hesabın var mı? giriş yap

  • youtube premium özellikleri:

    - tamamen reklamsız youtube deneyimi,
    - spotify rakibi youtube müzik uygulamasına erişim, arka planda müzik dinleme, çalma listeleri oluşturma ve paylaşma,
    - netflix benzeri olan sadece premium kullanıcılarına özel youtube originals içeriklerine erişim,
    - standart youtube videolarını “picture in picture” yani “resim içinde resim” şeklinde farklı uygulamalarda gezinirken kullanabilme,
    - istenilen kanalın videolarını indirme ve dahili hafızadan izleme,
    - abone olunan kanalların son videolarını otomatik olarak indirme,

    youtube premium türkiye, tüm bu hizmetleri 4 farklı pakette sunuyor. tüm paketlerin ilk 3 ayı tamamen ücretsiz. o paketler şu şekilde:

    - tek kişilik bireysel abonelik paketi: 16,99 tl
    - 5 kişilik aile abonelik paketi: 25,99 tl
    - yalnızca youtube müzik aboneliği (bireysel): 13,99 tl
    - yalnızca youtube müzik aboneliği (aile): 20,99 tl

    youtube premium'a nasıl abone olunur?

    bunun için yapmanız gereken işlemler çok basit. bilgisayar ortamındaysanız youtube anasayfasından sol taraftaki menüyü açın, alt bölümde "youtube premium" sekmesine tıklayın.

    mobil uygulamada ise sağ üstte bulunan profil simgesine dokunarak, "ücretli üyelikler bölümünü açın,

    (bkz: kutsal bilgi kaynağı)

    kaynak

  • bu da böyle bir nesil işte. çok abartmamak lazım.

    gerekli doneler:

    -bayatlamaya yüz tutmuş, istiflenmekten ezilmiş bir somun ekmeğin yarısı
    -dün akşamdan kesilmiş domatis
    -az yağlı bol sulu peynir
    -kağıt inceliğinde üç dilim salam
    -arzuya göre zeytin ezmesi, salça
    -yanına fruko ya da kahverengi cam şişede tamek
    -sandviçi oturup yemek için kapı önünde konuşlanmış meyve kasası (yandan çivi fırlayanından)

  • dogru bir es secimi sonrasi tadindan yenmez nedenlerdir:

    - uyku sersemi ortalikta dolasip, kahvalti yapmaya vakit bulamadan hizla evden ciktiktan sonra cantaya her sey tamam mi diye bakarken, sevdicegin hazirlamis oldugu peynirli minik sandviclerin icinde " afiyet olsun:) " yazisini bulmak.

    - aksam eve biraz erken gelip, enfes yemeklerle süpriz yapmaya calisirken siz, onun da tesadüfen eve ciceklerle gelip, sizi öpücüklere bogmasi.

    - birlikte bilgisayarin basina oturup, gün agarana dek, nereye-nasil-ne ile tatil yapacaginizi özgürce planlamak, sonra hazir uyku da kacmisken, sabahin 6`sinda misir patlatip film izlemek.

    - esli davetlerde, evlilik hikayenizi merak edenlere, suratlar kipkirmizi hep ayni heyecanla ayni seyleri anlatip birbirine sevgiyle bakabilmek.

    - kavga edince öteki odaya gecip ayni evde azicik ayri duramayip, sarilip barisivermek.

    - ciddi bir rahatsizligi birlikte güle aglaya yenip zafer kutlamasinda zeytinyagli, kekikli, biberli zeytin yemek, sarap icmek.

    - gecenin bir yarisi kötü rüya gören esin kiyafetlerini giydirip sokaga cikmak, birlikte nefes almak.

    - siz evde yalniz kalamiyorsunuz diye harika bir yaz okulu firsatini tepen esin üzerine bir de "yasasin bir hafta ayri kalmayacagiz" cigliklari atarak size sarilip uyumasi.

    - istedigi yerine gelmedigi icin salonu pankartlarla doldurup eylem yapan esle kahkahalar esliginde uzlasabilmek.

    not: tabi önce cilgin, yaratici ve sevgi dolu bir es bulmak sarttir.

    edit: bana güzel dileklerini mesaj yolu ile ileten herkese cok tesekkür ederim. en begenilenler arasina girecegini tahmin etmeden öyle ic döker gibi yazivermistim oysa. darisi bekleyen ve isteyenlerin basina diyorum. daha fazlasini merak edenler icin: (bkz: #31925566)

  • edit: ne güzel cevaplar alıyorum. "ev sahibi rapor paylaşmıyorsa tutmayı nevi" gibi müthiş çözümler. gerçekten bu zekayla insanlar bu yaşa nasıl geliyor anlamak mümkün değil.

    arkadaşım ortada sınırlı sayıda ev ve kuyruk halinde kiracılar bekliyorken hangi ev sahibi sizinle rapor paylaşır veya bununla uğraşır? bana 1 tane örnek gösterin. veya da hangi ev sahibi "evin bedeli kadar tazminat ödenir" gibi bir maddeyi sözleşmeye koyabilir. siz hayatınızda sokağa çıkıp gerçek dünyayla karşılaştınız mı?

    devlet bu raporları kiracının da almasına izin vermediği, alınan raporların açık bir şekilde yayınlanmasını sağlamadığı müddetçe kiracılar tabut kiralayıp kiralamadığını bilmeyecek. çünkü hatayda da gördüğümüz üzere 2021 yılında yapılan ultra lüks rezidanslar bile yerlebir olabiliyor.

    -----

    türkiye cumhuriyeti'nin en büyük skandalıdır.

    oturduğunuz binanın raporu var mı, varsa ne zaman alınmış, ne sonuç çıkmış. bir kiracı olarak sorgulayamıyorsunuz.

    yetti mi?
    yetmedi.

    alt katınızda market var, indiniz baktınız, dairelerinizdeki kolonların devamı, markette yok. marketin kolonları kestiğinden şüpheleniyorsunuz. öyle ki; "yav bunun denetimi kaç paraysa ben vereyim parasını" diyorsunuz. ama o da ne; tapu sizin değilse veya tapu sahibi tarafından vekaletiniz yoksa bu denetim için birini gönderme hakkınız bile yok.

    oturduğunuz binada ölecek misiniz, kalacak mısınız hiçbir sorgulama hakkınız yok.

    bu nasıl bir saçmalıktır? kiracılar hayvan mı? kiracıların suçu günahı ne? ne idüğü belirsiz dairelerde yaşamak zorunda mıyız? alt katımızdaki marketi şikayet etme hakkımız bile bulunmuyor tapumuz yok diye.

    bu nasıl bir skandal. bu nasıl bir ülke?

  • doğadan elde edilen veya muhasebe kayıtları gibi rakamlar içeren verilerin incelenmesinde, hata, hile tesbitinde kullanılan fenomen matematik yasasıdır.
    örnek: görsel
    grafikten anlaşılmayacağı üzere, bu yasa şunu der:
    her nereden toplanırsa toplansın, rakam içeren bilgi yığınında, tutar, para, büyüklük, uzunluk, hava sıcaklığı gibi değerlerin hepsinde, ilk rakamlarını ayırıp sayın.
    bir (1)’le başlayan sayıların adedi toplam sayı adedinin yüzde 30.10’u kadardır.
    iki (2) ile başlayan sayıların adedi toplam sayı adedinin yüzde 17.6’sı kadardır.
    üç (3) ile başlayan sayıların adedi toplam sayı adedinin yüzde 12.5’u kadardır.
    böyle azalan oranda 9’a kadar olan sayıların oranı toplam %100’ü verir.
    yani her veri seti bu oranlara uyar. doğada bilmediğimiz düzenler, gezegenler vs.
    peki ne yapalım?
    eğer size bir sürü rakam verilmişse böyle bir test yaparak rakamların uyduruk olup olmadığını anlayabilirsiniz. eğer 9’la başlayan sayılar yüzde 30 oranında mevcutsa, burada büyük sorunlar var demektir.
    eğer sayıştay’da denetçiyseniz ve gerçek zararlar (türkiye’de olmaz ama) ortaya çıkmasın diye sizin denetim yapmanızı ve sonuçları halka açıklamanızı devletin en yüksek yetkilileri engelliyorsa, vakit geçirmek için muhasebe rakamlarına bu yasayı uygulayarak eğlenebilirsiniz.
    iyi eğlenceler.

  • ".........eğer marks olmasaydı, sosyal devlet de olmazdı. biliyorsun di mi zehra?

    ...sendikalar olmazdı. çalışan hakları olmazdı...

    marks belki kapitalizmin duvarlarını yıkamadı zehra ama bizim için sayısız delik açtı o duvarlarda, ki biz rahat nefes alabilelim diyee !..."

    diyerek insanlığın soldan atan kalbini gülümsetmiş olan, güzelim dizidir..

  • dunyadaki en guzel seylerden biridir. bunu, dun aksam saclarimi maşa ile bukle bukle yaptigi icin diyorsam n'olayim.

  • bir süredir yurtdışında mühendis olarak çalışıyorum. çalıştığım inşaat şirketi dünyada ilk onun arasında anılıyor. çocuk değilim. genç bile sayılmam artık galiba. medyatik olmam meslek icabı ihtiyaç duyduğum bişey değil. kaldı ki kariyerimi türkiye'de de devam ettirmiyorum şu an.

    ünlü tanıdıklarım yok. olsaydı da görgüme laf gelir diye bununla övünmezdim herhalde. ya da interneti kullanamasaydım beceriksizliğime laf gelir diye.. iyi okullarda okumuş olmam da övünme kapım olamaz çünkü işimle ilgili ayrıntılar eğitimimle ilgili az çok fikir verir zaten, insanlar aptal değildir, anlayabilirler. aynı evi paylaştığım oğlumun dedesi ile övünmek veya burcumun şahane özelliklerini cv'me eklemek hiç aklıma gelmemişti şimdiye dek. ama burada yemezler onu gibime geliyor. yedirebilene bravo tabi. sonuçta kariyer, kariyerdir diye düşünülüyor herhalde. bana biraz uzak..

    fakat terbiyesiz olmamakla övünebilirim. beni yetiştiren, ünlü olmamalarıyla da çok bişey kaybettiklerini düşünmediğim insanlardan aldığım, nacizane, herkese nasip olmadığını düşündüğüm bir insan özelliğidir.

    hiç bir mahalle ağzı veya zeka yoksunu yazı, bugüne kadar alnımın teri, bileğimin hakkıyla geldiğim noktayı alaşağı edecek biçimde kendimi kaybettiremez bana. çünkü benim bulunduğum nokta başkalarını ne kadar tanıdığımla değil, kendimi ne kadar tanıdığımla orantılıdır.

    yazılabilinecek herşey zaten, benim internet başında olduğum saatlerden çok çok önce girilmiş. fakat tabi insan her olaydan kendine ders çıkarmasını bilmeli. benim çıkardığım ders ise, insan kendi gibi bilirmiş karşısındakini..