ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
game of thrones'un finalinde tahta geçecek kişi
-
lannister sgk'yı batırdı mı batırmadı mı? ilk önce bunun cevabını verin.
sancaktepe'de magandayı paketleyen polisler
-
arabaların markası ve içinden çıkan tipler, lüks arabalar ve kekolar, barzolar, silahlar. helal olsun polis kardeşlerimize.
edit:aşağıda 'gelmiş hemen polise bişey olmazcılar' diye entry giren bi parisli var. komik parisli.
başlığa destek lütfen, başka bir maganda olayı, bir kadının canına malolan bu maganda şu an firari imiş (bkz: 18 ocak 2022 tarihli trafik cinayeti)
çocukları döverek ders anlatan öğretmen
-
şimdilerde öğretmenler yerden yere vuruluyor. eskinin öğretmenleri ise sürekli övgü alıyorlar.
manyak mısınız millet?
bundan 15-20 yıl öncenin öğretmenleri için "dayak" sıradan bir ders anlatma aracıydı. yaşım 39, benim ve benden daha yaşlı neslin ilkokul ve ortaokul yılları tokat ve sopa manyağı olarak geçti.
çok uslu ve uyumlu bir öğrenci olsanız bile, ortalama hafta 1-2 kere sıra dayağı yiyordunuz.
sıra dayağı nedir bilir misiniz? ana babanıza sorun, anlatsınlar.
birini son kez gördüğünü bildiğinde oluşan duygu
-
bu duyguyu çoğu kişi bilmez çoğu kişi o anın son an olduğunu bilmez. bilmek istemez belki de, belkide görüşme ihtimalinin olacağını düşünür ister istemez. hayat bu ne olacağı belli olmaz diye düşünür, içten içe ve bilinci kavrayamaz o anın son an olduğunu.
ama, insanoğlu bilmeli ve ona göre yaşamalı, en azından aklında tutmalı bu tip şeyleri.
yabancı uyruklunun asansörde kadın istismarı
-
yabancı uyruklu nedir ya? sanki norveçli alman falan, düpedüz şuna mülteci desenize. anahaberlerde de durum aynı, mülteci suriler diyemiyorlar
murathan mungan
-
"azı karar" olmadı hiç sevmelerim, hep "çoğu zarar" dedikleri kadar sevdim.
bilinen en şaşırtıcı tarihi bilgi
-
israil devletinin kurucusu ve ilk başbakanı istanbul hukuk fakültesi mezunudur.
perran kutman
-
kendisi (sanıyorum) bir röportajında (bkz: kemal sunal) ile dostluğunu şöyle anlatır;
"kemal benim çok çok eski arkadaşım. neredeyse 50 yıl. 50 yıl olmasa bile, nereden baksan bir 45 yıl var geride. o yıllarda başladı dostluğumuz kemal'le...
çok güzel şeyler paylaştık; her şeyden önemlisi de parasızlığı paylaştık. en parasız günlerimizde, ben aksaray'da oturuyordum, kemal ise zeyrek'te. taksim'den çoğu zaman birlikte yürürdük. karlı günlerde, köprünün açılmasını beklemeden, 'pencereden kar geliyor, aman annem gurbet bana zor geliyor' türküsünü söyleyerek beni eve bırakırdı kemal.
bir gece elimden anahtarı alıp, dış kapıyı açmaya çalıştı ki; kapıya sokar sokmaz kırıldı, elinde kaldı anahtar. anahtar kırılınca bana dönüp aynen şöyle dedi 'kerpetenin var mı?' dedim ki 'kemal, ben genç bir bayanım, tamirci değilim, kerpeten ne arar bende!' son çare uyandırdık evdekileri, gelip kapıyı açmak zorunda kaldılar...
parasız yıllarımızda birlikte çok turne yaptık. iki oyun arası soframızı kurardık bir iskemle üzerine; taze ekmek ve ton balığı yerdik birlikte...
o günlere, o parasızlığa, o günkü aklımızla dönmeyi çok isterdim. kemal keşke şimdi de aramızda olsaydı ve biz yine o yıllara dönebilseydik."
debe editi olsun bu.
zonguldaklı madenciler
-
biraz yukarıda kalsın diye ben de bir şeyler karalayım. dedesi ve babası zonguldak maden emeklisi olan biriyim ama bu yaptıklarının iki gün sonra tamamen unutulacağını düşünüyorum.
adamlar günlerdir kimsenin giremediği, giremeyiz tehlikeli dedikleri yerlere kazma kürekle girdiler. işlerini bildiğim için zaten onlar için zor bir şey değil. fakat bu insanları hep böyle günlerde hatırlamamız çok yanlış. belki bir gün istanbul'da bizi enkaz altından çıkarırken konuşulacaklar hepsi bu.
bu adamları oraya ilk günün sabahı uçak, helikopter gibi araçlarla göndermeyen organizasyona da ne desem az. üç, beş kişi daha hayatta olurdu.
allah onlardan razı olsun, içlerinde tanığım kişiler de var, hepsine selam olsun.
ahmet ercan'ın hocam yerine bilgem deyin önerisi
-
insanların şu "hocam" hitabıyla alıp veremediklerini hiçbir zaman çözemeyeceğim. altlık-üstlük kaygısı gütmeyen, karşıdakine gereken saygıyı veren müthiş bir hitaptır. bilgem ne lan? yok allah diyelim anasını satayım.
31 aralık 2014 yeniçerinin noel baba'yı kovalaması
-
antalya doğumlu adamın, ordu eliyle büyütülmüş balkan kökenli ortodoks yetimler tarafından kovalanması.
arka sokaklar klişeleri
-
masa başında bir olayla ilgili bilgiler ruza babaya anlatılırken, bir cümleyi bütün polislerin parça parça söyleyerek tamamlaması.
"annesi bir lokantada çalışıyor"
"liseye giden de bir kardeşi var"
"babası ile annesi 3 yıl önce ayrılmış"
"babası ayrılmak istememiş ama" gibi.