çevirme

• çevir komutunun olumsuz hali.
  bazı ızgaralar için isimleşmiş sıfat: tavuk çevirme (ingilizcesi: chicken translate)
• (bkz: çevirmek).
• genellikle tek ba$ina kullanildiginda bir yemek olarak "kuzu cevirme" yerine kullanilir.
• (bkz: döner)
• şekerin suyla kaynatılıp belli bi kıvamda ateşten alınması (ki o kıvam tutmadı mı şekerleniyomuş denedik gördük) ve içine çikolata-vanilya-sakız gibi tatlardan herhangi birinin eklenmesi üstünede bunları kıvamına gelene kadar tahta sopayla çevrilmesiyle oluşan muazzam tatlının adı.
  şöyle dolu bi tatlı kaşığı kadar alınır yanına da bi bardak soğuk su, suya daldırıp daldırıp kaşığı yersiniz. çikolatalısı herzaman favoridir.
  kendisi yunan tatlısıdır fakat yunanistandan gelen hiçbir çevirme büyükannemin yaptığı kadar lezziz olmaz. şekerin pişme kıvamı da onla birlikte sonsuzluktadır artık..
• (bkz: shawarma)
• adana'da: yeni pişmiş yufka ekmeğin içine iç konularak yapılan sokum. karışık bir tanım oldu, farkındayım.
  
  bizim orda, dürüm gibi sarılan ekmeğe sokum, içine konana da iç denir.
  
  çevirme, daha yeni yapılan, sacın başından yeni alınan yufka ekmekle yapılır. çevirmelik ekmek, normal ekmek kadar geniş ve ince olmaz. ama bazlama kadar da küçük olmaz. çok ince olmadığı için de, normal yufka ekmek gibi gevremez. dolayısıyla da kolayca sokum olabilir.
  
  köylerde nerde ekmek yapılsa, köyün bütün çocuklarının olay yerine çonmalarının^* sebebi budur.
• adana'da sıkma dediğimiz ve yüzeysel tanımı "bir gözleme türü" olarak verilebilecek orgazmik yiyeceğin, adana'nın kozan ilçesinde kullanılan ismi.
  
  yufka ekmekle yapılan bir şey değildir. yufka ekmek inceciktir. içine bir şeyler koyarken dağılmasını istemiyorsanız, zar gibi iki katman birbiriyle yapışık haldeyken ancak kullanabilirsiniz.
  
  sıkma hamuru, bayat ekmek içi, su, un ve tuz kullanılarak yapılan bir şeydir ve yufka kadar ince olmaz. kalınlığı bazlama gibidir, ya da hazır yufkadan değil el açması yapılan gözlemenin hamuru gibi.
  
  yuvarlak açıyoruz bu hamuru, çap olarak, hm, nasıl desem... bir pasta tabağından az daha geniş oluyor diyebilirim. yemek tabağı çapında diyeyim en iyisi. çevire çevire pişirdikten sonra ve fakat içini koymadan önce, bir güzel gezdirilir katı yağ ekmeğin içinde.
  
  çok çeşitlileri yapılıyor artık ama temeli, tabii ki peynirli olandır. ayrıca, bu peynir, kavrulmuş soğan ve hafif biber salçasıyla bi güzel çevrilir, ısıtılır. yani soğanı kavur, salçayı çevir, (maydonoz istiyorsan onu da çevir) akabinde at peynirlerini içine, yine çevir bi güzel. hafiiiifçe karabiber, tabii ki tuz, istenirse pul biber. aman efendim ne güzel yenir...
  
  -
  buyrun efendim:
  ilbertus- (#12837334)
  evet, şukela da verdim, ama senin anlattığın çevirme değil, sıkma
  
  çevirmeye de genelde patates kavurması konur, peynir ve soğan sıkmanın içidir.
  ayrıca, çevirme yağlanmaz, sen sıkmayı anlatıyosun
• adana'da, sıkmadan farklı olan bir yiyecektir. sıkma, ince bazlamadan yapılır. hamuru da başkadır. çevirme ise, yufka hamurundan yapılır ve yufka ekmek yapılırken, bir taraftan da çocukları sevindirmek için bi kaç tane çevirme de yapılır. sıkma ise, çevirmeye göre çok daha küçüktür.
  
  yani, sıkma her istendiği zaman yapılabilir; oysa çevirme, yalnızca konu komşu bir araya gelmiş, hep birlikte ekmek yapılırken yapılır. sıkmayı, sobanın üzerinde pişirdiğiniz ince bazlama ile bile yapabilirsiniz. (bile değil, zaten böyle yapılır genelde)
  
  çevirmenin içine genelde patates kavurması vs. konulur. sıkmanın olmazsa olmazı ise ince kıyılmış soğan ve peynirdir (veya çökelek).
• minimum 15-20 avcının bir araya gelerek, gölde kendince yüzen karabatak sürüsünü sessizce gölün derin tabakasından karaya doğru çevrelemek suretiyle korkutarak havalanması sağlanır ve nihayetinde ip gibi dizilen 20 kişilik avcı ordusu ile kara arasında sıkışan karabataklar toplu kıyıma uğrarlar. nedenini bilmemekle beraber, havalanan kuşcağızlar karaya doğru uçamazlar dolayısıyla bu ateş çemberinde şanslı olanlar göl açıklarına doğru uçabilirler. bu yöntem çevre ve orman bakanlığı merkez av komisyonu 26.5.2005 tarihli kararı ile uygulanması yasaklanmıştır.
  av tamamlandıktan sonra karabataklar toplanır ve kimin vurduğuna bakılmaksızın eşit sayılarda avcılara dağıtımı yapılır. bu yöntem çukurova yöresindeki köylülerce 90'lı yıllarda çok uygulanmaktaydı.
  
  (bkz: akyatan gölü)