hesabın var mı? giriş yap

  • işyerinde, mutfak işlerinden sorumlu tonton ablamız soruyor:

    - siz nereliydiniz?
    - istanbul.
    - yok yok. aslen yani. anne baba dedeniz hepsi istanbullu mu?
    - zamanında anne tarafı saraybosna'dan, baba tarafı iran'dan gelmiş.
    - olsun. insan olması önemli.

    mordorluyum dedim sanki ablaya.

  • s.o.s.

    bir airbus a380 atlantik üzerinde uçmaktadır..
    derken, bir f-16 görünür. avcı jetinin pilotu yavaşlar, airbus'un yanına yaklaşır ve yolcu uçağının pilotunu telsizden selamlar:
    "sıkıcı bir uçuş değil mi meslektaşım, bak şimdi beni izle !"

    jeti aniden hızlandırır, ses bariyerini kırar, hızla baş döndürücü bir yüksekliğe çıkar, neredeyse nefes kesen bir dalışla deniz seviyesine alçalır ve sonra son hızla a380’in yanına geri döner ve yavaşlayıp ; “ne dersin, nasıldı?” diye sorar.
    a380'in pilotu cevap verir: "çok etkileyici, şimdi de sen beni izle !"

    jet pilotu a380'i izler, ancak hiçbir şey olmaz. beş dakika sonra, airbus pilotu telsizden şöyle haber verir: "nasıldı arkadaşım, sen buna ne dersin?"

    jet pilotunun kafası karışmıştır: “ne yaptın ki ?” der. airbus kaptanı güler ve şöyle der:
    ayağa kalktım, bacaklarımı gerdim, tuvalete gittim, kendime bir bardak tarçın çayı, bir dilim havuçlu kek aldım ve sonraki üç gece için işverenim tarafından ödenecek 5 yıldızlı bir otel ayarladım.."

    hikayenin ana fikri; gençken, hız ve adrenalin harikadır, ancak yaşlandıkça ve olgunlaştıkça, rahatlık ve huzur daha önemlidir.

    buna s.o.s. denir ;
    slower. older. smarter.
    (daha sakin, daha olgun, daha akıllı!..)

    hayatin her evresini guzel gecirmeniz dilegi ile….

  • insanı durduk yere 3-5 yıl yaşlandıran durum. özellikle de çevreniz oynamaktan, ortamın odak noktası olmaktan çok hoşlanan insanlardan kuruluysa. artık düğünlerde, düğünün başlangıcından itibaren, nikahtır, fake pastanın kesilmesidir, takı törenidir, oynamaya kalan süreyi kafamda hesaplayabilme yeteneği kazandım. 45 dk kaldı, 30 dk kaldı. özellikle de evlenen kişi yakın arkadaş - akraba ise.

    bu konuda çok da öküz sayılmam aslında, halay türü ve senkronize oynanan kalabalıklar içerisinde kendinizi unutturabileceğiniz, takım çalışması ile icra edilen oyunlara kendi isteğimle katılarak, çiftetelli türü oyunlarda oyunlara çağırılınca, "aabi yorulduk be, siz oynayın" diyebilme çakallığını keşfettim kendimce. çünkü göbek atmalı oyunlarda her türlü hırboluğa maruz kalıp kendinizi bi anda el ayak çırpan 8 - 10 kişinin ortasında zenne gibi bulabilirsiniz. düşman başına.

    hayır bir de ailede bu konudaki tek sığır adam benim diğerleri, utanmasalar "düğün olsa da ortada dönsem" diye evde pratik yapan insanlar, sırf bu yüzden bile "lan acaba gerçek anam babam kardeşim mi lan bunlar" diye düşündüm. abim, tam bir disko kralıdır. benimse kenarda el çırpma yeteneğini kazanmam 25 yılımı aldı. adam bi dalar ortaya bi damadı çeker kenarı 1-2 dakika altından üstünden girer ordan burdan fırlar, bi anda yanınızda biter. adam tam olarak şöyle. tövbeler tövbesi, ben bu özgüvene sahip olabilmeyi rüyamda bile göremiyorum lan.

    abim evlendiğinde bile damatlıklarla pistin orta yerinde hani şu romanların mı bilmiyorum tam, yerde dizlerinin üstünde çamaşır yıkarcasına yaptıkları dans figürünü icra edip, müstabel kayınpederini renkten renge sokmuş adamdır. off yazarken bile içim şişti yeminne. adam orda "noluyo lan, kimlere veriyoruz bu kızı, bu nasıl damat, azcık ağır ol lan" demiştir içinden. ama yeni taktik de buldum tabi fotoğraf makinasını kullanıyorum artık, insanlar oynarken ben fotoğraflıyorum, nerden baksan 1 saat kazandırıyo bana, 4 kere de sigaraya çıksam 10'ar dakikadan 40 dakika. 1 kere de telefonla konuşuyorum ayağı çektim miydi. nerden baksan 1 saat falan kalır köşe kapmaca oynayacağım.

    bak gerçekten, yılların birikimi bunlar, biliyorum bizim sayımız çok fazla, sessiz bir kalabalığız biz oynayamayanlar. partisini kursak iktidarı sallarız. örgütlensek, liderler seçim öncesi ziyaret eder.

  • platonik aşkına kendi çapında şefkat gösteren duygusal yazar hareketidir. ayrıca bu platoniğe sürekli "eheh bu entrynizde çok güldüm :)" gibi mesajlar atar ama bundan fazlasına gözü yemez, mouse ile okşamaya devam eder gelecek adına hayaller kurarak...

  • arkadaş vaaar, arkadaş var..

    - kuş öttü mü aynştayn? helelelhehehehehe
    - yapmayın nolur ühü
    - çavuşu tokatlıyo musun la? optik? ehehehelelelehehe
    - ühü siz kötü çocuklarsınız..
    - mına godumun aynştaynı seniii..
    - ühü..