ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
8 aralık 2020 fahrettin altun'un wp konuşmaları
-
bu konumdaki bir insanın çıkıp kanıtları ile birlikte basın toplantısı yapması gerekir. wp grubundan açıklama yapmak nedir? bir sonraki aşama ne? youtube videosu altında yorum yapmak mı?
denizler altında nerden baksan 20 bin fersah
25 ekim 2015 saatlerin 1 saat geri alınamaması
askerlik efsaneleri
-
duvar nöbeti:
- olm.. şu bina var ya, heh işte o, taa yıllar önce bizim paşa burada yüzbaşı olarak görev yaparken o binanın duvarları boyanıyormuş. eleman da birileri gelir iz bırakır diye korktuğu için "bir mehmetçik şurada nöbet tutsun" demiş. geçen yıl mı ne.. paşa gene denetlemeye gelmiş buraları, bir bakmış o duvarın başında nöbet tutan bir asker var. "o ne yapıyor orada?" diye sormuş. "duvar nöbeti tutuyor" demiş bizim bölük komutanı. meğer o yıldan beri ikinci bir emir gelmediği için orda duvar nöbeti tutulurmuş.
(3 ayrı kaynaktan dinlenmiştir. aynı olay hem van'da, hem ankara etimesgut'ta hem de muğla'da vuku bulmuştur.)
cezalı tank:
- olm.. birinci dünya savaşında var ya.. tankın biri operasyonun ortasında arızalanıyor, bunlar da ceza veriyorlar tanka, direkt zincirliyorlar oraya. hala duruyomuş o orda. hatta cezalı ağaç falan da varmış.
(belki doğrudur. ama henüz bir arkadaşın arkadaşı dışında o tankı veya ağacı görene rastlanmadı)
(bkz: bir arkadaşın arkadaşı)
sancak çalma:
- olm.. sancağı çalarsan direkt bitiyormuş askerlik. tabi o gün sancak nöbeti tutan adamınki hiç bitmiyomuş.
(askeri kanunlarda böyle bir madde yok)
odtü'nün ürettiği tank:
- olm. odtü türk tankı üretiyormuş. şu an çalışmalar sürüyormuş, seneye hazırmış.
(bkz: seneye soruları tübitak hazırlayacakmış)
kopan düğme:
- olm. askeriz ya şimdi biz. düğmemizi koparsalar 3 aydan başlıyor.
(ne vukuat işledin de o düğmeyi koparttırdın diye yemediğin fırça kalmaz. çarşını kitlerler)
yurtdışında askerlik:
- olm. yabancı dil biliyoz ya biz. kosovaya çıkabiliyormuş, çıkarsa 3 milyar maaş alıyormuşuz.
(yedek subaylar istisnai durumlar dışında yurtdışı görevine gitmiyor. erler ise maaş almıyor)
londra savunması:
- olm. ikinci dünya savaşında ingilizler bir istihbarat alıyor, almanlar o gece londra'yı bombalayacak uçaklarla. bak şimdi, bir komutan var, herif artık ne zekiyse, sırf ampullerle londra'nın benzerini kuruyor biraz öteye. gece londra'da karartma yapıp ampulleri yakıyorlar. tabi almanlar direk ampulü bombalayıp seviniyorlar londra'yı yıktık diye. sonra ingilizler sitiyo tabi.
(bütün londrayı kurdun bir gecede. pekii, almanların hiç mi adamı yok londra'da da, haberleri olmadı. hey anam hey)
helikopterden helikopetere atlarken şarjör değiştirme:
- olm. çayocağı adem var ya. bölük komutanı bunun annesine yazdığı mektubu görmüş. herif "anne. bugün, göklerdeydik yine. helikopterden helikoptere atlarken şarjör değiştirmeyi öğrendik" yazıyomuş.
(muhtemelen zamanında yaşanmış. ama her ortamda da aynı mektubu yazan bir şahıs olmaz ki.. )
(ulan ayrıca.. yazarsa yazar herif. ne desin, "anne ülkeyi kurtaracağım diye geldim subayın astsubayın ayakçısı oldum hergün fırça-dayak gırla, ağzıma sıçtılar" mı desin. neyse, konudan sapmayalım)
formda türk askeri:
- olm. sen bu bizim isa başçavuşun böyle tırto durduğuna bakma. bunlar her sene spor testinden geçiyorlarmış, hepsi 100 alıyormuş. yani barfiks, ipe tırmanma, teçhizatlı koşu falan, öttürüyomuş adamlar. e tabi türk askeri.
(muvazzaflarda öyle bir denetleme var. ama her yıl eşofmanları giyip halı saha maçı yapıyorlar. zaten herkese yüksek not veriliyor.)
askerliğin ilk günü:
- olm. bizim komutan çok iyi bir tipe benziyor. ben tuttum.
(1-2 gün sabret, tutmana daha var)
market deposunu meyhaneye çeviren yurdum insanı
-
polisin çocuk azarlar gibi koca koca adamları azarlaması , muhabbetin ne ile edileceğinin karar merkezi gibi konuşması.. nereden tutsan elinde kalır . kes cezasını , yap işlemini ne diye işi şova dönüştürüyorsun . bu ülkede az biraz yetkisi olan kendini allah zannediyor ya ona yanıyorum.
yaran diyaloglar
-
işyerinde, mutfak işlerinden sorumlu tonton ablamız soruyor:
- siz nereliydiniz?
- istanbul.
- yok yok. aslen yani. anne baba dedeniz hepsi istanbullu mu?
- zamanında anne tarafı saraybosna'dan, baba tarafı iran'dan gelmiş.
- olsun. insan olması önemli.
mordorluyum dedim sanki ablaya.
ibb'nin fetih konserinde öpüşenler
-
öpüşün, kavga etmekten daha değerli bir eylem. çok güzelsiniz.
cumhurbaşkanımızı ölümle tehdit ediyorlar
-
3500 koruması olan adamın ölüm tehdidi alıp yine mağdur olması olayı.
istiklal caddesi barok mimarisinden geçilmiyor
-
(bkz: sen geçme ulan ayı)
43 defa katlanmış kağıt ay'a ulaşır
-
-- evet arkadaşlar 43 defa katlanmış bir kağıt kalınlığı ay'a kadar ulaşır.--
bu arada kağıt katlama rekoru 13 defa ile kalakalmış. herhangi bir kağıt parçasının en fazla 7 defa katlanabileceği tamamen bir rivayet. videosu için
--hadi hızlı bir hesap yapalım.
genel bir sayfanın kağıt kalınlığı 0,05 mm'dir.
0 kat: 0.05mm
birinci katlama sonrası kalınlık : 0.1mm
ikinci katlama sonrası kalınlık : 0.2mm
3- 0.4mm
4- 0.8mm
5- 1.6mm
6- 3.2mm
7- 6.4mm
8- 1,28 cm (sadece birimleri değiştiriyorum)
9- 2.56cm
10- 5.12cm
11- 10.24cm
12- 20.48cm
13- 40.96cm
14- 81,92cm
15- 1.6384 m - metreye ulaşıyoruz ve minimal bir yuvarlama yaparak daha anlaşılır rakamlarla ilerleyelim. - 1.64m
16- 3.28m
17- 6.56m
18- 13.12m
19- 26.24m
20- 52.48m
21- 104.96m
22- 209.92m
23- 419.84m
24- 839.68m
25- 1.7 km (tekrar yuvarlanma)
26- 3.4km
27- 6.8km
28- 13.6km
29- 27.2km
30- 54.4km
31-108.8km
32- 217.6km
33- 435.2km
34- 870.4km
35- 1,740.8km
36- 3,481.6km
37- 6,963.2km
38- 13,926.4km
39- 27,852.8km
40- 55,705.6km
41- 111,411.2km
42- 222,822.4km
43- 445,644.8km
dünya'dan ay'a uzaklık yaklaşık 384.400 km'dir. (ayın yörüngesinin - çoğu yörüngede olduğu gibi - eliptik olarak, 356.400 km'den 406.700 km'ye kadar değişir).
bir kağıt parçasını 42 defa katlarsak, 2 ^ 42( dört kur'unu biraz aşıyor.) tam olarak kat sayısı 4 trilyon 398 milyar 46 milyon 511 bin 104 katman oluyor.
science alert bir makalede.
--benjamin johnson, eğer bir kağıt parçasını 103 defa katlayabilirseniz "93 milyar ışık yılı kalınlığında kağıt yapacağını" belirtti. gözlemlenebilir evrenden daha büyük. ancak, son derece geniş bir kağıt yaprağı ile başlamak zorundasınız.
efsane: bir kağıt parçasını 8 defa katlayamazsınız.
gerçek: yeterince büyük bir kağıt verildiğinde - ve yeterince enerji - istediğiniz kadar katlayabilirsiniz.
sorun: 103 defa katladığınızda, kağıdınızın kalınlığı gözlemlenebilir evrenden daha büyük olacak: 93 milyar ışıkyılı. “
ancak kağıdın boyutu bir atomdan daha küçük olurdu ...
detay.
nusret mayın gemisine binen evliyalar
-
(bkz: kaptan burdan 1 tam 1 evliya)
konstrüktivizm
-
etkileşim süreçlerinin kendisinin ve zihinsel yapıların (konstrüktür) devletlerin kimliklerini ve çıkarlarını belirlediğini savunan akım. rasyonalist akımların (realizm, liberalizm) aksine, çıkarların etkileşim öncesinde verili halde bulunduğunu ve süreçten bağımsız olduğunu kabul etmezler. etkileşim süreci ucu açık, sınırları belirsiz bir süreçtir ve sağlıklı işlediğinde bir tarafın tezinin/talebinin galibiyeti yerine müzakerelere otururken kafada belirlenen hedeflerin uzağında genel bir konsensüsle sonuçlanır. güç karşısında yine rasyonalistlerin karşısında yer alırlar ve gücü muhatabını müzakere masasına oturtup sorun çözme iradesi yaratma olarak tanımlarlar. muhatabın algılanma şekli materyal gücün kullanılma yolunu belirler.
bir örnek olarak, avrupa kömür çelik birliği olarak yola çıkmış karşılıklı etkileşim süreci, müzakere ortamının ve etkileşimin etkisiyle avrupa entegrasyonuna evrilmiştir. bu yolda batı almanya'nın ve fransa'nın çıkarları ve kimlikleri değişmiş, etkileşim öncesi ulusal çıkarlara yapılan ve çatışmaya neden olan vurgu, ortak avrupa refah ve güvenliğine yapılmaya başlanmıştır, kimlik de bu ortak avrupa kimliğine kaynaşmıştır.
kendi kanaatimce de ölçülmesi ve yanlışlanması en az realist teori kadar sıkıntılıdır.
usain bolt
-
sırtına halis karatasi alıp koşsa 9 saniyenin altına inecek olan sprinter.
yanlış numara diyalogları
-
istanbul disinda bir ilde cesitli akrabalarini aramak isteyen bir adam, numaradan once 0 cevirmedigi icin durmadan zkurmus'un evini aramaktadir...
- alooo. yengee.
- kimi aramistiniz?
- fatma abla, nasilsin?
- yanlis numara efendim.
- pardon.
- iyi aksamlar.
ertesi gun...
- aloo. dayii (valla ayni adam)
- kimi aramistiniz?
- dayi nasilsin, ben mustafa.
- nereyi aramistiniz?
- (ilin ismini soyler, bakarsiniz, sizin telefon numaranizin ilk 3 rakami ilin kod numarasi)
- beyefendi, once "0" cevirceksiniz.
- ha pardon.
ayni gun...
- aloo. yengeee (yine ayni adam)
- mustafa bey, 0 cevirmemissiniz (ogrendim ya adamin adini)
- pardon abla ya.
ertesi gun
- alo yengeee (amma ariyosunuz be birbirinizi, kac para telefon faturasi geliyor size?)
- mustafa bey, 0 cevirmemissiniz
- ya pardon ya, yine mi cevirmemisim?
- evet, ayni numara
- siz nasilsiniz abla?
- iyiyim mustafa bey (o sirada cocuklardan biri aglamaya baslar), siz 0 cevirin once.
bir kac dakika sonra
- alo abla cocuga bisi oldu mu diye merak ettim de.
- (haydaa?) yok yok, bisi yok, dusmus. siz yengeyi ariycaktiniz?
- ha tamam, haydi gorusuruz.
- tamam gorusuruz.
hala o kadar cok olmasa da arar sorar mustafa bizi (yanlislikla ariyo ama, hep unutuyo 0 cevirmeyi). kendinin de 2 cocugu varmis. ekmek cigneyip cocugun kafasini carptigi yere koyarsam sismezmis.