hesabın var mı? giriş yap

  • bir motorcunun trafikteki magandalığını göstermiş videodur. kadın arabasında trafik ilerlemiyor ilerlerse de sorunsuzca şeridinde ilerliyor, trafik böyleyken ister telefonuyla ilgilenir isterse ankara havası oynar sanane lan.

  • "17'den 18'e düşmemiş, bu nasıl mantık. 17'den 18'e yükselmiştir. matematikte bilmiyor bunlar yahu." diye algıyı değiştirilecektir yiğit bulut, vb tarafından. sizce buna kimse inanır mı? bence inananlar çıkar.

  • mc donalds'a

    uzun suredir sizden siparis vermiyorum cunku her seferinde hem yanlis, hem gec gonderiyorsunuz. lutfen sicak, dogru ve zamaninda gonderek tekrar guvenimi kazanin.

    sonuç: siparis 75 dakikada soğuk geldi.

  • nyc'ye çok yakın bir şehirde yaşayan biri olarak katılmadığım önerme. sınıflı toplumların ne kadar kusuru varsa hepsini içinde taşıyor new york.

    bir tarafta inanılmaz gökdelenler, şıkkıdı şıkkıdı yürüyen -ve yüksek ihtimalle rahatsızlık verecek derecede umursamaz- adamlar ve kadınlar, ihtişamlı gökdelenler ve onların gökyüzünü aydınlatan ışıkları, diğer tarafta sokakta/metroda yaşamak zorunda kalan, yiyecek bulmak için bin takla atanlar. ayrıca şehrin az çeperlerine gittiğinizde yerleşim yerleri de rezil bir hal alır. insanların bin bir zorlukla yaşadıklarını görürsünüz. metrosuna inersiniz, kesif bir sidik kokusuyla yüzleşmek zorunda kalırsınız. bazen de fareler gelir dibinizde dolaşır, göz göze gelirsiniz. alın size dünyanın süper gücü abd ve onun en büyük şehirlerinden biri olan new york.

    ama şehir dendiğinde bunlar nedense akla gelmiyor. şehir dediğin şey o bölgede yaşayan insanların o coğrafyayla etkileşimi sonucu ortaya çıkan bir hadise değil midir? gökdelenler, şehrin merkezi yerindeki üç beş hoş bina bazı kesimlerce hem sinir olunan ama aynı zamanda tapılan amerikan hegemonyasının zihin dünyamızda işgal ettiği alanla birleşince "new york dünyanın en güzel şehri" dedirtiyor insana rahatça.

    pek öyle değil o iş.

    edit: ayikiza tesekkur ediyorum umarsiz kelimesinin yanlis kullanimiyla alakali olarak beni uyardigi icin. umursamaz olarak duzelttim o kelimeyi.

  • (bkz: ben müdürüm demenin alternatif yolları)

    anlamaman çok normal :) zira senin gibilerden anlayış benzeri bir şey beklemiyoruz.

    işte saat sabah 5'te başlık açan böyle gizli işsizler daha bunun gibi birçok konuyu anlayamadan bu dünyadan göçüp gidecekler.

    şartlara bak:

    sabah 7'de işbaşı
    asgari ücret
    yol parası yok
    her gün tıraş olunacak
    haftada bir gün tatil olacak

    ve sana çalışmaya gelenlerin neredeyse hepsi para kazanmaya çok ihtiyacı olduğu için çalışmaya geliyor, yani gıda işine olan aşkından değil

    kaçınız kaç çalışanınızı gerçekten insan yerine koyacaksınız? kaç çalışanınız için aa, dur ya, bunun da bir hayatı, beklentileri vardır diyip düşünmektesiniz?

    bir de utanmadan, işe başlar başlamaz size para vermiyoruz, siz elde edeceksiniz denmiş :)

    çalışıp çabalayıp elde edeceğiniz de % 2 zam :)

    arkadaş patron para vermedikten sonra ben nasıl elde edeyim?

    ne insanlar var şu dünyada, adam sabah 5'te kalkmış, kariyerini anlatıyor!

    sabah 7'de kalkamam diyen arkadaşı da, sakallarımı kesemem diyen arkadaşı da, cumartesi çalışamam diyen arkadaşı da alınlarından öpüyorum. allah şu adam gibilerin işinden daha hayırlısını nasip etsin size.

  • üç kuruşun hesabından ziyade egzoz emisyonu, hava kirliliğini azaltma, küresel ısınmayı yavaşlatma ve fosil yakıt tüketiminin azaltılmasına ciddi oranda katkı sağlayacağı için üretilmiştir.

    üretiliş amacı; mehmet bey bugün 50 kuruş az yakıt yaksın değil, milyonlarca aracın günde 50 kuruş az yaktığını düşünün sığ ve sığır arkadaşlar.

  • -alo hamiyet gazetesi mi?
    -evet.
    -bugünkü patlamayı biz gerçekleştirdik.
    -siz kimsiniz kardeşim?
    -tdk-pçtk-acil yol
    -mtk'dan ayrılanlar mı?
    -hayır hayır. biz stk'dan ayrılıp, mkyk'yı kurmuştuk.
    -ha evet. iyi ama sonra o örgüt kendini feshedip bldk-mnh'yi kurmuştu.
    -tamam. sonra o ikiye bölündü.
    -tamam onu da biliyorum tdö-kt yurtdışına çıktı, eylemlerine orada devam etti.
    -tamam işte. biz de öteki örgütüz.
    -olur mu kardeşim? öteki örgütün ismi tdk-pçhk.
    -ilk başta öyleydi. sonra örgüt yöneticisi bir grup tasfiye edilince bu ismi aldı.
    -iyi ama tasfiye edilen örgüt yönetici kendi örgütünü kurdu, aynı isimle. ayrıca sizin isminize de ambargo koymuş. üzgünüm sizin isminizde bir örgüt olamıyor.
    -ne demek kardeşim olamıyor?
    -sizinkinin de isimi hakkını almış, bilgisayara baktım bu arada.
    -vay ibne.