ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bir otomobilden %193 vergi almak
-
(bkz: bmw 330d)
fabrika çıkış fiyatı:92.000tl
almanya*türkye* gemi ile nakliye(sigorta dahil):1.000tl
borusan holding karı:3.000tl
istanbul dan bayinin olduğu şehire nakliye(sigorta dahil):1.000tl
bayii karı:3.000tl
bayi satış fiyatı:100.000tl
ötv(%145):145.000tl
kdv(%18):44.100tl
trafik sigortası:400tl
trafik dosya bedeli:400tl
motorlu taşıtlar vergisi(6 aylık):3.100tl
aracın müşteriye anahtar teslim maliyeti: 293.000tl
sonuç:sıfır km 2014 model bir bmw 330d(sdrive ve zf 8hp ile) münichde herhangi bir bmw bayisinde anahtar teslim: 45.000euro iken borusan oto avcılarda anahtar teslim:100.000euro fiyatla satılmaktadır.
https://www.bmw.de/…e_de&name=e8s5i3d3#model_engine
|._||_q
tayyip erdoğan'ın hiç yorulmayıp hastalanmaması
-
böyle insanlar için genellikle "tık diye gitti " tabiri kullanılır.
londra vs paris vs roma vs barselona
-
barselona'nin daha guncel sayilabilecek cok guzel bir mimarisi vardir ve her yeri birbiriyle uyumludur. yani bizdeki gibi dolmabahce'nin arkasinda sik gibi gokdelen yoktur affedersin. denizi var, iklimi guzel, fc barcelona'nin sehri, yemekler guzel falan derken en yasanilabilir yer burasi gibi gozukuyor. ancak digerlerine gore suc orani daha yuksektir diye tahmin ediyorum, %100 emin olmamakla birlikte. insanlarda bi londra'daki kadar saygi yok mesela etrafina karsi. ama yine de sahsen metropol de sevmedigimden mutevellit, bana gore en yasanilasi sehir burasi bu dortlunun icerisinde.
roma cidden tarihi dokusu itibariyle mukemmel bir sehir. abdullah gul'un de dedigi gibi adamlar tarihi eserlerin etrafina abidik gubidik seyler yapmadan cok guzel korumuslar. vatikan'i falan da kattigin zaman turistik olarak en gorulmesi gereken yer burasi diye dusunuyorum. tabii buranin da iklimi, denize yakinligi falan avantajli yanlari.
paris'in de ic kismi, ki baya buyuk bi alan yapiyor burasi, cok birbiriyle uyumlu mimari binalardan olusuyor. yani herhangi standart bir apartmani turkiye'de olsa "aa ne guzel" diye fotografini cekersin, o derece. ama tabii bu durum boyle cunku bildigim kadariyla 1800'lerde adamlar sehri komple yikip bastan yapmislar. onun disinda tabii eskili yenili cok guzel mimari eserler var; buyuk ve kucuk saraylar, sacre coeur, eyfel kulesi, opera binasi, vs. yine cok guzel sanat/tarih muzeleri var gezmek icin, louvre tabii ki en meshuru. tum bunlari gecin, elinize bi gul sarabi alip sen nehri kenarinda arkadaslarinizla takilmak bile cok guzel.
londra'da maalesef cok kalamadim, sabahtan aksama gezdim sadece. mimari butunluk olarak bence diger uc sehrin gerisinde kaliyor. bi de cok kozmopolit ve mutfak olarak da tabii ki ingiliz mutfagi diger uclunun yine cok gerisinde. en buyuk avantaji ingiliz medeniyetinde yasamak ve ingilizce konusabilmek bana gore. tabii bir de mukemmel tarih/bilim muzeleri ve bu muzelerin en guzel yani da istemezsen para vermek zorunda olmaman. buna ragmen su 4 sehir arasinda hangisinde yasamak istersin deseler son sececegim londra olurdu.
ayrica bu versus'ta amsterdam, tokyo, new york, prag eksik yazan arkadaslar gozume carpti. bi kere prag ve amsterdam bu sehirlerin ayarinda degil. zaten su amsterdam'i ne diye bu kadar abartiyosunuz anlamiyorum, tek olayi kanallari olan bir sehir, onun da kralini gormek icin giethoorn'a gidin. red light veya ot icmek diyosaniz o zaten hollanda'da her yerde var. new york ve tokyo da cok farkli klasmanlarda kaliyolar, yani cok farkli kulturleri var, avrupa sehirleriyle tam bir kiyaslama yapamiyosunuz. bence bu vs'de esas eksik olan sehir istanbul'dur. istanbul'u eger ecnebilerin kendi sehirlerini korudugu gibi koruyabilseydik tartismasiz bu vs'de acik ara birinci gelirdi ama su an icin carpik yerlesmesi ve mimari ucubeleriyle biraz darbe yiyor bu konumu.
yılmaz erdoğan
-
bir değil iki güzel kadının başrole aşık olduğu ve başrolün onlara sürekli hayat dersi verdiği bir senaryo yazmış. yetmemiş yönetmiş. o da yetmemiş başrole de kendini koymuş. adam resmen dizi adı altında kendini tatmin edecek bir şey çevirmiş. yaşlısın, çirkinsin, fakirsin, sicilin temiz değil… ama herkes sana hayran öyle mi? resmen andropoz oyalanması, ego tatminine çevirmiş diziyi.
12 mart 2015 oy butonlarına basınca sararması
-
sozlukte gun gecmesin farkli aktivitelerle karsilasmayak. bu da beklentimiz disinda gelisen bi durum. artik frenler bosaldi, yonetim direksiyonu duvara kir. az once de 8 kez internal server error hatasi verdi, yonetim artik sik bizi.
edit: herkes denemeyi bende yapinca entry debeye girmis asdfsshsgsgsg, ayrica tesekkurler. (bkz: dünün en begenilen entry'sinin sahibi olmak)
(bkz: gecen haftanin en begenilen entry'leri) 1.
sözlükçülerin ihtiyacı olan nakit para
-
700 bin tl.
bir arkadaşa saat alacağım kendisi bakan.
gerisi gelir zaten.
4 ocak 2022 ekşi sözlük profil güncellemesi
-
şoke eden bir şey. tam da hülya teyze ile ahmet hakan’ın rakı masalı fotoğrafı hakkında yorum yazarken güncellendi arayüz, insan bir önceden haber eder!
bu arada bok gibi olmuş.
yıllar sonra gelen edit: 2024 yerel seçimindeki chp başarısı sebebiyle 02.04.2024 itibarıyle kullanmış olduğum özellik.
ilk profil fotoğrafım yerel seçim sonuçları oldu, şu haritanın güzelliğine bakar mısınız?:
https://ibb.co/frm9x92
kedi canını senin
-
- ve benim prenses sürreyam, tatlı, munis ve beni de çok seviyor... doğru mu?
- doğru inşallah...
- lan adam gibi cevap versene! doğru mu değil mi?
- doğrudur inşallah ama tam emin değilim. 2 şık vardı, salladım, doğrudur inşallah.
- kedi canını senin!!!
6 şubat 2024 acun ılıcalı'nın delirmesi
-
adam sanki turkiye'nin durumuna, politikacilarin yaptiklarina, ulkedeki fakirlige, hukuksuzluga sinirlenmis gibi yaziyorsunuz. gonullulerden biri topu cemberden geciremeyince kavga cikmistir, o da ona sinirlenmistir. ne baslik aciyorsunuz bir seymis olmus gibi?
moderatörlerin olan biten'de duyuru yaptığı günler
-
ne günlerdi be. sarı ışık yanar, sık yapılan hatalar konusunda moderatörler esprili bir dille yazılar yazardı. arada bazıları bokunu çıkarardı ama olsun. format vardı en azından. troll'ler bile bazı kavramlara saygılıydı.
evlenen, kitabı/albümü çıkan, tv'ye/radyoya çıkan yazarlar duyurulurdu. o kadar fakirdik ki mum ışığında entry girer, karmayı karneylen alırdık.
sonra işin içine para girdi. daha çok para girdi. israil tohumuyla ekilmiş domatesler gibi tadı tuzu kaçtı buraların.
7 mart 2019 netflix ırkçılık rezaleti
-
türkiye'de zenci ırkçılığı olmadığı gibi türkçede de zenci ırkçılığı yoktur. zenci ya da siyahi ikisi de ofansif kelimeler değildir.
rezalet puanım 0/10.