ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ekmeleddin ihsanoğlu'na ekmek fiyatının sorulması
-
ilk kez bir akit muhabirine acımamı sağlayan videodur. ekmel bey, "ekmeğin fiyatı 1 tl, halk ekmek'te de 60 kuruş" cümlesiyle aparkatı çakmış, "cevabım yeterli gelmediyse, benim ağzımdan istediğinizi yazabilirsiniz. bu sizin adetiniz." diyerek de k.o. yapmıştır. muhabirin yerinde olsam, o an gazeteciliği bırakırdım. bu arada, rte'nin toplantılarına birgün, sözcü, yurt gibi gazetelerin temsilcileri alınmazken; ekmeleddin ihsanoğlu'nun toplantısında akit muhabirinin soru sorabilmesi, iki aday arasındaki demokrasi anlayışını da gösteriyor.
http://www.ensonhaber.com/…re-kizdi-2014-07-21.html
alex ferguson'un türk muhabire verdiği tarihi ayar
-
20 kasım 2012 galatasaray'ın manchester united galibiyetinden sonra yapılan röportajda muhabirlerimizden birisi hem galatasaray'ı hem de kendisini aciz duruma düşürmüş.
gazeteci: 1993'te de istanbul'da hayal kırıklığı yaşadınız, şimdi de aynısı oldu. 19 yılda bir şey değişti mi?
alex ferguson: evet, iki kere kupayı kazandık.
adamlar zaten liderliği garantilemiş yedek takımla gelmiş galatasaray da güzel bir galibiyet almış niye bunu sündürüp duruyorsun la. sir alex'e olan hayranlığım bir kat daha artmış durumda.
kaynak: http://skorer.milliyet.com.tr/…/1630459/default.htm
kilo vermek
-
bugun kilo verme ile alakali inanilmaz bir deneyim yasadim. sirtimda 2 adet canta, 2 notebook, external diskler, elimde iki adet kitap dolu torba ile evden iceri girdim ve girerken acaba su an kac kilo cekiyorum diye sacma ama sonucunun boyle olacagini tahmin etmedigim bir soru isareti belirdi.
ciktim tartinin ustune, tam 105 kilo cekiyordum. eski kilomdu, vermeye basladigimda uzun suredir 105'tim ve 2013'un mayis ayinda kendi capimda kilo verme denemelerine baslamistim. esimle gulduk ettik, eglendik ancak tartidan inip, elim ve sirtimdakileri bir kenara biraktigimda kafamda simsekler cakti. bi dk lan dedim, su an tam 15 kilo daha azdim 105'ten. elim ve sirtimdakiler 15 kilo, ben 90 kiloydum ve ciddi agirlardi. 15 kilo vermeden evvel ayaklarima ne tasittigimi ve kilo verme ile alakali inanilmaz bir terapi ile karsi karsiya oldugumu farkettim. evet bu resmen bir terapiydi.
halen bir 10 kilo daha fazlam var, vermem lazim. ıdeal kilom 80 civari ve ben su andan itibaren cok daha motive bir sekilde vermek icin elimden geleni yapmaya hazir hissediyorum kendimi!
tanim: enfes birsey, siz de fazlaliklarinizi verin, kurtulun!
eski sevgilinin unutulmayan sözleri
-
"ben ayrıldığım kişiye geri dönmem"
evlendik.
hatırlamakla kalmıyor haftada bir kaç kez kendisine de hatırlatıyorum.
pis kokuyormuş gibi duran ünlüler
-
alişan ve arda turan
geek
-
doğu ülkelerinde (biz dahil) internet ortamında bir sanrı var. "geek olan kişi aynı zamanda entelektüeldir."
ne büyük gaflet.
geek, herhangi bir konuya özel ilgi duyan kişiye denir. bu ilgi genellikle psikolojik bir bağlılığı da beraberinde getirir. yani istemeyerek bir konunun geek'i olunmaz. duygusal bazı kazanımlar neticesinde bu olur. mesela ülkemiz adım başı futbol geek'i hatta çokça futbol nerd'ü dolu.
ancak ne zaman ki geek kişinin ilgi duyduğu şey genel-geçer (mainstream) ilgi alanları harici bir şey olsa yukarıda bahsettiğim sanrı ortaya çıkıyor. bu sanrının sahibi sanmayın ki 3. veya 2. kişiler, açıkça geek'in kendisi buna kapılıyor.
"ilgi alanlarım genelin çok dışında olduğuna göre, genelin çok dışındaki insanlara benzerliklerim var."
hayır yok. yani çok fazla manga okuyarak siyaset konusunda toplumdan daha girift fikirlere sahip olunamaz ya da indie oyunlar ile ilgilenilerek fizik bilimi konusundaki fikirleriniz daha geçerli olmaz.
batıda geek'ler ve entelektüeller arasındaki fark çok barizdir ve çoğunluk da bu farkın bilincindedir. burada şöyle bir eleştiri gelebilir;
"doğuda, geeklerin ilgi alanlarında içerik bulmak batıdakinden daha güç olduğundan dolayı bu entelektüel bazı mekanikleri kullanmayı gerektirir."
yerinde eleştiri ancak zamanında değil. çünkü internet bağlantınız olduğu sürece istediğiniz koreli çizerin külliyatına veya istediğiniz polak roman kahramanının hayran maceralarına ulaşabilirsiniz.
yani günümüzde geek'lik sadece basit bir eğilimden fazlası değildir. ancak görünen bu değil.
7 kasım 2015 çaykur rizespor galatasaray maçı
-
spikerin olcan hakkında şöyle dediği maç:
"kısa boyuna rağmen golü kokluyor."
kısa boyluysa ölsün mü adam amk, gol de mi koklamasın.
16 aralık 2021 bddk'nın kredi açıklaması
-
madem öyle bu bir ihbardır.
demirören ziraat bankası kredisini nerede kullandı?
30 nisan 2007 ulusa sesleniş konuşması
-
sayın başbakan'ın ulus'u düşünemeyen bireylerden oluşan topluluk olarak düşünerek yaptığı konuşmadır.
1933'de 4000 otomobil vardı, bugün 6 milyon var,
1929'de 15.000 telefon abonesi vardı bugün 19 milyon var...
bu karşılaştırmaların hangi amaçla yapıldığını anlayan varsa lütfen beni aydınlatsın. dünya'da teknolojinin gelişmesini kendi varlığı ile mi açıklamaya çalıştı?
ayrıca bir sonraki konuşması için süper bir istatistik buldum.
1923 yılında türkiye'de hiç bilgisayar yoktu, bugün 22 milyon bilgisayar var. yaa yaa.
ekleme : 1923'de telefon hattımız türkiye cumhuriyeti'ne aitti. bugün lübnanlı'ya ait.
hiperaktifliği iyi bir şey sanan zihniyet
-
eskiden bize şımarınca "piç kurusu" der bir güzel döverlerdi, şimdi yok hiperaktif, yok çok asabi. geçen halaoğlu bir şeyler söylüyor oğluna, çocuk dünyanın postasını koydu buna, bu hala "bizim oğlan çok asabi". ne asabisi lan, beş yaşındaki adamın ne asabiyeti olacak? biz de asabiydik, anam terlikle bir girişir, alırdı bütün sinirlerimizi, köftelik kıyma gibi kalırdık öyle. şu an karşınızda gördüğünüz bu eşsiz nesil böyle yetişti.
en kötü ihtimalle türkiye'deyim
-
biz şakasını yapsak sabaha şafak operasyonu yiyoruz
itirafçıların aslında demek istedikleri
-
nicelullaby; cinsiyet: kadın; yaş: 22; il: istanbul
üniversite öğrencisiyim. her sınavın sonunda sınav kağıdıma bildiğim duaları okurum ve üflerim. dua okuyup üflediğim belli olmasın diye kağıdın boş bir yerini silgiyle silerim, sonra silgi tozlarını üflüyormuş gibi okuduğum duayı üflerim. ne kadar faydalı oluyor bilmiyorum ama bu bende bir alışkanlık haline geldi.
meali: ayrıca sınavda yere düşen silgimi arıyormuş gibi 2 rekat namaz kılıyorum..zekat niyetine arkadaşlara 0.5 uç veriyorum..