hesabın var mı? giriş yap

  • mesele kahve teklif edilmesi değil, "muhtaç" durumda olduğu düşünülen bir insanın mevcut durumundan faydalanılmaya çalışılmasıdır. işe alım konusunda size göbekten bağlı, avucunuza düştüğünü düşündüğünüz bir insanın çaresizliğinden faydalanılmaz. belli ki "kahve teklifini" kabul edecek bir aday çıkana kadar işe alım mülakatları devam edecektir.
    bu normalleştirilecek bir hareket olmadığı gibi oldukça çirkin bir tavırdır, aklınızı başınıza alın.

    "yakışıklı olsaydı", "zengin olsaydı", "şöyle olsaydı, böyle olsaydı" gibi varsayımlara dayalı olasılıklar kişinin karakteriyle alakalı bir durumdur, kişinin kendisini bağlar.

  • anneme bulaşık makinası almıştım ahdım vardı, sonra pek bişi kalmamıştı maaştan, ama olsun, sevinçten ağlatmıştım ya o yeter, 12 senedir hala kullanıyor.

  • şu vasıfsız elemanlar kadar şımartılan başka bir grup yok. işi bu olm, yapacak. fırtınada motosiklet güvensizse arabayla getirsin.

  • sinan bey ihtiyaç duydukları miktara gelmeden önce, 'şöyle pahalı, böyle masraflı' deyince yüzlerce milyon hatta belki milyar euroyu bulan bir kaynak gerekli sandım. meğer 1,5 milyon eurodan bahsediyormuş. araştırma yapmak isteyen bir bilim insanını düşürdüğünüz şu durumdan utanın ilkel çomarlar.

  • aramaya inanmış bir insan olarak daha önce yapıldığına dair bir iz bulamadığım kampanyadır. yapılmışsa affola.
    bugüne kadar hep söyledik. sokak hayvanları aç kalmasın dedik. sokağa süt koyduk, su koyduk. ama sevgili dostlar, minik güzel yarasaları unutmuşuz. hadi birlik olalım. bu açlığa bir son verelim. bu gece ilk ünite kanı en günahsız olanımız veriyor.

  • aslında hep var olan hatta 1999 senesinde sevim tanürek tarafından bir yaya geçidinde kullanılmak istenen , ama kırmızı ışık ihlali yapan başbakanın oğlu ,ehliyetsiz burak erdoğan tarafından yaşam hakkının geri alınması ile biten haktır.

  • gympie gympie, avustralya ve malezya'nın yağmur ormanlarında bulunan zehirli bir bitkidir. kalp şeklinde yaprakları ve dikenli bir gövdesi olan bu bitki, dokunan kişiyi tarif edilemez bir acının içine sokmaktadır. dokunan kişi şiddetli bir acı çekiyor ve acı içerisinde kusmaya başlıyormuş. bitkinin yakınında durmak bile sakıncalıymış aslında.

    bir söylentiye göre eskiden insanlar, bu bitkiyi şaka yapmak için arkadaşına tuvalet kağıdı görevini karşılaması için veriyormuş. tuvalet kağıdı olarak kullananlar inanılmaz bir acı çekiyorlamış ve bu acıya dayanamayıp kendilerini öldürüyorlarmış.

    bu bitkiyi araştıran dr. marina hurley, dokunanların şiddetli bir acı çektiğini söylüyor. hatta bir keresinde bu bitkiye dokunmuş, hapşırma nöbetine girmiş ve acı çektiği için hastaneye gitmek zorunda kalmış.

    gympie gympie'yi araştıran bilim insanları da oldukça zor şartlar altında çalışıyorlarmış, çünkü en ufak bir temas ile vücuda giren nörotoksik kimyasallar hapşırma, kusma ve burun kanaması gibi semptomlara yol açabiliyormuş. bu semptomların geçmesi ise günler hatta aylar sürebiliyormuş. bu bitkinin bir diğer ilginç özelliği ise ölü olanlarının bile aynı semptomlara neden olması.

    gympie gympie bitkileri, çok hızlı çoğalabilen bitkilerdir ancak iklim değişiklikleri nedeniyle bazı bölgelerde nesli tükenmekte olan türler arasında yer almaktadırlar. neden oldukları semptomlara bakınca belki de böyle olması daha iyidir...

  • 7.62mm çapında, 102 santim boyunda, şarjörle beslenen ve hava ile soğuyan, barut gazının geri tepmesi, irca yayının ileri itmesiyle yarı otomatik veya otomatik olarak atış yapabilen piyadenin temel muharebe silahıdır.

    edit: bu tanımda geçen irca kelimesinin yanlış, doğru kullanımının ise icra olduğu yönünde birçok mesaj aldım. irca “ rücu etmek, döndürmek, çevirmek, yerine geri getirmek” manasına gelen arapça kökenli bir sözcüktür. burada da bahsimize konu olan yayın tam olarak bu görevi ifa etmesinden mütevellit doğru kullanımı tabii olarak icra değil ircadır.