• ara eleman yetiştirmekten ziyade, ucuza nitelikli işçi çalıştırabilmek için yürütülen kampanya. 4 yıllık üniversite okumuş mühendislerin ve pazarlamacıların (işletme-iktisat vb mezunları) yaptıkları bazı işler, lise mezunu ve üniversite yıllarını saçmasapan pazarlama kitapları okuyarak değil, iş yaşamında bizzat tecrübe ederek geçiren kişilerin de rahatlıkla yapabileceği işlerdir. üstelik lise mezunu oldukları için ve 18 yaşından itibaren çalışmaya başladıkları için, çok daha ucuz maaşla çalıştırılacak insan kaynağını bu çocuklar oluşturacak.
  • otomasyon sistemlerinin gelişmesiyle, daha bilgili ve vasıflı çalışan gerekliliği doğduğu, şu zamanın gerçeğidir. eski üretim sistemindeki makinelerin yapısı ve kontrolü daha basit olduğu için, bir elemanı sıfırdan alıp, yetiştirilebilirdi. ama bilgisayar kontrollü makineler ve robot sistemler, daha az, ama daha elit çalışanlara ihtiyaç duyduğu için, yeni çalışanların işi öğrenebilecekleri pozisyonlar(getir götür işleri gibi) kalmıyor. dolayısıyla, iş hayatına yeni atılacak olan kişilerin, bilgi ve beceri seviyelerinin yüksek olması gerekir. bunda meslek liseleri yapabilir.

    günümüzdeki eğitim anlayışında, "boğulacak isen, büyük denizde boğul" dur. 10 sene boyunca matematiğe ilgisiz kalmış bir öğrenci, sırf mühendis olabilmek için, 2 senelik yoğun bir matematik eğitimine girebiliyor. üniversiteye girmek, hayalindeki mesleğe kavuşmak değil, statü kazanma olayı oldu. kime sorsanız, üniversitenin yüksek maaşlı işlere giriş bileti, meslek lisesinin ise, başarısızlık sembolü olduğunu söyler. bu anlayış, daha fazla hakim oldukça, cahil bir nesil yetişmeye devam edecektir.
  • koç holding'in zamanında reklamını yaptığı ve tüm ülkeye anlatmaya çalıştığı bir var oluş meselesidir.

    bu konuya gerekli ehemmiyet verilmediği ve koç holding'e güvenilmediği için herkesi üniversite mezunu yapmaya ve para ile diploma satmaya çalışan zihniyetin son mahsülü diplomalı işsizler ordusudur.

    meslek lisesi meselesine ciddi şekilde önem verilmediği için de genç nüfustan türkiye hiç faydalanamadı.

    ara eleman ve fonksiyonel işçi sıkıntısı yaşanırken milyonlarca genç işsiz kaldı. diploma ile iş bulabileceğini sandı.

    gelinen noktada çıkış yolu bulamayan yığınlardan bir kısmı ülkeden kaçtı, kalan kısmı ise bunalımları oynuyor ve son umut olarak kpss ile memur olmaya veya belediyelere kapak atmaya çalışıyor.

    bunun bir sonraki aşaması sosyal olaylar, intiharlar ve toplumsal bunalımdır.
  • http://milliyet.com.tr/d/t.aspx?id=1222918

    projenin toplantısında da çubukçu'nun lafları var, çok şahane gerçekten.

    diyor ki, "meslek liseleri tüm dünyada önemli, türkiye'de de"... sonra da ekliyor: (kadının sözleri takip edilemediği için anlaşılır hale getirerek yazmak durumundayım) "meslek lisesi mezunu olmayanlar, üniversiteye giremezse ülkeye yük oluyorlar." tamam buna da eyvallah diyelim. yani demek istiyor ki, meslek liselerine girişi artırmalıyız ki düz lise mezunu meslek bilmeyen işsizler kalmasın sağda solda. ne güzel değil mi?

    ama şu var: bunları katsayı tartışmasına binaen söylüyor, güya mustafa koç'a cevap veriyor. aslında veremiyor... kendilerini hükümet olarak bu konuda başarılı görüyor, "meslek liselerine katılım oranını, üniversiteye geçiş konusundaki katsayıda yaptığımız değişikliklerle artırdık" diyor. (ki aslında, meslek lisesi mezunun teoride üniversiteye ihtiyacı olmaması gerekir ama bakan nedense bu noktayı teğet geçmekte sakınca görmüyor, sanki ona göre bütün meslek liseliler, ileride üniversite mezunu olmalılar... ki bu kişi eğitim bakanı. meslek lisesiyle üniversitenin rollerini karıştırmış gibi...) ve kendisi tam da bu toplantıda asıl söylenmesi gereken şeyi söylemiyor. nedir o?

    meslek liselerinin kalitesini artırmak için ne yaptınız?

    bu sorunun cevabını vermiyor çünkü tek bir şey yapmadılar. mustafa koç'un belirttiği gibi sadece kuru popülizmle "türban aşağı, katsayı yukarı" eksenine çektiler meslek lisesi tartışmalarını.

    türkiye'de şu anda meslek liseleri 10 sene öncesinden daha ileri bir noktada değil, bunun da baş sorumlusu bakanın içinde bulunduğu hükümet. büyüme, ilerleme, gelişme, bütün insanlık ve dünya için standart bir durum olması gerekirken türkiye'de mesleki eğitim konusunda bir gelişme olmaması, türkiye'nin bu konuda dünyada gittikçe daha gerilere düştüğünün göstergesi olabilir. meslek liselerinin kaybettiğinin göstergesi olabilir, kendisinin de dediği gibi "tüm dünyaya baktığımız zaman mesleki eğitim ortaöğretim içinde son derece önemli" ama milli eğitim bakanı ve partisi, 8 yılda bu konuda bir arpa boyu yol kat edememiş.

    meslek lisesini memleketin gelişim meselesi değil, katsayı ve türban meselesi ekseninde değerlendirmiş.

    türkiye'nin bu konuda 8 yılına yazık olmuş.
  • bir meslek lisesi çıkışlı meslek lisesi öğretmeni olarak hep duyduğum ama arkasının boş olduğunu gördüğümüz mottodur. yıllarca önemlidir meslek lisesi denildi, deniliyor. çocuklarımız hala mağdur olmaya devam ediyor. şaka gibi, meslek lisesinden bahsedildikçe önemimizi iyice kaybediyoruz.
  • ülkemiz için ileri görüşlü ve oldukça faydalı uygulamanın kendisiydi. tabi tüm yararlı şeylerde olduğu gibi bu projenin de değeri bilinmedi.
    devlet tarafından biraz üstüne düşülse ve sahadaki uygulayıcıları biraz daha özen gösterse belki de geleceğimizi değiştirecek bir proje olabilirdi.
    umarım ilerde tekrardan gündeme gelir ve üstüne daha fazla düşülür.
  • popüler düşünceyle susturulmuş olan slogandır. meslek lisesinde okumak zordur çünkü, temiz sınıfta yazı yazmak yerine, kir pas için uygulama yapmanız gerekiyor. öğretmenlerinize soyut değil, somut işler göstermeniz gerekir. burada el beceriniz ön plana çıkar. günümüzün popüler düşüncesi ise caba harcamadan, hızlı bir şekilde itibar ve para kazanmaktır. notları kötü olan, hiçbir teorik derse ilgi duymayan ve okula gelmek istemeyen bir öğrencinin velisinden, "keşke üniversitede okusa." sözünü duydum. 10 sene boyunca matematikte kalem oynatmamış kişi, 2 senede nasıl öğrenirim peşinde. bu insanlar üniversitede okunabileceğine değil, ilk ve orta öğretimdeki kıyakların, yüksek öğretimde de verileceğine inanıyorlar. inanın her sene yks sınavlarına girenlerin çoğu, eski sistemde olsa, lise diploması bile alamazdı.
  • doğru düzgün eğitim verilen yerler olsa mezunlarının kral olacağı liselerin önemini vurgulamak için üretilmiş slogan. tobb bile haykırdı resmen "ara eleman, teknisyen bulamıyoruz, tonla para veriyoruz yine yok yok" dedi. herkesin mühendis olduğu yerde teknisyen, usta kral olur. kaldı ki el becerisi ile yapılan işleri icra edenler nasıl ki gelişmiş ülkelerde kral mumelesi görür, yakın gelecekte otomasyon-yazılımın iş dünyasına sirayet etmesi sonucunda el becerisi sahibi eğitimli kişiler yine kral olacaktır. neredeyse hiç kimse artık evinde musluk tamir etmiyor, basit bir parça değişimi yapmıyor, kombisini kendisi temizlemiyor. her şeyi bir telefonla ustasına yaptırıyor insanlar. geçen yıl kalorifer temizliği gerektiğinde anladım, adam 3 gün sonraya randevu verdi. randevu verdi amk randevu! uyduruktan bir makinenin içindeki uyduruk kayışı değiştirtmek için 160 tl ödedim 3 gün önce, sırf cihazın içini açmaktan çekindiğim için.
  • meslek lisesi öğretmen alimlari 5 den fazla değil. kim veriyor bu çocuklara eğitimi anlamadım. madem çoğalıyor öğrenciler öğretmen alimlari niye yok.
  • meslek lisesi memleket meselesi projesi ben liseye başlamadan bir sene önce çıkmış bir proje olmasına karşılık üniversite bitirmeme rağmen hala bir yararı görülmemiştir kanımca ilk önce toplumuzun meslek lisesi mezunlarına farklı bir gözle bakılması öğretilmelidir genel olarak amele gözü ile bakılmaktadır
hesabın var mı? giriş yap