hesabın var mı? giriş yap

  • sruli recht isimli bir ruh hastasının yaptığı, köpek balığı derisinden yapılmış olan psikopat eldiveni. fiyatı 720 euro. eldivenin iç tarafında yukarıya doğru bakan dikenler var. eldiveni taktıktan sonra elinizi geri çekmeye çalışırsanız dikenler ele geçiyor. çıkarmak için ya eldiveni kestirmeniz ya da elinizi parçalamanız gerekiyor. bunun tersi de var. yani dikenleri dışta olanı. bununla da tokalaştığınız kişiye unutulmaz bir deneyim yaşatıyorsunuz.
    müşteri kitlesini çok merak ediyorum cidden.

    bir de bu adamın, kendi karnından kestirdiği bir deri parçasıyla yaptığı yüzük var. kılları bile üstünde. onun da fiyatı 350.000 euro imiş. alana şimdiden hayırlı olsun diyelim buradan.

  • dedem babaannemin saçını hem tarar hem örerdi. o görüntü hiç silinmez hafızamdan. siyah beyaz bir fotoğraf karesi sanki. çok özledim sizi.
    tanım: derin anlamlar yüklenebilecek hareketlerden bir tanesidir.

  • hayatimda gordugum en sacma icat.
    bir kere ben sucugu nerede kullanirsam kullanayim ince daire seklinde severim.

    hadi beni gectim reklamdan yuruyeyim; yahu kuru fasulye yapmaya usenmemisim de sucugunu dogramaya mi usenecegim ?
    fasulyeyi islamisim, duduklude haslamisim vs tum eziyetini cekmisim de sucuklarimi kup haline getiremeyecegim ?

    hayret bir sey.

  • ara ara yaptığım eylemdir. eğer bir kirlilik, zahmet yaratmıyorsa nesi yanlış ve rahatsız edici bulunuyor anlam veremedim.

    mesela giriyorum migrosa, kipaya dolanırken susuyorum, su aldıysam içiyorum. sıcaktan tansiyon sıkıntısı olduysa bir ayran patlatıyorum. ramazan değilse bunun nesi yanlış çözemedim.

  • siz olayı yanlış anlamissiniz arkadaslar. vergi veriyorsunuz, devlet de jest olarak size sigara hediye ediyor. daha neyin tatavasini yapıyorsunuz anlamadım.

  • pril, fairy gibi elde bulaşık yıkama deterjanlarının reklamlarında sıkça gördüğümüz kadın tipidir. 45 metrekare mutfağı olan evin var ama hala elde yıkamada yapışmış yağ lekeleri çıkmıyor diye ağlıyorsun. gerizekalı önce git bi bulaşık makinesi al, yıl olmuş 2013, saray gibi evde oturuyorsun ama bulaşık makinesi almaya kafan basmıyor. dağ gibi bulaşığı soğuk suda yıkayıp bi de yağ lekelerinin çıkmasını, tabağın ışıldamasını bekliyorsun.

    arkadaşım benim mutfak zorlasan zorlasan 8-9 metrekare ama 10 yıldır makine kullanıyorum, senin mutfağın benim evin yarısı kadar ama hala pril, fairy derdindesin. kendine sövdürmeye bu kadar çok merakın varsa eyvallah, yoksa git bi makine al. epi topu 300-500 lira bir şey anasını satayım.

    ayrıca pril bir lafım da sana, belli ki hedef kitlen makinesi olmayan yoksul kesim, o halde ona uygun reklamlar yap. 1 göz odada kalan insanlara 250 metrekare evde yaşayan insanlar üzerinden pazarlama yapma. kadının oturduğu evin aidatı 4 makine parası ediyor ama elde bulaşık yıkıyor, biraz daha dikkat lütfen.

  • dün sabah, erken saatte işe gitmek üzere sessiz bir sabah sokağını yürümekte olan şahsımı, yine kendine hayran bırakmış canlıdır karga.

    gagasının arasına kıstırmış olduğu cevizi kırabilmek için, uygun bir yüksekliğe yükselmesini ve aşağıya attığı cevizi kırmaya çalışmasını seyrettim yol boyu. aynı zamanda, "ceviz kırılsa da, hemen içindekilere konsak" diye bekleyen iki açıkgöz kargayla olan kavgasına da tanık olacak vakti ve şansı buldum. sanki, bu açıkgözleri azarlarcasına konuştuğunu hissettim kendi dilinde. benim anlayamayacağım kadar kadim ve eski dilinde...

    gözlerine baktığımda bu soylu varlıkların, nice mitolojilere konu olmalarının nedenini, kuzeyin büyük tanrısının gözü ve kulağı olmalarının nedenlerini anlıyorum. çünkü bu bilge varlıklar, gözlerine bakmayı başardığınızda da görebileceğiniz gibi sizi izliyor, sizi biliyor, sizi tanıyor, sizin hiç anlamayacağınız şekilde. sadece sizi değil, etraflarında dönen dünyanın tamamını biliyorlar, bilmediğimiz bir dolu sırla birlikte.