• kumarhaneler kralı diye tanınan işadamı. 1942 yılında malatya'da doğdu, 1996 yılında istanbul'da öldürüldü.

    1962-1971 senelerinde tehdit yoluyla bono imzalatmak, bıçaklama, yaralama, darp, adam öldürme suçlarından birçok kere istanbul emniyet müdürlüğü’nde gözaltına alındı. 20 haziran 1978 tarihinde belçika’nın anvers şehrinde 6 kilogram eroinle yakalandığında üzerinde gaziantep valiliği’nce verilen ve sadık sami onar adına düzenlenmiş bir pasaport bulunuyordu. yargılandığı davada belçika üzerinden abd’ye uyuşturucu madde göndermekle de suçlandı. 14 haziran 1978 -23 temmuz 1981 tarihleri arasında belçika’da hapis yattı ve amerikan adli makamlarının ısrarı sonucunda abd’ye iade edildi. new york’ta yargılanarak 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

    13 ocak-20 şubat 1989 tarihleri arasında hollanda’nın çeşitli şehirlerinde büyük miktarda eroinle yakalanan şahısların ifadelerinde adı geçiyordu. 5 mayıs 1989 tarihinde istanbul narkotik şube müdürlüğü’nce yakalandı, istanbul dgm cumhuriyet savcılığı’nca serbest bırakıldı.

    1991 mart ayında ilk kumarhanesini adana seyhan otelinde açtı. bunu 3’ü yurtdışında (azerbaycan, kıbrıs ve türkmenstan) 17 kumarhane izledi. istanbul’da kendisine ait emperyal gazinosu’nda uyuşturucu sattığı, bu arada bazı emniyet mensuplarına rüşvet verdiği iddia edildi.

    19 aralık 1994 tarihinde eski tetikçisi bülent fırat’ı öldürttü. topal'ın emri ile fırat’ı vuran çetin gencer’in iddiasına göre topal, fırat ile ilgili dosyanın kapatılması için o sırada istanbul emniyet müdür yardımcısı olan hüseyin kocadağ’a 40 bin alman markı rüşvet vermişti. [uğur dündar, “suçlular ve güçlüler”, hürriyet, 2.08.1998]. iddialara göre topal’ın kumarhanesinde fırat’ı öldüren silah ve boş kovanlar bulunduğu halde kocadağ aracılığı ile hiçbir işlem yapılmamıştı [“avukat marakoğlu anılarını anlatıyor-2: bizimkiler bakan olunca işler değişir”, milliyet, 19.06.2002].

    mehmet eymür’ün açıklamalarına göre topal, yeşil kod adlı mahmut yıldırım’ı da tanıyordu ve kendisini koruması için yıldırım’a antalya’da bir villa hediye etmişti [şaban arslan, “daire topal’dan hediye”, hürriyet, 30.07.2000]

    topal’ın, 28 nisan 1996’da ortağı hikmet babataş’ın öldürülmesi olayında azmettirici olduğu ileri sürüldü. uyuşturucu kaçakçılığını sürdürebilmek için türkmenistan aşkabat havaalanı işletmeciliği ve türkiye’de havaş ihalelerine için girdi, ancak interpol’ün talebi doğrultusunda ihaleleri kazanması engellendi [kutlu savaş, susurluk raporu, s:45]. topal’ın azerbaycan devlet başkanı haydar aliyev’in oğlu ilham aliyev ile bakü devlet konukevi inşaatında ortak oldukları ve ilhan aliyev’in topal’a 500 bin dolar borcu olduğu iddia edilmişti [kutlu savaş, susurluk raporu, s:50]. bu iddianın kutlu savaş’ın hazırladığı raporda yer almasından sonra azerbaycan ile ilişkilerin bozulması üzerine dönemin başbakanı mesut yılmaz, bahsedilen konunun gerçekliğinin bulunmadığını açıkladı [turan yavuz, ikinci vatan, s.207].

    tansu çiller’in bahsettiği pkk'ya yardım eden kürt işadamları listesinde kürt kökenli olmadığı halde adının bulunduğu iddia edildi. yine aynı iddiaya göre topal, para vererek bu listeden ismini çıkartmıştı [ferhat ünlü, susurluk gümrüğü, s.226].

    28 temmuz 1996 tarihinde saat 23:30 sularında istanbul’da arabası ile evine gelmek üzereyken öldürüldü. olay yerinde cinayette kullanılan 2 adet kalashnikov tüfek ile 47 mermi ve 9 boş kovan bulundu. polis’e yapılan bir ihbar sonucu olayda kullanılan 34 kn 288 plakalı araç istinye’de terkedilmiş olarak bulundu. otomobil’de türkiye’de sadece emniyet genel müdürlüğü’nce kullanılan uzi marka makineli tabancalara ait bir şarjör ve 9 adet mermi ile, kalashnikov marka tüfeklere ait 2 adet şarjör ve 27 adet mermi bulunmuştu. yapılan araştırmada otomobilin 24 nisan 1995 tarihinde ankara’da çalındığı ve gerçek plakasının 06 v 7550 olduğu ortaya çıkmıştır.

    olay yerine yaşamını kaybeden topal’ın üzerinde ahmet demir’e ait telefon numarası bulundu. yeşil tarafından tehdit edildiği, bu sebeple abdullah çatlı ile ilişkiye girdiği ileri sürüldü. olay yerinde bulunan silahın şarjöründe bulunan koli bandında abdullah çatlı’nın parmak izi yeralıyordu. topal’ın intercontinantal oteli kumarhanesinde ortağı olan ali fevzi bir, sami hoştan, abdullah çatlı ve özel harekatçı polis memurları tarafından öldürüldüğü mit tarafından istanbul emniyeti’ne bildirildi. mit’in bilgi notu polis kayıtlarına kimliği bildirilmeyen bir telefon ihbarı olarak kaydedildi [enis berberoğlu, susurluk 20 yıllık domino oyunu, s. 173].

    topal’ın kürt işadamları listesinde yer alan ismini sildirmek için verdiği 17 milyon dolar’a aracılar tarafından el konulduğu ve teslim edilmesi gerektiği yere ulaştırılmadığı için öldürüldüğü iddia edildi [kutlu savaş, susurluk raporu, s:57].

    topal’ın öldürülmesi ile ilgili bir diğer sav da, kıbrıslı işadamı asil nadir’i özel bir uçak ile ingiltere’den kaçıran abdullah çatlı ve ekibinin bu etkinliklerine karşılık olarak aldığı jasmin court oteli’nin 17 milyon dolara topal’a satılmasına rağmen parasının alınamamasıydı [ercüment işleyen, “hakim’in bomba dosyaları”, milliyet, 12.12.1997].

    topal’ın ankara’daki işlerini takip eden aliye kara, polisteki videolu sorgusunda mhp genel başkanı alparslan türkeş’in adını kullanarak 6 milyon dolar talep edildiğini ileri sürdü. ifadede para isteyenlerden biri olarak adı geçen türkeş’in yakın koruması tahsin pehlivanoğlu ise topal’ın 1995 yılında türkmenistan’da açılacak bir kumarhane için kendilerinden referans mektubu talep edildiğini ve buna karşılık olarak da partiye 1 milyon 750 bin dolar yardım yapılabileceğini aliye kara’nın teklif ettiğini, ancak mektubu vermediklerini ve parayı da almadıklarını ileri sürdü [uğur dündar, “trilyonları kim aldı”, hürriyet, 14.02.1999].
  • türkiye tarihinin en başarılı mafya babası. iyi birşey değil bu. en başarılı katili ve uyuşturucu kaçakçısı gibi genişletilebilir de. fındıkzadeli ömer veya tombalacı ömer diye bilinirken kokaini türkiye pazarına sokmakla başlayan yükselişi kumarhanelerin yasal olduğu dönemde en büyük kumarhane işletmecisi olarak devam etmişti. gücü türkiye sınırlarını aşmış türk dünyası diyebileceğimiz kıbrıs'tan türkmenistan'a uzanan bir bölgede yatırımlara girişmişti. o kadar ki türkmenistan cumhurbaşkanı sapar murat niyazov kendisinden "türkmenistan sosyal politikalarının uygulayıcısı" diye bahseder hale gelmişti.

    kürt asıllı ömer lütfü topal pkk'ya destek verdiği iddiasıyla öldürüldü. en azından derin devlet çevrelerinde öldürülmesinin nedeni olarak bunun gösterildiği anlaşılıyor. (kamuoyuna yansıyan bilgiler ışığında) ancak kendisi bizzat devletin en yetkili kurumları ağzıyla bu suçlamadan aklanmıştır. topal pkk'ya destek vermediği gibi pkk'nın tehditlerini de umursamayacak kadar güçlüydü. dönemin başbakanlık teftiş kurulu başkanvekili kutlu savaş'ın hazırladığı susurluk raporunda öldürülme sebebi "şayan-ı takdir" olduğunun altı çizilerek devlet içindeki mafyavari şahsi gücünün olağanüstü büyüklüğünü bertaraf etmek diye açıklanır.

    aynı dönemlerde arz-ı endam etmiş bir başka kürt mafya babası behçet cantürk'ten oldukça farklı bir kişiliktir. cantürk, şaşalı hayatı, lüks tutkusu, ünlü sevgilileriyle bilinirken topal kendi arabasını kendi kullanan, koruma bulundurmayan, evinde tek bir telefon hattı olan kendine ait cep telefonu da olmayan biridir. eşinin cep telefonunu ise kullanmadığı yine mahkemelerde ikrar edilmişti. yine örneğin susurluk raporunda koruma bulundurmaması "kendisini tehdit edebilecek bir gücün bulunmaması"na bağlanıyordu. kendisini öldürenlerse etrafında kim olursa olsun öldürebilecek bir güç (devletin ta kendisi) olarak işaret ediliyor ve yukarıda söylediğim gibi takdir edilecek bir eylem olarak sunuluyordu.

    yani devlet cinayeti üstlenmiştir...
  • yaşarken ise ufacık tefecik görüntüsüne rağmen nasıl büyük bir duruşu olduğunu hep merak etmiştim.o zamanlar "mahalle baskısı" cümlesi daha bilinmediğinden şunu söyleyebilirim ki herkes korkardı bende korkardım.neden bilinmez.29.07.1996 saat 05.00 sularında bir telefonla uyanıp;
    -ömer lütfi topal vefat etti.bizde çalışmışsınız hakkınızı helal edin .cenazesi şöyle şöyle kaldırılacaktır.
    diye telefon aldığımda ,yatağımda oturdum e helal olsun dedim .yattım uyudum.
  • muhtemelen ilk kez duyacağınız bir bilgi paylaşarak başlayayım; ömer lütfü topal, israilli pırlantacı-casino'cu-gayrimenkulcü gavrieli kardeşler'den ''israil'in donald trump'ı'' olarak bilinen reuven gavrieli'nin ortağıydı. gavrieli'nin topal'la ortaklığı dışında fildişi sahilleri, bulgaristan, romanya ve gürcistan'da da kumarhaneleri vardı o dönem; israil'in gürcistan fahri konsolosuydu ve rus mafyasıyla da içli dışlıydı haliyle. yeğeni de knesset'de vekildi, amcası reuven'in bazı işlerine yardımcı olduğu ortaya çıktı. gavrieli, topal'ın öldürülmesinin ardından kendi payını kurtarmış, topal'ın varlıklarına çökmek isteyen odaklar bu israilli ortağın payına çökemediler. gavrieli kardeşler daha sonra çağa ayak uydurup ''bet and chat'' adıyla israil'deki ilk online casino'yu kurarak online kumar işine girdiler.

    merhum topal; doğal olarak israilli'yle olan ortaklığının ticari boyutuyla ilgileniyordu, zira gavrieli aracılığıyla kıbrıs'taki jasmine court hotel başta olmak üzere casinolara israilli turistlerin toplu halde getirilmesi için çabalıyordu. ancak gavrieli'nin o dönem sovyetler'den ayrılan türk cumhuriyetleri'nde israil'in ve mossad'ın faaliyetlerini yaymak için topal'la yakınlaştığını değerlendiriyorum. zira topal öldürüldüğünde üzerinde rus diplomatik pasaportu bulunmuş, daha sonra bu pasaportun türkmenistan'da da kumarhanesi bulunan topal'a bizzat türkmenbaşı niyazov tarafından verildiği iddia edilmişti. gavrieli, topal'ın bu kadar üst düzey bağlantılarından kendi çıkarlarının yanında israil'in amaçları doğrultusunda da yararlanmak istemiştir mutlaka.

    ömer lütfü topal; 60'lı yıllarda, ilk olarak fındıkzade'de dönemin kabadayılarından osman duman'ın yanında takılmış, daha sonra fındıkzade, bakırköy sahil, büyükada, florya, etiler, suadiye, şehremini başta olmak üzere, istanbul'un çeşitli ilçelerinde kahvehaneler hatta doğru tabiriyle bitirimhaneler, kulüpler ve lokaller işletmiştir. bu dönemde husumet yaşadığı kocamustafapaşalı muhterem diye bilinen bir kabadayı ile girdiği silahlı çatışma, muhterem'in ölümüyle sonuçlanmış ancak mahkeme, olayı meşru müdafaa olarak değerlendirdiğinden topal ceza almamıştır. bakırcılık, iplikçilik, madencilik gibi farklı iş kollarında da faaliyet gösterirken iki yunan işadamı ile birlikte bir gemi satın almış, gemi ispanya'da batınca ihtilaf yaşadığı yunan ortaklarının ihbarı üzerine önce belçika'da uyuşturucu madde kaçakçılığı suçundan tutuklanmış, sonra da aynı konuda bir başka dosya üzerinden abd'ye iade edilip bir süre de abd'de hapis yatmıştı. türkiye'ye gelince ''marbella'' adıyla bir şirket grup havaş ihalesine girdi. eski semti fındıkzade'deki grand kafeterya'nın işletmesini aldı. daha sonra dönemin ünlü bir halı markasının sahibiyle tanışıp onun vasıtasıyla turizm bakanlığı'ndan ruhsat alarak aynı işadamına ait otel zincirinde casino işletmeye başlayıp kısa zaman içinde polat renaissance, alanya grand kaptan hotel, akgün otel, antalya ofo hotel gibi yerlerin casino işletmeciliğini aldı. öldürülmeden önceki son anlarını geçirdiği sheraton oteli'nin kumarhanesinin işletme ruhsatını ise o dönem ülkemizden çekilen ''leisure investments'' * adlı bir ingiliz firmasından, yabancı bir şirket aracılığı ile devralmıştı. topal; zaman içinde gittikçe genişlettiği bir kumarhane, otel ve döviz bürosu zinciri kurdu. kumarhane sektöründe ülke sınırlarını aşacak kadar büyüyünce israilli ortağın da devreye girmesiyle bir nevi türkiye'nin bugsy siegel'ı oldu.

    yine dönemin gazetelerine de kısmen yansıyan ilginç bir bilgi vereyim; topal'ın da adının geçtiği iddia edilen meşhur pkk'ya yardım eden işadamları listesinden haraç toplanması olaylarının yaşandığı dönemde; antalya lara'daki ofo hotel'in yakınında bulunan gürer sitesi'ndeki bir evde ''yeşil'' kod adlı mahmut yıldırım, ailesi ile birlikte bir süre kalmıştı. kendisini tuncelili bir keresteci olarak tanıtan yeşil, o civarda ''sakallı hacı'' olarak biliniyordu. ofo hotel'in alt kısmında da topal'ın emperyal casinolarının da bir şubesi vardı, yine evin arka tarafında mit antalya bölge başkanlığı binası yer almaktaydı. susurluk raporu'na kadar giren bir başka kanıta göre; ömer lütfü topal; yeşil'in, ziraat bankası'nın ankara/heykel şubesi'ndeki ''ahmet demir'' adıyla açtırdığı 0123843 no'lu hesaba da para yatırmıştı. o dönem ortada dönen ''yeşil, topal'ı korumaya aldı.'' iddiaları akla geliyor bu noktada. zira yeşil'in oğlu murat yıldırım da yazdığı kitapta babasının, kendisiyle sürtüşme içinde olan grupların ''çökmeye'' çalıştığı isimler üzerinden bu tarz olaylara müdahil olduğundan bahsediyordu. yine aynı dönem susurluk skandalının bir başka önemli figürü olan abdullah çatlı da mehmet özbay kimliğini kullanarak kıbrıs'a 10 kez giriş-çıkış yapmış; bu seyahatlerden birinde de ömer lütfü topal'a ait jasmine court hotel'de kalmış, çatlı oteldeyken topal da kıbrıs'a gelmiş, çatlı'nın ayrılmasından 1 gün sonra o da türkiye'ye dönmüş.

    topal'dan haraç alınması iddialarının dikkat çekici bir noktası var. zira topal'ın kumarhanecilik döneminde, hemşerisi de olan malatyalı bir işadamı günlerce devam eden bir poker partisinde (''duke'' deniyormuş böyle partilere) 40 milyon dolar civarı bir para kaybetmişti. yine casino'larının vip bölümlerinde yalnız türkiye'den değil dünyanın çeşitli yerlerinden siyasiler dahil pek çok tanınmış ismi ağırlardı. ortada dönen paraları, ortamdaki şahısları siz düşünün yani. durum böyleyken bu kadar yüksek miktarlar kazanan topal'ın ölmeden önce bazı çevrelerden 14 milyon dolar, 1 milyon mark borç almak zorunda kalmasının nedeni bir yere acilen para ödemek zorunda kalması mıydı bilemiyorum.

    tekrar kumarhaneler konusuna dönersek, kanunlarımızda kumar borcu; ''eksik borç'', yani yasal olarak takibi yapılamayan ve ödeyip ödenmeyeceği borçlunun tasarrufuna bırakılan bir borç olarak sınıflandırıldığından tahsilat işi de doğal olarak uygun biçimde yapılıyormuş. bu yüzden de casino camiasında ''emperyal'de dayak atmadan müdür olunmaz!'' diye bir muhabbet de dolaşıyormuş hatta o dönem. ayrıca casino sektörü o kadar büyümüş ki; özellikle tatil bölgelerinde düşük gelirli insanlar da oynayabilsin diye ev hanımları bile minibüslerle kumarhanelere taşınmış, bu da topal'ın amerika'dayken öğrendiği bir taktikmiş. zira amerika'da da atlantic city'ye otobüslerle böyle kumar turları düzenlenirmiş. bu turlarla gelen ev hanımları vs. tayfa ne kadar küçük meblağlarda oynarsa oynasın, hatta hiç oyun oynamasın, gelen bütün müşterilere duty free'lerden getirilen sigaralar, içkiler ikram ediliyormuş. daha büyük miktarda oynayanların da uçak biletlerini alınıyor, otellerde ücretsiz konaklatılıyormuş. tabii iş böyle bir noktaya gelince topal'ın çekirdek kadrosundaki yakınları nail, ''bilal'' olarak bilinen bülent fırat(daha sonra akgün otel'in otoparkında öldürüldü.) gibi isimlerle casino döneminde yükselen isimler arasında da sürtüşmeler yaşanmış. topal; bütün çalışanlarını koruyan kollayan bir adammış bu arada, çalışanları haksız bile olsa onlardan her zaman onlardan yana tavır alıp bağlılıkla çalışmaya devam etmelerini sağlarmış. ayrıca kumarhanelerin tamamının dekorasyonuyla da bizzat ilgilenir, hatta zaman zaman eşorfmanlarını giyip işçilerle beraber dekorların yerleştirilmesine katkıda bulunurmuş, kendisini 60'lı yıllardan beri tanıyan bir yakınımın da şahit olduğu üzere.

    ömer lütfü topal daha çok kurtlar vadisi dizisindeki önder zülfü koşar atfıyla hatırlanıyor olsa da kurtlar vadisi dizisinden daha önce çekilen bir sinema filminde adının geçtiği bir olay konu edilmiş, kendisini epey andıran bir karakter, çok tanınmış bir oyuncu tarafından canlandırılmıştı aslında. ee tabii, çimenler ezilirken tepişen fillerin hikayesinin anlatılması gayet normal. ya aslında bu sektörü bilen birinin danışmanlığında, kumarhanelerin türkiye'de yasal olarak faaliyet gösterdiği dönemi anlatan ve topal'ın hikayesini merkez alan bir hbo max türkiye dizisi veya netflix belgeseli çekilebilse türkiye o zaman gerçek kurtlar vadisi neymiş görürdü. akıbeti nedir bilmiyorum ama topal'ın ''muhteşem süleyman'' lakaplı meşhur bir güvenlik müdürü vardı mesela, işte o ayarda biri çıkıp yalnızca ''kulak misafiri'' olduğu olayları bile aktarsa o masalardan hangi ünlü siyasetçiler, şarkıcılar, futbolcular, işadamları geçmiş, neler yaşanmış ağzınız açık izlerdiniz.

    mahkeme kayıtlarına geçen ifadesine göre ''hayatı boyunca hiç kumar oynamamış kumarhaneler kralı'' ömer lütfü topal hakkında az bilinen detaylardan bahsetmişken son olarak sözlük'te daha önce değinilmiş olan lütfü-lütfi karmaşasına da açıklık getireyim. adının bazı yerlerde ''lütfü'', bazı yerlerde ''lütfi'' olarak geçmesi mevzusu bizzat kendi uyanıklığıdır. bazı resmi belgeler için başvuru yaparken engel çıkarmasın diye kişisel bilgilerini farklı veriyormuş; ismini, baba adını, doğum tarihini vs. değiştiriyormuş zira.

    edit: mates13 kulaklıktan uyardı sağolsun; ''laser veya leisure investment olması lazım.'' dediğim şirketin ismi ''pleasure investment'' mış. ha gayret doğruyu bulacakmışım, biraz daha çabalasaymışım. *

    ekleme: yazıda bahsettiğim güvenlik müdürü süleyman hayattaymış, hatta twitter'ı bile varmış. 2 tane yazar arkadaş iletti farklı zamanlarda. valla dedektif gibisiniz, bravo!
  • zirhli mercedes'in delik desik goruntusunun televizyon haberlerindeki halini hala dun gibi hatirlarim.
    aydinlanmamis, aydinlanamayacak hala cozulememis her nedense memleketimden 9000 km uzakta hatirladigim bir cinayettir.
    neden bu kadar onemli bir hususta bu derece az baslik girilmis onu da anlayabilmis degilim, 90'li yillarin en onemli kilit cinayetlerinden birisi hakkinda....
  • 28.7.1996 tarihinde saat 23.30 sıralarında istanbul sarıyer ilçesi, tazeceviz sokakta, içerisinde bulunduğu 34 btg 96 plakalı otomobilinde otomatik silahlarla* taranarak öldürülmüştür.
  • türkiye, azerbaycan, kıbırıs ve türkmenistan'da yer alan emperyal casinoları'nın sahibiydi. lakabı sansar'dı.
  • su testisi su yolunda kırılır sözünün gerçekleşmiş hali..darısı diğerlerinin başına..
  • 14.06.178-23.07.1981 tarihleri arasında belçika'da eroin kaçakçılığı suçundan hapis yatan türk.
  • (bkz: haydar aliyev)
hesabın var mı? giriş yap