hesabın var mı? giriş yap

  • görüntüdeki tüp oksijen (o2) tüpü değil, azot(n2) tüpüdür. sanayide gaz altı kaynağında koruyucu gaz olarak kullanılır, ayrıca elektrik-elektronik sistemlerinin bulunduğu su ile söndürme yapılamayacak alanlarda söndürücü(boğucu) gaz olarak da kullanılır.

    tüpü taşıyan kişiler çelikçi/kaynakçı büyük ihtimalle kıyafetlerinden belli. azot gazının yangın söndürmede de kullanıldığını biliyorlar muhtemelen ancak açık havada işe yaramayacağını kestirememişler. eğer o tüp oksijen ile dolu olsaydı manzara çok daha şenlikli olurdu kesinlikle.

    kaldığınız yerden dalga geçmeye devam edebilirsiniz.

  • yalnızlık...

    derin ve sesiz yalnızlık...

    kalabalıklar içinde kalınan yalnızlık...

    sadece yalnızlık....

  • yazarların gözlemlerini ortaya dökecek başlık.

    kendimden başlayayım;
    düşünce olarak dünyayı ele geçireceğimi sansam da, en fazla; bir karış etek giyip bütün şehri peşimde gezdirirdim. kimseye de vermezdim.

  • 1997 yilinda 39 yasindayken annapurna'da cig altinda kalarak hayatini kaybetmis efsanevi rus kokenli kazakistanli dagci. 8000 metre ve uzerindeki zirvelere tam yedi kere oksijensiz tirmanmistir. olumunun uzerinden neredeyse 10 yil gecmesine ragmen hala bazi yuksek irtifa hiz rekorlarinin sahibi kisidir. butun bu basarilari, hayattayken kendisine 'himalayalar'in tiger woods'u' yakistirmasinin yapilmasina sebep olmustur.

    dagcilik basarilarinin yaninda, kendisi en cok 1996 everest trajedisinde yaptigi kahramanca kurtarislar ile bilinir. kendisi, zirveden donmekte olan bazi dagcilari 8400 metre irtifada yakalamis olan ani bir firtinada, gozgozu gormez bir haldeyken yardim icin cadirinden cikmis ve dagda olmek uzere olan ve yon duygusunu tamamen kaybetmis 3 dagciyi teker teker resmen cadirlarina kadar surukleyip donmaktan kurtarmistir; akabinde daha yuksek bir irtifada yardima muhtac durumda olan ve kendisinin de rehber olarak dahil oldugu grubun lideri scott fischer'a yardim etmek icin tirmanmis, malesef cabalari fischer'i kurtarmaya yetmemistir. butun bunlari everest'in zirvesine oksijen tupu kullanmadan gerceklestirdigi tirmanistan hemen sonra yapmistir.

    olmeden once yazdigi the climb adli bestseller kitabi, 1996'daki trajedi hakkindadir ve ayni kitapta jon krakauer'in ayni olayi temel alan kitabi into thin air'de kendisi hakkinda yaptigi bazi suclamalara cevap verir.

    hayatini kaybettigi annapurna eteklerinde adina yapilmis mutevazi anitta kendisine ait su sozler yazar:

    "mountains are not stadiums where i satisfy my ambition to achieve, they are the cathedrals where i practice my religion - daglar, basarma hirsimi tatmin ettigim stadyumlar degil, dinimi tatbik ettigim katedrallerdir"

  • bugun ustsuz guneslenenlere hallenecekler. yarin "bunun bikinisi cok kucuk, avucici kadar" diye kovacaklar. obur gun "hasemadan dizinin yukarsi gorundu aboooov" diye kovacaklar. bu isin matematigi, bunlarin sistematigi bu. hic sasmaz.

  • etkileyici bir piskopattır.

    hakkında bilinenlere bakılırsa hem genetik olarak çok normal doğmaması hem de annesinin onu sürekli aşağılaması/kötü davranması nedeniyle psikolojisi iyice bozulmuştur.

    aslında sadece yaramaz bir çocuk da olabilir. genetik olarak normal doğup doğmadığı konusunda kesin bir yorum yapmamalıyız. küçük hayvanlara (börtü, böcek, karınca, kertenkele vb) zarar vermek erkek çocukları arasında çok sık yapılan bir şeydir. kendisi ile ilgili erken çocukluk dönemi verileri ise sadece hayvanlara zarar veren bir çocuk olduğu yönünde. dolayısıyla çok yaramaz bir çocuğa ailesinin çok yanlış şekilde davranması, kendisinin sevilmediğini sürekli olarak hissetmesi, onu bu derece ciddi psikolojik sorunlara iten nedenlerin başında geliyor gibi görünüyor. (elbette üzerinde çok tartışılması gereken ve sanırım asla kesin bir sonuca ulaşamayacağımız bir konu bu)

    edmund'u diğer seri katillerin birçoğundan farklı yapan ise cüssesi falan değil zekası. sonuçta bu kategoriye giren bütün katiller seri olana kadar yakalanmamayı bir şekilde başarabilen tipler. neyse bu da uzun tartışmaya açık bir konu.

    dönelim tekrar edmund'a, zekanın da çeşitleri vardır bildiğimiz gibi, matematiksel zekası çok yüksek olan biri sosyal açıdan düşük bir zekaya sahip olabilir mesela. edmund'da gördüğümüz şey ise epeyce yüksek bir sosyal zeka. insanları inceliyor, anlıyor, nasıl davranması gerektiğine karar veriyor ve kendi hedefine ulaşmak için insanların istediği şekilde davranıyor. polisler tarafından sevilmesi buna güzel bir örnek. aynı şekilde büyükannesi ve dedesini öldürdükten sonra iyileştiği neden gösterilerek akıl hastanesinden çıkarılmasının nedeninin de bu olduğu yaygın görüşler arasında. akıl hastanesindeyken gözlem yapıyor, nasıl "normal" davranacağını belirliyor ve uyguluyor. aynı şekilde otostop çeken kızları arabasına binmeye ikna etmek için de, camı açıyor, çok ilgisiz davranıyor, saatine bakıyor ve acelesi varmış ve kızın arabaya binmesini çok da önemsemiyormuş gibi davranarak güven oluşturuyor.

    hapishanede verdiği röportajlarda güzel konuşması, oldukça kibar bir insan izlenimi uyandırması, bazen annesini öldürürken hissettiği şeyleri anlatırken ağlama numarası yapması falan da nasıl davranması gerektiğine bildiğine dair güzel örnekler.

    edmund kemper'i daha farklı kılan özelliği ise yakalanmamış, kendisini yakalatmış olmasıdır ki çok ama çok önemli bir fark.

    dip not: seri katillerin yaklaşık %31'inin zeka seviyeleri normalden üstünde, 10 seri katilden 9'u erkek.

  • 1997'deki ben. 2007'de de bunun 40'lık modeliydim. isteyip de imkân ve fırsat bulamamaktan değil. baba tarafımın neredeyse tüm erkekleri ya -babam gibi- şoför, ya tamirci, olmadı oto yedek parçacısı. rahmetli kardeşim 15 yaşında kamyon kullanıyordu. bense kamyonumuzun plakasını bile hafızama nakşedemedim.

    ilgi diyorum, olmayınca olmuyor. piyangodan sıfır araba çıksa satar daha lüzumlu bir şey alırım.

  • şeriatçı taliban'ı atatürk'e benzeten birinden başka türlü bir açıklama beklenemezdi zaten.

    asıl bu kaçkınları ülkeye dolduranlar abd'nin bop projesine hizmet etmektedir ve abd ve ab'nin taşeronluğunu yapmaktadır.

    koltukta kalma karşılığında mültecileri türkiye'de tutma pazarlığı yapanlar amerikancı olmuyor da, bunların kendi vatanlarına dönmesi gerektiğini savunanlar mı amerikancı oluyor? hadi oradan!

  • https://pbs.twimg.com/media/blwdkvfcuaauw0a.jpg

    hani bu adamın yaptıklarını beğenirsiniz, beğenmezsiniz. o sizin tercihiniz. fakat, bir muhalif nasıl olur diye soracak olursanız işte böyle olur. oraya ne bir örgüt getirdi. ne gencecik çocukları çakalların önüne attı. ne parti propagandası yaptı. milletvekili olmanın getirdiği güç, hediye çeki alma dışında da kullanılabiliyormuş demek ki değil mi?

    az çok insanlara örnek olsun. muhalefet aktiflik gerektirir. yürek gerektirir. öyle meclis kürsüsünde milleti gaza getirip, kuyruğu sıkışınca arazi olanların yaptığı şey değildir. budur.

    bu gezi parkı olayı ne şekilde sonuçlanırsa sonuçlansın, sırrı süreyya önder, orada ona oy vermiş insanların yapmasını istediği her şeyi yaptı. ha burada yine bir takım aşırı solcular tarafından eleştirilecek. ne yapalım, olsun o kadar.

  • senden ayrılmadan önce o kişiyle tanıştığını, bir kaç özelliğini senden daha çok beğendiğini,o kişiyle evlenme olasılığını çok yüksek gördükten sonra seni terkettigini ispatlayamam ama yemin edebilirim.