hesabın var mı? giriş yap

  • muhtemelen alevi olan ve amerikanvari bir stand up performansı sergileyen kadın. ülkede herkesin her şey konusunda çok ama çok aşırı hassas olması nedeniyle biraz başı ağrıyacak maalesef.

  • -siri bana da biraz komiklik yap. yap ki ben de güleyim diyalog yazayım.

    +barış!!!

    -anlamadım?

    +özgürlük!!!

    -pardon?

    +demoqq'rasi!!!

    -ne alaka??

    +aşiti!!!

    -olm hangi dil lan bu, kimsin lan sen?

    +benem ben! siri süreyya önder!

    -ahahahahaha ya ama hahahha.

    +la bu solcular size ne etti gardaşım.

    -ahahahah kahvemi püskürttüm.

    +pis kürt mü?? ula faşik!!

    -ahahhahahahah ahahha sandalyeden düştüm lan ahahaha.

    +niye sen ekşici misen gardaş?

    -evet yeni yazar oldum burda.

    +o zaman siz piçler bunu çok seversiz.

    -neyi?

    +dövlet bize bokmir!

    -ahahahahahha adasdasfdasd kjsdfsafaskdjdak ahahhahah öldüm ya hahaha yeter haha.

    +sus lan itin evladı!

    -hooop ayıp oluyo ama siri.

    +şaka lan şaka siri sakık oldum şimdi de. sözüm vandallara hahaha.

    -hahahaha.

    +maksat diyalog maksat uzlaşı. çözüm süreci hahahah.

    -evet hahahahahaha.

    +la sizin ülke zaten komik ben niye güldüreyim hahaha başkanlık sistemi hahahaha.

    -hahhahahaha.

    +ne acayip bi ülkeye programladılar lan bu sefer ahaha sirilerim bozuldu benim de haahaha.

    -ahahahahaha.

    +neyse sarjım bitiyor gidiyim de biraz da devlet siri olayım madem hahahaha.

    -ahahahahahaha.

  • 2000 lerin başında geçiyor olay.arkadaşım fefe binbir güclükle lada tavria diye bir araba aldı. ama anlatamam yarabbin nasıl dandik bir araba, böyle birsey olamaz, her gün ve her saniye arıza yapıp yolda kalıyor. tamirciler bıktı bizimle ilgilenmiyor. satmaya çalışıyoruz, kimse almıyor...
    neyse bir gün -artık hangi hastalikli beynin fikriyse- bu arabayla pikniğe gitmeye kalktık. haliyle yolda bozuldu ama bizde endişe yaratmıyor artık bu durumlar, ite dürte getirdik bir agaç altına. mangalı yaktık, biraları ictık akşam eve dönuş saati geldi.eee her zamanki gibi bas bas çalışmaz, bir de inadı gibi yokuş felaket dik. neyse iki kişi geçtik arabanin arkasına geberiyoruz ama milim milim ancak gidiyor. sonra ne oldu bilmiyorum buzadam herhalde daha kuvvetli itneye başladı, araba bayağı hareket etti. zaten dişımizi sıkıp rampanın başına çikarsak yeter, diye düşünüyoruz.
    uzatmayayım rampanın başına gelip son bir kuvvetle ittirdik araba iyice hızlansın diye. aynen düsündüğümüz gibi rampa aşagı cilgınlar gibi gitmeye basladi hurda ama hala çalişma emaresi yok. ben var gücümle direksiyonda olan arkadaşa bagirdim "fefe 2 ye tak kontaği aç, vurdur laaannn"
    ve sevgili dostlar bağirmami muteakip çizgi filmlerde olabilecek bir efektle birbirimize baktık ki, direksiyonda olmasi gereken fefe, kanli canlı yanimizdaydı ve mal mal yüzumuze bakıyordu.demek arabayi bu kadar rahat itebilmemizin sebebi de buydu...
    yokuş aşağı son sürat ormana dalan arabayı keder ve gülme krizi arası bir hisle izliyorduk. araba önce ağaçlara vurdu sonra takla atmaya başladı, takla atma sesleri kesilince fefe'den 'kurtulduk en azından aq' tarzı bir cümle çıktı. kimse konuşmadı, kimse kimseyi suçlamadı. mangalı tekrar yaktık, biraz daha bira içip gülme krizi bitince eve döndük.

  • 8 mart 1922 tarihinde osaka'daki bir hastanede, shigeru isimli bebek, mura ailesinin ikinci oğlu olarak hayata gözlerini açtı. gençliğini bir liman şehri sakaiminato'da geçiren shigeru, resim yapmayı çok seviyordu ve daha küçük yaşta çizimleri mainichi gazetesinde yayınlanmıştı. resim çizmek küçük shigeru'nun tek ilgi alanı olmayıp, doğaüstü şeylere de meraklıydı. özellikle komşusu "nonoba" dediği kageyama fusa isimli yaşlı teyzeden dinlediği japon mitleri ve halk hikayelerinde sıkça rastlanılan youkai denen şeytanlar hakkındaki hikayeleri çok seviyordu.

    ancak 1942 yılında, shigeru 20 yaşında geldiğinde japon imparatorluk ordusu'na alındı ve papua yeni gine'deki new britain adasına gönderildi. savaşta sıtmaya yakalandı, arkadaşlarının ölümlerine şahit oldu ve bir amerikan hava saldırısında baskın olan sol kolunu kaybetti. rabaul kasabasındaki bir sahra hastanesinde tedavi görürken yerli tolai halkından arkadaşlar edindi. onu seven tolailar, shigeru'ya ev, vatandaşlık, hatta evlenecek bir kadın teklif ettiler. shigeru bu teklifi düşünmüş olsa da, önce japonya'ya dönüp ailesini görmeye karar verdi.

    japonya'ya dönüp ailesiyle yüzleştikten kısa bir süre sonra tekrar yeni gine'ye gitmeyi amaçlayan shigeru, bir topçu subayı olarak savaşmış abisinin savaş suçlusu çıkması sebebiyle yurtdışına çıkma yasağı aldı ve önce balıkçılık, daha sonra sağ kolunu geliştirerek çizerlik yaptı. ilk eseri 1957 yılında çıkan rocketman isimli manga olan shigeru, kısa bir süre çalışmış olduğu mizuki isimli hanın adını alarak mizuki shigeru adını kullanmaya başladı. eserlerinde agresif bir savaş karşıtlığı olan shigeru, japonya'nın işlediği savaş suçlarına da değiniyordu. ancak mizuki shigeru'yu asıl ünlü yapan ve bugün kendisinin başyapıtı olarak değerlendirilen eseri gegege no kitaro isimli manga eseri 1960 yılında çıktı ve 1968 yılında animeye uyarlandı. (bugün dahi devam eden ve japonya'da adını bilmeyenin neredeyse olmadığı bir üne sahip.)

    hayatını eserlerine adamış ve 2015 yılında 93 yaşında kalp krizinden ölene kadar manga çizmeye aralıksız devam etmiş mizuki shigeru, sadece sevilip sayılan büyük bir sanatçı olmayıp, aynı zamanda imparatorluk sonrası japon sulhperverliğinin de en önemli temsilcilerinden biridir.