hesabın var mı? giriş yap

  • 90 dakika programında bol bol gözlemlenecek bir hadisedir. hıncal amcamızın ''en son yorum benden olacak aga'' muhabbeti malumunuz. yaptığı yorumdan sonra şöyle bir olay gelişir;

    h.u: ... kardeşim, kocaa camia bir tane bile tezahurat geliştiremez mi? hala galaaatasaray, galataaasaray... garabet bu garabet!
    -gözlüğünü önündeki bankoya atar- tak!

    işte ölüm sessizliği bu andan itibaren başlar. stüdyodaki herkes sanki çok büyük bir hata yapmış ve bunun sonucunda hıncal abilerinden fırça yiyormuş gibi kafalarını öne eğerler ve huşuu içinde bir süre öyle kalırlar. bu sessizliği bozmak ise fuat akdağ'a düşer. donuk ve mahçup bir ses ile;

    - szıı (nefesi geri çekerken çıkan ses) şimdi bir reklam arasına giriyoruz.

  • atıp tutmanın haddi hududu yok memlekette.kanun çıkmış diyor adam yahu. ne kanunu hemşerim. avukatın üstü aranır diye bir kanun falan çıkmadı. avukatın üstü aranmaz diye bir kanun varken reis aranacak dedi olay bu. ha sen reisin her dediğini kanun biliyorsan o da senin problemin

  • kokusu, yuzunuze kondurdugu gulucukler, attirdigi kahkahalar, gozlerindeki isilti, her zaman sasirtacak olusu, her zaman guvenilir olusu, dans edisi, herhangi bir isi yaparken konsantre olmus hali, sizinle bulustugunda sokagin karsisindan gozlerinizi gozlerinize dikip gulumseyerek adimlarini hizlandirisi, uyanisi, yasami algilayisi, dokunusu. yes, every little thing she does is magic.

  • 1756–1763 yılları arasında devam etmiştir. savaşın nedeni büyük britanya ve fransa arasındaki sömürge yarışıyken, avusturya ve prusya içinse orta avrupa'da hakim olmaktır.

    savaşa taraf olan prusya, britanya, portekiz ile küçük prenslikler bir cephe oluştururken, karşılarında fransa, avusturya (kutsal roma imparatorluğu), rusya, isveç, ispanya ve bazı küçük prensliklerle babür devleti ve sardinya krallığı sayılabilir.

    bu uzun süren savaş yayıldığı coğrafyalar açısından bakıldığında bir dünya savaşı olarak da nitelenebilir. avrupa, afrika, hindistan, kuzey amerika, güney amerika, ve filipinler'de çatışmalar yaşanmıştır.

    savaş sonunda, büyük britanya louisiana hariç tüm yeni fransa'yı, bengal ve florida'yı ele geçirdi. fransa louisiana'yı ispanyollara devretti. ardından, britanya ispanyollara küba'yı ve manila'yı iade etti. avrupa'da ise status quo ante bellum durumu oluştu, yani savaş öncesi sınırlara dönüldü.

    fransa'nın hindistan'daki kolonilerinin büyük britanya'ya devretmesi, hindistan'da büyük britanya hakimiyetinin başlamasına neden olurken, amerika kıtasının kolonileştirilmesi de son bulmuş oldu. fransa'nın britanya karşısında gerilemesi fransız devrimine giden yolu bir anlamda açarken, prusya da avusturya'yı gerileterek alman birliğine öncülük edecek gücü kazanmıştır.

  • bu saçın sahibi saçını yıkayıp bir hafta boyunca temiz görünümlü saçla gezen insanlara acayip imrenir. imreniyorum. evet. ulan ben dün gece saçımı yıkadım öteki 1 hafta önce yıkamış ama hangisi temiz görüküyo tabi ki soldaki. kuaföre gidince ve fön çektirince adam baktı olmuyo ne diyo sana 'saçına bişey mi sürüyosun' evet. bok sürüyorum geceden. ulan ne sürcem. oy anam. ailedeki herkesin saçı ibrahim erkal, mustafa sarıgül gibiyken benimki neden ince telli neden? bir de bir sinüzitin sahip olabileceği en kötü saç tipini bana vermişsin tanrım. bunu da belirteyim. her gün saç yıkamaktan sinüzit oldum arkadaş.

    özet geçeyim: hem saçım ince telli hem ben sümüklüyüm.

  • bilginin kaynagi dogrudur degildir o ayri konu. fakat tarih okuyan ve arastiran bir gence aciklama yapmak yerine kibirli bir sekilde cevap vermek hadsizliktir. kaynagini acikla dogruysa cocuk ogrensin, bilmiyorsan ve yanlisin varsa da duzelt.

  • ibb'nin yerebatan sarnıcı giriş ücretlerinde yabancılara %73 zam yapması olayıdır.

    güncel fiyatlar ise:

    öğrenci - öğretmen: 20 tl
    yerli ziyaretçi: 50 tl
    yabancı ziyaretçi: 300 tl

    https://twitter.com/…ort/status/1617496123392004096

    edit: sevindirmiştir.
    edit2: arkadaslar bu mekanda ve diger mekanlarda uzun yillardir benzer uygulamalar oldugunu ben de biliyor. bu uygulamanin farki, zammi herkese yapmak yerine sadece yabancilara yansitmalari. be kafa utulediniz mk.

  • 3 te 4 yaptığım testtir.
    ateistim zannediyordum bundan sonra hayatıma tanrı olarak devam ediyorum.

    debe editi: bu entrye oy verip debeye sokan zihniyete diyecek lafim yok.

  • hayatta hiç bir duygu kalıcı değildir. tuttuğunuz takım maç kazandığında o akşam havalara sıçrıyorsunuz ama o mutluluk hissi bir hafta boyunca devam etmiyor. mutluluk geçicidir, mutsuzluk da öyle.

    hayat süreğen bir akıştır. hayatta dip, tepe olmaz, onunla birlikte akarsınız. bazı gün coşkun bir yerinde bir batıp bir çıkarsınız, bir başka gün durgun bir yerinde keyifle yüzersiniz. hayata karşı direnmek nafile çabadır. durgun yerde kalacağım diye bir dala tutunsanız bile, yorulup akışa kapılacağınız gün gelecek.

    hayattaki seçimler elbette önemli, nehrin hangi kolundan yola devam edeceğimizi bu seçimler belirliyor ve bazen o dalgalı akışa kapılmamıza neden oluyor ama her nehir durulur.

    acı mı çekiyorsunuz? çekin, yaşayın bunu, sonra bırakın gitsin. ona tutunup kalmayın ya da ondan uzaklaşmak için çırpınmayın. acıdan kaçmaya çalışıyorsanız, hayattan kaçmaya çalışıyorsunuz demektir. kimse hayattan kaçamaz. bu nehir akar.

    ve daha önemlisi şu, en nihayetinde her nehir denize açılır. hepimizin hayatı sonlu ve tek kullanımlık. o yüzden hayatla akmak ve getirdiklerini; acıyı, mutluluğu, hüznü, neşeyi hakkını vererek ve elimizden geldiğince güzel yaşamak gerek.