• beklenenin altında çıkan bir ilk bölüm e sahip belgesel. sanırım en büyük sorun neyi anlatacaklarına karar veremeyip ne bulursak anlatalım demelerinden olmuş. yani çok şey var ama hepsinde bi parça arada da bol bol animasyon ve bir şeye benzemeyen çizgi filmler vesaireler. ilk bölümünün kendisi kadar bir de kötü kısa filmi var ki altıoklar gene konuşturmuş yönetmenliğini! yahu idam cezasını eleştiren bir film çekmiş ama zaten oyunculukların bu kadar az gerektiği bir filmde halil ergün'ün bir kaç küçük diyalogla bu kadar kötü oynaması aytaç arman'ın eşlik etmesi diğerlerinin susması, yıllardır çılgın genç gördüğümüz arda kural'ın yapmacık bakışları ve nehir erdoğan'ın salise başına düşen nefesleri beni bitirdi. bir de ne idiğü belirsiz fırtınas sesleri vardı ki korku filmine gitsek bu kadar fırtına sesi duymazsınız. bir şeyler senaryo anlamında yakalanacakmış o da olmamış ama gene de filmin en doğru yeri senaryosuydu.

    tabii bu ilk bölümle tüm belgeseli yermemek lazım. devamını izleyip göreceğiz.
  • bu haftaki bölümünde 68'den 74'e geçen süreyi anlatan belgesel. lakin bir çok konuyu es geçmiş olmaları gerçeğini göz ardı edemiyoruz. dönemin belki de en büyük sorunlarını nebil özgentürk şöyke bir özetlemiş. bir de dikkatten kaçmadı ilhan selçuk için sonradan bir ek bölüm hazırlamışlar. tabii kendisinin sonradan unutmak gerek dediği ziver bey köşkünün gözaltısından sonra ne kadar hatırlayacak bilemeyiz. kısa filmleri kuşağındaysa hatırla sevgiliden bir kısa film izledik. hatırla sevgili'nin bilumum deniz gezmiş'li sahnelerinin yeniden kurgulanışını film diye sunmuşlar. ama bir noktada haklarını yememek lazım dizinin sonuna koymadıkları "yaşasın tam bağımsız türkiye! yaşasın marksizm-leninizm! yaşasın türk ve kürt halklarının kardeşliği!! yaşasın işçiler, köylüler kahrolsun emperyalizm." sözlerini söyletmişler denize ve sona da can yücel'in şiirini koymuşlar.
  • şu sıralar elle tutulur, izlenebilir, bir şeyler öğrenilebilir, bir şeyleri hatırlatabilir çook nadir programlardan birisi. harikulade.
  • bölüm sonunda sezen aksunun su gibisi ile hüzünlendiren yapım
  • yaprak dökümü'ndeki alirıza bey, gençken yavuz bingöl'müş ve siyasi polismiş, bunu öğrendiğim bir belgeseldir. bu filmlerin kimi yönetenleri evvela kısa film kursuna gideylermiş keşke, bilgilerini tazeleselermiş, varsa çırakları, öğrencileri izlemesin zinhar alay mevzusu olurlar, benden söylemesi..

    kopça için özel not*: yüz eskimesi meselesinin değil, kötü oyunculuk meselesinin altını çizmek istedim
  • alaturka müziğin atatürk tarafından yasaklanmasını hicveden bir sinan çetin belgeselinin de dahil olduğu proje.

    "türk müziğini yasaklıyoruz, batı müziği besteliyoruz ve bu sayede 'modern' oluyoruz" politikası hicvedilmiş. gayet de güzeldi.

    sonunda "insanların hayat tarzlarını yasaklayarak 'çağdaş' olmaya çalışan siyasi otorite hayat karşısında hep tuhaf kalmıştır" gibi bir yazı da vardı.

    (bkz: alaturka musikiye yasak)
  • 28-29 ekim'de atv'de yayımlanacak belgesel. atv'nin "cumhuriyet hediyesi" olarak.
  • 2008 yılında üniversiteden mezun olmadan tam da final haftalarında rastladığım izlediğim bugüne kadar yapılmış en kapsamlı, sağlam içerikli yakın tarih belgesellerinden.

    genç cumhuriyetin ilk yıllarından, 90'lı yıllara kadar olan süre içerisinde önemli olayları toplamda 13 bölüm ve her bir bölüm sonunda da kısa filmlerle anlatıyor.

    tabii 2008'in ve bir iki yıl öncesinde meşhur cumhuriyeti eleştiriyoruz akımından da nemalanmamış değil. özellikle 3. bölümde sinan çetin'in kısa filminin sonundaki mesaj ile anlayabiliyorsunuz.

    "insanların müziğine, kültürüne, yaşam tarzına yasaklar koyan siyasi otorite, hayatın karşısında daima tuhaf duruma düşmüştür."

    (bkz: #64997719)

    13 bölümlük muhteşem kaynağı bir kişiye indirgemek doğru değil elbet. geçen gün tekrar başladım izlemeye neredeyse 8 yıl sonra. mesela izledikçe edinilen enteresan bilgiler var;

    (bkz: 1929 kışı) 5 ocak’tan başlayıp 12 mart’a kadar süren yaklaşık 55 gün aralıksız yağan kar ile boğazın donması, kar kütlelerinin 4-5 metreleri bulması ve beşiktaş'a kurt ve domuz sürülerinin inmesi olayı.

    ekleme: şimdi gördüm bu olayın kitabı da varmış http://alisveris.yapikredi.com.tr/…53781k4kbstflhes

    (bkz: orhan veli'nin ölümü) garip akımının en önemli temsilcilerinden orhan veli kanık 14 kasım 1950 günü belediye'nin açıktığı çukara düşerek beyin kanaması geçirir ve sonrasında hayatını kaybeder.

    (bkz: halide edip adıvar'un sürgünü) kurtuluş savaşının öncülerinden onbaşı halide edip cumhuriyetin kuruluşu sırasında atatürk ve kurmaylarıyla ters düştüğü devletin tanımı konusu yüzünden paris'e sürgüne gönderilir. ta ki 1939a kadar.

    (bkz: kırşehir'in ilçe yapılması) 1954 seçimlerinde demokrat partiye oy vermeyen kırşehirlilerin şehirlerinin ilçe yapılarak cezalandırılması olayıdır. yassıada'da yargılanması sırasında adnan menderes bu hatanın çok hayati bir hata olduğunu kabul etmiştir .

    iş bu entry tekrar izlendikçe güncellenecek.

    edit: link
  • nebil ozgenturk’un genel yonetmenliginde hazirlanan ve 1,5 yilda tamamlanan belgesel. 15 subat 2008’den itibaren 13 bolum halinde cnn turk’te, 28-29 ekim 2008’de ise iki bolum halinde atv’de yayinlanmistir.

    yapimdaki yonetmenler ve filmleri su sekildedir: mustafa altioklar-taammuden cinayet, halit refig-zoraki diplomat, sinan cetin-mutlu ol! bu bir emirdir!, cagan irmak-duslerimde ataturk, rutkay aziz-filiz hic uzulmesin, serif goren-iskece 1955, omer faruk sorak-nerede bu devlet?, cem yilmaz-kısmet... olamadı!, tomris giritlioglu-ask olsun cocuk, irfan tozum-beyaz sayfa, abdullah oguz-icraatin icinden rap rap, zulfu livaneli-kendi agidina aglamak, ali ozgenturk-kadinlar fotografhanesi, yilmaz erdogan-bir nevi 33 yas siiri.

    85 yıllık cumhuriyet tarihindeki toplumsal donum noktalarini, turkiye tarihinin siyasi, iktisadi ve kulturel yasamdaki ozel olaylarina isik tutarak anlatan belgeselde sabahattin ali’nin oldurulmesi, dunyayi dolasan ilk turk denizci sadun boro, bir ugur mumcu anisi gibi degisik oykuler islenmis. her sey bir yana, farkli tarzlari olan bircok yonetmeni bir araya getirmis ve kisa filmlerden olusmus olmasiyla onemli bir yere sahip aslinda. olumsuz elestiriler yapmak mumkun olsa da, ozgunlugu takdir edilebilir, aa bu neden kimsenin aklina gelmedi daha once denilebilir.

    (bkz: serefsizim aklima geldiydi)
hesabın var mı? giriş yap