ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
ege (10) ile okuldan sonra günlük sohbet...
romica: nasıl geçti günün oğlum?
ege: iyi ama sıra arkadaşım çok konuşuyor
romica: sıranı değiştir o zaman
ege: evet ben de tuna ile oturmak istiyorum zaten
romica: tuna şu çalışkan kız mıydı?
ege: anne tuna erkek, o kız başka okula gitti
romica: hangi okula gitmiş?
ege: imamatik!
sadece almanya'da yaşanabilen olaylar
-
market isleten turk amcamin alisverise gelen almani isaret edip, ciragina turistle ilgilensene demesi.
toki ekşi sözlük sitesi
-
balkonda otururken bir anda sandalyeden düşen insanlar göreceğiniz sitedir.
tamircilerin parça çaldığı gerçeği
-
anlatılan iki hikayede de çalıyor olmalarına rağmen işlerini de aksatmayan tamircilerden bahsedilmiş.
yani adam çalıyor ama yapıyor da. bizim toplumda pek ayıplanmaz böylesi.
brüt maaş soygunculuğu
-
bordro inceliyorum, atıyorum 10 bin tl maaş alıyorsam bunun 4 bin tlsi vergiye gidiyor. vergi karşılığında ne alıyorum bir bakalım.
sağlık ? - özel sağlık sigortam var onu kullanıyorum hastaneye gittiğimde. çapraz bağlarım koptuğu için devlette ameliyat olacaktım yıllar önce, bana dediler ki 6 ay sonraya randevu verebiliyoruz seni en erken 6 ay sonra arayıp randevu vereceğiz. tek ayakla 6 ay yürüyemeyeceğim için özelde olmak zorunda kaldım. geçenlerde programda bir kadın vardı, her gün devlet hastanesine bakınmaya gidiyormuş. hiç bir şeyi olmamasına rağmen sürekli doktor doktor geziyormuş sırf can sıkıntısına. bu insanlara gidiyor sanırım sağlık harcamaları.
eğitim ? burs almadım, devlet okulunda ilköğretim ve liseyi bitirdim. okulda bir şey olacağı zaman bizden para istiyorlardı zaten. şuan verilen vergilerin de eğitim bütçesine ne kadar etkisi var bilemiyorum.
yol ? e bu adam yolları kendi parasıyla yabmıyor mu :d madem öyle niye yol yabdık diye reklam basıyor? köprü yapıyor havalimanı yapıyor ama ben ne bayburttaki havalimanını kullanıyorum ne de kütahyadakini. zaten yaptığı köprülere de geçiş ücreti alıyor. hem geçerken hem yaptırırken parasını ben ödüyorum vergimle.
emniyet güçleri ? geçen günlerde bir tanıdık dolandırıldı, polise işimiz düştü, şu an çok yoğunuz uyuşturucu operasyonu yaptık siz gidin 2-3 hafta sonra gelin dediler. araya tanıdık polisler sokup tutanak tutturup şikayetçi olabildik. yani o kadar vergi veriyoruz ama tanıdığımız olmadığı zaman işimizi dahi hallettiremiyoruz.
afet durumları? e bu afet durumlarında da devlet bizden para istiyor? verdiğimiz vergiler nereye gidiyor ki bu devlet her depremde selde yangında bizden para istiyor ?
vakıflar? bu güne kadar hiç bir vakıfa kaydım yok, hiç bir vakıftan destek almadım ve yakınımdaki fakir tanıdıklarım da hiç bir dernekten vakıftan yardım alamıyor.
diyanet? sokak başı 3 tane cami olmasına gerek yok. daha fazla cami yapınca daha fazla müslüman olmuyoruz. varolan camilerin yarısı bile dolmuyorken her yere cami doldurmak saçmalık.
eğlence-etkinlik? yani gördüğümüz kadarıyla vergilerimiz bazı kişiler tarafından yavuz bingöl gibi miadı dolmuş sanatçıların televizyona çıkıp konser vermesine harcanıyor.
yapılar, parklar? buna da bakacak olursak ne zaman bir devlet dairesine işim düşse bir bakıyorum sandalyeler 10 yıllık, duvarlar dökülüyor her yerde eski stil numaratörler masalar var. anlaşılan vergimiz buraya da gitmiyor.
vatandaşlık hakları ? bakınca kimlik çıkartmak için ayrı vergi veriyoruz pasaport için ayrı ehliyet için ayrı. devlet bunlardan para alabilir pek tabii ama kart - defter basım ücreti ödenen toplam tutarın %10u iken devletin aldığı harç %90'ı. bu paralar nereye gidiyor?
üretim bakınca ülkede üretilen bir şey de yok, elektrik faturasından trt payı alınıyor mesela. trt bizim en az 30 milyon hanenin elektrik faturasıyla dönüyor. doğudaki insanların elektrik faturası da batıdaki beyaz yakalılara ödettiriliyor.
tüketim devlet sıfır üretimle arabayı yapan bmw'den mercedes'ten çok daha fazla para kazanıyor. 500 birim ödediğiniz bir arabanın 350'si devlete gidiyor. türkiyede üretilen bira, çay, buğday gibi ürünler yine türk vatandaşına vergi yükü verilerek yansıtılıyor. sorarım size, devlet elini suya sabuna sokmadan tüm bu üreticilerden çok daha fazla kazanıyorsa, devlet neden bunlarla uğraşsın?
benim 88 liralık vergi borcumu 7 yıldır unutmayan devlet, limak-kolin-cengiz'in trilyonlarca lira vergi borcunu tek kalemde siliyor. bankaların covid için verdiği krediyi ise 1 ay ödemezsen kapına kağıt geliyor.
velhasıl kelam ben verdiğimiz verginin doğru harcandığını bilsem bi nebze kabul edebilirim ama mevcut haliyle devlet artık vatandaşına bakamaz hale geldi. artık vatandaş devletine bakıyor. ülkeye alınan milyonlarca göçmene, vergi borcu silinen futbol kulüpleri ve inşaat firmalarına ayda 5-6 bin tl ile geçinmeye çalışan beyaz yakalı bakıyor.
bizlerin çıkıp tek tek bağırması gerekiyor bu şekilde
üzüldüğüm tek bir nokta var, bugün seçim olsa başa gelip bu vergileri azaltacağım diyen bir tane aday yok. bu düzenin değişeceğini söylüyorlar ama bahsettikleri düzen tek adam yönetimi. isterse 500 kişi yönetin abi, ben aldığım maaş ile birden çok şeye taksitsiz şekilde sahip olmak istiyorum. ben bu dünyaya 1 kere geldim ve köpek gibi çalışıp kazandığım parayı kullanabilmek istiyorum.
lütfen bana konuyla ilgili iyi-kötü mesaj atmayın. herkes fikrini entry altına belirtebilir.
operasyonun ebru gündeş'in albüm virali olması
-
yakında patlayacak olan bomba...
asdfasdfas
en pisi pisine ölen ünlü
-
(bkz: anton yelchin)
star trek'in öksüz bırakan genç yetenek.
görünce bu adamı, aa bu muymuş o diiceksiniz:
https://www.google.com.tr/…2502023&biw=1085&bih=552
nasıl mı pisi pisine öldü:
kendi evinin bahçesinde. park ettiği araba ile bahçe çitin arasında ezilerek,
--- spoiler ---
on june 19, 2016, yelchin was found pinned between his jeep grand cherokee and a brick pillar outside his house in studio city, california, the victim of what was described as a "freak accident". as yelchin got out of his car, the vehicle apparently rolled back down his driveway, which was on a steep incline, and trapped him against the pillar and a security fence.
--- spoiler ---
kaan tangöze
-
komutan -> nasilsin asker???
kaan -> coook saoluuun
gülüm.net'teki insanları gülmekten çıldırtan fıkra
-
(bkz: gulum.net'e girmek)
çizgi filmlerden öğrenilen efsane klasik müzikler
-
google'ın efsanevi 17 aralık 2015 beethoven doodle'ındaki notaları hiç yanlışsız ve tek seferde birleştirince şaşırmıştım epey. ben klasik müzik dinlemem hiç, öğrenim hayatım boyunca da seçmeli derslerde hep resim seçmiştim nereden biliyorum bunları demiştim kendim kendime. bugün sabah çok erken uyanınca televizyonda tom ve jerry izledim ve izlerken fark ettim ki çizgi filmlerden çok şey öğrenmişiz. onlardan biri de klasik müzik. bulabildiklerimi bi' başlıkta toplamak istedim. bi' de izninizle tom ve jerry'deki sadece bacakları gözüken, yüzünü tek bir kez görebildiğimiz, evi süpürüp tozları halının altına atan, jerry'yi görünce yüksek bi' yere çıkıp "taaaamıııııs" diye bağıran siyahi teyzeyi ve allah diye kükreyen metro goldwyn mayer aslanını da anmak istiyorum. unutursak kalbimiz kurusun.
***
*tom ve jerry - the cat concerto
liszt - hungarian rhapsody no. 2
*tom and jerry - baby puss
carmen miranda - mamãe eu quero
*mickey mouse - the band concert
gioacchino rossini - william tell
*looney tunes - pigs in a polka
johannes brahms - hungarian dance no. 5
*bugs bunny - baton bunny
franz von suppé - a morning, noon and night in vienna
*tom and jerry - the hollywood bowl
johann strauss ii - die fledermaus overture
*bugs bunny - a corny concerto
tchaikovsky - piano concerto 1
*tom and jerry - solid serenade
louis jordan - is you is or is you ain't
*tom and jerry - kitty foiled
gioachino rossini - the barber of seville
*tom and jerry - the flying cat
frédéric chopin - grande valse brillante op. 18
*bugs bunny - the rabbit of seville
gioachino rossini - the barber of seville (bölüm - müzik uyumu mükemmel değil mi ama?)
*bugs bunny - what's opera, doc?
richard wager - tannhäuser overture
*pink panther - pink, plunk, plink
beethoven - 5th symphony
*peanuts(snoopy) - schroeder
beethoven - moonlight sonata (movement 1)
*tom and jerry - johann mouse
johann strauss ii - the blue danube waltz
*mickey mouse - fantasia
paul abraham dukas - sorcerer's apprentice
evde maymun beslemek
-
kendi beslediğim canım yavrum örümcek maymunu “vervet monkey” canım çakimden “çaki ismi” edindiğim tecrübeler doğrultusunda maymun beslemenin diğer hayvanlara kıyasla çok farklı olduğunu söyleyebileceğim gerçeğini değiştirebilecek şeyler yoktur.
(bkz: beyin error)
efenim bu zibidi kesinlikle bir hayvan gözünden değil bir çocuk gözünden olaylara bakmakta. o bir hayvan gibi değil çocuk gibi düşünülmeli. hiç bir zaman köpek gibi sevgi gösterisi yapmayacaktır. sahibini çok sevecektir ama tıpkı bir çocuk gibi başkası şeker verdiğinde ona gidecektir, ipi salındığında kaçma eyiliminde bulunmayacaktır ama etrafta gördüğü ilginç ağaç, çiçek böcek gibi ilgi çekebilecek şeylerle oynarken kaybolabilir. (bkz: salak şey) sinirlendiğinde bi hayvan gibi hareketler sergilemez, kızdıranın gözlerinin içine bakar daha çok sinirlenirse kaşlarını kaldırır, daha çok sinirlenirse bu ikisini yaparken aynı zamanda ağzını açar, dahada sinirlendirilirse eliyle vurur ve en son ısırır. onun karakteri ve cinslerinden ayırt edilebilicek derecede bir tipi, surat şekli vardır. 3 çeşit yazarak tarif edilmesi zor sesi vardır ve bu sesleri farklı istek ve duygusal hallerinde kullanır, başına buyruktur liderliğin her an hissettirilmesi gerekmektedir. ama ona onun gibi kızılmalı yani gözlerinin içine bakılıp kaşlar kaldırmalıdır, o gözünü kaçıracaktır. tebrikler savaşı kazandınız artık lider sizsiniz. (bkz: çocukla çocuk olmak) (bkz: maymun olmak)
muzu çok sever bu zibidiler efenim. ama hergünde aynı yemeği yemezler bi gün muz elma çekirdekse ertesi gün armut çilek havuç sonraki gün yumurta fındık portakal. böyle gider. bez derdi var bide zor iş. dışkısı buram buram kokar. türkiye şartlarında evde yaşar kışın dışarıda kalırsa ölür.
(bkz: primat)
21 temmuz 2021 psv galatasaray maçı
-
yazarın biri bu maç hakkında tam 4 karış uzunluğunda değerlendirme yazısı yazmış. insanlar dalga geçiyor.
acı olan şu ki; galatasaray teknik kadrosunda bu yazar arkadaş kadar rakibe çalışmış maça kafa yormuş birinin olduğunu düşünmüyorum.
yurtiçi kargo'nun müşterilerini evde bulamaması
-
yurtiçi kargoda çalışıyorum. beni bile şubede bulamadılar. bundan ötesi yok.
bu firma için her alıcı, bir faili meçhul.