• şu linkteki fotoğrafında, fiziksel olarak sınıf arkadaşlarından çok daha fazla gelişmiş, iri yarı, tembel, okulu kırmış lise son sınıf öğrencisini anımsatmaktadır.

    edit: bu liseli çağrışımı direk, çılgın bediş'de oktay karakterini canlandıran cenk torun'dan gelmiş ya la bana.
    çağrışımı pekiştiren siradan cinko karbon pil'e çok teşekkür ettim.
  • üç dört gün önce bir programda beşiktaş'ın transferleri konuşulurken konu douglas'a geldi. öncelikle beşiktaş'ın ilgilendiği iki douglas var onlar da şunlar :

    http://www.transfermarkt.com.tr/…ofil/spieler/64590
    http://www.transfermarkt.com.tr/…fil/spieler/101304

    neyse diğer yorumcular douglas gelir falan dediler oktay hemen atladı :

    -douglas transfer oldu ya. ben transfer oldu diye biliyorum.

    diğerleri ne ara oldu ? kime oldu falan diye şaşırıyorlar bu arada.

    - başka takıma gitti ya o. şeyle luiz adriano'yla birlikte.

    diğerlerinin jeton luiz adriano lafını duyunca düştü. oktay'ın bahsettiği douglas, 30 milyon euro'a bayern'e giden douglas costa.

    http://www.transfermarkt.com.tr/…ofil/spieler/75615

    yok ya o başka douglas dediler, oktay da hıı öyle mi falan dedi kapandı konu.

    lan arkadaş iki tane douglas'la ilgileniyoruz sen gidip üçüncü bir douglas'la karıştırıyorsun, üstüne karıştırdığın adam 30 milyona transfer oluyor.
  • oktay derelioglu karagümrükspor'da futbola ba$lami$ olup, birinci lig sözle$mesini ilk olarak trabzonspor'da imzalami$tir. yani ne be$ikta$ alt yapısından cıkmadir, ne de karagümrükspor'dan be$ikta$'a transfer olmu$tur.
    trabzonspor'da cok kısa bir süre oynayip be$ikta$'a gecip be$ikta$'la $ampiyonluk ya$ami$, milli takima cıkıp enteresan goller atmi$, sergen'e kepce demi$ güzel i$ler yapmi$tir..

    1997 senesinde 4 temmuz günü o zaman ki karisi ye$im derelioglu oktay be$ikta$ kampindayken intihar etmi$, oktay'ın rakım otobüsü önünde sinir krizi gecirmesi herkesi üzmü$tü. hatta galatasaray aynı sene icinde tsyd kupası macında inönü stadına ''acını payla$iyoruz oktay'' pankarti ile cikmi$tir.

    bir süre ruh gibi dola$an oktay 1-2 sene icerisinde kendisini toplami$, 1998 senesinin sonunda da takım arkada$i serdar topraktepe'nin eski ni$anlisi ile beraber olmaya ba$lami$tir. bu beraberlik sonrasi serdar allahin kitabin var mi ulan diye oktay'ı fulya tesislerinde kovalami$, be$ikta$ yönetimide serdar'ı kocaelispor, oktay'ı da siirt spor'a yollami$tir. bu dönem icinde kar$ilikli basin toplantilari i$i alaattin cakici - nuri ergin ceki$mesi gibi yapmi$, serdar, oktay'a $ambabası, anafor babası, naciye, dürülülü derken oktay daha mülayim olup serdar'ın yeraltı dünyası ile olan bagini hafiften bildigi icin sessiz kalmi$tir.

    oktay bu dönem icerisinde ispanya'nin $irin mi $irin, 55-60 ki$ilik nufusa sahip las palmas'ına transfer oluyor, ortada garip i$ler dönüyor, fadıl akgündüz devreye giriyor, oktay'ın bonservisi bizim sikindirik las palmas tarafından 45 milyon dolar olarak acıklanıyor, devlet imf'ye olan borcumuz icin oktay'ı imf'ye soku$turmaya calı$ıyor falan filan..
    oktay tekrar türkiye'ye dönüp ogün, abdullah, can bartu, ziya $engül gibi, fenerbahce'nin o dönem eski starları kadroya katma hevesi sayesinde forma giyiyor, $ampiyonlar ligine dahi cikiyor.. daha sonra fenerbahce uyanıyor, oktay sebat'a köfte yemege gidiyor, oradan samsun oradan sakarya derken futbol sahalarının ylmaz vural'larindan biriside kendisi oluyor..

    evet 1996 senesinde ''500 milyar bu devirde kime yeter'' diye roportaj veren oktay'ın bugun bonservisi elinde. hani hali saha maci olursa ...
  • artık araya nasıl bir torpil koyduysa beşiktaş'ın şampiyonlar ligi maçından sonra '' beşiktaş'ın efsane futbolcusu '' etiketi ile maç sonrası yorum yapıyor. ne efsanesi lan? sakızdan mı çıkıyor bu efsane etiketi.
  • bazı cümlelerin içinde, "üretkensizlik" diye bir kelime kullanıyor.

    mesela, bir futbolcu için,
    "gol üretkensizliğini, üretkenliğe çevirmesi lazım." dedi.

    ben olsam "bu herif gol atamıyor, bir zahmet atması lazım." derdim. belki de bu yüzden futbol yorumcusu olamamışımdır.
    üretkensiz olduğum için.

    oh ulu tanrım, bu futbol camiası ne kadar komplike. (bak, entel bir kelime kullandım yine de. benim de hakkımı yemeyelim.)
  • bu ak$am ntvspor'da katildigi programin tekrarinda $oyle bir aciklamasina denk geldim;

    sunucu: tabi quaresma avrupa'nin dev takimlarinda oynarken istikrarsiz futbolu....
    oktay derelioglu: $imdi ben ona takimda oynamak demiyorum, takimda bulunmak diyorum...
    gurcan bilgic: hehe...

    $imdi bu konu$malarina bakarak kendisinin futbolculuk kariyerini yetenek - karakter ekseninde degerlendiriyorum, neden kendisi be$ikta$'in avrupa kupalarinda en cok gol atan futbolcusu unvanina genc ya$inda eri$mesine ragmen futbolda en verimli olacagi ya$larinda ikinci ligde kapi kapi dola$tiktan sonra turk futbolundan silinip giderken jose maria gutierrez hernandez altyapisindan yeti$tigi real madrid'te ustuste 15 sezon oynayip gorkemli bir torenle kendisine te$ekkur edilerek yeni klubune ugurlaniyor daha rahat anlayabiliyorum.

    bu bakimdan kendisi ile sergen yalcin turk futbolunun eksilerinin analizi sirasinda ilk olarak referans gosterilecek isimlerdendir, onlarin bulundugu noktaya bir genc daha emin adimlarla ilerliyor; batuhan karadeniz.
  • las palmas'a transfer olduğunda, las palmas sözleşmesine özel madde koyup, bonservisini kulüp tarihinin rekoru olan 65 milyon dolar tutarında belirledi. ki bu para o dönem için, dünya yıldızlarının bonservis bedelinden yüksekti. millet de doğal olarak "noluyoruz lan, yeni bir yıldız mı geliyor?" diye panikledi.

    oktay da sözleşmesini imzaladıktan sonra, "bedel belirlemelerine gerek yoktu. buraya hayran kaldım. kovmazlarsa, futbol hayatımı burada bitireceğim" demişti.

    neyse 4 ay sonra ise canım cicim ayları bitti. oktay karı - koca kavgasına tutuştuğu las palmas'tan ayrıldı. ayrılırken de "onlar futbol mutbol oynamıyorlar. çok çağdışılar ve hedefsizler" dedi. bu da doğaldı. bunu diyen oktay total futbolun ustası, cruyff'un hastası, şampiyonlar liginin gediklisi gaziantepspor'dan las palmas'a gitmişti.
  • az önce ntvsporda kendisine bu haftaki barcelona - real madrid maçı sonrası kaybeden takım şampiyonluk yolunda nasıl bir yara alır gibisinden bir soru soruldu ve kendisi şu tarihi cevabı verdi.

    '' kaybeden yara alır çünkü tek bir takım şampiyon oluyor. yani en azından bence öyle.''

    yani anlıyoruz ki oktay derelioğlu'na göre tek takım şampiyon oluyormuş. hmm..
  • "beşktaş tarihinin en efsane oyuncusu olduk" dedi galiba az önce kendisi için.

    ben galatasaraylı olarak utandım.
  • ikinci trabzonspor macerasi olan 2000/01 sezonunda '' bu golden uc dakika sonra'' cumlesinde ki golu atan ki$i oktay'dir. ligin ikinci yarisi geldigi trabzonspor'da oynadigi mac kadar gol atma ba$arisi gostermi$ti oktay, kaldi ki genelde doksan dakika sahada kalmaz ''goruntulerimiz ikinci yaridan'' cumlesini '' karedeniz ekibinde ikinci yarida oktay'in yerine zafer demiray forma giyiyor' cumlesi takip ederdi.

    maclari naklen verilmeyen bir takim taraftarlar, 2001
hesabın var mı? giriş yap