hesabın var mı? giriş yap

  • bu arkadaş dün amerika galibiyeti sonrası zehra'ya ''maç içinde zaman zaman düşüş yaşadın'' diya başlayan anlamsız saçma sapan, gerçekle alakası olmayan bir soru sorup daha teri kurumamış kızı ''düşüş yaşadığımı düşünmüyorum'' diye savunma yapmak zorunda bırakarak sevincinin içine sıçan arkadaş değil mi?

    kardeş sizi seçerek falan mı alıyorlar? canlı yayında kızın yüzü değişti lan...

  • 1. olayın geçtiği yer dört yol olarak tabir edilen kavşak. bu gibi yerlerde sağdaki araçlara yol verilir. yani yol beyaz toyota'nın. (edit: adam "o kural avrupa gibi yerlerde geçerli" diye savunma yapmış. yazılı ve evrensel bir trafik kuralından bahsediyoruz. her yerde geçerli ve uymak zorundasın)

    2. o ana gelene kadar motosikletli arkadaş sağdan soldan arabaları geçiyor. adam gibi şeridinden gitsene?

    3. koskoca adama lanlı lunlu konuşuyor.

    dayı az bile yapmış.

  • herkes koçun karaktersizlik yaptığını yazmış ama bence adam aksine sırf karakter sahibi olduğu için gidiyor. ulan bu kulübün eski başkanı daha bir iki hafta önce sanki basketbol şubesinin hali hazırda koçu yokmuş gibi "şubeyi bana verin yarın obradoviç'i getireyim" dedi aq. ali koç da bunun üstüne "ya kardeş bizim zaten dünya çapında bir koçumuz var sen ne diyorsun" diyeceğine, "teklifinin detaylarını anlat konuşalım" dedi. bu başlı başına bir rezalettir. taraftar zaten obra partizan'la imzalayana kadar her gün kokoşkov'u gönderip obra'yı alalım diye kampanya yapıyordu. şimdi soruyorum, bu adam kıymetinin bilinmediği bir ortamda niye kalsın? kokoşkov öyle hakkında rahatça atılıp tutulabilecek bir koç değil. adam avrupa şampiyonu. üstelik nba tarihinin ilk ve tek avrupalı head-coach'u. birilerinin dediği gibi uyduruk bir asistan pozisyonu buldu diye takımı bırakmıyor yani. koç zaten fenerbahçe'ye nba'deki benzer bir pozisyonu bırakıp geldi. amacı kendini bir kez de euroleague'de ispatlayıp, nba'de tekrar head-coach olmaktı. yani bu adam bu sene fenerbahçe'de amacını gerçekleştirebilecek güzel bir kadro kurmuşken, asistan olarak nba'e gitmek istiyorsa anlayın ki kendisine yapılan saygısızlıklardan bıkmıştır. üstelik yarın kokoşkov değil başka bir koçumuz olsa onun da başına aynı şeyler gelecek muhtemelen. obra travması kulübü yiyip bitiriyor. acilen bu psikolojiden çıkmak lazım. obra gitti işte, kulübe geri dönmeyecek. bari yeni gelenlere huzur verin artık.

  • uçak korkusunun genelde nedeni alışılmışın dışına çıkılması durumundan geliyor. yani, bir kere kontrol sende değil. araç olsa tren olsa kurtulma şansın var. uçak düşerse yok gibi bir şey. tamam, uçak daha güvenli ama bir kere işler ters gitti mi şansın çok az.

    bu nedenle meseleyi alışılmış kılmak gerekiyor. böylelikle korkunun üstesinden gelinebilir. madde madde kendi yöntemimi yazayım.

    1) öncelikle kazaların çoğu kalkış ve iniş sırasında olur. bunun dışında uçağın en yüksek konumda bulunduğu, yolculuğun büyük kısmını alan periyot çok daha güvenlidir.

    2) uçakta ikaz lambaları çok şey anlatır. eğer bir tehlike durumu yoksa emniyet kemeri işareti görmezsiniz. kalkış ve iniş sırasında prosedür gereği (güvenlik gereği) bu işareti görürsünüz.

    emniyet kemeri işareti olmadığı zamanda uçağı etkileyen bir riskten de bahsetmek mümkün olmaz. bu nedenle ikaz ışığı yanmıyorsa rahat olun.

    3) eğer türbülans varsa ve uçağı etkileyecek boyuttaysa kaptan uçağın rotasını değiştirebilir. eğer etkileyecek boyutta değilse endişe etmeye de gerek yok. emniyet kemerinizi takıp devam edersiniz.

    4) unutmayın ki sizin için ekstrem olan bir olay uçuş ekibi için günlük bir aktivite.

    5) genelde ön sıraları tercih edin. yine koridor tarafı daha makul olacaktır. orta koltuklardan ve arka sıralardan kaçının.

    6) acil çıkış koltukları ayak mesafesi nedeniyle sevilir ama siz uçaktan korkan birisi olduğunuz için bence tercih etmeyin. binlerce metre yüksekte giderken hemen yanınızda bir kapı ve kapı kolu görmek sinir bozucu olabiliyor.

    7) ve bence altın tavsiye. uçuştan önce uçuş kodunuzu not edin. tk283 gibi bir ibare olacaktır. sonra flightradar gibi bir siteden premium üyelik alın. (haftalık 15tl gibi bir fiyattı en son)

    devamında uçuş kodunuzu yazın ve incelemeye başlayın. makine gibi işleyen bir sistem göreceksiniz.

    aynı uçak aynı hatta yaptığı seferler karşınıza çıkacaktır. bu insanı rahatlatan bir eylem. sizin için uçağa binmek özgün ve zorlayıcı bir deneyim olabilir ama uçağın kendisi ekibiyle birlikte bu hattı zaten hafta içinde en az üç kez gidip gelmiştir.

    hatta tek tek o haftaki, geçen haftaki uçuş kayıtlarına bakın. birbirinin kopyası bir uçuş yüksekliği, uçuş hızı grafiği göreceksiniz.

    dilerseniz bunu not dahi edebilirsiniz:

    30 dakika sonra maksimum yüksekliğe çıkacak, 45 dakika sonra hızı biraz azaltacak, 75 dakika sonra inişe geçecek gibi.

    böylelikle siz uçarken dakikası dakikasına ne olacağını bilirsiniz. zira uçak önceki seferlerinde dakikası dakikasına bu şekilde uçmuştur.

    uçaklar aslında trenlere benziyor. ekstrem bir durum olmadıkça aynı rotada aynı süratta aynı hız ve yükseklik değişmeleri ile ilerliyor.

  • sınavlarda, anketlerde vesairelerde yaptığım tezcanlılık. isim kısmına adımı ve soyadımı allah ne verdiyse yazarım, sonra aslında çok da uzak olmayan hemen bir alt satırda bana "la gerizekalı bi dur hele" diye bakan "soyad" kısmını görürüm. mutlu olurum...

  • korkunun ecele faydası yok. 100 sene sonra ekmek yenilemecek artık bu kapıdan.

    “hangi müslüman peygamberi inkar eder de müslüman kalabilir?" cümlesini biri açıklayabilir mi? nasıl bir tespitse!!!

    edit: sabah mesaj kutuma baktım ciddi ciddi peygambere inanmanın imanın islamın şartı olduğundan falan bahsetmişler. merak etmeyin ben imanın islamın şartını sizden iyi biliyorum, o çok iyi bildiğinizi iddia ettiğiniz kitabınızı da sizden iyi biliyorum.
    deizmi seçen kişinin peygambere olan imanını sorgulamada kullanılan cümlenin saçmalığına ve sonrasında yapılan tespite karşı ironi olarak sordum o soruyu. (bkz: tecahülü ârif)

  • anketi gönderen sonar ama bilgilerinize arz edip imzasını atan kılıçdaroğlu.

    akp zekasını ortaya koyan bir başka belge