ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kuru pastada rağbet görmeyen çeşidi yiyen insan
-
bu insana yüklü miktarda borç verebilir, ortak dükkan açabilir, tatile ve aynı eve çıkabilir, dolu cips paketiyle yalnız bırakabilirsiniz. öyle müstesna, öyle kadirşinas bir karakter.
bu insandan kimseye zarar gelmez. etrafındaki insanlar için fedakarlığı enayilik raddesine kadar gelebilir. umarım iyi niyetini suistimal etmeyen kişilerle beraber olur. müsadenizle kendisinden makas alıyorum.
boşanmak
-
2 cocugum var, 4 ve 7 yasindalar. bir sure once bosandim. her insanin hayati ve yasadiklari farklidir. ben kendi evliligimde kendim ve cocuklarim icin iyi bir gelecek gormedigim icin bosandim. baba olarak iki cocugumun velayetini de aldim. calisiyorum bir yandan iki cocuguma bakiyorum olmadigim zamanlarda bana yardimci olabilen insanlar, yani ailem var. olmasalardi da bir sekilde bakici tutar veya isi birakir bir caresine bakardim.
cocuklarim annelerini gormek istiyor mesela, anneleri degil gormek telefonla bile nadiren ariyor, yani is oradan bakildigi gibi degil, herkes evladini bagrina basmiyor. veya evladini cok sevdigini dusundugunuz insan oyle degilmis anliyorsunuz
cocuklar ile kavga kufur icinde bir hayat surmektense bu sekilde yasamak daha iyi, terbiyeli yetistiriyorum, saygi ogretiyorum.
evet cok ama cok zorlaniyorum, bir erkek olarak 2 cocuga bakmak butun gun ilgilenmek ve bunu yaparken gunlerini doldurarak gecirtebilmek inanilmaz zor, nihayetinde eline telefon tablet versem aksama kadar bir kosede otururlar ama vermiyorum, neyse kendimi anlatmaya gerek yok.
kendiniz mutsuzsaniz ve bu mutsuzluk cocuklarinizin gelecegini tehlikeye atiyorsa oturup detayli dusunun. bosanma sureci de bir erkek icin hic kolay degil, inanin cekismeliye gidince ugramadiginiz iftira kalmaz, ustelik kanuna gore bunu kadin ispatlamak zorunda degil ordan hesap edin iste.
einstein'in bulmacası
-
einstein'ın insanların ancak %2'sinin çözebileceğini(%98'inin çözemeyeceğini!*) iddia ettiğini iddia eden birilerinin naklettiği bulmaca. kaynak gösterilmediği için bu sorunun einstein'a ait olup olmadığı konusunda işkillenme hakkı saklı tutulmaktadır.
intro.
1) beş tane ev var hepsi ayrı renk.
2) her evde oturanın ayrı bir uyruğu var.
3) hepsi de ayrı bir içecek içiyor, ayrı bir hayvan besliyor ve ayrı bir marka sigara içiyor.
4) bu beş insanın hiçbir diğerinin yaptığını yapmıyor. yani sigarası ayrı, içeceği ayrı, beslediği hayvan ayrı ve evi ayrı.
arm.
1) ingiliz kırmızı evde oturuyor.
2) isveçlinin köpeği var.
3) danimarkalı çay içiyor.
4) yeşil ev tam beyaz evin solunda duruyor.
5) yeşil evin sahibi kahve içmeyi seviyor.
6) palmall sigarası içenin bir kuşu var.
7) ortadaki evde oturan süt içmeyi seviyor.
8) sarı evde oturan dunhill sigarası içiyor.
9) norveçli birinci evde oturuyor.
10) marlboro içen, kedisi olanın yanındaki evde oturuyor.
11) atı olan insan, dunhill sigarası içenin yanındaki evde oturuyor.
12) winfield sigarası içen, birayı seviyor.
13) mavi evin yanında norveçli oturuyor.
14) alman rothmanns sigarası içiyor.
15) marlboro içenin komşusu su içiyor.
solo
balık kime aittir?
lihtenştayn
-
tarihini şöyle bir inceleyeyim dedim de, gerçekten çok ilginçlikler var.
mesela bu ülkedekiler almanca konuşmalarına rağmen, avusturya'yı 3. reich bünyesine katan adolf hitler,* nedense buraya saldırmıyor. ikinci dünya savaşı esnasında aynı türkiye gibi büyük bir dirayetle tarafsız kalma başarısını gösteriyorlar:[türkiye'nin 1945'te savaş nerdeyse bitmiş iken bm'de avantaj sağlamak için savaşa müdahil olmasını saymazsak]
savaş esnasında, manyak bir askeri birlik gelir, ülkeyi pardon sarayı yağmalar diye bütün hazine ve kıymetli eserler londra'ya güvenli yerlere taşınıyor. avrupa'nın göbeğinde oldukları için kraliyet ailesi dahil kıtlık sıkıntısı çekerken, kızıl ordu'dan kaçan 500 askeri sovyetler birliği'ne teslim etmiyorlar. bu adamları kendileri aç olmalarına rağmen misafir ediyorlar, koruyorlar. hatta doğu bloğu ülkelerinden çekoslovakya ile yaşadıkları sorunların başlangıcı buna dayanıyor.[tabii arada arazi anlaşmazlıkları da mevcut]
savaş sonrasında çöken ekonomiyi düzeltmek için kralları, ata yadigarı leonardo da vinci tablolarını satıyor ve bu satışlardan elde edilen gelirler, ülkenin iktisadi kalkınma programları için harcanıyor.
en başa dönersek, devletin kurulma hikayesi çok ilginç. kralları kutsal roma imparatorluğu döneminde meclis'ten sandalye alabilmek için civardaki birkaç derebeyliğin topraklarını para ile satın alıyor. bu şekilde almanya'ya bağlı özerk bir şekilde otonom elde ettikten sonra, napolyon'un saldırıları ile kutsal roma imparatorluğu yıkılınca, birden bire napolyon ile anlaşalım diyerekten bağımsız bir devlet kuruyorlar ve hala o coğrafyada bir kraliyet var.
alternatif yunus günçe şiirleri
-
başım diyorum,
belada .
falan da filan da,
cüzdanımı unutmuşum helada
23 haziran 2019 binali yıldırım'ın ağlaması
-
(bkz: çünkü çaldılar)
yazık falan değil. gemi memi derken 7 sülalesinin dünyalığını yapmıştır. bize yazık asıl. 38 yaşındayım, kirada oturuyorum ve işsizim. seçim gecesi ya tutarsa diyerek yaptığı kazandık açıklaması ve kombosu olarak aa'nın veri akışını durdurmasıyla karşı tarafa çektikleri ellerinde bütün tutanaklar var mı yoklamasıyla hatırlanacaktır. muhalefet birlik olup bütün tutanakları alamasaydı bu iş o gece bitmişti. sayesinde kazanma yöntemlerini de öğrenmiş olduk.
2016 turizm krizi
-
dün akşam 22:30 saatlerinde resepsiyona 2 sırp geldi ana kız. 13 yaşındaki kıza otelin karşısındaki pazardan şık bir sırt çantası almışlar. şık dediysem de; memleketim mersin'deki bit pazarında 35-40 liraya alabileceğiniz çantalardan...
35 euro (yaklaşık 115 lira) ödemişler. bana anlattıkları kadarıyla; aldıktan sonra fiş istemişler. adam da fiş vermemiş. (vergi kaçırıyorlar) biraz sinirlenmiş fiş istediklerinde. 10 dakika sonra aldıkları çanta kızın içine sinmemiş ve geri vermek istemişler. adam da 'fiş olmadan veremem' demiş ve daha da sinirlenmiş. kızın annesi 'sen ne yapmaya çalışıyorsun, az önce senden fiş istedik, vermedin, biz senden alışveriş yapmak istemiyoruz, paramızı geri ver' demiş. adam daha da sinirlenmiş. ve anne ile kızı ittirerek yürüyün gidin gibi birşeyler söylemiş.
resepsiyona gelip ben bu işi yasal yollardan halletmek istiyorum dedi. polis çağırabilir misiniz? dedi. buna zabıta bakar dedim. zabıtayı aradım. ulaşamadım. 155'i aradım. durumu anlattım. 10 dakika sonra polis geldi. biz bi esnafla konuşalım sonra haber göndeririz dediler. gittikten 10 dakika sonra polis otele tekrar geldi ve 'esnaf yardım edeceğini söyledi, dükkana gitsinler yardımcı olacaklarmış' dedi.
kadın 'ben oraya yalnız gitmek istemiyorum' 'bi keresinde pamukkale'de bir turisti dövmeye çalışan satıcıları görmüştüm çok sinirlilerdi, bize yardımcı olabilecek birisi var mı' dedi.
otelin operasyon müdürünü aradım. 'acentası yardım etsin, otelin dışındaki durumlara biz karışamayız' dedi.
acentayı aradım. acentasından slavica adlı bir rehber geldi. anne ve kızı alıp dükkana gittiler. neyse ki; araya polisin girmesinden dolayı sayın esnafım biraz ürkmüş ancak, polis olmaya girmeseydi müthiş hoşgörümüzü ve ticaretbilirliğimizi göremeyecektik.
esnafı az çok anlayabilirim. ödedikleri kiralar gerçekten çok yüksek. dükkan sahipleri 'turist varsa para kazanılır' mantığıyla yüksek kiralar istiyorlar. haliyle adamlar kiralarını çıkarabilmek için kime ne geçirsem düsturuyla hareket ediyorlar. ancak hiç bir zaman; türkiye'ye tatile gelmiş ve senin ülkeni 10-15 tane farklı destinasyon arasından seçmiş insanlara sırf senin gibi 10-15 tane daha esnaf var ve bi olay olduğunda hemen saldırabilirler diye böyle davranma hakkını kendinde arayamazsın. gerçi ararsın lan!
insanın bazen gidip dubrovnik'e, ascoli'ye ya da oslo'ya gidip yaşlı teyzelerden 3-5 euro'ya el işi birşeyler alası geliyor.
tabi ki; istikrar önemlidir. sizin ben esnaflık ahlakınızı mikeyim.
ataşehirde tavanı aynalı günlük kiralık ev
-
ilanda evdeki gizli kamera sayısı da belirtilseymis keşke.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
ulan hayatta tek amacı latte içip eski sevgilisine laf sokmak olan pelinsulara bile siyasi tweetler attıracak kadar ne yolsuzluk yaptınız be.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
chp'li arkadaşımı kızdırmışlar;
chp'nin iktidar sorunu var diyorsunuz, en yaşlı üye deniz baykal'ın kasedi var !
uyutmayan sivriyi öldürdükten sonra zafer çığlığı
-
yazık değil mi o hayvana ? hayvanı katletmişsin, sonrada gelip utanmadan başlık açmışsın, birde bunu başarı telakki ediyorsun. gibi şeyler söyleyeceğimi sanıyorsan yanılıyorsun.iyi olmuş öldürdüğün.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
nikah memuru: "... 'yı eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?"
gelin : "evet!"
nikah memuru: "peki siz damat bey ... 'yı eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?"
damat : "evet!"
nikah memuru: "ben de evet diyorum ve 3 evetle uğurluyoruz''
30+ yaşında kapılmamış mükemmel bekar
-
akıllara açılamadığından kuruyemiş tabağına geri bırakılmış antep fıstığını getirir.
domuz eti
-
alkol alınımının tavan olduğu, günahın envayi çeşidinin işlendiği güzel ülkemde bir tek birlik halinde dışlanmış günahtır. neden olduğunu anlamam. kimseye neden yemiyorsun demem de, diğer günahlar dert değil bir bu mu dert derim. adama bakıyorsun; alkol var, zina desen gırla, yalan söyler, ticarette harama el uzatır.... liste uzar gider. söz konusu domuz eti olduğunda bütün bu adamlar ağız birliği eder. günah! e diğerleri ne? bu kadarı bana iki yüzlülük gelir.
büdüt:yanlış anlayanlara, i levye domuz eti!