hesabın var mı? giriş yap

  • 2001 yılında esatta bir daireye taşındık. esatta genelde yaşlılar, bekarlar ve küçük aileler yaşar. bu apartman da kendi içinde bir dünya, karşı komşumuz 100 yaşında bir emekli orman mühendisi, onun yan dairesinde türkiyenin ilk hosteslerinden biri, birinci katta resim yapıyorum dediğinde ciddiye almadığımız resimlerini görünce dudağımızı uçuklatan 80 lerine yaklaşmış bir ev hanımı... ilk apartman toplantısında apar topar bizi yönetici seçiyorlar, karı-koca otuzlu yaşların başındayız, şaşırıyoruz, ama defterleri düzenlemekle işe başlayıp çatıdan girip, asansörden çıkıyoruz, kalorifer tesisatı otopark derken evimizden usta çıkmaz oluyor. bunca yaşlı ile el deymeyen apartmanda yaptıklarımız yan apartmanlarda bile duyuluyor, sürekli zili çaldığı için evimizin kapısı açık durduğu günler de oluyor, 75 yaşındaki teyzelerin internet bağlantısını kontrol ettiğimiz de. daha çocuklar da yok ortada, sıkılmadan uğraşıyoruz tüm sorunlarla...
    apartmanın bizden oldukça genç bi kapıcısı var, köyünden evlenip getirdiği gençten bir de karısı. çocukları olmuyor diye çok üzülüyorlar, sonra bizim büyük oğlan doğunca karısına kısa bir süre çocuk baktırıyoruz, asıl amaç çocuklara annelik edenlerin daha kolay hamile kaldığını öğrenmemiz, bir yıl kadar sonra hamile kalıyor karısı. bu süreçte apartman kombiye geçtiği için kapıcıyı dışardan çalıştırmak gündeme geliyor. kocam çok sert çıkıyor, ssk sız adam çalıştırmamak konusunda, "ister güvenlik görevlisi tuttum deyin, ister bir aileye ekmek kapısı açtım ya da fitre zekatımı bu şekilde veriyorum deyin, bu aile buradan ekmek yiyecek" diye razı ediyor yaşlı komşularımızı.
    geçen gün servisle artık oturmadığımız o apartmanın önünden geçerken eski kapıcımız, karısı ve kızı ile oğlunu görüyorum. akşam alışverişlerini yapıp evlerine geri dönüyorlar.
    bugüne kadar yaptığımız en iyi "iş"in bu olduğuna karar verdim o an....

  • fed'in faizleri 2018 yılından beri ilk kez yüzde 0,25 veya 25 baz puan arttırdığı toplantı.

    ayrıntıya girelim:

    1* geçtiğimiz yıl bu yıl için faiz artışı bile hesaplanmazken, özellikle 2021'in ikinci yarısında bir anda kafasını kaldıran enflasyon sonrası bütün hesaplar şaştı. bunun en temel nedenlerinden biri, aslında mahfi eğilmez'in blogunda vaktiyle yazdığı gibi, dünyaya yayılan paranın, sıkılaşma söylemiyle birlikte gelişmiş ülkelere geri dönmesi ve böylelikle enflasyonu azdırmasıdır.

    2* o nedenle para basılmaya mart 2020 itibarıyla kallavi bir şekilde başlanmışsa da, bunun enflasyonist etkileri 2021'nin ikinci çeyreğiyle 2022'nin ilk aylarına denk gelir.

    3* geçtiğimiz sene 2022 projeksiyonları için, bırakın sıkılaşmayı, faiz artışı için "aralık 2022'de belki bir faiz artışı olabilir" deniliyorken, rusya-ukrayna savaşı öncesine kadar bugünkü toplantıda 50 baz puan artışı fiyatlanıyordu. ancak savaşın yarattığı belirsizlikler bunu tekrar 25'e düşürdü.

    4* şu an amerika'da son 40 yılın en şiddetli enflasyonu var. bununla en temel mücadele para politikasında ve para arzının kontrol alınmasında yatar (bkz: paul volcker). bunun olabilmesi için de merkez bankaları siyasetten bağımsız yapılandırılır ki, sonrasında el alemin rakı sofrasına meze olmasın. putin gibi bir diktatör bile merkez bankasına karışmadığını beyan edip "karışırsam sonra sonumuz türkiye gibi olur" demektedir. bunları çok konuştuk.

    5* şu aşamada ise sıkılaşmanın ilk adımı atıldı. zaten bekliyorduk. bunu müstakbel toplantılardaki 0.25'ler izleyecek. ayrıca fed'in faiz artışına ilişkin basın açıklamasında, doğrudan rusya-ukrayna savaşına atıf yapıldığı ve bunun fiyatlar üzerinde yukarıya doğru baskı oluşturacağı açıkça yazılmış; ve bilanço daraltımına da gelecek toplantıda başlayacaklarının sinyalini vermişler.

    6* karar bullard hariç oyçokluğuyla alınmış. bullard 0,50 puan arttırılması yönünde oy kullanmış. aslında savaş çıkmasaydı zaten böyle olacaktı.

    7* mevcut senaryoda, fed her toplantı 0,25 faiz arttırsa bile, abd doları'nda ciddi bir negatif reel faizden bahsediyor olacağız, hatta bahsediyoruz. abd'de, özellikle rusya-ukrayna savaşının fiyatlanması sonrası bir dalga daha enflasyon artışı gelebilir ve çift haneli enflasyon görülebilir. dolar'ın enflasyonu demek, tüm dünyanın enflasyonu, yani tüm dünyanın problemi demektir. amerika bununla bir birim mücadele ediyorsa, gariban ekonomilere sahip ülkelerin en az 5 birim mücadele etmesi demektir.

    8* netice itibarıyla ekonomiler döner dolaşır "itibarlı para" üzerinden şekillenirler. bir ülkenin parasına itibar edilebilmesi için, merkez bankasının bağımsız olması ve oradaki çalışanların "işlerini iyi yapacaklarına dair güvenin" tesis edilmesi gerekir. bu yüzden dolar, euro, isviçre frankı, japon yeni gibi paralar teknik olarak para kavramının tüm fonksiyonlarını taşırlar.

    9* neyse, ufukta fırtına var ve içinden geçeceğiz. çünkü dolar amerikalıların parası ve diğerlerinin problemi. bir nevi 2018'in başı gibi diyebiliriz. fed'in bu gibi sıkılaşma adımları ve iletişimi, özellikle türkiye gibi kırılgan ülkelerin ekonomilerinde, tıpkı deprem öncesi tektonik levhaların enerji biriktirmesine benzer. sonrasında bir olay olur, misal anayasa kitapçığı fırlatılması, yahut trump tiviti, veya nas; sonrasında da kur patlar ve şok yaşanır; arkasından bugün yaşadığımız gibi kallavi bir enflasyon dalgası gelir ve ekonomi dolar bazında küçülürken yerleşikler de fakirleşir. baktığınız zaman hep aynı terane. reinhart ve rogoff boşuna "this time is different" adında kitap yazmamıştır..

    10* o nedenle fırtınayı şimdiden görüyorsak, ona göre de kendi çatımızı şimdiden onarmamız gerekir. öyle değil mi?

    değil diyorsan at fava bekle.

    *

    (bkz: dolar bizim paramız ama sizin probleminiz/@dragonlady)

    (bkz: 23 şubat 2022 dolar kuru/@dragonlady)

    (bkz: kontrollü enflasyon/@dragonlady)

    (bkz: 2020 ekonomik krizi/@dragonlady)

  • alsancak arka sokaklarindan kordona inilecektir
    trvt:kardes ates varmi?
    8..8:buyur
    trvt:saol canim ismin ne senin
    8..8:8690582132408(niye söylüyon aptal kafa)
    trvt:istiyon mu beni
    8..8:yok saol
    trvt:tamam canim kib

    2 gün sonra kızarkadasla aynıyerden aynıyere gidilecektir travesti karsımıza cıkar
    trvt:8690582132408 naber?
    kızarkadas:???????????????????????

  • satın almak istemeyenlerin araması için yazılmıştır.

    - iyi günler, numaranızı "satılık değildir" ilanınızda gördüm.
    + haa anladım. satılık olmadığı için fiyat veremiyorum.
    - tamam. ben de almak istemediğimi söyleyecektim zaten.
    + peki, anlaştık o zaman.
    - almamak için ne zaman gelmeyeyim? bugün uygun mu?
    + yok, bugün müsait değilim. yarın öğleden sonra gelmeyin.
    - oldu, görüşmeyiz.

  • mallık yapmaya gerek yok kardeşim kemeri ister takarsın ister takmazsın ama o arabada emniyet kemeri olmak zorundadır yani ortada bir ikiyüzlülük yoktur daha çok birilerini aklamak için yapılan yüzsüzlük vardır.

  • var böyle bir şey. tüyler ürpertici. tekrar kavga başlatıcı.

    mesela bugün tanık olduğum bir olaydan yola çıkayım;

    banka kuyruğunda bekleyenler var diyelim ya da hastanede doktorun odasının önünde bekleyen kalabalık da olabilir. sıra oluşundan mütevellit ortam zaten azıcık gergindir. aniden bi itiş kakış; ''sıra bendeydi'' gerginliği çıkıyor. atışma başlıyor taraflar arasında. ''arkadaşım bi müsaade et'', ''önce ben geldim lan'' lafları tansiyonu yükseltiyor yavaştan. sonra taraflardan biri yumuşuyor, ''can sıkacak bi durum yok, güzel abim gel sen geç benim sırama'' diyor.. ortam yatışıyor hafiften, tam mırıl mırıl eden kalabalık susacakken tartışmanın taraflarından diğeri, asabi olan patlatıyor bombayı

    - hah işte böyle susarsın, adam ol. !!
    ya da
    - illa uyaralım mı yola gelmen için !!11
    ya da
    - ha şöyle aferim!

    ulan napıyorsun yaa :((( niye kışkırtıyosun adamı? sonra kesin büyük bir kavga çıkıyor, daha bugün gördüm. sus işte adam hazır alttan almış.
    o son anda edilen laf var ya laf! kanın beyne sıçradığı andır. arada susmak lazımdır.

  • bir cemil çiçek sözüdür. kendisi kandilli rasathanesi müdürü mustafa erdik'in 5.9 büyüklüğünde diye açıkladığı deprem için "eksik bilgiler zaman zaman olabilir ama bize göre deprem 5.7 büyüklüğündedir” demiş.

    bize göre...yahu depremin sana göresi mi olur? adam rasathane müdürü, bütün bilgiler ondan alınıyor, sen kimden aldın ki bilgiyi doğrusu bu diyebiliyorsun? hem de bize göre diyerek. pardon ama siz kimsiniz?

    yarın başbakan simav'a gidip, "deprem 5.9 büyüklüğündedir dediler ama biz yılmadık, çalıştık depremi 5.7'ye indirdik. hayaldi gerçek oldu!!" derse valla şaşırmayacağım.

    sanki enflasyon açıklanıyor arkadaş, bize göre 5.7'ymiş, vay anasını.

  • hanımeli çiçeğinin kokusu, ve hatta tadı.

    çocukken ki bu bir yüzyıl öncesiydi, oturduğumuz yerde bahçeler filan vardı. bazı bahçelerde ve bizim bahçede bu hanımeli çiçeği açardı ve bayılırdım kokusuna. çiçek olgunlaşınca koparıp dibinden özünü emerdik. aman yarabbim o nasıl bir zevkti.

    bir kaç sene önce bütün gece arkadaşlarla takılmış, sabahın ilk ışıkları ile eve dönüyorum. durakta inip eve doğru gözlerim kapandı kapanacak şekilde yürürken, otoyol yolun kenarında bir koku hissettim. yemin ediyorum o kadar mutlu olduğun an çok azdır. uyku filan kalmadı. içim içime sığmadı bir anlığına. böyle içimden 3-5 saniyelik bir coşku seli geçti. bir kahkaha atasım geldi. sanırım çocukluğumu çok özlüyorum. belkide oturup ağlamalıydım o an.

  • o kadar içim burkuldu ki videosunu izledikten sonra. gözleri dolmuş, hırpalanmış.
    adam şu tehlikenin kol gezdiği günlerde kendini tehlikeye atıp kolonya dağıtıyor. özellikle bunu kendisi elden yapıyor, kimseye de yaptırmıyor.
    siz nasıl bu adamın yüzüne karşı "iğrençsin!" diyebiliyorsunuz?
    vicdan yoksunları sizi.

  • aşağıda yazan yolun ulaşacağı hedeftir.

    birazdan yazacağım yöntemleri izleyen arkadaşlar para babası olacaktır. garantisi benden. zengin olmazsan gel bul beni.

    şimdi yöntemlere geçelim;

    ilk önce kişinin kredi çekebilecek bir maddi durumunun olması zorunlu.

    1. aşama: nişantaşı, bebek, etiler gibi kalburüstü mekanlarda boş dükkan kovalamak.

    2. aşama: boş dükkan bulunduktan sonra fiyatı olabildiğince aşağı çekmek. kiralık olarak tutulacaksa kirayı yıllık peşin olarak vermeyi önermek.

    3. aşama: dükkanın mimarisi çok önemlidir. bahsettiğimiz muhitlerde entel, farklı arayışlar içinde olan, her gün takılabileceğim nezih bir mekanım olsuncu, bulunduğum mekanda foto çekilip hava atayımcı tipler kum gibidir. onlara uygun bir mimari benimsenmelidir. benim önerim renk cümbüşü veya ahşap bir mimari tercihi.

    4. aşama: en önemli aşamalardan bir tanesi de burasıdır. firmanıza klas bir isim bulmanız gerekmekte. the osmanlı, x cafe bistro gibi isimler koyarsanız baştan kaybedersiniz. örneğin; lavelli, sopharo vb. gibi isimler işimizi görür. daha sonrada firma isminizin üzerinde klas bir şekilde yazdığı servis ürünleri satın alacaksınız.

    5: aşama: mekanımızın mimarisini hallettikten sonra sıra geldi menüye. menüye kesinlikle türkçe kelimeler yazılmamalı. makarna mı yazacaksınız ? direkt soslu makarna yazarsan kaybedersin. fettuccine, lasagne vb isimlerle menünüzü süslemeniz gerekmektedir.

    6. aşama: şimdi geldik kârın anasını ağlatacağınız ve bütün maliyetleri karşılayacağınız bölüme. bim, a101 gibi ucuz alışveriş mekanlarına gideceksiniz. malzemelerinizi oradan alacaksınız. fakat lezzet konusunda fark yaratmak için soslara özen göstermeniz gerekmekte. soslar sizin silahınız olacak. makarnalarınızı, nugget gibi tavuk türlerini, hatta tatlılarınızı bile buralardan alacaksınız. daha sonra kendi firma isminizin üzerinde klas bir şekilde yer aldığı tabaklarla servis edeceksiniz.

    7. aşama: fiyatlandırma aşamasına geldik. eğer fettucine isimli bir makarnayı 5 tl yaparsanız kusura bakmayın ama dükkanda sinek avlarsınız. yapabildiğiniz kadar fahiş fiyatlandırma yapın. en basitinden 1 fincan kahve 12 liradan aşağı olmamalı.

    her şey hazırlandıktan sonra geldik. en önemli bölümlerden bir tanesine; reklam

    çektiğiniz kredi bütçesinden kalan önemli miktarda para varsa oradan, eğer yoksa artık tekrar mı bankalarla iletişim kurarsınız, tefeciden mi alırsınız orasını bilmem. fakat en önemli kısım burası. bu işlemi yapmazsanız bundan önce yaptıklarınız boşa gider.

    bir oto kiralama firmasına gidip aylık olarak ferrari, lamborghini, porshe türü araçlar kiralıyoruz. bu araçları boş zamanları olan akraba, eş, dosta veriyoruz. ve onlardan her gün dükkanınızın önüne gelmelerini, arabaları oraya park etmelerini söylüyoruz.

    bu işlemleri yaptıktan sonra olacaklara siz bile inanamayacaksınız.

    eğer başarısız olursanız beni bulun. garantiniz benim.