ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
snow white'ı pamuk prenses diye çeviren ilk insan
-
çoğu çevirinin aksine güzel bir iş başarmış insandır. bundan şikayet eden insana versen işi, karbeyaz diye çevirirdi muhtemelen.
okulda öğrenilmiş en unutulmaz bilgiler
aşkı anlatan gelmiş geçmiş en iyi replik
-
(bkz: forrest gump)
jenny: - çok korktun mu?
forrest: - bilmiyorum.ama bazen yağmur diner gökyüzü açılırdı.gökyüzü milyonlarca yıldızla dolardı.ya da dağdaki gölde gökyüzü iki katmış gibi görünürdü.çölde güneş doğarken yeryüzünün nerde başlayıp nerde bittiğini anlayamazdım
jenny: - keşke ben de orada olsaydım
forrest: - oradaydın ...
depe edit: (bkz: geri dönülesi yaşam kesiti) yeniden yaşama şansınız olsa nerden başlardınız?
iş mülakatlarında sorulan sinir sorulara cevaplar
-
- neden bankacılık sektöründe çalışmak istiyorsunuz?
- gittik hıyar gibi işletme okuduk yani nabalım, ton balıgı mı olayım mına koyim.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"annem mesajlarımı gördü amk ne demek dedi.. bende dedimki a'cayip m'era'k ettim demek dedim.. bugün mesaj atmış: nerdesin amk"
kocasından dayak yiyen kadının kocasını savunması
-
çok defa anlattım tekrar anlatayım.
yıl : 2013
yer : migros caddebostan sahile inen merdivenler.
tam merdivenlerin orada sevgili veya çift, çocuk kadını öyle bir dövüyor ki, ağzı burnu kan içinde kalmış. çocuğu tutup önce geri çektim, bana hamle yapınca da tekmeyi koydum merdivenlere düştü (zaten belli halinden sarhoş) bir kaç kişide kadına su falan veriyor, arkamı döndüm giderken, kadın sağ kulağıma öyle bir tokat attı ki, haftalarca çınlama gitmedi, döndüm bir tane de ona vuracaktım, lanet gitsin dedim yoluma devam ettim.
mazoşist kadınların hepsi, acı çekmekten, itilip kakılmaktan, aşağılanmaktan, inanılmaz derecede zevk alıyorlar.
gittiğim yerlerde de buna benzer şeylere şahit oluyorum, adamlar köpek çekiyor kadınlara, kadınlar adamın ağzının içine bakıyor.
alper tunga öldü
-
binlerce yıldır kimsenin söylemedigi gerçek. ama ben bu oyunu bozdum tabi. neticede insan ömrü taş çatlasa 120 yıl filan. artık birileri bunu anlamali. çok basit.
ekşi itiraf
-
yakın zamanda babam vefat etti.cenaze oldu,akrabalar geldi ,yasinler, dualar okundu,akrabalar gitti.
artık üzerinden zaman geçti yani. normal hayatımıza dönme zamanı geldi. yada dönmüşüz gibi yapma zamanı.
neyse benim de aklıma geldi, artık babamın facebookunu kapatmam gerektiğini düşündüm.
şifresini bildiğim için kolayca halledicektim. adresi şifreyi girdim.
mesaj kutusunda 6 mesaj vardı. baktım.
"allah rahmet eylesin abi" veya "abicim seni hiç unutmicaz" tarzı mesajlar vardı ve bunların hepsi 40-50
yaşında insanlardan gelmiş.
hayatımda böyle trajikomik bi olay daha görmedim. bilgisayarın karşısında dondum kaldım salak gibi.
adile naşit
-
genellikle; öğretmen, aşık kız, hafif aptal kadın, sevecen anne veya teyze gibi iyi rollerde görmeye alıştığımız adile naşit'in nadir de olsa oynadığı kötü karakterler mevcuttur.
bana hala garip geliyor olsa da bu adile naşit'in güçlü oyunculuğu sebebiyle kötü rolde oynasa da bunu hissettirmediği bir özelliğidir.
siz de "hangi kötü rolde oynadı acaba?" diye bir an sorguladınız sanırım? ben de o yüzden oturdum filmlerini tek tek tarayarak arşiv oluşturdum:
(bkz: sakar şakir): 3 kağıtçı bakkalın kötü niyetli karısı. imdb
(bkz: çapkın hırsız): dolanrıcı teyze. imdb
(bkz: işte hayat): kızı için ünlü birini zorla, tehditle alıkoyan anne. imdb
(bkz: ne umduk ne bulduk): kızını zengin birine kakalamaya çalışan anne. imdb
(bkz: ibişo) kadın satıcısı. imdb *
(bkz: namuslu): kötü niyetli kayınvalide. imdb
(bkz: kibar feyzo): kötü huylu kayınvalide. imdb
2020 yılında araba elektronik eşya alamamak
-
bu nasıl bir hayat oldu anlamıyorum. telefonum bozuldu. 5 ay önce 1700 olan bir telefon şimdi 2700 lira. oyun konsolu bakıyorum 1800 fiyat görüyorum meğer baktığın şey sadece lisanslı bir oyun. konsollar 5000 den başlıyor. arabam yok ancak daha uzun seneler alma şansım yok. microsoft ergonomik mouse almıştım 6 sene önce 140 liraya şimdiki fiyatı 500 tl. biz ne ümit edicez? nasıl mutlu olacağız bu ülkede.asgari ücretle köpek gibi çalış ancak dandik bir telefon bile alama. nasıl bir zaman denk geldik. avrupanın dibinde bu sefalet nedir allah aşkına?
adıyaman'da churchill sunumu yapan kahveci
-
çüş amk o kadar tuz artı soda tansiyondan beyin kanaması geçirmeseler iyi. limonun da yarısını heba etti amk.
13 ekim 2014 letonya türkiye maçı
-
1-1 biten maçtır.
1-letonya hayatımda gördüğüm en kötü ve en demode futbol oynayan takım. hücum prensipleri topu havaya dikerek ileri doğru atmak. kafayı gözü parçalamayı göze alan ve koşmayı seven bir forvetin nadir bir fırsat bulup gol atmasını bekliyorlar. ve biz bu takımı yenemedik. az daha da yeniliyorduk.
2-hücumdaki sorun herkesin bir şeyler yapmayı birbirine bırakması oldu. birinin çıkıp bir şeyler yapmasını bekleyerek maçı bitirdik.
3-bizde bilal kısa ve yine ozan tufan iyi oynadı. letonyada kaleci iyiydi.
4-rangers taraftarı hakem fatih altaylının dediğinin aksine kötü değildi. penaltı doğruydu, kartlar doğruydu.
5-fatih terimin sağa sola atar yapmasından, tuhaf konuşmalarından, jest ve mimiklerinden, oyunculara sürekli bağırıp çağırmasından tiksindik. bir hesap yapalım, göndermek daha ucuzsa gönderelim. bu adamla ne çok zaman kaybettik yahu.
6-fatih altaylıyı yorumcu olarak seçen zihniyete ben ne diyeyim? bir ara sesi mute yapmayı düşündüm. maçta tek doğru cümlesi vardı, "bizim oyuncular kendilerini o kadar çok yere attılar ki hakemler artık daha zor faul çalıyor" dedi.
şamil iğde
-
bu kadın mıdır? kız mıdır? meselesinin mimarını da hatırlatmakta fayda var.
bu coğrafya hakikaten çürük. bitik bir coğrafya.
çok şerefsiz insanlarla yaşıyoruz.