hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi
    edit: altından hangi dizi, hangi olay çıkacak akıllara sorular düşürür.
    edit 2: gökyüzünde bir anda beliren parmak izi ipucu olabilir.
    edit:3 ucu açık olay, ne olduğunu anlamak için takipte kalmak gerek.
    edit 4: soru işaretleri giderek artıyor bu yeni çağ ne zaman başlıyacak acaba?

  • tek çaresi umudu öldürmektir, başka bir yolu yoktur. eğer hala içinde umut saklıyorsan bu acı asla bitmez. hiçbir şey beklemeyeceksin. içinde hiç umut kırıntısı olmayacak. o zaman aşk acısı da biter. acı veren umuttur.

  • 1-bol bol okuyun, her okuduğunuz kitap size elbet bir şeyler katacaktır. kelime dağarcığınızın aslında ne kadar dar olduğunu kitabınızıyazmaya başladığınızda göreceksiniz.

    2- plan yapın; şu kadar sürede bu kadar sayfa yazacağım diye planlar yapın ve bunlara uyun.

    3- tıkandığınız yerde bırakın; eğer yazarken zorlanıyorsanız başka bir zaman devam etmek üzere ara verin. emin olun hiç beklemediğiniz bir anda yazmanız gerekenler aklınıza gelecektir.

    4- kendinizi zorlamayın; cümleyi tamamlamak veya konuyu uzatmak için uğraşırsanız o iş olmaz, basite kaçar ve anlam bütünlüğü bozulur.

    5- tarzınız net olsun: ilk sayfalarda realist olarak yazmaya başlayıp da sonradan hayal alemlerine uçan çok aday var. siz onlardan olmayın ve bütüne bakın.

    6- önemli konuları geçiştirmeyin; asla ve asla hikayenin bütünlüğüne etki edecek şeyleri kısa tutup okuyucuyu boşluğa sürüklemeyin. eksik noktalar bırakmayın.

    7- finale özellikle özen gösterin, her şey orada sonuca varacak ve okuyucunun aklında en çok o kısımlar kalacaktır.

    8- kimseyi umursamayın; yazdığınız şeyi kardeşiniz bile okumamışsa bu sizi üzmesin, tarih nelere şahit oldu bir bilseniz.

    9- para için yazmayın; kendini için, edebiyat için yazın. değeri bilinmeyen binlerce yazar ve eser var ancak bir gün doğru insanlar tarafından okunacak ve literatüre isimlerini yazdıracaklar.

    10- izole olun; müzik dinlemeyin, arkada tv çalıştırmayın, bir kahve içmeden yazamam gibi şartların peşinde olmayın.

    11- tekrar tekrar düzenleyin; yazdığınız cümleleri en az iki üç defa düzeltmek isteyeceksiniz emin olun. dikkatli olun anlam bütünlüğü bozulmasın.

    12- coşmayın; özel bir şeyler yazayım, ben ben ben diyerek kendinizi şaha kaldırmaya çalışmayın: yüksek yerden düşenler yere daha sert çarparlar.

    13- kitabınızı özel kılacak cümleler yazın; akılda kalacak ve duyana sizin kitabınızı hatırlatacak hoş cümleler bulun.

    14- aklınıza gelen her şeyi not alın; benim de çok yaptığım bir şey olarak en büyük tavsiyem budur. emin olun aklınıza hiç beklemediğiniz anlarda hiç tahmin edemeyeceğiniz güzellikte şeyler gelecektir.

    15- imla ve dil bilgisi kurallarına çok da takılmayın; çünkü kitabınızı bastırmayı düşünürseniz zaten basımdan önce editoryal düzenlemeden geçmesi gerekecektir.

    16- 21. yüzyılın kafkası olmaya çalışmayın; kendiniz olun. tabi ki rol modelleriniz olacaktır ama başkalarının izinden gitmek yerine kendi ayak izlerinizi bırakmayı deneyin.

    17- teşekkür edin, gülümseyin, ayıyı öpün

  • seri halinde okunursa eglenceli:

    - bir arkadasin dogumgununu taksimde kutlamak icin evden cikildiginda apartmanin otomat isiklarinin bozuk oldugunun gorulmesi

    - ayni katta karanliktan inanilmaz korktugu sesinden belli bir kadinin sizin evden ciktiginizi gorup/duyup "pardon ben cok korkuyorum benim elimden tutup beraber asagi inebilir miyiz" demesi

    - kadinin elinden tutup 3 kat indirilmesi

    - giris katina gelip de disarinin isiklari sayesinde elinden tutup 3 kat indirilen korkak teyzenin ajda pekkan oldugu anlasilmasi

  • toplum gelir duzeyinde en dipte bulustukca dünya gorusunde, yaşam tarzında, kulturde, her bokta dibe vurdu.

  • alman teknik direktörümüz var. rakibimizin ana dillerinden biri almanca. basın toplantısına çıkıyoruz almanca bilen çevirmen yok.

    çevirmen "ben ingilizce biliyorum almanca konuşursanız çeviremem" diyor. luksemburglu gazeteci almanca soru soruyor, kuntz almanca cevaplıyor. biz de beypazarı kurusu gibi bekliyoruz "bunlar ne diyorlar acaba?" diye. çevirmen "next question" diyor.

    baştan aşağı rezalet bir futbol idaresi var bu ülkede.

  • muhteşem yüzyıl iktidardan korkup hürrem'i tesettüre sokarken, nüfus cüzdanındaki din hanesinin kaldırılmasını konu eden dizidir. işte bunun için seviyoruz.

  • bana da suçunu hafifletmek için (alkol olduğunu düşünüyorum) arkadaşı ile anlaşmış ve vicdan azabının arkasına sığınarak 6 gün sonra, özellikle sosyal medyayı da kullanarak olayı şova dönüştürmüş gibi geliyor .millet demiş yok erdemli yok iyi birisi falan

    ortada ölen baba kızı, hastanede olan anneyi konuşun bırakın bu işleri.

    madem o kadar vicdan sahibisin, arkadaşına nasıl acımadın olayı üstlenirken diye sorarlar adama

  • 10.000 altın
    8.000 odun
    akademi binası
    top dökümhanesi
    taksim'de cami

    gereksinimlerinden hepsinin karşılanmasıdır. önce çağ atlayan avantaj sağlar.

  • pazartesi diziler tekrar başlar, sonra eğlence mekanları açılır, sonra geliri deprem zedelere bağışlanmak üzere konserler yapılır.

    ligin adı şehit hatay-maraş-adıyaman olur, sonra futbol maçlarının geliri deprem zedelere bağışlanır.

    1-2 aya tüm enkazlar kaldırılır. seçim mitingleriyle yeni binaların parkların açılışı yapılır.

    depremin suçlusu yine muhalefet ilan edilir.

    bu afet için futbol ailesinin yardımları, desteği ve gücü çok ön plana çıktı. futbol sadece futbol değildir görmüş olduk. ama bugün bunu konuşmanın zamanı değil bence.

    her şeyin normale dönmesi ve iyileşmek için hayatın rutinleri bir şekilde başlamalı ama bence enkaz altında tek bir beden kalmadıktan sonra ancak…

  • gencecik cumhuriyetimizin güzel insanlarını yansıtan fotoğraftır. bugün çoğu kesimden farklı olarak kadınlar ön plana çıkartılmış, geride bırakılmamıştır. genci, yaşlısı, engellisi herkes birarada poz vermiştir. fotoğraftaki insanların gözlerinden umut ve yorgunluk akmaktadır. aralarında yaralı görülenlerin de olduğu düşünülürse belki de milli mücadele sırasında savaşmış insanların da yer aldığı fotoğraftır. arasıra da olsa yapılan savaş çağrılarına inat ille de barış diyelim. birbirimize sahip çıkalım.

    manisa 1923