• iyi insan olmaktan vazgeçmek diye bir şey yok, çok nadir gerçekleşiyor olsa da iyi insan olmadığını fark etmek diye bir şey var. kast ettiğim 'aman ne kötü insanım' demek değil, hiç kimse düşündüğü kadar iyi değil demek istiyorum.

    bir video izlemiştim, bir nazi subayına, yahudilere bunları neden yaptıklarını soruyorlardı. adam şöyle diyordu,
    'evinizi hamamböcekleri basmış, ne yaparsınız?'

    bakın, adam içinde kendini iyi görüyor, o adam bile, insanları ırkı yüzünden katleden o adam bile, kendini iyi görüyor ve yaptıklarını böyle rasyonalize ediyor.

    talented mr.ripley'de şöyle bir pasaj vardır
    "ne yaparsan yap, yaptığın ne kadar korkunç, ne kadar acı verici olursa olsun hepsinin zihninde bir mantığı var değil mi?
    kendisinin kötü olduğunu düşünen kimseyle karşılaşamazsın"

    hepimiz iyi olduğumuzu düşünürüz. iyi olmaktan vazgeçmek değil ama düşündüğümüz kadar iyi olmadığımızı fark etmek önemli bir tekâmül aşamasıdır. kusurlarımız, kötücül yanlarımız, eksikliklerimiz, hatalarımız bize görünür hale gelmeden onlarla ilgili bir şey yapmak - eğer yapılması gerekiyorsa da - mümkün olmaz. kendimizi tam olarak bilmeden yaşar gideriz.

    cehennemin yolu iyi niyet taşları ile döşenmiş değil aslında, o taşlar iyi olduğuna emin olan insanların döşediği taşlar. sorun niyet değil, inanç.
  • * (bkz: çirkin olmak)
    * insanların çirkin laf**** ve davranışlarına*** maruz kalmış olmak.

    bir müddet sonra dışınızın çirkinliği içinize de vuruyor. nihahaha!
  • insanların "iyi"si ile sizin "iyi"nizin uyuşmaması.
  • nerede bir orospu çocuğu varsa gelip sizi bulmasıdır. siz iyilik yapıp iyilere ve iyiliğe hizmet etmek isterken bir yerden sonra görürsünüz ki iyi insanlara değil bu orospu çocuklarına hizmet etmektesiniz. bu tipler sizi kullanmak için fırsat kollarlar. sürekli mal mal şeyler isteyip sonra da yavşak bir tavırla "ay canım çok iyisin sen" derler. işin sizi kullanmaya çalışmalarından daha can sıkıcı tarafı da sizi aptal yerine koymalarıdır. "canım çok iyisin" diye size gaz verdiklerini ne bok döndüğü anlamadığınızı zannederler. bir yerden sonra "sikerim iyiliğini" der yaptığınız yapacağınız iyiliğe lanet edersiniz.
  • iyi bir insan olmaktan vazgeçmek yerine, iyilik yapacağınız insanları doğru seçmeye karar verdiğinizde aramanıza gerek kalmayacak sebeplerdir.
  • iş yerinde kafanı çevirip baktığında, millete köpek gibi davranan, arkalarından hakaret eden, dedikodu yapan, insanların ayaklarını kaydırmak için ellerinden geleni artlarına koymayan tiplerin, hiç bir iş yapmadan oturduklarını, senin en az 2 katın maaş aldıklarını ve sen önündeki 10 dan fazla dosya ile cebbeleşirken bişey sorduğunda salak saçma surat yapmaları ve kıçlarını yaladıkları direktöre şikayet etmelerini sessizce izlemek ve o kişiler gibi dedikodu yapmadığın için senin ipinin ne zaman çekileceğini beklemektir.
  • artık incitilmekten yorulmak.
    ben ne kadar iyi olursam karşımdaki de o oranda kötü çıkıyor, açtığı yara yetmiyor gibi bir de yıldız tornavidayı sokup sıkacak vida arıyor içeride.
    üzüldüğümü görmesinler diye acımadı ki diyorum, geceleri yastığım ıslanıyor.
    bundan sonra tornavidayı ellerinden alıp götlerine sokacağım.
  • kabul edelim ki aslında iyi olmadığını bilmektir. insan da bir yere kadar rol yapabiliyor. bu iyi insan güzellemeleri sanki bir tür günah çıkarma gibi. kafanda beliren “iyi” o kadar kişiye özel ki üç cümlede çürütülebilir.

    zaten şöyle de bir şey var, iyi insan, iyilik çok abartılıyor, fazla yüceltiliyor. bence daha alt bir sınır olmalı, örneğin başkasına zararı olmayan insan. benim favorim bu aralar o, seviyorum da keratayı.
  • insanlara iyi davranmaktan vazgeçme sebepleri olarak yorumluyorum çünkü hiçbirimiz kendimizi sandığımız “iyi insan” (iyi olmakla tanımlanan her ne ise) değiliz, o kendi kendimize kendimizi idealleştirdiğimiz janti kıyafetler içindeki matrix imajımız, bunu bir geçelim.

    insanlara iyi davranmaktan vazgeçmek de zamanında iyi davranılmış ve beklenen sonuç alınamamış anlamını doğuruyor. beklenen sonuç belki sevilmek, kabullenilmekti, belki basitçe bu iyi davranışların fark edilmesi, takdir edilmesiydi veya en yüzeysel haliyle karşı tarafın da size sizin “iyi davranış” olarak niteliğiniz çerçevede davranmasıydı. özetle bir getiri, karşılık bekleyerek bir yere yatırım yapmışsınız ve o karşılığı alamamışsınız. olay bu. niye bu olay böyle teatral bir ben çok iyiyim övüncüne kapı açıyor anlamıyorum. dolar aldın herif düştü. dolara, kadere, döviz piyasalarına karşı duygusal bi kırılım yaşayıp böhühü, o dolara değer vermiştim, malı davarı satıp geleceğimi ona yatırmıştım, o tuttu düştü diye tripten tribe girip kendine ulvi meziyetler biçiyor musun? yo... kafam basmıyo demek bu yatırım işlerine diyip geçiyorsun. iş insan olunca yanlış yatırımının sonuçlarını kendi hatalı kararlarına fatura etmek yerine aslında ne kadar da iyi bi insan olduğuna biçip tepesi hareli boynu bükük kırgın aziz triplerine girmek çözüm ürettirmek yerine rakı masasında arabesk dinleterek kendine acır gibi yapıp ego tatmini elde etmeni sağlar. oha tek seferde kurduğum cümleye bak. neyse dursun.

    demem o ki öyle kırgınım, oynamıyorumculuk yok. sen iyi biri değilsin. duygusal yatırımının canına okuyanlar da kötü insanlar değil. hayatta iyi ve kötüler yok. sadece çirkinler var. ok berbattı. yanlış kişilerle yanlış ilişkilere yanlış emek bağlamışsın. hatalı karar vermişsin. insanlı işlere sandığın kadar kafan basmıyor demek ki. açıp gözünü öğrenmeye çalışacaksın, deneyimdir hepsi. tuhaf tuhaf sosyal şarlatan var hem, kimisini oltayı yutacak kadar yaklaşmadan tanıyamazsın, gözlerini ovuşturup bakar yine de inanamazsın, beyninin %75’i pr departmanı olan adam var. o kötü mü, yoo. sadece o da öyle bi insan. sana iyi gelmeyecek bi insan ve senin eleğin onu eleyecek kadar ince değil. tip tip un, tip tip kepek, tip tip elek var. istersen amaan de duvara as eleğini komple, istersen de birilerinin kafasına geçir tabii, ama bence gözenekleri küçült, yastık altında tut vaktini, soğuk nevale ol, insan kolay yaklaştırma çok yanına. en kötü ortamlarda çok cool’um dersin, kim bilecek.
  • çocuklukta şirinleri yıllarca görememek.
hesabın var mı? giriş yap