• merhabalar herkese,

    son zamanlarda gerek çaylaklar, gerekse yazarlardan gördüğümüz tek tük veya biraz toplu artan isyan hallerinden dolayı bunu yazmak istedim. kime kadar ulaşır, ne olur, kim ipler bilemiyorum şimdilik, bakalım.

    çok uzun tutmayacağım çünkü zaten herkesin derdi net şeyler. siz bunları görmüyor musunuz ben bunu merak ediyorum? görmeme ihtimaliniz efsane saçma geldiği için onu ihtimal olarak almak bile güldürüyor beni yazarken. görüyorsanız, bizi niye gram siklemiyorsunuz? eğer bir diktalık söz konusuysa bunu da bilelim olur mu? çıkıp söyleyin, ''artık böyle!'' diye. biz de ona göre burayı koruyup kollayalım, bağrımıza basalım.

    ''böyle bir şey olabilir mi ya?''

    ben anlamıyorum. benim bir internet sitem olsa ve o internet sitesi çoğu zaman ülkenin gündemine katkı yapacak nitelikte büyük olsa... derdi olan, bilgi almak isteyen, bilgi vermek isteyen, spor takip etmek isteyen, sanat takip etmek isteyen, yeni müzikler-müzik listeleri keşfetmek isteyen, kişiler hakkında net, hızlı ve doğru bilgiye ulaşmak isteyenler de bu siteye geliyor olsa ben bu siteyi neden her geçen gün daha kötüye götüreyim? ben bu siteye tıpkı çoğu insanın yaptığı gibi iyi bakmaya çalışırım ve geliştiririm, bunu yaparken bir anket ile onlara soru bile sorabilirim. bu en doğal hakları, hakkım, öyle değil mi kanzuk? ama sen böyle yapmıyorsun.

    son zamanlardaki en ciddi ve çoğunluğun rahatsız olduğu durumları hatırlayalım;

    1- tema değişikliği
    2-profil değişikliği
    3-troll yazarlar
    4-çaylak bekleme süresi uzunluğu
    5-çaylak onay listesine olan güvenin yok oluşu

    tema değişikliği: tamam bu yine efsane site temasına göre ilginç bir değişimdi ama alışılabilir bir durumdu. bunun sonucunun güzel olacağını söylediniz, çok siklediğimiz bir durum değildi, başlarda kör olduk sonra alıştık. okuma konusunda falan daha verimli dediniz, tamam bunu yine siktir edebiliriz.

    profil değişikliği? buna ne diyebileceksiniz çok merak ediyorum. zaten bu yazıyı asıl yazma nedenlerimden birisi bu saçma sapan, işlevselliği 0 değil -355969 falan olan tamamen dayatmayla yapılmış olan şey.
    konuyla ilgili düzenlenen anket çalışmasında %79 kötü değil, rezalet olarak nitelendirdi bu değişikliği. fakat hiçbir adım atılmadı. lan ülke yönetiyor olursun deriz ki herif tavrından taviz vermiyor, geri adım atmıyor, atmayabilir hadi eyvallah.(bu da tam doğru değil ama neyse) oğlum site lan bu. insanların zaman geçirdiği, güzel bir site. neden bu zaman geçirdiğimiz siteyi işkence aleti gibi kullanmaya çalışmaktasınız?
    buraya bilgi saçan yazarlar var. hiçbir kazancı olmadan, insanlar bilgiyi yaymak için çabalıyorlar, günlerce yazıyorlar. ben pek bilgili birisi değilim, onlar gibi yazmıyorum, burayı dertleşmek için kullandığım bile oluyor ama o insanların yazdığı her yazı altın gibi değerli gözümde. fakat sizin bu yaptığınız berbat düzenlemeyle o bilgilere ulaşma süresi o kadar uzadı ki. tamam ben uğraşır bulurum, insanlar emek harcayıp yazıyor ben bulmaya mı üşeneceğim? elbette hayır. ben sadece şunu diyorum ''neden?'' , neden yani, neden daha hızlı bir yolu varken önümüze engel koyuyorsunuz? eski profillerde her başlık netti, istenilen içerik bulunuyordu. şimdi en beğenilenlere tıklasan sol frame bile işlevsiz kalıyor... bu değişikliğe puanım 10 üzerinden -1 ve ciddi anlamda ''geri alınsın mı'' diye bir anket düzenleseniz herkesin evet diyeceğini düşünüyorum. bulup, okuyamaz olduk kanzuk!

    troll yazarlar:

    en basiti son zamanlardaki maç başlıklarını eski maç başlıklarıyla kıyaslayabilecek olan var mı? maç başlıkları neden var? sizler toplaşık birbirinize ''soktuk'', ''çıkardık'', ''birilerine dert olmuş'' ıvır zıvır diyesiniz diye mi var sanıyorsunuz? insanlar bu spor başlıklarını eskiden maçın saati, hakemi, o an olan durumu vb. şeyleri öğrenip, hızlıca bilgiye ulaşmak için kullanırlardı. maç sonrası analizi de ''soktuk'', ''çıkardık'' kafasında olmazdı. artık bakarken ''ah ah nerde o eski bayramlar'' kafasıyla okuyorum lan, şaka mısınız?
    sözlükte aynı zamanda sadece nick dolduran yazarlar var. yani bu adamlar ''yazar'' ama bilgi saçan, konuyla ilgili yorumlarını paragraf paragraf giren çaylaklar ''çaylak'' öyle mi? yazık, emeğe ve insanlara yazık, yapmayın.
    bir sorun daha var ki bu arkadaşların içinde yatan bir cem yılmaz var. bu arkadaşlar bunu göstermeden hiç duramıyor. her başlık altında ''en komik benim'', ''lan aklıma espri geldi'' modunda takılmaları ne kadar mantıklı? nerede bizim format? tamam bazen cidden ancak dalga geçilebilecek saçmalıkta başlıklar oluyor onlara zaten kim ne desin...
    sözlük yönetiminin yapması gerekense bu rahatsız duruma bir çözüm bulmak. gerekiyorsa o yazarları uzaklaştırmak, yapmak işte bir şeyler.

    çaylak bekleme süresi uzunluğu ve çaylak onay listesi:

    çaylakları neye göre alıyorsunuz? kimse bilmiyor, belki siz biliyorsunuzdur. bu iş çok kötü durumda.
    geçen gördük herifler hurafe uydurmuş aralarında ''beyler favlayın'' falan diyorlardı. yahu benim bizzat bir arkadaşım listenin başını görüp sonra birden sonuna uçtu. bu neye göre? insanlar sizden bir açıklama bekliyor diye düşünüyorum. sözlükteki troll yazarların uçurulması, sonrasındaysa çaylaklar arasında ışıl ışıl yazan insanların yazar yapılması gerekmekte. ya da en basiti o listede bekleyen binlerce insanın ne istediğine bir göz atılması gerekmekte. insanlar mesajlaşma bekliyor, bir şeyler bekliyor. hevesimiz kaçıyor, böyle olmasın, mantıklı bir ilerleyiş sistemi olsun diyor ve bekliyorlar. fakat siz öyle umursamaz takılmaktasınız ki, ne tüm bunları, ne insanların fikirlerini, ne isteklerini görmüyorsunuz-görmezden geliyorsunuz.

    hala format için, bilgi için, trollerle savaşan, sözlüğü korumaya çalışan insanlar var burada. hala yazar olmak için çabalayan, daha fazla insana bilgi verip okunmayı bekleyen ve buraya katkı sağlamak isteyen insanlar var. bu insanları buradan soğutmamalısınız. soğutmanız halindeyse bir, iki yıl içerisinde elinizde; formattan uzak, şakalar komiklikler ile ileriye doğru gerileyen bir harf yığını bulacaksınız diye düşünüyorum.

    --
    burayı kim görür, kim destek olur bilmiyorum. isteğim şu; mesaj kutusundan destek olmayınız. düşündüğünüzü buraya kendiniz yazınız. çünkü bu sadece benim sorunum değil, herkesin sorunu, ben sadece ilk dile getiren oluyorum, iplenirsek tabi!

    edit:imla.

    edit: ses getiremeyen bir çağrı oldu. her dakika bu şeylere lanet okuyup şimdiyse tepkisiz kalan çok oldu görüldüğü gibi. bu başlık altında tepki verip, görüş bildirenlere bir ekşi sözlük kullanıcısı olarak teşekkür ediyorum.
  • bence şu anda en birinci problem troller ve seviyesi yerlere düşmüş yazarlardır.
    ciddi söylüyorum eskiden smiley kullanıyor diye ceza alan bir sürü yazar vardı.

    burası bir "sözlük" ise, buna yakışır şekilde yazı girilmesi gerekir. noktası virgülü olmayan, ne dediği anlaşılmayanların yok olması lazım.

    sadece ve sadece (veya çoğunlukla) aynı minvalde başlık açanların şutlanması lazım.
  • eski kullanıcı arayüzü hoş ve kullanışlıydı buradan front-end bölümüne selamlar.
  • adam olun..
  • desteklenmesi gereken cagridir. burada hergün haksizliklara ve rezilliklere dair basliklar aciliyor. popüler bir ürüne sahip olan firmalar, müsterilerin ve personelin ihtiyaclarini dinlemeli. illa degisiklik olmasi gerekmiyor, bir aciklama yapmak bile yeterli olabilir.

    sesimizi duyan olursa ben de debe'nin geri gelmesini istiyorum. cok güzel entry'ler arka sayfalarda kaybolup gidebiliyor. bastan sona bütün debe'leri okumayi özlüyor insan. bu özellikle badi olarak ekledigim bircok yazar var. debe kasmak icin entry girenler oluyordu ve genelde laf sokanlar debe'ye giriyordu ama yine de kaldirilmasinin sebebini tam olarak anlamis degilim.

    basliklarini engelle gibi harika bir özelligi getirdiginiz icin de tesekkürler. troll yazarlarin tik sayisini artirdigi malum, bize bunu okumama secenegi sunuluyor. trollerin tek cözümü onlara prim vermemek. troll basliklarini gereksiz gündem maddesi yapmayi biraktigimizda, entryler arasinda kaybolup gidecek hepsi. ama gündem'deki troll basliklarina bakin, en az 50 entry.
  • ekşisözlük moderatörlerinin istifası ile başlayan süreç ve ardından ekşi cumhuriyetinin yıkılarak yerini kanzuk imparatorluğuna bırakmasıyla oluşan yeni sözlüğün yarattığı bazı rahatsızlıkları dile getirir.

    eskiden demiş suser, benim de nostalji motorum çalıştı;

    eskiden tanım içermeyen entri bir kez uyarılır ardından ihtar alarak silinirdi.

    eskiden suserlerin trafik ehliyeti sistemi gibi bir puan durumu vardı, moderasyon geçmişinde görebilirsiniz belki hala bazılarınız, orada iki ihtarda çaylak olurdunuz.

    eskiden espri bkzler, cevap içeren entriler, tekrarlanan linkler, hatta tekrarlanan başlıklar dahi ihtar sebebi idi.

    eskiden bir başlığa benzeyen bir başka başlık altına (bkz: aramaya inanmak) entrisini yazmak bile ihtar sebebi idi, çünkü yerine bunu farkedenin yönlendirme vermesi gerekiyordu. bundan çaylak edilmişliğim vardır.

    eskiden sözlük bir bilgi ve tartışma alanıydı ve bu sıkı formatta espri yapabilmek emek ve zeka istiyordu. o nedenle buralardan çok yazar çıkardı. bundan sıkılan ya da başka eğlenceler isteyenler de başka yere gidiyordu. incisözlük niye açılmıştı? bu kasıntıya gelmeden takılmak için açılmıştı, ekşinin antitezi olarak. şimdi ne kadar fark var acaba bir sormak gerek ikisi arasında.

    eskiden yazarların nesilleri vardı sözlük be. o nesliilere göre çaylak alımı sınırlı sayıda yapılırdı. o nesiller sonra taranırdı. taramayı kim yapardı? moderatörler. moderatörler kimdi? onlar iyi suserlerdi. bu adamlara sorardınız, seni bu yüzden geçtim derdi, bir not eklerdi reddine. eskiden tabii.

    neyse artık reklamıyla, facebook vari tipi ve butonlarıyla, kendi tekrar eden esprileri ve bayağı tartışmadan ibaret başlıklarıyla ortalama bir site var işte elimizde.

    o yüzden bilemiyorum.

    edit: bilgi isteyenler için (bkz: 1 eylül 2012 moderasyonun sözlükten ayrılması)
  • bir çaylak olarak kesinlikle katıldığım çağrıdır.

    yeni profillerde kimin troll olup olmadığını yada beğendiğim bir yazarın başka konularda ki fikrini bulmak neredeyse imkansıza yakın oldu.

    trolllerle başımız zaten dertte bir ara lord eddard stark vardı başlıca bir troll şimdi neredeyse troll olmayan yada reklam almayan yazarlar yok. özellikle şu pınar olaylarında gördük ki ekşi artık sözlük değil reklam şirketlerinin, siyasi partilerin kendini kanıtlama yeri olmuş. her seçimde yada her olayda görüyoruz bunu sözlük duy beni.

    çaylaklık sıralamasına gelirsek orası tam bir muamma. arada yükselip arada düşüyorsun ama önün bilinmezlik. bunun aşılması şart.

    sözlük yönetiminden özellikle kanzuktan bekledğim şeyler;

    eski profillere yada yeni olursa da daha kullanışlı profile geri dönülsün. kimin ne yazdığını görelim.

    başlıkları engelleyle çağ atlayan trolllerle mücadele devam etsin. bir şekilde uçurulsunlar yada çaylağa geri dönüdürülüp entryleri silinsin. trolllere taviz verilmemeli özellikle kutsal bilgi kaynağı adı altında ki bu yerde.

    çaylaklar olarak neredeyse hergün yeni bir kalkışma hareketi görüyoruz. bu sözlükte trolller kadar değerimiz yok anlaşılan. ve sözlüğe güvenilirlik an be an düşüşte bunun önüne geçilmesi için çaylak listesi baştan düzenlenmeli ve neye göre olduğu açıklanmalı.

    kanzuktan cevap bekliyoruz
  • en ufak hatada uçurulan nice kıymetli yazar tanıyorum. tamam şimdiki gibi yol geçen hanı, umumi tuvalet gibi olmasın ama en ufak hata da eskisi gibi uçurulmasın kimse. uyarı, ceza, uzaklaştırma gibi caydırıcı çözümler olmalı.
  • adil bir bakış açısıyla yaklaşarak, katılmak istediğim çağrı.

    herkesi memnun etmek ne yazık ki ve iyi ki mümkün değil. farklılıkları zenginleştirici buluyorum. fakat yorucu sonuçları da oluyor kimi zaman.

    öncelikle, tek bir düşüncenin buraya hakim olmasını katiyen arzu etmem. burası benim için düşünce kaslarımı esnetme yeri. sıçıp batırdığımda, empati kıtlığı yaptığımda, derhal bir ayna tutuluyor yüzüme. bazıları bunu saygı sınırları içinde başaramıyor olsa da bu çok kıymetli bir şey benim için.

    anlaşılmak, kendimizi anlatmak; en büyük gayemiz.

    tanıdığımız ve tanımadığımız pek çok kişi yazdıklarımızı okuyor. büyük keyif!

    işin vitrin kısmında sözlük yönetimi ağırlıklı söz sahibi. bunu anlayabiliyorum. ancak kulak tıkama kısmını anlamam mümkün değil.

    bu kadar açık konuşulan, bu kadar şeffaflıktan beslenen bir ortamda, yönetimle bir araya gelinemez mi? yazarlar ve çaylakların dertlerini anlatabileceği, isteklerini paylaşabilecekleri bir ortam tesis edilemez mi?

    ben buradan defalarca uçup tekrar geldim. şu an yazdıklarımdan bazıları altın değerinde, bazılarıysa çöp. iyi ki eskisi kadar katı değil moderasyon ve arada sırada saçmalama hakkımı kullanabiliyorum. zira mevcut ülke koşullarında saçmalama hakkımız, gevşeme hakkımız elimizden alındı.

    toplumsal dönüşümden bağımsız düşünemeyiz sözlüğü. yeni nesil farklı düşünecek, farklı şeyler isteyecek. buna açık olmalıyız. değişime direnmek kadar aptalca bir şey yok.

    ayrıca yönetimle de empati şart: ben y jenerasyonuyum örneğin; burada hem x'ler hem de z'lerle komşuyum. bunun yönetimsel zorluğunu düşünür müsünüz rica etsem? şu an koskoca iş yerleri, bu jenerasyon farklarından kaynaklı çatışmaları minimize edebilmek için milyarlar harcıyor.

    x'ler kurallara tutunma taraftarı, "biraz ciddiyet lütfen" diyor, y'ler anlam bulmak ve görülmek istiyor, z'ler çok tazeler, çalışkanlar ve yepyeni bir iletişim modeli getiriyorlar buraya.

    doğru ve yanlış yok. farklılıklar var. anlayış göstermediğiniz birinden anlayış beklemeyin.

    senelerce çalışmış yöneticilerin yeni elemanlara kök söktürmesine dönüşmemeli bu yazar/çaylak ilişkisi. "ben neler çektim, sen de çek" diyemeyiz insanlara.

    "çaylaklar da insandır" gibi zibidilikler yapasım var ama konumuz mühim, o yüzden sulandırmayacağım.

    çaylaklara, kendi aralarında sınırsız, yazarlara limitli mesaj gönderme opsiyonu olabilir. böylece flood, trolleme kaygısı da azaltılmış olur.

    yazarlar çaylakları oylayarak sürece destek olabilir. yazılı notu/sözlü notu beraberliği gibi, algoritmayla beraber çalışacak bir mekanizma, çaylakların kucaklanmasını da sağlar. zira kabul edilen çaylaklara zaten yazarlar kapıyı açmış olacaklardır.

    trolleri ikiye ayırmak lazım: beyinli troll, beyinsiz troll. beyinli troller, kendilerine bir rol biçen ve o rol çerçevesinde kendini -sinir bozucu biçimde- ifade eden tipler. bazıları siyasi bazıları sosyal olarak uyuzluk yapıyor. bence sorun değil çünkü onların gerçekleri aramızda yaşıyor. mücadele stratejilerimizi bilemek için harika tezgahlar. ayrıca başlıkları engelleme opsiyonu da var artık. mis!

    sorunum, türkçe kullanma özürlü, beyinsiz troller. bi başlığın altına, "bu ne yaa. afsdssfg" yazan tip. bildiniz onu.

    şimdi bu, bilgi değil; yorum değil; argüman değil... değil.

    sözlükte her boka bakınız veren insanlardan biriyim. sözlüğün bu imkanını sömürüyorum zira bilinç akışı sağlıyor, serbest çağrışım ateşimi fitilliyor. ara sıra muhakkak ben de zırvalıyorum fakat yüzdeye vurulduğunda, bana verilmiş olan yazarlık onayını, yazarak değerlendirmeyi tercih ediyorum.

    diğer türlüsü, en çok da çaylaklara ayıp. adamın/kadının yıllardır beklediği bir şey var ve sen onu hunharca çarçur ediyorsun. şeym on yu!

    ne tüm yazarlar süper, ne tüm çaylaklar boktan. "hdasjdj, anan xaaaa" yazan salak çaylağın tabii ki yazar olmasını istemiyorum ama böyle yazarlar var şu an aramızda. bunu mükemmel yazan çaylaklara nasıl anlatıcaksınız? "e ben niye bekliyorum o zaman?" demez mi haklı olarak?

    ay bi türlü sonunu getiremiyorum, özet geçeyim:

    - profil sayfası bok gibi oldu, cidden çok kullanışsız.

    - yönetim, yazarları ve çaylakları dinlemeli, hatta mümkünse onlarla bir araya gelmeli.

    - çaylakların onay sürecine ve sözlükteki trollerin temizliğine yazarlar entegre edilmeli.

    - farklı seslere, değişen iletişim modellerine hepimiz tarafından daha fazla tolerans gösterilmeli.

    not: çaylaklardan ya da okurlardan sesini duyurmak, ekleme yapmak isteyen olursa twitter dm'den yürüyebilir; buradan aktarırım zevkle.

    edit:

    @urperty:

    "asil konu; algoritma onayi adil degil, 5 yildir bekleyen caylak varken 5 hafta once kayit yapayan, beklememis, okumamis, pismemis caylagin yazar yapilmasi dogru degil. bir sira olmali, adil, ilerleyen, yillarca icinde kalmayacagin, sira icinde yerini net bilecegin!"

    @deyip gitti sessizce ihtiyar

    "sanırım ortalama iki yıldır bekliyorum. artık beynimi bir ağaçkakan pinçikliyor ben butonuna tıklayıp sıramı gördüğümde. aslında bakarsan yazar olmasam da ben girip sizleri okumayı daha çok seviyorum. ama hani rüyanda donakalıp bağırmak istersin de sesin duyulmaz ya? öyle hissediyorum kendimi. ultra bilgili bir mahluk muyum? hayır ama insanlara katabileceğim çok şey var elbet. bezdim lakin. her an pes etme ihtimalim var.. bir gün ya.. 17bindeyim ve bir gün sette oluyorum örneğin, giremiyorum, ertesi gün lapss diye 23bin.. işin acı tarafı bu kadar cefayı bu kadar uzun süre çektikten sonra, yazar olduğu halde senden beter olan tonla insanın varlığına rağmen reddedilme olasılığı."
hesabın var mı? giriş yap