• will smith'in oyunculuğunun geldiği noktayı gösteren filmdir. son zamanda bu kadar iyi yansıtılmış bir karakter izlememiştim.
  • turkçesi 3.17514659 kilogramdır.*
  • --- spoiler ---
    filme dair kafamı kurcalayan bir ayrıntı var: son gece, tim yağmurda koşarak hastaneye gidiyor ve emily'ye bir donör bulunmasının olasılığı konusunda doktorundan bilgi alıyor. acaba doktor o noktada "ben diyeyim yüzde üç, sen de yüzde beş" şeklinde bir cevap vereceğine yüzde doksan, doksan beş mertebelerinde bir olasılık beyan etse, tim emily'nin eve gerisin geriye koşturup, "sokarım ezra'sına da" deyip (çünkü bu noktada kendilerine yaşam hediye edilecek yedi kişiden geriye bir tek ezra ile emily kalmış vaziyette) emily ile yeni bir yaşama mı yelken açacaktı?
    --- spoiler ---
  • bayaaagi yavaaaasti. yaaaani o kaaadinla aralarindakiii sahneleeeeer....biiitmediiiii bir tuuurlu.

    ben aslen buraya box jellyfish icin gelmistim. filme baslamadan 5-10 dakika once, bill brysonun (hayattakiler arasinda en sevdigim yazar galiba) down under kitabini bitirmistim. avustralyaya yaptigi geziler hakkindaydi; box jellyfish'i de dayanamayip uc dort ayri bolumde anlatmis oldugundan filmde gorunce heyecanlandim.

    box jellyfish aslinda bircok turu iceren bir aile ama esas oglan, ve sanirim filmde de gorulen turu, en buyuk tur olan chironex fleckeri. bu arkadas sadece dunyanin en kuvvetli ve en cabuk etki eden zehrine sahip olmakla kalmiyor, ayni zamanda en aci verici isiris/sokusuna da sahip. ya 3-4 dakika gibi icinde kalp yetmezliginden, akciger yetmezligin ve kontrol edilemeyen kas hareketlerinden boguluyorsun ya da acinin sokundan.

    bryson'in kitabindaki bir hikaye acinin boyutlarini anlatmak icin yeterli: birkac on yil once bir grup avustralyali zibidi genc queensland'de bir sahile giderler, orada bir dolu uyari tabelasi vardir, aman bu aylarda denize girmeyin deniz analarinin ureme sezonu diyen. gruptan asi bir genc inadina denize girer, kiyidaki arkadaslarina nanik yapar, dalga gecer. bir muddet sonra insandan cikmasi imkansiz cigirislarla cirpinmaya baslar. kiyiya yakin oldugundan apar topar yuzer ama denizden ciktiginda coktan soktadir, kumlarin ustune yigilir. zavalli hiyar her kosesinde, her biri 3 metreye varan onlarca uzva (tentacle) oyle bir dolanmis ki heryeri kamci izlerine benzer yaralarla dolu. ambulans gelmis hemen buna morfini basmislar acisi dinsin diye, ustune tamamen bilincini kaybedip komaya girmis soktan. ve diyor bryson, isin en can alici kismi, adam o halde ambuslansa sokulurken bile halen inliyormus. (sonra olmus tabii ki)

    dolayisiyla o filmdeki intihar sahnesi biraz hikaye. akli basinda olan komadayken bile bagirtacak kadar aci verici bir intihar yolu secmez. oyle kuvette iki himpf mimpf dedikten sonra sakin sakin sulara gomulecegine, seni gozlerin portlemis, dilini isirip kopartmis, spazmdan kolunu bacagini kirmis, her yerin morarmis sekilde bulurlar, anan baban teshis bile yapamaz. luzumu yok yani boyle kendine fazla onem bicip kendini atraksiyonlarla carmiha germelerin, ozenmeyiniz.
  • filmde ben (aslen tim) karakterinin anlaşılmaz bi şekilde i am legend filmine yaptığı göndermeler. var. siyah ve ağır panjurları kapama açma, küvette uyuma,köpekle süper anlaşma gibi..
    film çok ama çok başarılı bi film olarak değerlendirilemez ama şu sahne en can alıcı sahnelerden biri

    --- spoiler ---

    emily suyla dolu küvette uzanıyor. izleyici kısa bi an kendini boğarak öldüreceğini sanıyor. fakat emily başını suyun altına sokarak sevdiği adamın ona verdiği kalbin atışlarını duymaya çalışıyor aslında.

    --- spoiler ---
  • şahane bi film. yorumları okuyunca; durağan sahnelerde baygınlık geçiren sinema seyircisinden ne kadar iğrendiğimi ve nuri bilge ceylan'ın bu ülkeyi hala tutkuyla sevmesinin ne kadar büyük bir fazilet olduğunu anladım bugün. jackie chan filmi izlemeye davet ediyorum sıkılanları. bitirim ikili 318 falan.

    film son derece karışık giriyor. açılış sahnesinin sebebini, oluşunu, son dakikalara kadar kafanızdan sallayıp duruyorsunuz. ayrıca sık sık gerilim dozu artan bir film; o açıdan da bağladı beni. ben thomas'ın derinliğine inme isteğiyle izledim. daha çok şey öğrenme, daha çok şey bilme hissi hakimdi hep. filmde merak hiç dinmiyor. üzücülüğüne bir şey demiyorum zaten; çok güzel ağlatıyor. yönetmen gabriele muccino'nun, the pursuit of happyness'daki baba - oğul gibi hassas bir ilişki üstüne kurulu olmadığı halde seven pounds'ta daha çok duygulandırdığını söyleyebilirim. will smith de hakikaten "ço iyi oyuncu oldum ço." diyor. gitgelleri o kadar iyi yansıtmış ki, emily'ye yaklaşırken kafasından geçenleri anbean anlayabiliyorsun. kurgusu güzel, senaryosu güzel, akışı güzel, oyunculukları güzel. özenilmiş bir film olduğunu gösteriyor.

    kafamda bi "hollywood'un cins dörtlüsü" vardır; woody harrelson, steve buscemi, barry pepper ve christopher walken'dan oluşan. harrelson ve pepper'ı birlikte izlemek keyifti. keşke bu 4 uzaylıyı değişik bi filmde izleyebilsek. bunu da söylemek isterim sebepsizce.

    7.9/10 verdim gitti.
  • filmin kurgusu duragan da olsa zaman zaman siksa da will smith'in the pursuit of happyness'dan sonra bu kez de ben thomas karakteri ile i$ildadigi, agladigi, aglattigi filmdir. muthi$ bi' cizgi yakaladi will smith bu filmlerle. umarim devam eder.

    --- spoiler ---
    film, 7 canin olumune sebeb olup ( 1i de sevdigi insan ) bundan cok buyuk pi$manlik duyan ben thomas'in kendi organlariyla 7 cana hayat vermesini konu aliyor.
    --- spoiler ---

    size tavsiyem, bir kere izlemekle yetinmeyin. ilk izleyi$inizde filmin sirlarini ogrendikten sonra ikincisi cok daha anlamli geliyor.
  • dram anlamında son zamanlarda yapılan en iyi filmdir. konusu gerçekten çok iyi işlenmiş... will smith 'in ben thomas karekterini harika oynadığı izlenesi film. kız arkadaşla beraber izlenildiğinde her iki taraf açısından da istenmeyen sonuçları beraberinde getireceğini düşündüğüm film. *
    will abimin i am legend 'den sonra bu filmde de küvette uyumasinin ardindan, kendisine 80*180 soft ortapedik yatak almaya karar verdiğim film.

    --- spoiler ---

    otel görevlisi genc; otel kontratlarında yazılı , otele sadece küçük köpekler alınabilir, oysa bu köpek değil lanet olası bir at.
    ben thomas; kontratta atlarla ilgili kuralların olup olmadigindan bahset...
    ( satanistsem satanistim insan degilmiyim ) ingilizce olarak benden önce belirtmiş.

    ben thomas başka insanların mutluluğu ve hayatı için, kendi hayatından vazgeçer ve bütün herşeyi en ince detayına kadar planlamıştır(filmin sonunda koroda söylenen şarkı dahil) .
    yaptığı plana öyle inanmıştırki ben thomas , emily için yapılalacak kalp nakli operasyonu için doktorun %3-5 şans tanıması bile, ben için aslında çok yüksek bir orandır ve büyük oynamıştır vesselam...
    filmi izlerken melek misin be adam dedim, kendimi hırpalayıp durdum... kendimi bir an ben'in yerinde düşündüm, düşünmez olaydım hala etkisindeyim... help me please!!!!

    --- spoiler ---
  • ilk önce filmi seyretmemiş olan ve gitmeyi düşünenler için son söyleyeceğimi ilk başta söyliyeyim: güzel film.

    --- spoiler ---

    son dönemin modasi olan "son sahnede acayip bir sürpriz yapayım seyirci yamulsun ağzı açık kalsın" modeli filmlerin aksine açılış sahnesinden başlayarak sonuna kadar filmin nereye gidebileceğini kestirmenize rağmen sizi içine alan ve ilginizi açık tutan filmdir.

    will smith zaten harika oynamış. yanında yer alan yardımcı oyuncular da will smithin performansının yükselmesine baya katkıda bulunmuş.

    filmde en beğendim noktalardan biri, ben karakterinin yardım edeceği kişileri seçerken nasıl bir insan olduklarını test etmesi... özellikle bakımevi sahibine "bir an için inanmıştım" dediği sahne ile kör olan karakterle filmin başındaki telefon görüşmesinde "içinden geçenler aslında bunlar değil içinden geçenleri söyle" demesine rağmen adamın "başka nasıl yardımcı olabilirim?" tarzında cevap vermesi ve diyalogun filmin sonuna doğru bağlanması oldu...
    --- spoiler ---

    kişisel puanım: 7.5/10
  • düşündükçe bünyede daha fazla etki bırakan filmlerden.

    --- spoiler ---
    çocukken gördüğü en güzel şey ile kendini öldürme fikri mükemmeldir. söylenilen her şey kifayetsiz kalır.
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap