• ''iki seçeneğiniz var: ya kendinizi sınırlı bilgisi olan, mükemmel olmayan ve zaman zaman hata yapabilen biri olarak kabul edeceksiniz ya da kendinizden nefret edeceksiniz.''
  • düşüncelerim konusunda büyük değişmeler yaşamama sebep olan kitapların yazarı. en basitinden her daim mükemmeli hedefleyen bünyemi vasat olmanın faydaları konusunda ikna etti.
  • bu aralar canım yazarımdır kendisi.

    kitabından gelsin:

    "a hastası , 28 yaşında bir kadın, duygu durumunun çeşitli aktivitelere nasıl tepki vereceğini görmek için bir deney yapmıştı. neredeyse, ne olursa olsun herhangi bir şey yaptığında giderek daha iyi hissettiği ortaya çıktı. duygu durumunda yükselmeye yol açabilecek şeylerin listesi; ev temizlemek, tenis oynamak, işe gitmek, gitar çalmak, akşam yemeği için alışveriş yapmak gibi şeyleri içermekteydi. sadece bir tek etkinlik onu kesin olarak daha kötü hissettiriyordu. bu etkinliğin ne olduğunu tahmin edebiliyor musunuz? hiç bir şey yapmamak; yani tüm gün boyunca yatakta yatmak, tavana bakmak ve olumsuz düşünceler üretmek. ve hafta sonları ne yaptığını tahmin edin. doğru! cumartesi sabahı yatağın içine gömülüyor ve içerdeki cehenneme doğru inişine başlıyordu.."

    "sizin ya da başka birinin depresyonda olmaktan ve hiçbir şey yapmamaktan hoşlandığı şeklinde bir düşünceniz varsa, kendinize depresyonun insanın çektiği acılar içinde en ıstırap vereni olduğunu hatırlatın. söyleyin bana; bunun güzel bir tarafı var mı?"

    "çoğunlukla yaratıcı enerji ve iyimserlikle öne çıkan kişi depresyon atağı süresince acıklı, yatalak bir hareketsizliğe indirgenebilir."
  • feeling good gibi bir kitaba imza atmistir ki klinik deneylerde kitabi okuyanlarin depresyon seviyesi anti depressant ilac kullananlarla ayni seviyeye inmistir. diger tavsiye kitap psycho cyberneticsdur ki ayri bir klasiktir.
  • iyi hissetmek kitabı müthiş bir bilişsel terapi kaynağıdır. belirtilen yöntemler doğru ve zamanında uygulandığında kesinlikle sonuç alınır. bir çok psikyatrinin önerdiği kitabın yazarıdır.
  • kendisiyle telepatik bir bağım olduğunu düşünüyordum ve az önce emin oldum:

    iyi hissetmek adlı kitabı düşüncelerimi okumak suretiyle hayatımı kurtardıktan yaklaşık 1 yıl sonra yani bu aralar sol el bileğim (baskın elim) kırıldığı için iyice bozulan anksiyetem yüzünden dünyayı kendime ve yakınlarıma zehir etmişken diğer genel sorunlarıma odaklanma amacıyla yine bu adamın 10 günde özgüven adlı kitabını okumaya başladım. derken 45. sayfada kendi baskın elindeki kırığı ve hissettirdiklerini anlatmaya başladığını gördüm. iyileşme sürecindeki sabırdan, adım adım iyileşmeden falan bahsediyordu. alçılı elimle dondum kaldım.

    5 yıldır sayısız doktor ve psikoterapistle yüz yüze görüştüm, bağ kurmaya çalıştım. aynı ana dili bile konuşmadığım bu adama duyduğum yakınlığı, sempatiyi ve saygıyı hiçbirine duymadım. yazmıyor resmen karşınıza geçip sizinle konuşuyor. muhtemel cevaplarınızı tahmin ederek hepsine göre yollar çiziyor. hepsi de tatmin edici oluyor. hayatımı kurtardı. kitaplarını kesinlikle okumalısınız ama hiçbirinizin bu adamın benim olduğum kadar öz torunu olacağını sanmam!
  • (bkz: iyi hissetmek)
  • david d. burns'ün kitabı olan feeling good (iyi hissetmek) türkçede psikonet tarafından yayınlanmıştır.
  • tanımadan etmeden, yazdıklarıyla hayatıma dokunmuş, tıkandığım yerlerdeki zihinsel çer çöpü kaldırmama yardım etmiş ve etmekte olan (son birkaç aydır dinlenerek, düşünerek iyi hissetmek adlı kitabına devam ediyorum) pek kıymetli psikoterapist.

    özellikle mükemmeliyetçilik ile ilgili yazdıkları çok yardımcı oldu. hayatım film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti desem yeridir. çok hırs yaptığım, çok şey beklediğim şeylerden hiçbir şey çıkmamış ve yıprandığımla kalmışken, zihnimi yormadan ne yaptıysam -yani kafamda uzuuuun uzadıya analiz kasmadan, duygusal korsanlıklar, bilişsel çarpıtmalarda bulunmadan, gelişine yaşadıysam- hem keyif almışım, hem de hiç beklemediğim kadar iyi, pozitif hissetmişim.

    burns, kitabında danışanlarından örnekler vererek ve danışanların içinde bulundukları açmazlar hakkındaki detayları okuyucuyla paylaşarak, bunlarla başa çıkabilmek için nasıl stratejiler geliştirilmesi gerektiğiyle ilgili çözümleri sıralamış. falcılık hatası, zihinsel filtreleme, sonuçlara atlama, ya hep ya hiç tarzı düşünme gibi bilişsel çarpıtma türlerini açıklamış. bu basit gibi görünen adlandırma sayesinde insan okurken; "oha ben de az değilmişim, bu düpedüz benim şu şu olayda x'e yaptığım bir şey" şeklinde günah çıkarırken buluyor kendini.

    mükemmeliyetçilik konusundan çok etkilendim. dr. burns'e göre bir hayatı mahvetmenin ve yaşayamamanın en başarılı yolu kendisi. mükemmel olma sanrısıyla hayatı kendine zehir eden danışanların hikayelerini okurken darlandım. oysa aynılarını ben de yapıyordum. hayatında bir sürü işe yarar şey yapan, başarılı olan insanların, en ufak sallantıda kendilerinin ipini çektiğini, hayata küstüklerini, kendilerini bir paçavra gibi hissetmelerini görmek içimi acıttı. aynı bizim teoman gibi. her şeyi özenen bezene yapan, yine de kendine hınç duyan insanlar. ted'ler, tony'ler, samantha'lar filan. aynı hıncı sık sık kendine duyan biri olarak, bunun ne boş bir iş olduğunun, hayatımın elimden kayıp gittiğinin farkına vardım bir kez daha.

    ***

    bir süredir kendimi yatıştırmak adına sabahları işe gitmeden önce yaptığım kahve rutinime (şöyle bir 15 dakika koltukta keyif yapma şeysi) ses kaydı yapma olayını eklemiştim. yani canım içimi dökmek istiyorsa, duygularımdan ve olaylardan bahsederek kendimi yatıştırmaya çalışıyordum. ileride tekrar bunalırsam da bunları dinleyerek, duygu durumumu düzeltmeye çalışıyordum.

    bu sabah da aynı şeyi yaptım. güya yapmazsam kendimi, duygularımı bastırmış olacaktım. oysa kayıt bittiğinde rahatlamış filan değil, düpedüz mutsuzdum.

    çok geçmedi, işe doğru yürüyüşümün takribi 10. dakikasında kitaptaki ifadeler gözümde canlandı. o ses kaydında, hayatımdaki bir gidişatla ilgili olarak kendimi kurban psikolojisine sokan şeyler dile getirmiştim. kendime zalimce davranmıştım. falcılık hatası yapıyordum. zihinsel filtreleme ve sonuçlara atlama vardı. sabah sabah kimse bana bir şey yapmamıştı. düpedüz bu kötülüğü kendi aklımla kendime yapmıştım. yani zihnimin hatalı çalışması sonucu mutsuz olmayı seçmiştim.

    oysa bunu yapmak yerine, okumakta olduğum bir başka kitaptan 1 sayfa daha okuyabilir, kalkıp çamaşırları makinaya atabilir, böylece çıkmadan asabilmiş olurdum. basit mi? evet. işe yarar mı? doktorun yazdıklarına ayıkmasam bunalıma sürüklemesi an meselesi olan ses kaydına nazaran kesinlikle daha iyi işler!

    tanım: bir şekilde sinirlerinin içine edilmiş, kendisine sonu iyi yere çıkması imkansız eziyetler yaparak hayatını çekilmez hale getiren ve artık iyi hissetmek isteyen herkese samimiyetle tavsiye edebileceğim terapist ve yazar. artık "hoop lal, burda bilişsel çarpıtma yapıyorsun" diyerek kendimi frenleyebiliyorsam, sebebi kendisidir.

    insan insanla büyür.
  • özellikle bibliyoterapi alanında çığır açan "feeling good" isimli kitabın yazarı abimizdir.
hesabın var mı? giriş yap