmicez di mi? yani noolursa olsun...söz mü?
(bkz: ankara kari kaldirma zirvesi)