• yine endîşe bilir kadr-i dür-i güftârım
    rûzigâr ise denî dehr ise sarrâf değil

    yani inciye benzer sözümün değerini yine düşünce bilir,
    felek alçak dünya ise kıymet bilmez diyerek meydan okuyan şair.

    aynı şiirin devamında da
    levh-i mahfûz-ı suhandir dil-i pâk-i nef'î
    tab'-ı yârân gibi dükkânçe-i sahhâf değil
    ı da ekleyerek söyleyecek söz bırakmmıştır. asıl mevzu okuyucudan taleb ettiği derinliktir.

    bir de incisi:
    (bkz: hasmın sitemini anlamamak hasma sitemdir).
  • kendisine seçtiği ilk mahlası zararlı anlamına gelen darridir.daha sonra bir tanıdığının önerisiyle yararlı anlamına gelen nefiyi mahlas olarak seçmiştir.
  • $eyhülislam yahya efendi de iğneli dili sebebiyle nef'i'ye iyi gözle bakmayanlardan biri imi$.. fırsat dü$tükçe ele$tirir; bazen de övmeyle karı$ık yerermi$.. yahya efendi'nin $u dörtlüğü bu konudaki dü$üncelerine örnektir:

    $imdi hayli suhanveran içre
    nef'i menendi var mı bir $air?
    emre-ül seb'a-i muallakadır
    emre-ül-kays kendidir kafir..

    hayatında padi$ah (iv. murat ) dahil kimseye keyif bağı$lamamı$ olan nef'i herkesten daha ustaca kullandığı hiciv silahıyla yahya efendiyi mat etmi$:

    bana kafir demi$ müfti efendi
    tutalım ki ben diyem ona müslüman
    varıldıkta yarın ruz-i cezaya
    ikimizde çıkarız anda yalan
  • sarayda devşirmeler arasında kalmış bir türk olmasının da öldürülmesine etken olduğu rivayet olunur.
  • övmek, sövmek, övünmek konusunda "ben mücizeler söyleyen bir papaganım, söylediklerim sadece laf değil" (tûtî-i mu'cize-gûyem ne desem lâf değil) diyerek tarih defterine imzasını atmış, kalemiyle yıkılmaz heykeller inşa etmiş, kendinin de dediği gibi mucizedir. lafı gediğine koymak hususunda ününü sınırların dışına çıkarmış olmasına rağmen bu tarzını divan edebiyatının çerçevesi dışına taşırmadan içine öyle bir yerleştirmiştir ki, o çerçeve duvara asılıp uzun uzun izlenesi bir portre haline getirmiştir.

    dördüncü murat'a "gel şöyle bir söyleşelim" diyebilecek kadar samimi olmuş, akıl vermiş, onun saygısını kazanmış, ama ne büyük bir ironidir ki onun emri ile idam edilmiştir. malesef, padişahlık böyle bir şey*.
  • benim ismim nefi..!
  • dönemin şeyhülislamının*, kendisine "kâfir" demesi üzerine şu dizeleri yazmıştır:

    bize kâfir demiş müfti efendi
    tutalım ben ana diyem müselman
    varılınca yarın ruz-i cezaya
    ikimiz de çıkarız anda yalan!

    meâli şöyle:

    müftü efendi bana kâfir demiş,
    tutun ki ben ona müslüman desem ne olacak?
    yarın ilahi adaletin huzuruna çıktığımızda,
    anında ikimizin de yalancı olduğu meydana çıkmayacak mı?

    :)
  • "ey dil hele alemde bir adam yoğ imiş
    var ise de ehl-i dile mahrem yoğ imiş
    gam çekme hakikatte eğer arif isen
    farz eyle ki el'an yine alem yoğ imiş.."

    (ey gönül! hele şu dünyada adam gibi bir adam yokmuş. var ise de gönülden anlayan bir sırdaş bulunmuyormuş. eğer bilge isen, şu dünya için asla gam çekme ve tut ki dünya diye birşey de zaten yokmuş..)
  • "nef’i ,türk’ün ayranının kabarmasıdır." yahya kemal
hesabın var mı? giriş yap