hesabın var mı? giriş yap

  • kedileri neden seviyoruz sorusunun cevabı olan video.

    karşısındakinin de bir bebek olduğunun farkında olduğu için nahifçe, korkutmadan zarar vermeden alıyor yavrusunu.
    bu kibarlığın, nahifliğin yüzde birini bile yapmayan ve ders alması gereken o kadar çok insan evladı olduğunu düşündüğümüzde takdir ettiğim kedidir.

  • çalıştığım yerde mutfak işlerine bakan bir ablamız var. yaklaşık 14 yıldan beri site içerisinde bir dairede kirada oturuyor. kirası geçtiğimiz eylülde 4.500 tl'den 7.500'e çıkmış. kendi söylemine göre mevcut sitede 20 binden aşağıya kira yokmuş.

    ev sahibi yaşlı bir çiftmiş. adam pandemi döneminde eşinin işsiz kalmasından dolayı 1 yıl zam yapmamış.

    gelelim meseleye...

    adam evini satmak istiyormuş. durumu anlatmış bunlara. bunlar da yokuş yapıyorlar çıkmamak için. evi almaya gelenler evi bu haliyle değil, uğraşmamak için kiracısız almak istiyorlar. dahası 16 yıllık kiracılık döneminde evi bırak boyatmayı, çivi bile çakmıyorlar. eve gelen alıcılar yaklaşık 300 binlik tadilat ücretini fiyattan düşmek istiyorlar.

    bu sabah ev sahibi adam arayıp rica minnet etti bu arsız köpeklere lütfen çıkın çok zor durumlar yaşıyorum diye. kadının girdiği halleri görmeniz lazım. burnundan kıl aldırmıyor! sonra kocasını aradı. kocası da dur sen bak ben napıyorum onlara dedi. kocası olacak ahlaksız da adamı arayıp çıkmak için 200 bin lira istemiş. adam da mecbur kabul etmiş. büyük sevinçle anlattı olayı ofistekilere. "nasıl ablacım iyi yaptık değil mi?" dedi bana. yaptığınız ahlaksızlık abla dedim. sapına kadar haksız olduğunuz bir davadan cebinize 200 bin lira koyacaksınız diye de ekledim.

    başladı işte ben şimdi taşınsam 20 bin taşınma, bilmem ne kadar depozito, bilmem kaç para kira falan...

    adamın sorunu değil ki bu sizin sorununuz ablacım. adam sadece sahip olduğu bir malı satmak istiyor ve başına gelenlere bak.

  • yeşilçam filmlerindeki halkın takımı fenerbahçe'nin geri dönmesini ve en güçlü şekilde karşımıza çıkmasını istiyorum. en klas seviyede ve en yüksek kalitede yarışalım, rekabetimiz ülke futbolunu ihya etsin, iflas ettirmesin şu an olduğu gibi. kardeşliğimizi pekiştirsin. bu duygulardayım.

    6 sene sonra gelen edit: adam pisliğin teki çıktı rıza baba.

  • aa ne hoş, böyle bir başlık varmış, anlatmak istediklerimi glen hansard'ın mı, marketa irglova'nın mı, yoksa the swell season'un mu, belki de falling slowly'nin ya da once'ın mı başlığına yazsam diye kararsızdım.

    böyle bir çift eskiden mevcuttu, kendilerinin tatlı, herkesin önünde bolca anıları yaşanan, güzel bir gönül ilişkileri vardı. gönül ilişkileri, çoğu sanatçı çift gibi ortak bir sanat eseri de ortaya çıkarıyordu, beraberce bir filmde de başrollerde oynayıp o film için yaptıkları müzikle akademi ödülü de aldılar. bu kadar efsanevi bir aşkın, zamanla aslında o kadar efsanevi olmadığı, tarafların farklı beklentileri ve hayat tarzlarının olduğu ortaya çıktı ve kendileri sessiz sedasız ayrıldılar. ancak ortada bir grup ve geride kalan bolca başarılı eser ve bunlara bağlı da birçok anı vardı. bunca anıyla ne yapılacağı bana bile dert olmuştu.

    bu çiftin varlığı sona erdikten sonra, belli bir zaman geçtiğinde marketa irglova'nın evlenip izlanda'ya taşındığını öğrendik. orada solo albümler kaydetti, albümlerin kayıt aşamasında eşi mio'nun da kendisine yardım ettiğini paylaştı, sonra bir bebek sahibi oldular ve her şey çok yolunda gözüküyordu. her paylaşımını "oh ne güzel de hayatı daha da iyiye gitti kadının, müzikle ilgili tek alakası glen hansard'la olan grubu olmadı, glen hansardsız da bir şeyler yapmaya devam etti," diye takip ettim, müziği yine çok güzeldi tek başına da, fotoğraflarında da gözlerinden ne kadar mutlu olduğu belliydi.

    glen hansard da yine kendi irlandalı müzisyen arkadaşlarıyla da bol bol turneler yaptı, konserler verdi, o da solo albümler yaptı.

    ve zaman zaman birbirleriyle ve eski projeleriyle ilgili de paylaşımlar yaptılar, en çok hoşuma giden buydu. glen hansard'ın bir başarısını marketa irglova da paylaştı, aynısı diğeri için de geçerliydi. bir araya gelip birlikte performans sergiledikleri de oldu.

    ve yenice vakitlerde glen hansard da evlenip çocuk sahibi oldu.

    geçen günlerde, glen hansard, eşi ve bebeği, izlanda'ya gidip marketa irglova'nın evinde konuk oldular ve onun ev stüdyosunda mio'nun da desteğiyle birkaç ev kaydı yaptılar. eşler, bebekler, çocuklar ve iki arkadaş kalabilmiş eski sevgili, bir evde birlikte sanatla ilgili faaliyetlerde bulundular. işte nezaket, medeniyet ve olgunluk budur. bir eski gönül ilişkisi, aradaki sevgi ve bağ, paylaşım ve ortaklıklar esasında aşka değil de arkadaşlığa dayanıyorsa ve taraflar bunu başta fark edemeyip aşk zannetmiş ama sonradan mevzuyu çözebilmişlerse bu şekilde bir araya gelebiliyor, böylece geride kalan ortak eserlerin yenileri de yaratılabiliyor. gerçekten egoların konuşmadığı, hakiki bir sevginin ve saygının mevcut olduğu ayrılıklarda insanlar ayrıldıktan sonra diğer tarafın gerçekten mutlu olduğunu görünce kendileri de mutlu olabiliyorlar, marketa irglova'nın glen hansard için yaptığı "seni bir eş ve bir baba olarak görmek kalbimi sevgiyle dolduruyor, bu potansiyeli bir gün çok güzel bir şekilde doğru biçimde kullanacağını biliyordum," paylaşımı benim çok hoşuma gitti, kadının "bu potansiyel madem vardı, niye bizde olmadı?" diye bir an bile düşünmediği o kadar açık ki, içtenlikle aksini rahatça paylaşabilmiş, gözünden belli bazı insanların içtenliği ya, canım benim.

    keşke eşken, sevgiliyken beraber müzik yapan, sanat yapan her çift ayrıldıktan sonra da bu çift gibi davranabilse. hala lisa hannigan ve damien rice düetleri dinleyebilirdik, başka bir henry lee daha ortaya çıkabilirdi.

  • konya ovası, çukurova ve harran ovası gibi devasa büyüklükte tarım alanları olan bir ülkede gerçekleşmiştir.
    ek: menderes ovası ve söke ovasını da eklemem istendi.
    ek 2: çarşamba ovası, trakya ovası ve daha niceleri.
    bu büyük tarım arazilerinden sadece birkaçı bile bizim ülkemiz büyüklüğündeki bir ülkenin bütün tarımsal ürün ve gıda ihtiyacını karsiyalabilecek potansiyle sahip. hal böyleyken halâ dışardan tarım ürünü ithal etmemiz, bu konuda kıtlık çekiyor olmamız ciddi anlamda düşünmemiz gereken bir konu.
    örnekte olduğu gibi günü kurtaran hareketler bize birşey kazandırmaz ve ufak bir gösteri olmaktan öteye gidemez.

  • türkiye'de olması muhtemel olay. evinize hırsız giriyor. kameraya çekip polise gidiyorsunuz. polis bir şey yapmıyor. sepetliyor sizi. sonra youtube'a görüntüleri veriyorsunuz. hoppaaaaaa sabıkalı hırsız afakan tepecikoğlu, hakkınınzda suç duyurusunda bulunmuş. bunun mahalleden arkadaşları evinizin önüne gelip, "adi herif. beni nasıl ifşa edersin? özel hayatım o benim" diye bağırıyor.