hesabın var mı? giriş yap

  • (bir gün arabayla kreşten dönüyoruz)
    ben- naaptınız bakiim bugün okulda(kreş)?
    o- (3,5 yaşında..) hiçbişi....

    (başka bir gün)
    ben- naaptınız bakiim okulda bugün?
    o- hiçbişi

    (bir başka gün)
    ben- ......... (sessizlik)
    o- ........
    ben- .........
    o- baba!
    ben- efendim oğlum?
    o- bugün okulda naaptığımızı sormicak mısın?
    ben- (sevinç, ilgi ve merakla) aaaa eveett... naaptınız okulda bugün?
    o- hiçbişi...... hihohahahahaa......
    ben-?!?!?!

  • ilacın bu kadar pahalı olması normal bir durumdur. ben viral vektörler üzerine çalışan bir viroloji phd öğrencisiyim. önceki entrylerimde de bunu söylemiştim.

    pahalı olmasının asıl sebebi ilacın (ki buna ilaç değil tedavi demek gerekiyor) üretiminin çok meşakkatli olmasıdır. bu tarz ilaçlarda normal ilaçlar gibi aktif madde olmaz. ortada bir virüs bulunur ancak bu virüsün genomu hedef organizmaya aktarılacak genom ile değiştirilmiştir. normalde virüsler konak hücreye kendi genetik materyallerini sokarak kendilerini kopyalatırlar, bu sistemde ise hedef hücreye istenen geni sokarlar.

    aslında hücre kültüründe bu sistemleri sıklıkla kullanırız, mesela hiv temelli vektörler inanılmaz derecede etkilidirler. hatta sırf bu sebep ile hiv iyi ki var diyen araştırmacıları bile görebilirsiniz.

    ancak iş bu sistemi insana uyarlamaya gelince karışmaya başlar. bir hücre kültüründe 3-5 milyon hücre varken insanda trilyonlarca hücre vardır. bu sebeple üretimini yapmanız gereken virüs miktarı aşırı derecede yüksektir. insan için üretim yapacaksanız uygun besi yeri kullanmanız gerekecektir ve bunlar normalden pahalıdırlar. yüzlerce litre besi yerinden bahsediyorum, belki tonlarca. ve hepsi tek bir hasta için.

    virüsleri kültürde ürettiğiniz zaman bu virüsler ya hücrelerde kalırlar ya da besi yerine salınırlar ve bu haliyle kullanılamazlar. bunların insana enjekte edilebilecek hale getirilmesi gerekir. bu izolasyon süreci belkide üretimin en pahalı ayağıdır. her şeyi yaptınız ve ilacı ürettiniz diyelim, bitti mi? bitmedi.

    bu ilacı hastaya uygulamanız gerekecek daha, bir hap gibi ağzınıza atamazsınız ya da serum gibi öyle direkt damardan veremezsiniz. günün sonunda bunlar virüstürler, bu sebeple immün sisteminiz virüslere nasıl davranıyorsa bunlara da öyle davranacaktır. bunları immün sistemden korumanız gerekecektir vs.

    bu tarz bir ilacı karaciğer kanseri olduğunuzda kullandığınız kemoterapi ile kıyaslarsanız yanılırsınız. kıyaslama yapacaksanız karaciğer nakli ile kıyaslamanız gerekiyor. tek bir dozun üretilmesi için geçen zaman sürecinde ki personel maliyeti bile ciddi miktarlara denk gelir çünkü onlarca personele ihtiyacınız olur ve bunlar dünyanın en nadir uzmanlıklarından birine sahiptirler.

    ayrıca şuan covid-19 için üretilen adenoviral aşılarda asılda birer gen tedavisi vektörüdürler. ancak çok küçük miktarda olacakları için uygun bir fiyata elde edilebilecekler.

  • özgür özel'in o lafını tekrar edelim; "senin silah arkadaşların sana hakkını helal etmeyerek öldüler. sen silah arkadaşlarının bedduasını alan adamsın."

    hulusi akar denen adamın bu cümleleri kurmadığını ve bizim iftira attığımızı söyleyenlere kanıt videosu. hulusi akar konuşması.

    ben bu adamın kripto olduğu konusuna kalıbımı basarım kalıbımı. yazıklar olsun sana be!

    sırf bu olayların olması ve ekrem imamoğlu'nun istanbul buluşmasına gölge düşmesi için bu garip 4 askerimizin şehit edildiğini düşünüyorum. unutmayın bunlar "gerekirse suriye'ye dört adam gönderir türkiye'ye sekiz füze attırırım" diyen adamlar.

  • recep tayyip erdoğan'ın aslında sahip olduğu %108 oy oranını manipüle etmek suretiyle %42'ye indirerek inandırıcılığını yitiren araştırma sonucudur.

  • önündeki aracın tamponuna yapışmayı maharet bilen, diğer şeritteki iki araç arasındaki takip mesafesinden kaynaklanan boşluğu, yere düşen altın yüzüğe atlayan erdal bakkal gibi dolduran sözde usta şoförlerin önündeki araca bodoslama daldığı kaza. raikkönen'i tenzih ederim.

    edit: dikkatli izleyince kazaya gerçekten sebep olan aracın, en öndeki araç yavaşlayınca yavaşlamayan, dolayısıyla arkadaki araçları aldatan raikkönen olduğunu görüyoruz.