ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
fernando muslera
-
aranızda maşallah demeyen yavşaklar var
2 saatte 10 bin lira kaybetmek
-
nasıl bir ülke lan burası?
3 kuruş paranı tl'de bırakırsın, tek adam konuşur, dolar yükselir, tl'de kaldığın için zarar edersin;
sonra gidersin paranı dolara çevirirsin, tek adam yine konuşur, bu kez dolar düşer, yine zarar edersin.
vatandaşına bu kadar kazık atan bir hükümet var mıdır dünyada merak ediyorum.
bir de utanmadan bu durumu övenler var.
hayata dair gülümseten detaylar
-
metroda kulak misafiri olduğum iki yaşlı amcanın arasındaki şu konuşma;
-benim bir arkadaşım var gazeteyi gözlüksüz okuyor.
-gözlüksüz müü?
-eveet.
-vay bee...
gülümseyerek dinledim çünkü gerçeklik budur, çok içten geldi bu muhabbet. bizim de böyle diyeceğimiz günler gelecek...
bir kadını kırmadan ona çirkin olduğunu söylemek
-
o sana çirkin demediyse sen de ona çirkin deme. bir kere de insan olun.
erkekler arası kurallar
-
pisuvara işerken bir sıra boşluk bırakmak , eğer boş pisuvar varsa asla ve asla adamın yanındaki pisuvara gidilmez
çarli
-
afakan rolündeki ilker aksum, bu dizide adeta bir jim carrey performansı sergilemiştir. yekta kopan'ın sesiyle de birleşince hacıbekir lokumu olmuştur.
fado
-
15. ve 16. yuzyillarda portekizli denizciler, yeni adalar kesfetmek uzere bilinmeyene dogru yelken acarlar. binlerce sefer yapilir mechul rotalara, mechul enginlere dogru...binlerce denizcinin kimi gecim sikintisindan, kimi maceraperestliginden, kimisi ise vaat edilen hazinelerden pay almak icin geri donmeme riskini barindiran ve suresi kestirilemeyen bu seferlere katilirlar veya katilmak zorunda kalirlar, arkalarinda kadinlarini ve cocuklarini birakarak...
kadinlar ve cocuklar ozlem icindedir. kocalari, ogullari belki de hic gelmeyecektir, belki cocuklarini yetim buyuteceklerdir ki o donemde pek cok portekizli cocuk babalarini bir daha gorememistir. portekizli kadinlar her gun sahile inip tanriya dua ederler, okyanusa adaklar adarlar kocalarini ve ogullarini onlara geri bagislasin diye...
cogu onlari bir daha goremeyeceklerdir ve elbette bu hasret ve aci donemin sarkilarina da yansir...denize sarkilar soylenir, okyanusa agitlar yakilir ve fado dogar...seferlerin surdugu bu iki yuzyil, portekiz'e fado'yu armagan etmistir aldigi binlerce cana karsilik...bu yuzden aci ve ozlem, tedirginlik, olum ve herseye ragmen umut fado muziginin ozunde vardir.
insanin icine icine isleyen, birkac dakika icinde mutlulugu huzne cevirebilen "damar" bir muziktir fado...yuzyillardir fazla degismemis oldukca sade bir yapiya sahiptir. gitar ve mandolin; kimi zaman da bir keman eslik eder fadistaya...ve herseyden once bir okyanus muzigidir...muzik size iber yarimadasinda bir yerde oldugunuzu hemen hissettirir; ama akdeniz kiyisinda degilsinizdir cunku muzik okyanusun uzakligini, korkusunu ve bilinmezligini de barindirir icinde...oysa akdeniz muziklerinde hep bir sicaklik, bir "deniz kadar yakin olma" hissi vardir...fado size bunu hissettirmez, olum, sogukluk ve uzakliktir; bir deniz muzigi degil, okyanus muzigidir...iberya'nin okyanus muzigi...
cok yogun, saran ve sarsan bir muziktir kisacasi... en mutlu aninizda dinleseniz bile, sizi birkac saniye icinde uzuntusunun derinlerine ceker ve efkarlandirir; bir sise sarap acip ufuklara dalasiniz gelir...
140 milyon lira harcayıp 4 milyon lira kazanmak
-
camilerden bile para kazanmak için altına dükkan yapan din bezirganlarının yersiz şikayeti. evet bazı şeylerden para kazanılmıyor. ne acaip değil mi?
e:ben açmadım başlığı.
25 şubat 2023 stadyum tiyatrosunun başlaması
-
madem sonu öyle bitecek niye bu kadar tutuştunuz çomarlar.
küçükken sadece pazarları yıkanmak
-
eskiden ne kadar pis oldugunuzu gosterir. nedendir bilinmez ama bir toren seklinde pazar gunleri anne sinirli bir sekilde eline gelen herseyi bir daha yikar, banyoya girilir, daha gunes batmadan isik acilir; ki igrenc bir duygudur, banyodan cikilir, kardesl/abla ile kavga edilir, sonra "olacak o kadar" izlenir ailecek, gulunur. ne aciklidir bunlar simdi dusununce, biraz da ic kararticidir. (bkz: anılar)
suriye'deki durumun bize sıçramasına izin vermedik
zevk alınan ufak sapıklıklar
-
ay çekirdeklerinin kabuklarını soyup esas kısmını biriktirmek ve sonunda hepsini aynı anda ağzına atmak