ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yeni bir insanla tanışmaya üşenmek
-
al işte bitiyor. şimdi git, yeni biriyle tanışmaya çalış, olmasın, çok çalış ve bir şekilde tanış. ona daha önce anlattığın komik anıları bir daha anlat, çok sevdiğin anıları bir daha anlat. kendini çok düzgün onun hayatına saygılı biri gibi göster, samimiyet duvarı yıkılana kadar sofra adabına uygun yemek yemeye dikkat et. "dur fazla arayıp sormayayım da eskisinde olduğu gibi yüz göz olmayayım" diye düşün, sonra çok ara, hep ara, cebi kapalıysa kıllanıp evden ara. ilişkinin başında kıllandığın adam isimlerini, ilk kavgada yüzüne çarp, onu bütün arkadaşlarından soğutmaya çalış, kendi arkadaşlarının ne kadar süper insanlar olduğunu anlat. dayanamasın, ayrılmak istesin, debelen dur, yeniden süper bir ilişkiniz olacağını anlatarak bir sürü söz ver. insan olduğun için tutama, yeniden kavga çıksın. ayrılmaya karar versin. kim uğraşacak. yok artık valla ben gelemem bu kadar külfete.
(bkz: bilemem ilgilenmem de)
(bkz: umut sarıkaya)
12 mayıs 2023 turkcell açıklaması
-
deprem için bu kadar hazırlık yapmadı gereksizler
isveç'ten türkiye'ye kesin dönüş yapan türk
-
özellikle parasal rakamları gördükten sonra yaşadığım yerden şüphe ettiren yazıdır. günlük ortalama 200 euro nedir ya ne yapıyorsun sen her gün barda şişe mi açıyorsun. ortalama 120 kron nedir şehir içi ulaşım için, 20 krona metroya biniyorum ben stockholm'de.
edit: yazarın isveç'te yaşadığına zerre kadar inanmıyorum. aklı sıra kanada'ya göç eden bir çiftin veda yazısı'na kontra yaparak debeye girecek çakal, yermiyiz bunları.
edit 2: yazarın türkiye'de yaşadığının kanıtları kendi entrylerinden
(bkz: #57756521)
(bkz: #56927064)
(bkz: #55637208)
(bkz: #56617768)
14 ocak 2015 yeni akit'in basın özgürlüğü cevabı
-
basın özgürlüğüdür. ifade özgürlüğüdür, sorun yoktur. ama ak-it'lerin amacı mizah yapmak, bir şeyi eleştirmek, ya da sadece güzeli aramak değil, sadece insanları sinirlendirmek. aferin ak-itler. hll spr dvm.
2002 dünya kupası'ndan akılda kalanlar
-
2002 dünya kupası dendiği zaman 3 şey anılarımda canlanıyor
1. annem hayati bir ameliyat olmuştu, yoğun bakımda yarı baygınken bir tek beni aldılar yanına, bana ilk cümlesi şu olmuştu, "brezilya maçı noldu, yendik mi?"
2. ilhan mansız'ın enfes çalımı ki biz bunu sokaklarda bol bol yapardık, sıkıysa o maçta yap derler adama...
3. hasan şaş'ın içinde uranyum varmışçasına durmaksızın koşması...
dikkat ettimde hepsi aynı gün ve aynı maç ile ilgili :)
kandilde alkollüsün bir de sedye mi istiyorsun
-
küçükçekmece kanuni sultan süleyman hastanesi’nde bir hemşirenin alkol zehirlenmesiyle gelen iki hastaya kurduğu cümle.
listelist
donanım haber
google önbellek
59saniye'deki video
zevk alınan ufak sapıklıklar
-
kişinin kendi omuzuna zaman zaman kondurduğu ufak öpücükler.
her yeni filmle vampirliğin tekrar tanımlanması
-
hali hazırda mevcut olan vampirlik mefhumunu silbaştan yaratmayı marifet sanan insan evlatları sağolsun, sürekli gözümüze gözümüze sokulan ve en azından beni feci uyuz eden bir zevzeklik.
sanırsın her yönetmen francis ford coppola, sanırsın her senarist anne rice...
"vampirler gün ışığında toza dönüşürler, kalplerine kazık çakılınca ölürler sanıyordun değil mi? yanlış!!! vampirler aslında boyunları kırıldığında geberirler...
...diye düşünmüş olabilirsin. alakası yok! vampir dediğin yaratık, kafası koptuğunda nalları diker. çok ileri seviyedekileri acil durumlarda yarasaya dönüşebilirler. gün ışığı onları öldürmese de güçlerini söndürür...
...gibi gelmiştir allah bilir sana!!! alakası yok... zaten vampir, kabil'in soyundan gelen, ve lanetlenmiş ölümsüz insanlardır aslında. sonsuza kadar yaşayacak ve bu cinayetin lekesini hep üzerlerinde taşıyacaklardır...
...diyorsundur şimdi sen! ahahaha... yok artık ya! vampir dediğin clublarda takılan, gün doğumunu ray banle izleyen, olsa olsa yüksek faktörlü krem kullanarak gündüz mündüz caddeye akan, bildiğin gececi havalı kimselerdir...
...diye kandırırlar milleti. aslında mısır zamanında yapılmış biyolojik bir deneyin yanlış gitmesi sonucunda........"
(bkz: akar akar akar)
diyarbakır'da çocuklar ile yapılan sosyal deney
-
abey senin boyun uzun sen onla doyamazsın diyip döner alıp gelen güzel çocuk, senin yüzü suyu hürmetine bu dünya dönüyor bilesin.
rte'nin cuma günü açıklayacağı müjde
-
beyler,
peygamberliğini ilan edebilir.
:)
200 yıllık uykusundan uyanan türkiye
-
antep terbiyeli külbastı kadar uyandırıcı değildir. buyrun hep beraber bakalım,
malzemeler:
8 parça kuzu külbastı
3 diş sarımsak
1 adet kuru soğan
4 yemek kaşığı zeytinyağ
2 yemek kaşığı nar ekşisi
1 tatlı kaşığı biber salçası
1 tatlı kaşığı kuru kekik
1 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı toz kırmızı biber
1 tutam karabiber
-yukarıda bahsettiğim gibi,külbastı alırken mutlaka kasabınıza inceltmesini söyleyin ki evde uğraşmak durumunda kalmayın.
-derin bir kap içerisine soğan ve sarımsağı rendeleyin,zeytinyağ,tuz,baharatlar,nar ekşisi ve salçayı ekleyip iyice karıştırın.
-dövülmüş et parçalarını bu karışımın içerisine alın ve et parçalarını iyice sosa bulayın.
-tüm parçalar iyice soslandıktan sonra, etlerin bulunduğu kabı streç film ile iyice sarın ve buzdolabına kaldırıp 1 gece dinlendirin. ( bu tarifi hazırlamak gerçekten çok kolay,tek yapmanız gereken bir gece önceden soslayıp hazırda bulundurmak.haberli misafir için son derece ideal bir tarif.)
-1 gece dinlenen etleri dolaptan çıkartın.
-etleri pişireceğiniz tavayı ocağa alın ve 1 çorba kaşığı kadar sıvı yağ ekleyip ısıtın.
-ben bu işlem için emsan griss panda tava kullandım.
-tavanın yanmaz,yapışmaz özelliğinin yanı sıra,ön kısmındaki tasarımı sayesinde,pişen etleri ön kısma alıp,fazla yağını bırakmasını sağlamak mümkün.
-böylece istemediğiniz fazla yağlardan en başından korunmuş oluyorsunuz.
uyandırıcı etkisi klinik deneylerle kanıtlanmıştır. (üstelik 200 yıl da sürmüyor)