• güzel adammış... 12 eylül öncesi bir zaman, türkiye edebiyatçılar birliği toplanmış, haklar, özgürlükler konusunda ne yapabiliriz diye konuşuyorlarmış. genel eğilim, ankara'ya bir özgürlük yürüyüşü düzenleyelim şeklinde belirmiş; yaşlı başlı bir sürü adam 'evet evet yürüyelim,' diyormuş. derken, üstad söz almış, "arkadaşlar," demiş, "hemen karar vermeyelim, önce doktorumuza soralım, bakalım müsaade edecek mi?"
  • aruzla yazdığı son şiir örneği için, bir devrin belki son emsali olan şiir aruza veda
  • kedim henüz bir yaşında;
    uyur hep soba başında.
    hem cesurdur, hem de kurnaz.
    bir tıkırtı duyar duymaz.
    uyanır, aslan kesilir;
    gözleri volkan kesilir.
    o geldiği günden beri
    bizim evin fareleri
    damdan, tavandan indiler,
    birer deliğe sindiler.
    koşup yakalıyor hemen
    yuvasından, deliğinden
    çıkanları diri diri.
    artık bunlardan hiç biri
    dolaplarıma girmiyor,
    kitapları kemirmiyor.

    (bkz: kedim)
  • halit fahri ozansoy, (1891 - 1971) şair ve yazar. ilk şiirleri lisede öğrenciyken rübap ve şehbal (1912) dergilerinde yayınlandı. aruzla başladığı şiiri, hece vezniyle yazdığı şiirlerle sürdürdü. beş hecieciler akımının üyesidir. 1919'da nedim adında 18 sayı süren bir dergi yayınladı. şiirlerinde daha çok bireysel duygulara ağırlık verir. 11 şiir kitabı, 50'ye yakın düzyazı ve inceleme yayınladı. 40 yıla yakın bir süre edebiyat öğretmenliği yaptı. bazı şiir kitapları; rüya (1912), efsaneler (1919), balkonda saatler (1931), hep onun için (1962).
  • (bkz: esin ozansoy)
  • şiirlerinde genellikle melankolik tavırlar,hüzünlü durumlar işleyen şairimiz hecenin 5 şairinden biri olup şiirin dışında tiyatro,roman,anı türlerinde de eserler vermiştir.şiirlerinden bazıları;"rüya","cenk duyguları"... anıları: "edebiyatçılar geçiyor","edebiyatçılar çevremde" olup oyununa örnek olarak ise "sönen kandiller" verilebilir...halit fahri önceleri aruzla şiir yazmasına rağmen "aruza veda" adlı şiirinden sonra hece ölçüsüyle şiirler yazmaya başlamış ve eserlerinin yeni mecmua dergisinde yayınlanmasıyla hecenin 5 şairi arasına girmiştir.ayrıca şairimizin önemli bir özelliği de 5 hececilerden olup da daha sonra edebiyat hayatına nayiler adı verilen toplulukta da devam eden 2 şairimizden biri olmasıdır.5 hececilerden olup da nayiler arasında da yer alan diğer şairimiz ise orhan seyfi orhon'dur.
  • binbir gece masalları'nı günümüz türkçesiyle ilk olarak doğan kardeş yayınları aracılığıyla çeviren mütercimdir.
  • çeşitli sebeplerden dolayı bazı sanatçılarla tartışmalar yaşamış, bu tartışmaların bazıları kavgayla sonuçlanmış. en ilginçleri yahya kemal ve muhsin ertuğrul ile olan kavgaları. her iki kavga da karikatürlere konu olmuştur.
    bir gün halit fahri servet-i fünun uyanış dergisinde yazdığı bir yazıda muhsin ertuğrul'un darülbedayi'yi kendi keyfi ve inadı uğruna kurban ettiğini, kendisine gösterilen ilgiden ve sunulan imkanlardan şımardığını söylemiştir. bunun üzerine muhsin ertuğrul, halit fahri' ye hakaret etmiş ve bir tokat atmış. cemal nadir güler de bu olayı karikatürleştirmiştir:

    görsel

    kurun gazetesine verdiği bir röportajda kendisine "en büyük şairimiz kimdir?" diye sorulmuş. o da bu soruya yahya kemal'i küçümseyerek cevap vermiş. bunun üzerine yahya kemal bastonla halit fahri'nin üstüne yürümüş. ramiz gökçe de bu olayı karikatürleştirmiştir:

    görsel

    kaynak:said coşar, karikatürün aynasında edebiyatçılar
  • edebiyatçı hakkı süha gezgin ile muğla’da ev arkadaşı olan şair, yazar, öğretmen.
  • (12 temmuz 1891 - 23 şubat 1971). hecenin beş şairi grubundan. şair ziya gökalp'in teyzesinin torunu, süleyman nazif'in (dolayısıyla faik ali'nin) yeğeni olan halit fahri, şiir ve yazı yazma zevkini ailesinden aldı. diyarbakırlı ozansoy aile/sülalesi boş değil, üstüste kuşaklar boyu edebiyatçı yetiştirmiştir. 1916’da baykuş adlı manzum piyesi yazarak tanındı. baykuş, darülbedayi'nin sahnelediği ilk türk tiyatro oyunu oldu.

    1921’de ali zoti ailesinden aliye hanım’la ikinci evliliğini yapmış. eşini 1962'de kaybettiğinde bunalıma girmiş ve uzun ara verdiği şiire karısıyla ilgili şiirler yazmak için dönmüş. geçimini uzun süreler öğretmenlikle sürdürmüş. başlarda tiyatro dahil çok geniş bir ilgi alanı varmış. devlet sınavı kazanarak fransa'ya ve italya'ya gitmiş. çevirileri, yöneticiliği, dergiciliği, gazeteciliği, ilk başlarda tiyatro oyunculuğu var. son yılları kızıltoprak ve büyükada ekseninde geçmiş. türkçe kitaplarını beyazıt kütüphanesine, fransızca kitaplarını galatasaray lisesi'ne bırakmış.

    [hilmi yavuz ise, "tutunamayanlar" romanının başlığı konusuna, çoğu oğuz atay'ın kitaplığında yer alan milli eğitim bakanlığı yayınlarından bir kitaptan söz ederek katılıyordur. m.e.b./fransız klasikleri dizisinden, halit fahri ozansoy'un çevirisiyle 1952 yılında yayınlanan henri lenormand'ın romanının türkçe adı atay'ınkiyle aynıdır: "tutunamayanlar".] yıldız ecevit - ben buradayım

    (bkz: rosumovi univerzalni roboti), r.u.r.
    (bkz: faik ali ozansoy)
hesabın var mı? giriş yap