• sokrates ve ogrencisi platon bilgi ve kulturu bir hukmetme araci olarak goren sofistlere karsi cikmislar, bilginin herkesin hakki oldugunu savunmuslardir.
  • antik yunanda politika ile uğra$mak isteyen zengin aile çocuklarının güzel konu$ma ve ikna sanatlarını öğrenme ihtiyacından ortaya çıkmı$, para kar$ılğı ders veren gezgin öğretmenlerdir.

    en ünlüleri protagoras ve gorgiastır.
  • felsefenin ilk gelişimini sağlayan kişilerdirler. zira, en baba felsefe sistem ilkörneklerinin doğmasına gerekçe olmuşlardır.
    (bkz: insan herşeyin ölçüsüdür)
    (bkz: idealar)
  • mö 5. yy'dan itibaren görülmeye başlanan filozof grubunun her bireyine verilen isim. o dönemde antik yunan sitelerinde birtakım değişiklikler olmuştur. kolonilerden elde edilen gelir artmış, vatandaşlık kavramı gelişmiş ve bu da dolayısııyla politik platformda etkisini göstermiştir. sofistler insanların politize olmaları için onları eğitmeye başladılar. sitenin oluşmuş değrlerini sorguluyor olmaları -ki yıktıkları değerlerin yerine yenilerini koymamaşlardır- kendi değerlerini artırdı fakat antik yunan'ın kemikleşmiş düşünce yapısına ters düştüler. zira onlar ilk defa öğretme işini parayla yaptılar ve bu sebeple küçümsendiler.
    felsefe için sofistler öncesindeki temel açı doğa üzerinden kurgulanmışken onların görüşüne göre insan her şeyin ölçüsüydü. insanı bu denli önemli kılan ilk düşünür grubu olmuşlardır. zira; onların görüşüne göre ne kadar insan varsa o kadar bilgi ve ahlak değeri vardı ve bilgi kişiden kişiye değişirdi. dolayısıyla bilgi genelgeçer, güvenilir bir kavram/kaynak olmak bir yana epey kuşkuyla yaklaşılan bir ulaşılmazdı onların gözünde. insan, bir şeyin doğru ya da yanlış olduğunu bilemez. mutlak bilgiden ziyade bakış açısı esastır. evren sürekli değişmekte ve kalıcı bilgiler sunamamaktadır. onlara göre herkesin bildiği kendine göre doğrudur ve ortak bir bilgi yoktur.
    bu şüphecilikleri yüzünden karşılarındakileri ikna edebilme kabiliyeti geliştirmişlerdir. çünkü onlar için bilgi aktarımı ancak ikna yoluyla gerçekleşebilir. bu nedenle dili çok iyi kullanırlardı.
  • kar saglamak amaciyla bilgi satan insanlardir.
    bilgi fahiseside denilebilir
  • sofistler m.ö 5. yy da yunan dünyasında, özellikle atina'da ortaya çıkmış bir grup filozoftur.
    bunlar o zamana kadar varlık ve oluş, doğanın mahiyeti vb. gibi fizik dünya ile ilgili problemleri ele alan yunan felsefesinde büyük değişiklik yaratmışlardır.
    özel olarak insan ve kültür problemlerine eğilmişlerdir.

    sofistler aşırı şüpheci insanlardır. örneğin; bu grubun en ünlü temsilcisi olan protagoras (m.ö 481-411) 'a göre,
    insanın bilgi yetileri yani duyuları, deneyleri ve aklı, bilgiyi elde etmede kesin olarak yetersiz olduğundan, sadece " sanı" larımız olabilir.
    "sanı" , 'bilgi' den veya 'doğru'dan farklı olarak "doğru olduğunu sandığımız" veya "bize doğru gibi görünen " şeydir.
    bundan dolayı bir sanı, başka bir sanı ile aynı değerdedir.
    protagoras 'ın ünlü sözü ile ; "insan her şeyin ölçüsüdür"

    burada kastedilen insan, tür olarak insan değil tek tek her insandır.
    o halde; tek tek her insan , doğrunun ölçüsüdür. ve ortada ne kadar insan varsa o kadar doğru veya sanı vardır.
    peki iki insanın aynı konu hakkında birbirine tamamen zıt görüşü olduğunda durum ne olacaktır?
    protagoras'a mal edilen bir cümleye göre; "birbirine zıt olan iki görüş de aynı ölçüde doğrudur".
    her halde bu son ifade protagoras'ın şüpheciliğinin aşırılığını en güzel biçimde göstermektedir.

    yine ünlü bir sofist olan gorgias 'ta (m.ö 5.yy) şüphecilik , nihilizm e (hiççilik) gider.
    çünkü o sadece bilginin imkanını reddetmekle yetinmez;
    aynı zamanda varlığın kendisini ve insanlar arasındaki bilgi alış verişinin imkanını da inkar eder.
    o'nun vu aşırı şüpheci görüşlerini şu birbirini izleyen üç cümlesinde görmek mümkündür;
    "1. hiçbir şey yoktur ; 2. olsaydı da bilemezdik; 3. bilseydik de başkalarına bildiremezdik/iletemezdik."

    sofistler, bilginin imkanına karşı çıkan ilk filozoflardır.
    bununla birlikte onların şüpheciliği sistemsiz ve çoğu zaman da gerekli ciddiyetten yoksundur.
    çünkü onlar; yine çoğu zaman bilerek veya bilmeyerek bugün yanlış olduğunu apaçık gördüğümüz mantık hataları yapmışlar, aldatmacalara kalkışmışlardır.

    buna karşlık antik yunan dünyasında ortaya çıkan septikler (m.ö 3. yy) diye adlandırılan bir grup filozof , çok daha ciddi ve sistemli biçimde insan bilgisinin imkanına yönelen eleştirlerde bulunmuşlardır. bunlar; pyrrhon , arkhesilaos , karneades , sextus empiricus tur.

    gorgias ve protogoras en önemli sofistlerdir. hippias gibi felsefe tarihine ismini yazdırmış sofistler vardır
    sofistler felsefede ilk kez ; şüphecilik , pragmatizm ve relativizm (görelilik) in temellerini atmış felsefe öğretmenleridir.
    zenginlerin ve felsefe öğrenmek isteyenlere ücretli felsefe tartışmaları yaparak felsefeyi tanıtmışlardır.

    kaynak; prof. dr. ahmet arslan felsefeye giriş ders notları
  • bilgec insanlar bilge degil. korkunc paralar kar$isinda ders veriyorlardi.(bkz: 80lerin entelleri)güzel konu$ma dersleri verirler.. en büyük özellikleri kücügü büyük ,büyügü kücük gösterme sanatlaridir.topluma göre konu$urlar ,ögrencilerine bu $ekilde egitim verirler ve reklamcidirlar.
    (bkz: devlete giremeyecek meslekler) halbuki sofistlerde yanli$i dogru, dogruyu yanli$ göstermi$lerdir.
    sofistler erdemleri kaybeder ve ki$ilerin menfaatleri kalir devlet ve insanlardan
  • "sofist terimi, çıkış noktası olarak zeki ve yetenekli kişi anlamına gelmektedir. ancak zaman içinde bu sözcük, genç insanları politik yaşama hazırlama, düşünme ve konuşma sanatını öğretme karşılığında para alan, sürekli olarak seyahat eden profesyonel öğretmenler için kullanılmaya başlanmıştır. sofist ismi, yavaş yavaş bir ayıplama terimine dönüşecektir. bunun bir nedeni sofistlerin yaptıklarının karşılığı olarak para almaları, diğer nedeni de bazı sofistlerin köktencilik (bkz: radicalism) düşüncelerine sahip olmalarıdır. sofistler, heyecanla kendilerini seçtikleri işe adamışlardır. platon'dan öğrendiğimize göre protagoras, "eğer benimle işbirliği içinde olursanız, şimdi olduğundan daha iyi bir insana dönüşürsünüz" diyerek kendine öğrenci toplamaktadır. sokrates'in "bu nasıl olacak?" sorusuna karşılık protagoras şöyle yanıt verir: "eğer bana gelirse, öğrenmek için geldiği şeyleri öğrenebilecektir. o, evini en iyi şekilde nasıl düzenleyebileceğini öğrenir, konuşmayı ve devlet işlerini nasıl idare edebileceğini öğrenir." bir gencin kariyer elde edebilmesi için diyalektik gramer, retorik ve hitabet sanatlarında yetkinliğe ulaşması gerekmektedir. sofistlerin ele aldıkları konuların, pratik sonuçlar açısından çok önemli olmadığı düşünülebilir ancak onlar dinsel kuramsal araştırmaların yeni alanlarındaki toprağın çatlamasına yol açacaktır. ayrıca dikkatlerini ahlaksal ve politik sorunlar üzerine de yoğunlaştırırlar. bu, devletin törebilim ve kuram açısından gitgide daha dizgesel bir şekilde şiddetle karşı karşıya gelmesine yol açacaktır. eski dönemlerin ahlak düşüncesinin yerini ne pahasına olursa olsun başarılı olma isteği almıştır. bu duruma gelinmesinde, sofistlerin de büyük bir etkisi bulunmaktadır. onlar öğrencilerine rakiplerini nasıl altebileceklerini öğretmektedirler. iyi niyet, yerini kötülüğe bırakmaktadır. bunun sonucu olarak da, "sofizm" ve "sofistlik" sözcükleri anlam kaymasına uğrayarak, artık kötü bir anlamda kullanılmaya başlanmıştır."
    (frank thilly, yunan ve ortaçağ felsefesi, sf:84)
  • platon'un bir söyleşimi.*

    theaitetos'taki sohbetten sonra aradan bir gün geçmiştir, bu arada sokrates ifade vermiştir.** konuşmacılar önceki gün söyleştikleri gibi sohbete gelirler. theodoros, yanında elea'lı bir yabancı getirir. elea'lı yabancı ile genç theaitetos sofisti altı kez tanımlarlar, bu arada varlık sorununa da girip çıkarlar.

    sohbetin öncesi için (bkz: theaitetos)
    devamı için (bkz: devlet adamı)
  • platon'a bakacak olursak; haksız bir durumu, haklı gösterme sanatını icra ederek para kazanan kişilerdir.
hesabın var mı? giriş yap