ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
-
barmen (şeytan tüyü olan bir kenar mahalle delikanlısı)
kadın (rock bar müdavimi tikky, değişik bir hanım)
barmen: (yüksek sesle ama ölçülü) bu gece bize gelsene?
kadın: ay ben salak mıyım size geleceğim?
barmen: ben her gece bize gidiyorum, salak mıyım ben şimdi?
bal porsuğu
-
afrikada bir iğnesiyle kaplanı deviren arılar vardır. bunların kovanlarına hiçbir canlı yaklaşmaya cesaret edemez. ancak bal porsuğu balı sever...
yıllar sonra bir edit: "afrika'da kaplan yoktur. kaplanın anavatanı asya'dır. " bunu ısrarla yazan tüm yazar arkadaşlarımın emeğine sağlık.
yıllar sonra ikinci edit: john hartigan'dan ; bal porsuğu balı sevmez. aslında ayılar da balı sevmez. onların meselesi, kovanların içindeki larvalardır. bedava proteindir onlar için, uzun süre idare eder.
slim fit gömlek
-
göbekli genç berberlerin ve street fashion (çakmacı) dükkan sahiplerinin vazgeçilmezi.
evde yalnız uyurken salondaki lambanın açılması
-
dün gece başıma gelen hadise.
rasyonel bir insan olduğum için soğukkanlılıkla ihtimalleri düşünmeye başladım.
- herhangi bir misafir beklemiyor olsam da ailemden biri gelmiş olabilirdi.
- ışığı açık unutmuş olmama rağmen yeni açılmış gibi algılayabilirdim.
- acemi bir hırsız girmiş olabilirdi.
elime parfüm şişesini alıp hafifçe salona doğru yürüdüm. floresan titreyip duruyordu. baktım pencerenin önünde pelerinli 5-6 yaşlarında bi kız çocuğu. saçları hafiften yüzüne düşmüş. yüzü bembeyaz. kapkara gözlerini bana dikmiş. elinde gözleri oyulmuş bir oyuncak bebek var.
korkudan titreyerek yaklaştım. karşısında çömeldim. usulca yaklaşarak "merhaba küçük kız, nasıl geldin buraya, annen nerde" diyecektim ki bi anda cesaret geldi, omuzlarından tutup kafayı gömdüm. burnunu tutup yerden doğrularak kalktı, üzerine doğru bi hışımla uçan tekmeyi salladım. ağzını yüzünü dağıttım. koydum kapının önüne.
ne lan öyle asırlardır aynı yöntemle milleti korkutmalar. burdan ruhlar alemine sesleniyorum. tamam, iletişim kurmaya çalışıyorsunuz, bi derdiniz var belli ama biraz güncelleyin oğlum kendinizi. yeni yöntemler bulun. öyle tuvalet penceresinden bakmalar, koridor ışığını kapatınca oturma odasına kadar kovalamalar, üst katta misket oynamacalar, geceleri pencereden belirmeler, ahtapot gibi yatağın altından kolu uzatıp açıkta kalan ayağa dokunmalar, gecenin en sessiz anında kulağa isim fısıldamalar, gecenin üçünde kırmızı görmüş boğa gibi ayağı halıya sürtmeler.
evet bunları yaptınız. ama modası geçti. yeni yöntemler bulmanız gerek.
anneanne ile diyaloglar
-
- napıyorsun?
- yazı yazıyorum, sözlük gibi, rehber gibi bir şey...
- para veriyorlar mı?
- yok
- enayi misin sen?
vizeye midterm diyen insan tipi
-
ingilizce eğitim verilen bir üniversitede normal olan durumdur.
vize ne lan. hangi ülkenin vizesini alıyoruz?
(bkz: ne diyem mahmut mu diyem)
kişinin kendisini en özgür hissettiği an
-
denizde herkesi geride bırakıp, açıklara doğru yüzülen zamanlar. çekip gitme isteği hat safhada oluyor mutlu mutlu..
en karizmatik ad soyad kombinasyonları
-
(bkz: klaas-jan huntelaar)
muharrem ince 15 temmuz gecesi neredeydi
-
15 temmuz gibi sıcak bir yaz gecesinde kalın deri montuyla...
fotoşop yaptınız bari tshirt lü yapın dedirtmiştir.
mühendisleri sinir eden sorular
-
-ne okudun sen?
-metalurji ve malzeme mühendisliği.
-hava durumunu artık senden öğreniyoruz o zaman?
-?!