• alışa gelmiş bir olay eşliğinde benim kişiye boş gözlerle bakmamı sağlayan, metalurji ve malzeme mühendisliği okuyan arkadaşlara yeni bir oluşum örneği;

    + hangi bölümde okuyorsun?
    - metalurji ve malzeme mühendisliği
    + hmm anladım..
    - yalnız meteoroloji mühendisliği değil metal urji mühendisliği
    + niye öyle dedin ki?
    - bilmem yanlış anlaşılmasın diye hep öyle anlarlarda..
    + hmm ben meteoroloji anlamamıştım ki zaten mitoloji mühendisliği anlamıştım
    - ....
  • bu sene itü de kazandığım fakat hala daha fikir sahibi olamadığım bölümüm
  • iş bulamayıp da hocaların da gazıyla daha farklı konulardaki yüksek lisans programlarına girenlerin bölümü. lakin refereans ve torpilinzde sağlam ise iyi bir iş bulabileceğiniz bir meslek ki lakin her yerde torpil ve referans işlemektedir de zaten. evvela bölüm hava durumuna bakmaz, bölüme yeni başlayanlarda hava ile ilgili herhangi bir yorumdan nefret etmeye başlamaktadırlar. lakin okumayı ve her bir detayı öğrenmek isteyen piskopatların seveceği bir bölümdür ki ilgi alanı geniş biraz ondan azıcık da şundan üstüne de biraz kuruyemiş olan bir bölümdür. her ne kadar da ilgi alanı geniş olsa da bölümde anlatılan her ne kadar bahsedilmese dahi aslında demir çeliktir ki demir çelik ile ilgili bilgileri öğrenebilmek için illaki bu bölüme girmek gerekmiyor. en az bu bölümdekiler kadar inşaatçılar ve makinacılarda bilgi birikimine sahip olmaktadırlar. ee farkı ne diyenlere ise endüstride tamamen gerek duyulmayacak ıvır zıvır bilgileri de öğrenip bunlardan sınav olmak olduğunu söylenilebilir. bu nedendir ki iş veren firmalar bu bölüm yerine makinacıları tercih etmektedirler ki onlar çizim de biliyorlar. o zaman bu bölümün avantajı ne diye soracaklara ancak çok büyük üretim firmaları tarafından aranılan bir meslektir ki örneği x-demir, x-alüminyum başka da yok zaten ki bir takım politik nedenlerden dolayı pek çok üretim tesisi özelleştirilmiş, kapatılmış ya da ikisi birden olduğundan bu meslek hakkıyla ülkemizde yapılamamaktadır. yani kısaca bu bölüm aslında demir-çelik, alüminyum mühendisliğidir bizim ülkemizde. ne ala yurtdışına gidebilecek olanlara bu bölümün adı gerçekten de metalurji ve malzeme mühendisliğidir. yani fırsatınız varken, daha iyi puanınız varsa da bu bölüm yerine makina,endüstri, işletme, inşaat seçin daha faydalı olur sizlere. yok efenim konusu genişmiş, falanmış, filanmış hikaye bu ülkede.
  • turkiye'deki bircok sey gibidir.

    halbuki almanya ingiltere abd de (gordugum kadarı ile) turkiye'deki ortalama bir universite kadar malzeme bilimi bolumu vardır.

    doku muhendisleri,
    nano teknolojik malzemelerle ugrasanlar (nobel alan carbon film misal)
    implant..
    gunes enerjisi sistemleri icin hucreler.

    su verdigim 4 konu bile yurtdısında bilim patronlarının en onem verdigi konuların basında geliyorlar.

    turkiye'de malzeme bilimi muhendisligi? birkac ensitu haric.. cort..

    zırt.. lan..
    osursam mezun olur, arastirma gorevlisi olur yard. doc. olurum.

    acı ama gercek. bu kadar net.

    beni got etmek isteyen varsa makalesini gondersin,
    hata bulursam hakeme sikayet ederim ama ona gore..
  • türkiye cumhuriyeti devleti sınırları içerisinde sadece tcdd'de icra edilmesi(!) gereken mühendislik dalıdır. zira bu arkadaşlar güzide kurumun [ya da meslektaşları olan üst düzey yönetici(lerin)] kendilerine harika ülke ve/veya vilayetlerde bahşettiği uzun uzun kurslardan faydalanırlar(!), gezerler, dolaşırlar, keşfederler, ve geri döndüklerinde hiçbir işe yaramamaya devam ederler.
  • 3. sınıf ülkeleri harici ders kataloglarında demir-çelik üretimi, demir-dışı metal üretimi şeklinde bir dersi bulundurmayan bölümdür. türkiyedeki müfradatlar tek kelimeyle leştir! eğitim fakültesinde bozma mühendislik mi ararsın, temeli olmadan ders vermeye çalışan hocayı mı ararsın, hepsi bizdedir. bizde dersi hoca açmaz, olan derse hoca tahsis edilir, çünkü vermesi gereken bir ders kredisi vardır. çok doluyum çok!

    daha acısı abet standardı olan birçok ders neredeyse yok gibidir. çoğu öğrenci taşınım süreçlerini, faz dönüşümlerini elektronik malzemeleri, xrd'i doğru-düzgün bilmeden mezun olur. mezunlar kendilerini metalurji ve malzeme mühendisi sanır ama aslen değillerdir. öğrendikleri askeland seviyesi malzeme bilimi kitabıdır.

    aslen bu mühendisliğin amacı mikroyapıyı kontrol edecek sayısal ve deneysel eğitimi almaktır. örneğin tane sınırlarını kontrol eden difüzyon kontrollü denklemi yazabilmeli, çözebilmeli. malzeme mikromekaniğini iyi bilmeli, cüruf-katı dengesi arasındaki konveksiyon katsayısını hesaplayabilmeli, heterojen reaksiyonlarını kütle geçişini adı gibi bilmeli, temel seviyede kuantum fiziği kesinlikle müfradatında olmalı, yarıiletkenler, dielektrik malzemelere iyi seviyede hakim olmalıdır, seramiklerde kroger-vink notasyonunu ve bunun difüzyona, elektronik özelliklere, termodinamiğe etkisini bilmelidir ki bu saydıklarım sadece küçük bir bölümü!

    malesef hiçbir öğrencimiz bunları tam olarak öğrenmemekte, 3. sınıfta temel mühendisliğik eğitimi almak yerine, içi boş teknik ders seviyesinde ezber derslerle zamanları öldürülmektedir. kendinize gelin, müfradatlarınızı düzenleyin! demek işe yarar mı bilmiyorum ama diyorum!
  • taksici: hangi bölümdesin gardaş?
    cevocan: malzeme.
    taksici: malzeme?
    cevocan: metalleri, seramikler, polimerler..
    taksici: malzemeninde mühendisi mi olur yauu?
    cevocan: haklısın abi.
  • kısaltılmışı metal -"mal" müh olan bölümdür. daha yüksek puan gerektiren bölümleri,en azından zamanımda, kazanamayıp hadi okulun adı da iyi diyerekten aslında hakkında fikri olmamasına rağmen tercih ettiği, kazandığı ya da onu dahi kazanamadığı kısaltılmadaki kelimelere eş değerde olanların girdiği bir bölümdür. bu bölümü kazanan öğrenciler ilk yıllarında kimya matematik fizik gibi sıradan ama gıcıklaştırılmış versiyonları ile uğraşırken öteki yandan hava durumunu sorduklarında ne cevap versemki diye ilk yılları harap olur. ikinci yılda bu sefer yine matematik fizik gibi derslerin havuz olmayan versiyonları ile bölüm derslerinin en gıcıkları ve en teorik olanları ile karşı karşıya gelmektedirler. üçüncü ve dördüncü yılları ise pek çok bölümün aksine ilk iki yılından daha kıyak rahat güle oynaya geçmektedir. çakma bir bitirme, bir iki projecik, slaytlar ve %99'u en basitinden hepsi birbirinin benzeri dersçiklerle son iki yıl da geçmekte ve öğrenci ben mühendisim edasıyla bir tarafı kalkık bir şekilde diplomayı almaktadır. bir de ohh ne kadar rahat kek bi bölümdü diyerek bir de yüksek lisansa gelme cüretinde bulunurlarki zaten bu da her okulun kendi öğrencileri ile yaptığı içinde geçen konuşmaların sadece hoşgeldin ve seneye görüşürüz olduğu bir mülakat ile "hak kazanaırlar" ve gelirler. dışardan gelenler ise binbir zahmetle geldiklerinden aslında ordaki öğrencilerden katbekat üstün ve gerçek anlamda yetişmiş olanlardır. sonuç ise aslında hiçbir haltı kullanmamış öğrenmemiş hangi cihazın hangi işi yaptığını bilmeyen mezuncuklar ordusunun oluşmasından ibaret. aslına bakılırsa kendi gördüğüm kadarıyla da yüksek lisans diploması alanlar- ki tarafımca bunlar dahi çömezdirler, çömezimsin dediklerimde kabul ederler- dahi lisanstaki mezunlardan farkı bulunmamaktadır. tabi ki her 500 öğrenciden bir ila üçü kaideyi bozmaktadırlar. misal kendi okulumda zannımca adam akıllı gelecek vaad eden iki ya da üç lisans mezunu görmüşümdür onca senelik uzatmalı üniversite öğrencilik hayatım boyunca.
  • oil & gas sektöründe oldukça iş imkanı olan bölüm.
hesabın var mı? giriş yap