meşgul

• meşgul; "başka bir işle uğraşmaya vakti olmayan, hali hazırda bir işin içinde bulunan, çalışan" anlamlarına gelir, dersem fevri olur lakin ben böyle anlarım, genişler.
• "çincede "meşgul" sözcüğü iki parçadan oluşur. bir parça insan kalbini, ötekisi ise ölümü simgeler. çıkarsanabilecek anlam, insan aşırı meşgul olunca kalbinin öleceğidir.
  
  yine de bugün toplumumuzda herkes meşguliyetin erdemini yüceltiyor. insanlar size "meşgul müsün?" diye sorduklarında "evet, öyle meşgulüm ki; sohbet etmeye zamanım yok!" diye yanıtlamanız çok olasıdır. doğru olsa bile asla "hayır, yapacak hiçbir işim yok" demezsiniz.
  
  biz başarıyı meşguliyetle birleştiririz çünkü sadece yeterince başarılı olmayan insanlar meşgul değildir. gerçekte çok meşgul olan ama hiçbir yere varamayan sayısız insan görürüz.
  "meşguliyet" her zaman bir erdem değildir, çoğu kez kalbin gözardı edildiği anlamına gelir." ^*
• "insanlar asla söyledikleri kadar meşgul değillerdir. insanların öncelikleri vardır, ve bazen sıra sana gelmez."
  
  (bkz: paul auster)
• şuğul meşgalenin, şuğullanmak meşgul olmanın karşılığı. karşılık olanlar ne kadar kamufle durumda değil mi? fethiye ve olasılıkla akdeniz, göller yöresi kırsalında ciddi reytingi var sanıyorum.
  
  telefonda karşılıklı meşgul olma durumu:
  - benimle ilgilenmezsen hemen başka kişiyle konuşuyorum.
  - sen de benimle ilgilenmezsen hemen bir başkasıyla konuşuyorum.
  
  ne zaman kendimi arasam hep meşgul çıkıyorum. kendime neden ulaşamıyorum, ne meşguliyetim var bilmiyorum vallahi!
  
  "türkiye evlatlarına kendisinden başka bir şeyle meşgul olmak imkânını vermiyor." ahmet hamdi tanpınar
  
  "- ben yine çocuğumla meşgulüm... fakat sen yedi asrın ölüsüyle..." ahmet hamdi tanpınar - huzur
  
  (ilk giri tarihi: 15.12.2015)
  
  (bkz: meşkul), meşkule vermek
  (bkz: işgal), iştigal, meşgale
  (bkz: oyalantı), uğraşı
  (bkz: telefon meşgul)
  (bkz: kendimi arıyorum meşgul çalıyor)
  (bkz: meşgul erkeğin çekiciliği)
  (bkz: yanlış numara meşgul çalmaz)
  (bkz: murphy yasalarının mantıksal çözümlemeleri)
• geniş anlamıyla işgal edilmiş. vakit olur, telefon olur; toprak pek olmaz gerçi.
• cihanda benim dışımda herkesin bulunduğu namüsait ahval... bi benim her şeye vaktim var anasını satayım...
  işgal edilenlere selam vermek bu saatten sonra abesle iştigal...
  
  -selam naber
  -çok meşgulüm dafi
  -öseyeme
• yavaş, efkarlı bir arapça şarkıda geçiyorsa o şarkı beni çeker.
  
  (bkz: rihat el-habayeb)
  (bkz: fen layalik)
• telefonda duyulan tonun adı, bir de çalıyor cevap vermiyor tonu vardır. ama gerçek anlamı, bir işle uğraşmak olup başka bi işle ilgileneneyeceğinin üstüne bastırıla bastırıla söylenmesi halidir.
  
  (bkz: çok meşgulüm)
• şimdi msn'de meşgul diye bir mod var.ben hep merak etmişimdir,msn'de meşgul görünenlerin gerçekten bir iş veya şey ile meşgalesi varmıdır o esnada.ben kendimden biliyorum yarrak-kürek kişiler kafamı sikmesin diye çevrimdışı görünmediğim zamanlar meşgul yapıyorum modu.diğer insanlar için durum nasıl meraktayım uzun zamandır.
• 1. bir işle uğraşan, iş görmekte olan.
  2. işgal edilmiş, doldurulmuş, tutulmuş.
  
  çok sıkıştınız, kabine vurdunuz ve içerden gelen ses:
  - öhö öhö öhö!
  beş-on saniye sonra tekrar vurdunuz ve bu sefer ses daha net ve de asabî:
  - meşgulll! doluuu!
  
  görüldüğü üzere içerdeki işini görmekle, işemekle meşgul; çünkü wc'yi işgal etti.
  
  tabi daha geniş satha yayılan işgaller de söz konusu olabilir:
  “bmm riyaseti celilesine
  meşgul vilayetlerimizin düşmandan kurtarılması sebebiyle, mutat vazaif hükümet haricinde hâsıl olan binlerce dava ve vazifelerin acilen rüyet ve halli ve yaralı milletimizin tedavi ve takviyesi için kurtarılan yerlerdeki berveçhi zi sayılan dertlerimize büyük millet meclisinin hemen vaziyed etmek vazifesidir." tbmm zabıt ceridesi, dönem 1, cilt 22, s. 484.
  
  1918-1923 arası en meşgul vilayetin istanbul olduğu izahtan vareste. ayrıntılar için (bkz: meşgul şehir)