• amin maalouf'un geçmişte geçmeyen tek romanı (esasında semerkantta titanikten bahseder ama o da 20. yy başıdır ve ömer hayyam zamanı da romanın yarısını oluşturur)
    konu basitçe seçici doğurganlık sağlayan bir ilaç ve dünyanın her yerindeki etkileridir. yazar diğer kitaplarına oranla daha karmaşık bir dil kullanmıştır bu romanında. konsantrasyonu bozan bu durumun en başta çevirden gelebileceği düşünülse de esin talu-celikkan'ın yapmış olduğu diğer maalouf çevirilerinde benzer sorunun olmaması suçun(!) tamamen yazarda olduğunu ortaya koyar. dizgi hataları da vardır******
    son derece ilginç olan seçici doğurganlık konusu çok daha derin bir şekilde incelenebilirdi diyemeden geçemiyor insan.roman kısadır ve karakterlerin ve olayların başlangıcının anlatılması da belli bir bölüm tuttuğu düşünülürse en azından kitabın toplam sayfası kadar bu konu üzerinde durulabilirdi. yine de maalouf konu ile ilgili akla gelebilecek her şeyi yazmıştır karmaşık olsa da. istanbuldan ve türklerden bahsetmez ama ayrım yaptığı kuzey-güney durumunda türkiyenin adı ve türkler güney bölümündedir netekim kuzey gelişmiş güney de gelişmemiş ülkelerdir***
    kısacası maaloufun ilk kitabı olsaydı belki de bu yazarı hiç tanıyamayacaktık*
  • amin maalouf'un diğer kitaplarından, kurgusunu tarihten almaması dolayısıyla belirgin bir şekilde ayrılan, etik ve seçim özgürlüğü tartışmalarına yol açan kitap. yazarın kendi kitaplarıyla karşılaştırınca vasat sayılsa da, edebiyat literatüründe vasatın çok üzerinde bir konumda yer aldığı açıktır. dünya dışından değil de içinden gelen bir kıyamet ya da bir nevi soykırım hikayesi taşır.
  • son yıllarda hindistan'da yaşanan vahşetin doğuracağı sonuçları da gözler önüne seren kitaptır.
  • amin maalouf'un güncel konular olan cinsellik, tabular, doğum, kürtaj gibi meselelere tıp üzerinden yanaştığı ve bir aile tablosunun içinden de naif bir biçimde bunu okuyucuya aktardığı bir romanı.

    öncesinde ölümcül kimlikler isimli denemesi okunursa, yazarın güncele olan yatkınlığı ve gazetecilik özelliği ile birlikte gelen araştırmacı tarafı da keşfedilecektir ki, diğer romanlarının yanında farklı duran bu romanını okurken daha bir kafa açıcı olabilir.
  • okuduğum en etkileyici amin maalouf kitabı diyebilirim her kitabını okumuş bir bünye olarak. her bünye en az 1 kez okumalı bana kalırsa. yaptığım araştırmalar sonucu optimum okuma oranının 3 olduğunu da belirteyim laf arasında.
  • dünyada kız çocuk yapılmazsa neler olabileceğini açıklayan kitaptır. akıcıdır, güzeldir. ataerkil dünyanın erkek çocuk konusundaki isteğinin yansımasını anlatır. bir yandan da cahiliye devrindeki duruma da benzer anlatılanlar.(bkz: beatrice'den sonra birinci yüzyıl)
  • okuduğum kadarı ile, oldukça akıcı ve orçun türkay çevirisi ile de enfes bir anlatıma sahip olan amin maalouf kitabı..

    "düşünsenize bir gün gelip erkeklerle kadınlar, çok kolay bir yöntemle, çocuklarının cinsiyetini belirleyebiliyorlar, o zaman kimi toplumlarda sadece erkek çocuk istenirdi. kısacası üreyemezler ve zamanla yitip giderlerdi. bugün için bir sorun olan erkeklerin üstün olduğu düşüncesi, işte o zaman toplu intihara dönüşürdü. bilimin ilerlediğine, buna karşın anlayışların değişmediğine bakılacak olursa, yakın gelecekte bu varsayım kuşkusuz doğrulanacaktır. hatta kahire 'nin bokböceği baklalarını gördükten sonra, olan olmuş bile, diyebiliriz."
  • (bkz: gendercide)
  • amin maalouf‘un okuycularını diğer romanlarından farklı bir düşünceye itmesine neden olan eseri..

    http://gezente.com/…iceden-sonra-birinci-yuzyil-var
hesabın var mı? giriş yap