hesabın var mı? giriş yap

  • biyolojik anlamda bişey ifade etmez.
    biyolojik babam bana, 7 kat ellerin atmayacağı nice kazık atmıştır. kendisi sevgisizliğin, menfaatçiliğin, aşağılık kompleksinin, aile içi şiddetin filan vücuda gelmiş; iki ayak üzerinde yürüyen halidir.

    biyolojik olarak baba olmaya elverişsiz bi durumdaysanız bile takmayın bunu yani.
    kalbinizde karşılıksız verebileceğiniz yeterince sevgi, şevkat; minik bir başı göğsünüze sıkıca bastırıp kokusunu alabildiğinizce içinize çekebilecek kadar evlat hasretiniz varsa, gidip koruyucu aile olun...

    dölleyerek baba olunmuyor.
    emek vererek, sevgi vererek oluyor...

    çocukken ailemin evinden kaçıp çocuk esirgeme kurumuna sığınma hayalleri kurardım bazen... sevgisizlikten ölecek gibi hissederdim o küçücük yaşta. orada severler beni gibi gelirdi...
    eminim o kurumdaki çocuklar da, dışarıdaki ailelerin hepsini birer sevgi yumağı sanıyor...

    en azından biri için bu hayali gerçekleştirebilir, onun sıcacık yuvası, sevgi dolu-müşfik ebeveyni; vazgeçilmez ailesi, canı kadar sevdiği babası olabilirsiniz.
    benim babam gibi bazi biyolojik babalarin asla "baba" olamadığı bu dünyada...
    **

  • aşırı derecede kaderci olmak, her şeyi nasip, kısmet, allah, kitap diyerek pollyanna bir şekilde yorumlamak. bir de hayatın tüm yükünün ve ibneliklerinin kendi omuzlarında olduğunu düşünmek.

  • bmw'nin ilk "micro" otomobili.

    dünyanın en başarılı küçük otomobillerinden biridir.

    bmw tarafından 1953-1964 arasında 136,367 adet üretilmiştir.

    bir micro car olarak vw beetle, mini cooper, fiat 500 ya da citroen 2cv gibi akıllarda kalmasa da bir mühendislik harikasıdır. yukarıda sayılan retro otomobiller gibi tekrar üretilme şansını ise bulamamıştır.

    otomobil 3 tekerlekliydi. arkada tek bir tekerlek bulunuyordu. tek girişi otomobilin önünde bulunan ve farları da üzerinde taşıyan yana doğru açılan kapıdan yapılıyordu.

    236 cm3’lik motoru 9,5 hp üretiyordu.

    araçta geri vites yoktu.

  • o parayı bitirdikten sonra 2 kere umreye gidip gelip, yeni projelerle tekrar dinci.avi'ye başlamasına engel değildir.

  • bu sefer kahramanlarimiz acemi asker degil komutandir. iki asteğmen birbirine komşu eğitim alaninda acemi eğitimi ile meşgulken biri diğerini çay içmeye davet eder. laflamaya başlarlarken acemilerden birini çağirirlar. eleman koşa koşa gelir.

    -bize 2 çay getirir misin
    -emredersiniz komutanim *

    eleman çaylari bir koşu kapip getirir ve komutanlarinin dikkatini çeker.

    -aferim ya ne çabuk getirdin. ama nefes nefese kalmişsin. sivilde napiyodun sen ?
    -komutanim "balıkesir cumhuriyet savcisiydim" der

    bizim asteğmen elemanlarin o an boğazlari düğümlenir. o çay ateş olur ellerinde. acemi asker elemanlarin yanlarindan uzaklaşir.

    -olm var ya bu bizi sivilde yakalasin öttürür lan
    -lan ne biliyim o kadar adamin içinden biz de savciyi bulduk iyi mi
    -amaan koy gitsin. savcinin elinden de çay içtik ya
    -ehehuehue

  • tarafini gezi parkinda insanlarla beraber canla basla calisirken ortaya koymustu.

    kimsenin samimiyet onayina ihtiyaci yok.