ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
dolmuşta ineceğim deme şekilleri
-
dur. bikeresinde adama sadece dur! siye bagirdim, durdu, inerken emrinolur pasam dedi.
bir gemiye verilebilecek en güzel isim
-
(bkz: anlayamazsiniz)
uykuya dalamayan çocuk
-
- eee peki sonra ne olmuş
- işte onlar da şatoya gitmişler hep beraber
- hangi şatoya
- olm masalın başında dedim ya, büyük şato hani
- kim gitmiş
- hepsi
- kim yani
- yavrum gözünü kapat dinle sen böyle soru sorunca uyuyamazsın ki…
…
- sonra kötü kraliçe çıkmış dışarı
- en kötü olan mı?
- soru yok!!!
yemek yemeyi bilmese, yedirirsin; okuyamasa, okursun; kalem tutamasa, öğretirsin; oyun oynayamazsa, oynarsın da uykuya dalmayı bilmeyen çocuğa ne yapılır bilmiyorum. kaç masal okuduğumu kaç ninni söylediğimi unutuyorum bazen. yeri geliyor çocuk gelişimi kitaplarının çalışma kampını andıran, odasına kilitleyin bırakın ağlasın nasıl olsa uykuya dalacaktır türünden insanlık dışı önerilerini uyguluyorum ama bana mısın demiyor çocuk. uykuya dalmak nedir bilmiyor, öğretemiyorum.
uykuya gidip de yarım saatte dışarı çıktım mı evde zafer turu atıyorum. uykudan ölen çocuğun nasıl olup da 1 saat yatakta beni soru yağmuruna tuttuğunu anlayamıyorum. gözünü kapatır uyursun, bunu çocuğa öğretemiyorum. sanırsız yarın iki vizesi var, sanırsın senedinin günü geldi, sanırsın çeki karşılıksız çıktı da sıkıntıdan uyuyamıyor. lan çocuksun, kafa pırıl pırıl devrilip uyutsana?!
bir saat sonra, 10 dakikalık sessizliğin ardından…
- kraliçe hani o siyah giysili olan mıydı?
- ………
- ………
- o prenses değil miydi ki?
- la uyusan ya!!
sabah kalkınca ilk düşünülenler
-
lan gece niye geç yattıysam ben amk
eroin
-
rengi beyaz değildir. her toz gibi suda erir ama suya karıştırıp içildiğinde veya içirildiğinde bir işe yaramaz. kullanım şekilleri farklıdır burundan çekilebilir, sigaranın içinde içilebilir, alümiyum folyada yakılarak dumanı içine çekilebilir ve damardan enjekte edilebilir. ilk içimlerde aşırı mide bulantısı yapan madde sürekli kullanıldığında mide bulantısı keser. kullanıcıda gözle görülen etkileri aşırı terleme, algılama bozukluğu, sebebsiz cesaret, uyku hali ve aşırı durgunlutur. dünyada ilaç olarak satılan ilk uyuşturucu olmasının yanı sıra bağımlılık derecesi çok yüksek bir maddedir. eroin kullanıcılarında en büyük tahribat sinek ısırmasından oluşan bir yaranın bile çok geç iyileşmesidir. tedavisi kullanıcının kendi elindedir, maddenin bağımlısı her seferinde dozajı artırmak sureti ile kendisini ölüme sürükler. altın vuruş tabiri buradan gelmektedir. gerçekte altın vuruşu kullanıcı bilerek yapmaz madde altın vuruşa sürükler kullanıcı altın vuruş yaptığının farkında bile olmaz.
eroin krizlerinde kullanıcıya sakinleştirici verilmelidir. krizler çok ağır ve sancılı olduğunda rivotril 2 adlı hap krizlerin önüne geçmektedir fakat bu seferde bu hapı bırakmanın yoluna başvurulmalıdır.
dünyanın en agır uyuşturucusu olmasının yanı sıra bırakılması zor bir uyuşturucudur. bir yakınınız veya kendiniz kullanıyor iseniz bırakmakta istiyorsanız unutmayın ki tedavi amaçlı hastane başvurularında herhangi bir yasal işlem uygulanmamakla beraber nerden buldun kimden aldın gibi sorular sorulmamaktadır.
beyaz yakalı şiiri
-
şöyle bir edebi eser. bütün nesillere yayılsın asla kaybolmasın isterim.
esnaf lokantasına giden harbi adamsın
köfteyi pul bibere en çok banansın
plazada real genius, sokakta yamansın
zekanla bizi yak #beyazyakalı
bodrum apaçi doldu, olimpos bitti
senden duyan yüzbinler hep kaş'a gitti
bozcaada on yıl önce pek yiğitti
tatil trendlerini yaz #beyazyakalı
eyçar, faynens, edmin köpeğin olsun
yıl sonu cebin bonusla dolsun
internal meetinglerde sen bir idolsün
bunu dayına anlat #beyazyakalı
sünnet çocuğu gibi kol düğmelerin
işi gücü bırakıp kaş'a gitmelerin
staj için gelen yeni yetmelerin
beynini business planla ye #beyazyakali
kahve bağımlılığıyla övüneceksin
kimsenin bilmediği balığı sen bileceksin
ölürsen alaçatı'ya gömüleceksin
toplantı schedule et #beyazyakali
bebek, arnavutköy, mangerie, lucca
erkek acetobalsamico'cu kızlarsa
pucca cabarnet savignon'a yeter mi cukka
hesabını bilmedin #beyazyakalı
limonata 13 lira, adres house kafe
şarap dev kadehte, önce kokla sonra şerefe
kız olursa ada, erkekse efe
fena klişesin #beyazyakalı
aaa o mekanın fajitası çok güzel
baban o paraya depo fuller (dizel)
herkes sana vurgun, herkes seni süzer
hortumla dövülesi #beyazyakalı
arkadaş arasında mekan översin
sonra mekana gider garson döversin
dev salatayı nar ekşili seversin
ciddi bir problemsin #beyazyakalı
hendıl edersin ingilizcen çoktur
skecyul işinde üstüne yoktur
maaşın yarısını fitness'e kaptır
ömrünü forvırdla #beyazyakal ı
gym'ler, spa'lar salaklığına minettar
stajyere gider yap, vendor'a atar
bizde maaşlar 29'unda yatar
kölenin dibisin #beyazyakalı
kadınsan dev çanta, erkekte pabu ç parlak
günün yarısı goygoy, yarısı laklak
bir akşam hep birlikte fasıl mı yapsak?
nereye kadar #beyazyakalı
one shot espresso, latte, moccha
kızlar kurşun kalemi yapıyor toka
sözde büyük alemcisin meze, rakı, roka
dengen izanın yok #beyazyakalı
business, smart casual, free friday
giysiye harcadığını duysa dövecek peder
raporu görünce yönetim ne der
küçük dünyada kaldın #beyazyakalı
makarnaya vermişsin 23,5 lira
maaşın yarısı kredi kartı, yarısı kira
mojito çıktı çıkalı içmez artık bira
ömrün geçti triple #beyazyakal ı
karaköy'de yeni bir mekan açılmış
menüsünde ahtapot taşşağı varmış
makarnalarını şiliden ısımarlarlarmış
hayatın antin kuntin #beyazyakalı
sen de bi gün yapacaksın kendi işini,
senelerdir kuruyorsun bunun hayalini,
sermayen olsa affetmezsin tabi
yoksulluğunu seveyim #beyazyakalı
mailler birikmiş deyu ağlarım
haftasonu trekking scuba bağlarım
junior eleman görsem döver çağlarım
naçar yakam beyazdır dostlar
tatilden sonra ada överim
pazartes'leri benden bekleme verim
müdüre head, toplantıya meeting derim
naçar yakam beyazdır dostlar
yaran inci sözlük entry'leri
-
oruç tutmayan arkadaşımı dövdüler..
olay kız meselesi ama sonuçta arkadaşım oruç tutmuyor.
merve boluğur'un pepsi gecesindeki hali
-
merve boluğur başlığına yazılamayacak kadar önemli bir durumdur.
bütün illerde, yurtdışı temsilciliklerde ve kuzey kıbrıs türk cumhuriyetinde endişeyle takip edilmiştir.
yerli elektrikli otomobil atakar
-
arge meselesinde en çok eleştiri getiren yazarlardan biri benim o nedenle birkaç cümle etme ihtiyacı duydum.
şu kısımlar net anlaşılırsa bence ortadaki sorun çözülecek.
1) bu araçlar üniversitelere devlet (halk) tarafından sağlanan fonla yapılıyor.
2) bu araçlar üniversite öğrencilerine tecrübe kazandırmak amacıyla yapılıyor.
konu bu kadar olduğunda bence hiçbir sorun yok. yapılıyor olmalarından, devlet tarafından destekleniyor olmalarından memnunum.
ancak eğer bu araçlar haber sitelerinde bahsedildiği gibi üniversite tarafından "yerli elektrikli otomobilin öncüsü 'atakar'" olarak lanse ediliyorsa. bu araçların bir değer olduğu düşünülüyorsa orada duracaksın.
ben sanmıyorum ki bu projeyi yöneten eğitimci bu araçları bir basamak olarak görsün. öğrencilerinin tecrübe edinmesi dışında bir beklentisi olsun.
neden sanmıyorum çünkü elektrikli araç konusu artık yeni bir konu değil. paran varsa bugün çıkıp çarşıdan tesla model s'i alıp evine gelebiliyorsun. niyetin gelecekte elektrikli araba üretmekse profesyonel bir ekibe milyonlarca dolar kaynağı ve gerekli zamanı verirsin şu an yaşadığımız çağın teknolojisine uygun bir araç ortaya çıkarırsın.
daha basit bir örnekle açıklamak gerekirse ampul satıştayken mum ile ortaya çıkıp buradan alır yürürüz demek neyse bu araçlar da odur.
sen ne yaptın eleştirmek dışında diyen adamlara da şunu söyleyeyim. vergi verdim tüm bu projelerin desteklenmesi için daha ne yapayım. 17 18 anahtarı mı tutayım montaj sırasında.
tekrar ediyorum bu proje öğrenci projesi olarak güzeldir, alkışlıyorum. umarım devlet bu tarz tecrübe arttırıcı projelere destek olmaya devam eder.
öte yandan aynı proje türk elektrikli araçların öncüsü falan değildir. buradan teslaya varılmaz.
üç kuruşa beş köfte olmaz
dünyayla kapışacaksan yatırımını kaşıkla kepçeyle değil tankerle yapacaksın.
yani burada bence asıl kabahat üniveristede yahut projede değil. o projeyi gerçek dışı abartarak bizim önümüze koyan medyada. aynı haberi "öğrencilerin başarılı çalışması" diye lanse etsen gurur duyar alkışlarız olur biter.
öteki aptal yerine koymak oluyor herkesi.
neyin öncüsü amk, adamlar yapmış bitirmiş satıyor.
18. yüzyıl ekşi sözlük başlıkları
annesiyle eşi arasında kalan erkek
-
hic tuzum kuru konusmayacagim, her durumda esini secen ama anneyi de silip atmayan erkektir.
ne guzel, butun yazarlar, anneyi secsin demis. secim yapmak, ya o ya ben gibi durumlar insanin evlilik hayati boyunca net olarak karsisina cikan donus yollari degildir. ancak kuvvetle muhtemel anne ve es arasinda gerek bariz sekilde gerekse soguk savas seklinde bir gerginlik olur. ve kuvvetle muhtemel iki tarafin da hakli ve haksiz oldugu durumlar mevcuttur. o sebeple adil olmasi, ama ne durumda olursa olsun, en azindan bir bayramda annesinin elini opmesi gereken erketir.
hepiniz evlenin sonra acip bu yazdiklarimi bir daha okuyun. allah sizleri adil bir kadina denk getirsin sevgili erkek yazar arkadaslarim, cunku burada atip tuttugunuz o kadinlarin asil yaptirim gucunu evlenince goreceksiniz.
ateistlerin yardım kültürünün olmaması
-
ateistlerin aynı zamanda spor kültürü de yoktur. bakın türkiyedeki müslüman dolu takımlara. nerede bir ateist takım? (bkz: cevab veremedi)
ateistler apolitiktir. her yer islami parti dolu, dindar gençler siyasette, nerede ateist partisi, nerede seçim beyannamesi? (varsa bile kaynağı nereden bulacak, biz rızık allah'tandır diye çözüyoruz kaynak işini)
ateistler tembeldir. mesela bir müsiad gerçeği var, ama ateist iş adamları derneği var mı? bunlar üreteni de sevmezler.
ateistler okuma yazma bilmezler. yeni akit, şafak, zaman, hep müslüman gazeteleri. var mı ateist gazetesi? varsa internet sayfasını gösterebilir misiniz? (bkz: 404 not found)
***
1) dünyanın en büyük yardım vakıfları seküler.
2) kolay ulaşılabildiğinden abd istatistikleri için konuşuyorum: dindar insanlar, ortalamaya göre, gelirlerinin daha büyük kısmını bağışlıyorlar (%5.2 vs %4). ve dindarların daha büyük oranı bağış yapıyor. ama 3 ayrıntı önemli:
a) rakamlar birbirine yakın.
b) aradaki fark kiliseye gidiyor, yardıma değil. yani din yüzünden yapılan ekstra bağış, yine dinin operasyonel maliyetine gidiyor. bu korkunç bir israf, çünkü kilise bağışları tüm bağışların üçte biri, en yakın rakibi olan okul bağışlarından iki kat fazla. kiliseleri çıkardığınızda, rakamlar eşitleniyor. seküler bağış yapan doğrudan vakfa ve programa bağış yapıyor, aracı yok. dini bağışlar bu yüzden en verimsiz bağış türü.
c) kiliseyi içermeyen dini vakıflar da (kızıl haç gibi) sekülerlerden daha verimli değil. charity navigator da detaylar var, mesela en iyi 10 vakıfın kaçı dini?
3) tabii miktar ve verim kadar niyet de önemli. dini vakıfların bağışı misyonerlikle beraber geliyor, kurtuluşun yok (yani var da, isa'dan geçiyor). seküler yardımda böyle bir propaganda ancak münferi olur.
sonuç: seküler yardım iyi işliyor, kuzu postu içinde misyonerlik için gelmiyor (kurumsal niyet), ve bireysel niyet de daha saf (huri beklentisi yok).
netflix ve blutv'nin rtük'e bağlanması
-
netflix'in işi zor gözüküyor. sanırım 20dakikalık bir bölümün 10 dakikasını keserler artık.
netflix: hey guys who wanna drink wine??
rtük: hey millet kim fermente üzüm suyu içmek ister?
(bkz: şarap yerine fermente üzüm suyu denilecek)