• youtube ' a koyduğu videoda kıyamet günü en ağır azaba uğrayacakların resim çizenler, fotoğraf çekenler olacağını buyuruyor kendileri...
    acaba o çektiği vidoların birçok fotoğrafın birleştirilmesiyle oluştuğunu biliyor mudur?
    bkz:http://www.youtube.com/watch?v=ebaewt4tdbw
  • türkiye'nin en gerizekalı kitlesini etrafına toplamayı başarmış hoca(msı). hepsi aynı şeyleri tekrar edip duruyor:

    1 "adnan oktar'a, mustafa islamoğlu'na dokunmayan diyanet neden şenocak'a dokunuyor?"

    ulan beyinsiz, adnan oktar diyanet'in görevlisi mi de hakkında işlem yapılsın? ihsan şenocak diyanet memuruymuş (ki bunu da dün öğrendim). dolayısıyla halkı kin ve düşmanlığa sevk eden konuşmalar yaptığında diyanet kendisi hakkında tabii ki işlem yapacak. şimdiye kadar yapmaması hata idi zaten. darısı tüm yobazların başına.

    2 "ihsan şenocak 15 temmuz'da binlerce talabesiyle sokaktaydı. ehü ehü"

    iyi o zaman 15 temmuz'da sokağa çıkan herkes tüm suçlardan muaf olsun. vergilerini de kaldıralım. istedikleri her naneyi yesinler. çünkü 15 temmuz'da sokağa çıktılar demi?

    3 "hocamızı açığa alanlar reis'e operasyon çekiyor:("

    sana bir sır veriyim mi gerizekalı kardeşim? diyanet işleri başkanını reisiniz atadı. ülkedeki her kurum gibi diyanet işleri başkanlığı da reisinizden izinsiz adım bile atamaz. hatta sana şimdi bir bilgi daha veriyim de ufkun iki katına çıksın: melih gökçek'i, kadir topbaş'ı, ahmet davutoğlu'nu hatta abdullah gül'ü de reisiniz harcadı. bak gördün mü hayat ne tuhaf? vapurlar filan..
  • yobaz nedir diye sorsalar, direkt bu adamdır derim. adam öyle cahil ki cehaletinin farkında değil. yerli, milli, has ve öz yobazın teki
  • abdülaziz bayındır ile çıktıkları bir televizyon programında izledim az önce. kendisi konuşurken abdülaziz bayındır tek kelime etmeden dinledi. söz abdülaziz hocaya geçtiğinde ise dinleyebilmenin ne kadar önemli ve gerekli bir yetenek olduğunu fark ettim. 10 saniyede bir sözü kesildi adamın, kendisi için üzüldüm; keşke konuşmasına fırsat tanınsaydı.
  • cok ilginc ikimiz de musluman olmamiza ragmen nerdeyse paylastigimiz hicbir fikir yok.

    turkiye'de, dahasi malum bolgede, kendini islam alimi diye tanitip gezen insanlarin hepsinin hali icler acisi.
    karsilarinda azgin kopekler var da onlari daha da azdiracaklarmis gibi konusuyorlar.

    neymis, hostes ona ucakta bir sey ister misiniz diye sormus o da gur bir sesle elhamdulillah muslumanim demis. bu mudur arkadasim senin muslumanligin. alim olacak adamsin, ergen tavirla gorevini yapmaya calisan hostesi asagiliyorsun.

    o hostes utancindan gidip hemen kabinde 2 rekat namaz mi kildi? dahasi yaptigin sey orucun nesiyle ortusuyor bize bir onu anlat.
    oruc, namaz, islam bunlarin hepsi insanlarin nefsini terbiyesiyle alakali kavramlar. baskasinin nefsine zulmetmekle alakali degil.

    orucluysan sen yemezsin, yalan soylemezsin, kotuluk etmezsin, kendine hakim olursun. sana oruclusun diye ozel muamele yapilsin istemezsin. isin butun olayi zaten hersey normal seyrinde giderken, yani o hostes diger butun zamanlarda yaptigi gibi bir sey ister misiniz diye sorarken, senin allah rizasi icin bunlardan kendini alikoymandir.

    zira namaz da yine senin icin bir durum. tutup da namaz kilmayani asagilamazsin, namaz icin motive edebilirsin ancak. insanlar pozitif motivasyonla herhangi bir seye yonelirler, adamin sulalesine sovdukten sonra o adam sirf o vakti kacirmissa da bir daha kilasi gelmez.

    islam muslumanlari baglar. kendin kendi nefis terbiyenle mesgul olursun, sonucta umdugun odulune dogru yol almaya baslarsin. adi ustunde bir odulden bahsediyoruz, baskalarina zorla odul verilmez di mi. baskalari gorur ne kadar guzel yasiyorsunuz diye ozenir de ondan sonra musluman olur, ya da yapmadiklari seyleri yapmaya baslar.

    madem herkesin bir guzellige ulasmasini bir odule nail olmasini bu kadar derinden istiyorsunuz. gunumuz turkiye'sinde malum kiskanclik belasi var. herkes bir baskasinin bir seyini kiskanmakla, herkes bir baskasinin yolunu kesmekle mesguller. madem oyle boyle bir kampanya baslatsaniz da etrafinizdakileri zorlasaniz, bak kardesim sen daha iyi biliyorsun sunu sunu yapsana da hepimiz senden faydalanalim demiyoruz? halki gectim ulkenin lideri olacak kisiler neden diger herkes yalan yanlismis gibi onerilen herseyi reddediyorlar. ki halihazirda bu reddetme yetkisi kendini en cok musluman ilan eden partide. ama maden odalari onergesini reddeden de, reyhanli arastirmasini reddeden de malum partimiz. neden ogutlemiyorsunuz insanlara guzel gorunce "dusman"dan da gorseniz hakkini verin diye.

    iste bu bana ikiyuzluluk geliyor. insanlarin diger insanlari diger butun iyiliklerden alikoyup sonra islam'a gelsene, namazini kilsana, oruc tutsana, orucluyum bana adam gibi davransana diye bagirip cagirmalari bana samimi gelmiyor. sanki bir seyi zorla yapiyormussunuz da digerlerinin refah icinde yasamasi batiyormus gibi bir davranis bu. muslumanlar boyle agresif olduklari surece muslumanlar da dahil diger herkese itici gelecekler. oyle gonulleri isitan, oyle soylendiginde karsindakini gulumseten bir islam degil bu sizinki. aksine korkutan, ayni ortamda dahi bulunmaktan imtina ettiren, sen kendini musluman olarak tanimlarken bana ayni seyi soylemeyi utandirtan bir sey. kusura bakmayin paylasmiyorum dusuncelerinizi ve kalpten inaniyorum ki bu tarz yorumlarin islamla bir alakasi yok, ozellikle cunku hicbirinin arkasinda bir temel de goremiyoruz.

    son videonuz yine her yerde paylasilmaya baslanmis. teroristlere karsi isbirligi yapmamiz gereken bir devletin ucagini dusurduk diye nerdeyse 40 gun 40 gece bayram yapmamiz gerekiyor gibi anlatiyorsunuz. yine ona kafir buna bilmem ne diyerek otekilestiriyorsunuz. o devlet senin yanibasinda cereyan etmekte olan teroru, en cok da sana zarari olma ihtimali olan teroru durdurmak icin binlerce kilometre oteden geliyor. sebebi senin boyle bir gucunun olmamasi ve o devletin bu tehdidin donup dolasip bir gun kendilerini vuracagini dusunmeleri. dunya refahini bozacak olmalarini bilmeleri. ote yandan soz konusu grup en cok da senin dinine zarar veriyor. sen safini secip o devletle isbirligi yapacakken, sana karsi hicbir tehdit olmadigi apacik bir durumda o devletin ucagini indiriyorsun. kimse hudut namustur, odur budur demesin. o hudut kotu yollara duseli cok oldu. ulkenin her bir tarafinda her bir milletten her bir ne idugu belirsiz insanlar cirit atiyor. birakalim da dunyaya guzellik katacak isler yapilirken bari olsun bu durum. yok sen bu ihlallere sessiz kalinca uluslararasi arenada kotu bir durumda olacagini dusunuyorsan, o zaman onceden cik kendin de, bu terore karsi olan her kim varsa biz onla isbirligindeyiz elimizden gelen yardimi da yapacagiz de.

    ama birbirimizi kandirmayalim di mi? ikimiz de biliyoruz neler olup bittigini. o yuzden diyorum, soyle aciklamalarin ne islamla bir alakasi var, ne alimlikle. o yuzden diyorum, sahsi olarak nerdeyse hicbir seyi paylasmiyoruz sozum ona ayni dinin hatta ayni mezhebin farkli iki mensubu olarak...

    eger olur da burada yazanlari okursaniz; sozkonusu entry'yi sahsiniza ya da kurumunuza bir hakaret niyetli yazmiyorum. yillardir birbirimize karsi yapmakta eksik kaldigimiz bir ozelestiri amacli yaziyorum.
  • 2019 yılında samsun bafra'da bir camide "kızları ve eşi pantolon giyen, üniversiteye giden, kaşlarını aldıran cehennemliktir" diye bir fetva zortlartmış idi.

    nihayetinde genç kaynana şehvet uyandırır demiş bir yobaz bu. kaynana adı üzerinde kayın - valide'dir, eşinin annesidir.

    normal ve sağlıklı bir erkek kayınvalidesine şehvet duymaz, ki aklına kayınvalidesini sikmek gelmez ama aklına düşmüş bir kere bu konu.

    göktanrı bilimsel akıl versin.

    ~

    son olarak a milli kadın voleybol takımı'mızın, 2020 tokyo olimpiyat oyunları'ndaki başarısından, şanlı bayrağımızı dalgalandırmasından rahatsız olmuş bu kadın düşmanı.

    twitter hesabından yaptığı paylaşımda, kadınlarının yerinin oyun alanları olmadığını savunmuş:

    "islamın kızı!
    sen oyun alanlarının değil, imanın, iffetin, ahlakın, hayanın, edebin sutanısın; sen "burnunu göstermekten utanan" anaların evladısın. ekranlara ve sakallı ağabeylerinin popüler kültürün kurbanlarına "sultan" demesine aldanmayasın! umudumuz da, duamız da sensin!"

    (twitter) (görsel)

    sonra insanlar haklı olarak tepki gösterince ağlamış, acıların çocuğu mağdur müslüman ayağına yatmış:

    "öyle bir ortam inşa ettiler ki artık harama haram demek linç vesilesi. bir baba tesettüre giren kızına "açıl, dansa kalk" dese bu çağdaşlık. müslüman evladına "şunlar gibi olma" dese ya da tesettür çağrısı yapsa bu gericilik (!) oluyor. harama haram demeyen neslini haramdan koruyamaz."

    (twitter) (görsel)

    işte bu aşamadan sonra bir twitter kullanıcısı ihsan'ı perişan etmiş, ayarı dalı, budağı ve kozalağı ile beraber vermiş:

    "dilinden düşmeyen tek şey milletin "karısı, kızı, namusu" olduğu için olmasın o linç? haksızlığa, hukuksuzluğa, ranta, kul hakkı yiyene, siyasi çıkarlarla insanları kutuplaştıranlara, ayrıştırana, devletin halkın malını hiç edenlere tek laf et, bak bakalım linç eden çıkacak mı?

    yanan ağaçlara, ağaçların yerine yapılan otellere, dokunulmazlığıyla silip süpürenlere, kendi evlatları açken ortadoğu farelerini besleyenlere, kendi öğrencisinden faizle kredi alırken mültecilere dükkan açtırıp vergisiz araba aldıranlara tek laf et, bakalım linç eden çıkacak mı?

    ülkenin demografik yapısını bozup bir tane mutlu genç bırakmayanlara, gencecik mezunları işsiz bırakıp kendi adamlarını kadrolara dolduranlara, torpili referans diye yutturanlara tek laf et, bakalım linç eden çıkacak mı?

    ihalelerle malına mal katanlara, akrabasını en önemli görevlere getirip hz. ömer'in adaletini satanlara, tüy bitmemiş yetimin hakkını yiyip şehit cenazesiyle siyaset yapanlara tek laf et, bakalım linç eden çıkacak mı?

    ekmek bulamayıp çocuğuna pantolon alamadığı için intihar eden adamlar varken tek gayesi “voleybol maçından sonra prim yapmak için” milletin karısının kızının orası burası olan, bu ülkeye voleybol topu kadar katkısı olmayan adam da bi zahmet tepki alsın."

    (twitter)
  • rasim ozan kütahyalı'nın imam hatip'e gitmiş, ardından da ilahiyat okumuş hali.

    yüksek sesle konuşma olarak söylemiyorum bunu. sürekli bir dikkat çekme, ön plana çıkma çabası, en basit dini konuşmalarda bile sürekli siyasete, o siyasetin tribünlerine oynaması falan. hadi dibine kadar siyasete giriyorsun, o girdiğin siyaset içinde yanlışa da yanlış, (misal gündemde olduğu için söylüyorum) hırsızlığa da hırsızlık, harama da haram diyebilse bari!

    yok, onlar da yok. konuşmalarında anca siyaset tepesi üzerinden aşırtma atışlar ya da "ya rabbi! islam'ın kızlarını modanın esaretinden kurtar" (facebook sayfasındaki paylaşımı) gibi islamcılar arasında her daim "moda" olan söylemler.

    çok dindar birisi değilim. ama vallahi böylelerini görünce din adına, islamiyet adına üzülüyorum.
  • bir gazali döllemesi uçkurcu bedevi.
  • yalakaları buraya geldiğine göre ona sorup durduğum ve cevap veremediği sorumu birde buradan tekrarlayayım.

    31 mart seçimleri öncesi ismet yılmaz' ın " adayımıza oy verirseniz, ahirette beratınız olur" ve daha yeni tevfik ağar' ın "biz erdoğan da allah'ı görüyoruz " laflarına bir sözü var mı?
  • fatih sultan mehmed'in ismini anmaya zinhar hakkı falan bulunmayan, fatih, kendisini görse, fitne çıkarmak, kur'an'ı reddetmek gibi suçlardan ötürü kur'an hükümlerini uygulayacak olduğuna emin olduğum birisi. hoca moca demiyorum, bunların payeleri hocalık falan değildir. iyi vallahi. 10 tane hadis ezberleyen, 20 tane gavs masalı öğrenen, 99'luk tesbihi eline geçiren hoca kesiliyor. hayır efendim. hoca falan değilsiniz.

    adamın ağzından bir tane mi doğru söz çıkmaz kardeşim? çıkmıyor. ha bu doğruyu da temellendirelim. bana göre bir doğrudan bahsetmiyorum, kur'an'a göre bir doğrudan bahsediyorum. benim keyfiyetimden bahsetmiyorum kesinlikle.

    fatih sultan mehmed'i anlayabilseler, fatih'in ismini ağzına almaz bunlar. çevresinde olan birisi varsa, gidip bu herife söylesin; fatih, fetihten hemen sonra, hiç beklemeden, amirutzes diye bir adama haber gönderir. ülkesine çağırır. amirutzes dediğimiz adam da, manav çırağı değil. kendisine verilen görev de kabzımallık değil. detaylıca araştırmaya bile lüzum yok. amirutzes kimdir, necidir, fatih'in kendisine verdiği görev nedir? araştırın, göreceksiniz. sevmezler bunları bilseler fatih'i.

    durup durup ''konstantiniyye hadisi'' diyorlar. bu yüzden sevgileri. kime göre ''konstantiniyye fetholunacaktır'' kardeşim? türkleri ve sünnileri kafir olarak gören din, mezhep mensupları da var mesela. dünkü fatımi topluluğu yarın kalkıp ''istanbul'u kafirden alacağız'' diye harekat başlatsa, istanbul'u alsa, şimdi hadis ona göre de doğru oluyor. sonuçta da o da kendine göre bir küffardan aldı istanbul'u.

    yahu, kur'an'dan daha çok sarıldığınız kütüb-ü sitte'de bile yok bu hadis. gerçi olanları da işinize gelmeyince ''o zayıf, bunun senedi eksik'' falan diye geçiştiriyorsunuz ya neyse! yoksa o sidiği kafasına dikerdi sifil. sifil de işte bu hakkında yazdığım adamın bir tık üstü. bunun amacı da onlar gibi olmak herhalde ne bileyim.

    bu kadın konusunda söyleyip durduklarına da geleceğim. neymiş efendim; ''kadın ilim öğrenebilirmiş ama, kalkıp öğretmenlik edemezmiş. tesettürü bozulurmuş, tesettür kapsamından da çıkarmış.'' ya kardeşim, sizin rabbiniz kim? bu hükümleri veren kim? benim allah'ım, kendisinin emretmediği, söylemediği, buyurmadığı konularda siz böyle atıp tutunca ''size ne oluyor? nasıl hüküm veriyorsunuz?! yoksa sizin bir kitabınız var da ondan mı ders görüyorsunuz?'' buyurur. utanmıyor musunuz şu ayete muhatap olmaya? müslüman olma iddianız bu kadar mı çürük?

    eder kardeşim. kadın, ilim de öğrenir, gider aslanlar gibi öğretmenliğini de eder. tesettür kapsamından falan da çıkmaz. tesettür konusuna da bir girsek, neler neler. sadece başörtü konusunda 100 gün falan konuşuruz herhalde. girmeyeceğim. fakat, birisi çıkıp soruyordur içinden; ulan peki senin yanında bir kitabın mı var da oradan bunları söylüyorsun? nasıl kadının çalışabileceğine fetva veriyorsun?'' diye. demelidir de zaten. sormalıdır.

    benim kitabım var; kur'an. oradan bu delilleri buluyorum. şimdi, bu herifin arkasına sığındığı, kesip biçmekten utanmadığı ayet; ahzab 33. ahzab 33'ü okuduğumuz zaman sahiden de ''abi hakkaten kadına 'evde otur' diyor allah ya'' deriz. başka izahı yok yani bu ayetin. peki, 32.ayet ne oldu? 33 tamam güzel de, 32? ne diyor ahzab 32; ''ey nebi'nin hanımları! siz, kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz. allah'tan sakınıyorsanız, cilveli, işveli konuşmayın, kalbinde bozukluk olan kimse umuda kapılır. sözü, ciddiyeti bozmadan söyleyin'' diyor. e ne oldu ya şimdi?

    olduğu olacağı şu ihsan efendi ve ihsan efendi gibiler; ahzab 33, ümmetin anaları, yani peygamberimizin eşleri için gelen ayetlerdir. peki, kadının çalışabileceği hükmmünü nereden çıkardım? sizin, işinize gelen yerini okuyup, cımbızlayıp kendinize yonttuğunuz ahzab 33'ün, kırptığınız kısmından. nedir o? ''evlerinizde oturun. önceki cahiliye'de olduğu gibi dişiliğini ön plana çıkarmayın. namazı kılın, zekatı verin. allah'a ve elçisine itaat edin. ey ehl-i beyt! allah, sadece, sizden pislikleri uzak tutmak ve sizi tertemiz yapmak ister.''

    zekat verin ne demek? zekat hangi hallerde verilebilir? yahu zekat vermek için bir mala, bir paraya sahip olmayı gerektirmiyor mu? hadi buna dediniz ki; ''e hani peygamber hanımlarını ilgilendiriyordu?'' güzel, zekat ayetlerine baktığınız zaman, şöyle bir ifadeye mi rastlıyorsunuz ''ey ümmetin erkekleri'' yoksa ''ey iman edenler!'' ifadesine mi? kimse kimseyi kandırmaya çalışmasın. kadın gayet de çalışır, eve falan da hapsedilemez.

    allah'ın, -bunu söylemekten gerçekten çekinmiyorum- kur'an'da baştacı ettiği, pozitif ayrımcılıkta bulunduğu kadını, bunlar aldı, yerin dibine soktu. domuz etti, hayvandan beter etti, günahın merkezi etti, etti de etti. edemezsin. edeceksen de, bunu islam adına yapamazsın kardeşim. kadını bu raddelere indirmenize izin vermeyeceğiz.

    biliyor musunuz, bunlar, kur'an'ın kadına verdiği boşama yetkisini de kadınların ellerinden aldılar. kadının hürriyetini de gasp ettiler. biliyor musunuz ki; boşama olayını şöyle anlatıyorlar; kadın, erkeğin otoritesi altından çıkacak madem, ee? onu, tıpkı köle azad eder gibi, parasını vererek azad edebilirsiniz. peki bu sırada kadının onayına ihtiyaç duyuluyor mu? yok. söz hakkı var mı? yok. e peki, parası ödendi, hür oldu mu? yok. ee? bu sefer de hakkı, velisine geçti. kardeşim insanlarla alay mı ediyorsunuz? siz kimsiniz kadınlardan bu hakkı alacak? siz kimsiniz kadınları böyle evlere kapatacak?

    peki şuna ne demeli; 4 mezhebin de ittifakla kabul ettiği bir hüküm; kadın pencereden bakarsa boştur. sonradan erkek dese ki; ''yahu tamam vazgeçtim, bakabilirsin'', yine olmuyor. kabul etmiyor bu erenler. dervişler. şeyhler, gavslar veliler. etmiyor kardeşim etmiyor. burada size altın gibi bir tavsiye benden. bir hükmün, allah'ın hükmü mü, yoksa bir kulun hükmü mü olup olmadığını anlamak için, o yoldan tevbe ile dönüş olup olmadığına, pişmanlık duyulması halinde allah'a dönme hakkı olup olmadığına bakın.merhamet ihtiva edip etmediğine bakın. eğer bir hüküm size bu şansı veriyorsa, allah'ın hükmüdür. allah sizin yüzünüze kapı mapı kapatmaz, ama bunlar kapatır. istemiyorlar senin özgür, hür, aydın olmanı. kapan ne işin var? eve tıkıl. çocuk doğur. yemek yap, bulaşık yıka. koynuma gir. performansını beğenmezsem dayak da yersin. ama senin ''gık'' deme hakkın yok. hadi ya?

    size gelenekçilerin ne acziyet içinde olduğunu bir misalle daha anlatayım mı? sen bir kadın olsan, ağaca çıksan, ben de senin kocan olarak desem; ''ağaca çıktın, yere inersen boşsun. hadi bir de bir boktan anlıyormuşum gibi talakla boşarım diye tehdit de ettim, e orada mı yaşayacaksın? ağaçta?

    buna ne çare bulmuşlar biliyor musunuz? demişler ki; bir deve getirelim, kadın, ağaçtan deveye insin, böylelikle yere inmemiş olursun, kocanın tehdidini de savuşturmuş bulunursun.'' arkadaşlar bunlar şaka falan değil ha. uydurmadım bunları. baya kelli felli herifler oturmuş, ''ulan bu kadınları ne etsek de evlere tıksak? bunlar namusun sembolü. biri olur bacağına bakar, saçını görür, aman namus gitmesin'' demiş, zannederim ''ben herkese bakarım, bacağına da bakarım, götüne de bakarım'' demiş olacaklar ki, namus gibi bir kavramı kadına yüklemiş, kurtulmuşlar sorumluluktan.

    benim annem var, sevdiğim yakın kız dostlarım var, sevgililerim oldu, yine olur, belki eşim de olur ilerde. ne annemi, ne yukarda saydıklarımı, ne de ümmet bilinci içinde, herhangi bir kız kardeşimi, sizin sapık algınıza yedirmem. kusura bakacaksanız bakın. böyle şeriat meriat olmaz. sizin yüzünüzden millet allah'tan soğudu. peygamber'in adını anmaz oldu. din denilince 7 sokak öteye kaçar oldu insanlar. sonuna kadar da haklılar. tek eksikle, bizi dinlemiyorlar. sizi görüp soğuyor, bizi de dinlemek istemiyorlar. hemen hüküm verip, 'pranga' dedikleri dinden kurtuluveriyorlar.

    islam'ın kızına üniversite üniversite açılacakmış. o üniversitede çatısı altında ne rezaletler olur, ne tacizler, ne sapıklıklar. o üniversiteye, sizin anlattığınız hurafeleri din sanan zevat ancak kızını yollar, potansiyel ışid militanı doğuran, kocasından izinsiz hasta babasını bile görmeye gidemeyen kadınlar yetişir. kadın, aklı hür, vicdanlı, aydın, ilim öğrenen, bilime aç, felsefe okuyan, dinini de aklını kullanarak, yalnızca ve yalnızca kur'an'dan öğrenmelidir.

    tabi bunu islamlık iddiasında bulunanlar için söylüyorum. yoksa bu memleketin ateist kızı da var, deist kızı da var, yahudisi, hristiyanı, hindusu da var. keyfi nasıl istiyorsa öyle yaşarlar. sizin dayatmalarınıza ihtiyaçları da yok, sizin böyle ikide bir çıkıp yüzünüzden şer akan sohbetlerinizi görmeye tahammülleri de yok.

    anlatacaksanız allah'ın dinini anlatın.

    --- spoiler ---

    dokunma buhari'ye. dokunma müslim'e. dokunma tirmizi'ye. yoksa ben, hayatında bir karıncayı bile incitmemiş ben, ihsan şenocak, hakkında recm fetvası veririm ve dönüp arkama bakmam bile *

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap