hesabın var mı? giriş yap

  • 1 ve 4'üncü maddeleri değil, üzerinde görüşmeler tamamlanan ilk 4 maddesinin kabul edilmesidir.

    07:30 editi: teklifin tamamı kabul edildi ve yasalaştı.

    peki şimdi ne olacak? önce bi kanun teklifi özetle neyi getiriyor madde madde yazalım:

    madde-1: sosyal ağ sağlayıcı nedir/ne demektir tarif ediliyor.
    madde-2: yer sağlayıcılarına tebligatların ne şekilde yapılacağını tarif ediyor.
    madde-3: yer sağlayıcıları 5651 sayılı kanun'un 5. maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmezse 100bin lira ile 1 milyon lira arası para cezasına çarptırılıcak(teklif metninde "10bin lira" olan ifade önerge ile 100bin lira olarak düzeltilip kabul edildi)
    madde-4: kanunun 8. maddesinde (5651) geçen "erişimin engellenmesi" sözü erişimin engellenmesi ve/veya içeriğin çıkartılması cümlesiyle değiştirildiğini söylüyor.
    madde-5: kanunun 9. maddesinde (5651) geçen "erişimin engellenmesi" sözü erişimin engellenmesi ve/veya içeriğin çıkartılması cümlesiyle değiştirildiğini, içerik çıkartma kararları yer sağlayıcı tarafından 4 saat içinde yerine getirilir, "unutulma hakkı" ile ilgili detayları içeriyor.
    madde-6: sosyal ağ sitelerinin,
    türkiye'de temsilci bulundurması gerektiğini, bulundurmazlarsa tebliğden itibaren önce;
    a- 15 gün sonunda 10 milyon lira,
    b- 30 gün sonunda 30 milyon lira,
    c- 30 günün sonunda reklam yasağı,
    d- 3 ay sonunda %50 trafik daraltma,
    e- 30 gün sonunda %95'e kadar trafik daraltma uygulanır
    sosyal ağ siteleri 5651 sk'nun 9-9a maddeleri uyarınca yapılan başvurularla ilgili 48 saat içince cevap vermek zorunda
    sosyal ağ siteleri 6 ayda bir türkçe olarak rapor vermek zorunda
    sosyal ağ siteleri türkiye'deki kullanıcı verilerini türkiye'de tutmak zorunda
    madde-7: hangi maddenin hangi tarihte yürürlüğe gireceğini söylemekte.
    madde-8: kanunun ne zaman yürürlüğe gireceğini belirten yürütme maddesi
    madde-9: yürütme maddesi

    *** *** ***

    teklif, yasalaşırken bazı maddelerinde; özellikle yürütme maddesinde değişikliğe gidildi ve 1 ekim 2020 itibariyle yürürlüğe girecek şekilde düzenlenerek kabul edildi.
    kaynak: görsel

    yani kanun 1 ekim itibariyle yürürlüğe girecek. sosyal medya platformlarının türkiye ile şu an olan ilişkilerine bir bakalım.
    facebook: türkiye ofisi yok, türkiye temsilcisi var. türkiye'de data merkezi yok. veri paylaşımı yok.
    youtube: türkiye ofisi var, türkiye temsilcisi var. türkiye'de data merkezi yok. veri paylaşımı yok.
    instagram: facebook ortak şirket olduğundan facebook temsilcisi de olduğundan var denebilir. türkiye'de data merkezi yok. veri paylaşımı yok.
    twitter: türkiye ofisi yok, türkiye temsilcisi yok. türkiye'de data merkezi yok. veri paylaşımı yok.

    peki 1 ekimden sonra ne olacak?

    burada türkiye ile hiçbir şekilde ilişki kurmayan twitter üzerinden örnekleyerek gidelim.
    1- kanun 1 ekim 2020'de yürürlüğe girdikten sonra btk başkanınca twitter'a 15 gün içinde temsilci ataması yönünde yazı gönderilecek.
    2- twitter 15 gün içinde temsilci atamazsa sürenin sonunda 10 milyon lira ceza kesilecek.
    3- bu cezayı takiben 30 günün sonunda yine atamazsa 30 milyon lira daha ceza kesilecek.
    4- bu cezayı takiben 30 günün sonunda yine atamazsa türkiye'den hiçbir firmadan reklam alamayacak.
    5- bu cezayı takiben 3 ay sonunda yine atamazsa trafiğinin %50'si yavaşlatılacak.
    6- bu cezayı takiben 30 günün sonunda yine atamazsa trafiği %95'e kadar yavaşlatılacak.

    yani, türkiye'de temsilci bulundurmayan, türkiye'den gelen taleplere cevap vermeyen, türkiye'den bu sitelere giren kişilerin datalarını türkiye'de tutmayan, 6 ayda bir türkiye'ye rapor sunmayan sosyal medya platformlarının trafikleri 6 ay 15 günün sonunda %95'e kadar yavaşlatılarak girilemez hale getirilecek.

    yani, 15 nisan 2021 itibariyle türkiye'de çoğu siteye ulaşamayabiliriz. vpn'li günlere geri dönüyoruz.

    bu yasa ekşi sözlük için ise bir sorun teşkil etmiyor. çünkü zaten ekşi sözlük'ün merkezi türkiye ve haliyle temsilcisi var. yasa kararlarını uyguluyor, kullanıcı bilgilerini paylaşıyor, dataları türkiye'de tutuyor.

    ben olacak olanı size söyleyeyim. türkiye’de temsilcisi olmayan hiçbir sosyal medya platformu temsilci falan atamayacak. olanlardan data ve ip vb talep edilenler de ofislerini kapatacak. bu yasanın bir benzeri fransa’da özgürlüklere aykırı d denerek iptal edildi. bir benzeri rusya’da çıktı ve hiçbir şirket data merkezi vs kurmadı, rusya geri adım attı. almanya yasayı yaptı ama uygulayamıyor; facebook ile davalıklar. bu ülkelerle uzlaşmayan şirketler türkiye ile hiç uzlaşmaz, 9 ay sonra da trafikleri resmen felç edileceği için ne facebook’a ne twitter’a ne de youtube’a vpn olmadan giremeyiz.

    ülkenin gençlerinin işi yok.
    oyun oynamak istese bilgisayar veya konsol alabilecek parası yok.
    makyaj yapmak istese kaliteli malzeme alacak parası yok.
    gezmek istese alıp başını giden döviz kurları yüzünden gezecek, pasaport bile alacak parası yok.

    bu çocukların umudu yok. umutsuz bu çocukların elinde kalan tek eğlence de twitter’da kafa dağıtmak, youtube’da parasızlık sebebiyle yapamadıklarını izlemek. ve siz şimdi bunu da onların elinden alacak bu yasayı meclisten geçirdiniz.

    çok iyi yoldasınız. aynen böyle devam edin. bu gençler bunu unutmayacak, 2023’te bedelini sandıkta size ödetecek. bunu da bilin.

    olan bize olacak özetle.

  • kaşesinin yüklü olduğu bir etkinlikte tanışmıştım kendisiyle.
    ios tabletini projektöre bağlama konusunda teknik sıkıntıları vardı, beni de etkinliği düzenleyenler bu sorunu çözebilir misin diye etkinliğin olduğu salona çağırdılar.
    toplantı salonuna gittiğimde kendisine selam verdim fakat sağolsun kendisi ne dönüp kafasını kaldırdı ne de yanıt verdi; olabilir tabii, 15dk sonra başrolde olduğu bir etkinlik var ve teknik aksaklık nedeniyle gerilmiştir dedim.
    otelin müdürü, teknik ekip, etkinliği düzenleyenler kendisine ne gerektiğini sorup, antalya'dan aldıralım ya da hemen uygulayalım demelerine karşın, her yardım teklifine karşı çıkıp etkinliği düzenleyenlere düzenli laf sokmakla meşguldü.
    etkinliği düzenleyenler halbuki otele geldiği akşam kendisine teknik prova isteyip istemediğini sormuşlar kendisi bütün bunları asık bir suratla reddetmiş, önce odasına, sonrasında da otelin oturma alanlarının bulunduğu bahçeyi gören balkonuna çekilip kulağında kulaklığı purosunu yakmayı tercih etmişti.
    yol yorgunluğu, her hafta gidilen başka bir şehir, başka etkinlik, başka yüzler, insanın bu koşuşturmada bulduğu her fırsatta yalnız kalmayı istemesi oldukça doğaldı, bana neyse.
    elektronik cihazları adaptörlerle bir şeylere bağlamak, daha önce 1000 kere aynı ekipmanları kullansanız da bazı zamanlarda sıkıntılı olabilir, eşyanın/elektroniğin tabiatı. ekipmanlar özellikle adaptör ve kablolar bozulabilirler, o yüzden yedek bulundurmak bir b planına sahip olmak gerekir.
    salonda teknik elemana şunu yaptınız mı, bunu uyguladınız mı diye her soru sorduğumda, serdar bey yüksek tondan 'olmuyor, olmuyor!' nidasını suratını göremediğim, sırtını izlediğim bir noktadan nasıl oluyorduysa suratıma patlatıyordu.
    sunumunu başka bir ios tablete ya da mac bilgisayara aktarma tekliflerimizi red etti.
    günün sonunda projektörün bağlı olduğu hdmi dağıtıcıyı pas geçip, kısa bir hdmi kabloyla adaptöre ve tablete direkt eriştik, görüntüyü aktarabilmiştik.
    bunun üzerine teknik elemana bunu daha önce denediniz mi diye sorduğumda evet demiştiniz ama olabiliyormuş dediğimde, serdar bey niyeyse üfleyip püfleyip 'bunu denememiştik' diye çıkıştılar yine.
    ben teşekkür ederim diyerek salondan ayrıldım.
    ilk gazetecilik yıllarından bu yana yazılı ve çevrimiçi her mecradan takip ettiğim bir insanla ilk kez karşılaştığımda içine düştüğüm bu durum sanırım benim hatamdı.
    sen kim köpek yüksek egoya sahip bir insana hiç bir beklenti içinde olmadan yardım etmeye çalışıyorsun ki.

  • papaz, iki metre ilerisinde duran zangoça hiddetle sorar:
    ''gizli gizli sen mi içiyorsun kutsal şarabı? ''
    zangoçta derin bir sessizlik... papaz iyice köpürür...!!!
    ''sana soruyorum be adam! duymuyor musun beni?
    'hayır burdan hiçbir şey duyulmuyor efendim''
    "olacak şey mi! iki adım öteden beni duymuyorsun..''
    zangoç bıyık altından güler:
    '' isterseniz yer değiştirelim anlarsınız...''
    yer değiştirirler. bu kez zangoç seslenir:
    ''kilise için toplanan bağışları kim zimmetine geçiriyor?"
    papaz (mırıldanarak):
    ''hakikaten yahu! buradan hiç bir şey duyulmuyor''

  • bir rizeli olarak çoğunuzdan bir tık daha fazla söz söyleme hakkını kendimde görerek belirtmek isterim ki beter olun.ne araziniz kalsın elinizde, ne toprağınız. o cahil özgüveniyle size laf anlatmaya çalışan bilinçli insanlara yıllardır gösterdiğiniz partizan ve agresif tavır sizin sonunuzu getirsin umarım. taşınız da toprağınız da cengiz'in köpeği olsun. olsun ki sizin kafanız yine basmazken belki çocuğunuz, torununuz akıllanır. zerre acıyorsam size namerdim. 1-2 arazi ver bunlara bak gör yarın günün ilk ışıklarıyla kendileri çalıştırırlar o iş kamyonlarının kontağını ki iş çabuk bitsin.