hesabın var mı? giriş yap

  • gerçekten absürt film tadında bir paylaşım olmuş.

    kardeşim bu konuda farkındalık yaratmak istiyorsan daha uygun bir video paylaş, mesela koskoca yolda köpeği uzaktan gördüğü halde frene basmayan bir aracı örnek ver. ama tek şeritli, karşıdan gelen trafiğin mevcut olduğu bir yolda önüne son anda köpek çıkan bir aracı örnek gösterip “frenle” demek, “arkadaşım gönül rahatlığıyla takla atabilirsin veya karşıdan gelen araçlarla kafa kafaya girebilirsin, yeter ki köpeğe bir şey olmasın” demek gibi bir şey.

    sabah sabah bu absürtlüğü izletip kahkaha arttırdıkları için başta nilüfer belediyesi olmak üzere videoda emeği geçen herkesi kutluyorum.

  • "yıllar önce bir karadeniz kasabasında görev yaparken, kansızlık nedeniyle başvuran bir hastamı muayene ediyordum. konjoktiva dediğimiz alt göz kapağının içine bakarken, bir yandan da :
    'amca sende basur mu var?' dedim.
    kansızlığın baş sebeplerinden biridir ve karadeniz'de bu duruma sık sık rastlanır. amcanın dışarı çıkarken yanındaki arkadaşına söylediğini hâlâ hatırlarım...
    'ne doktormuş be, helal olsun..! gözümden baktı, göötümdekini gördü.' "

    acı çekmeden muayene olma yöntemleri de varmış. sorundan muzdarip olanların bu doktora gözükmesi tavsiye olunur.

    edit: anı bana ait değildir. mail yoluyla elime geçti. paylaşalım dedik.

  • "çok üzülerek söylüyorum: 6-18 yaş arası kuşağın enkaz haline gelmesinden ülke olarak hepimiz sorumluyuz. az ya da çok."

    ben sorumlu degilim nagehancim, zerre sorumluluk kabul etmiyorum. sorumlu arayacaksan kocanla birlikte canhiras bir sekilde senelerce savundugun iktidarin kapisini cal.

  • felsefe yapmaya geldim acilin!

    kisilerin ic dunyasinda-bilincalti duzeyde- iki karakter var diyebiliriz. bu karakterleri “ezik karakter” ve “ideal karakter” olarak adlandiralim. alter ego gibi terimlere falan hic girmeyecegim

    kimse tarafindan gorulmesini, farkedilmesini bile istemedigimiz hatta kendimizin bile uzerine toprak atip yok etmek istedigimiz “ezik/karanlik karakter”imiz daha once yasadigimiz olaylarin bizde yarattigi olumsuz hislerden olusuyor. mesela abin ensene tokat attiginda, hoslandigin kiz/erkek seni reddettiginde, birine selam verdiginde o kisi sana selam vermediginde “acaba gormedi mi, tanimadi mi, yoksa beni sallamadi mi?” gibi dusunceler icine girip anlamak icin tekrar selam vermeye cesaret edemedigin anda hissettigin gorunmezlik duygusu gibi. bunlari yasayan “ezik karakter” sen olmamalisin cunku kendini gercekten kotu hissettin. bu hisleri surekli sindiren biri olmamak icin o hisleri yasatan olaylarin ustune gitmeden yasanmamis sayarsin. daha sonra sana bu hislere benzer hisler yasatacak durumlardan olabildigince kacarsin. belki de sana kotu hissettiren kisi sana naptiysa sen de aynisini baskasina yaparak bu histen siyrilmaya calisirsin ama konumuz bu degil.

    gel gelelim bir de kisinin surekli ulasmak icin cabaladigi, her gun kendini asmaya calismasindaki en buyuk motivasyonlardan biri olan “ideal karakter” var. bu karakter etrafindakiler tarafindan saygin, komik, sanat anlayisi yuksek, kulturlu, zeki, muzik zevki iyi, mutlu, guzel/yakisikli veya saglikli benzeri sifatlardan olusuyor ve hayatimiz boyunca potansiyelimizi kullanarak bu kisi olmak icin ugrasiyoruz.

    bir insan kendisinin zeki, yakisikli vb. gibi olumlu sifatlari tanimlayabilmesi icin etrafindaki kisilerden onay alma ihtiyaci hisseder. aynada guzel oldugunu gorse bile yeterince inanmaz. dunyadaki tum kitaplari okusa da kendini kulturlu hissetmez. bu onaylanma ihtiyacinin nedeniyse kisinin kendinden surekli olarak suphe etmesine neden olan, icinden bi turlu sokup atamadigi “ezik karakter”inin ta kendisi oluyor malesef.

    instagram’in besin kaynagi da insanlarin kendi icinde yasadigi bu catismadan doguyor bence. mesela kendini guzel hissetmiyosun. belki bir de gunes isigi guneyden 25 derecelik aciyla gelirken hafifce gulumsediginde guzelsindir. 100 tane selfie cektin, 1’inde kendini begendin. ama o kadar da emin degilsin. koy bakalim instagram’a kac kisi begenecekmis senin dusundugun kadar var miymis hemen ogren. fotograftaki her sey, yanindaki herkes iyi gorunmeli. iyiden kastim karizmatik, komik veya en azindan yanindayken seni iyi gosterecek bir sifati olmali. cektigin objelerin hepsi otantik, gordugun manzaralarin hepsi paha bicilemez olmali mesela. bunlarin degerini likelarla olc bir bak. ya da sevgilin mi var? koy instagram’a bi fotograf insanlar senin ne kadar sevilebilir, ne kadar ozel, ne kadar mutlu oldugunu gorsun. belki inanirlar... sen kendin inandin mi ama? az like mi aldin? ideal
    karakterine ulasmak icin biraz daha cabalaman lazim.

    insan once dusununce oha yok artik bu kadari ruh hastaligi heralde diyor ama cogu hesapta durum bu bana kalirsa.

    ben hesabimi ani defteri gibi kullaniyorum mesela iyi ya da kotu, bir sekilde hatirlamak istedigim bi andaysam bi sey cekip koyuyorum sonra da album olarak instagram’i kullaniyorum. neden instagram? cunku filtre var anilarim canli gorunmeli tististis ^_^

  • ali ismail korkmaz'ın linç edildiği videoyu izlemediği için "linç" tanımını osuruktan yapan, eğitimli bir zevke sahip olmadığı için de yavuz bingöl'ü "sanatçı" zanneden, bu ve bunun gibi tüm basiretsizliklerini gördükçe kendisini "usta" veya "dünya lideri" olarak nitelemesine şaşıramadığımız bir amcanın sözleri.

  • arya stark'ın frey hanesini feci şekilde yok ettikten sonra sağ bıraktığı tek kadına söylediği;

    ''insanlar sana burada ne olduğunu sorduklarında onlara 'kuzey unutmaz' de..'' *

  • "devrimci muhalif ruhum seçime kadar" türküsünün demirtaş'çası.

    sırrı'ya oy vermemiştim, cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzlukları ortaya çıkmışken chp'ye saldırması komik duruyordu. demirtaş ise bana hitap etti. benim akp bıkkınlığıma oynadı. sosyalizm dedi, kadın hakları dedi, çocuk işçiler dedi. oyumu aldığı seçimin hemen sonrasında da cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluğunun mimarını ayakta alkışladı.

    ben sırrı'ya kızmadım. çünkü niyeti az çok belliydi. ama demirtaş'a kızgınım. çünkü görüyorum ki herkesin gözlerinin içine baka baka yalan söylemiş. kürt milliyetçi tabanın istekleri özgürlükçü türkiye tabanının isteklerinden daha önemliymiş. gezi'deki tavrını unutmamak gerekirmiş.

    sana oy verdiğim için kendimden özür dilerim demirtaş.

  • rivayettir;

    derviş baba dağ başında tek başına oturmakta, zikretmekte, tefekkür etmekte imiş. bir adam gelmiş ve demiş ki "be hey derviş! burada bir başına ne yapmaktasın?"

    derviş baba usulca kaldırmış başını, adama bakmış ve cevaplamış "sen geldin, yalnız kaldım."